Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 931
Toplam 16350222
En Fazla 25928
Ortalama 2704
Üye Sayýsý 1190
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu:

ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

Terör ve suç örgütleriyle hiç alakasý olmayanlara örgüt üyesi diye iftira edilmemesi gerekir.
19/12/2016

ÝNSANIN fert, aile ve toplum hayatýnda huzur, güven ve mutluluk içerisinde yaþayabilmesi için iç dünyasýnda, aile hayatýnda ve yaþadýðý toplumda kendisi, ailesi ve toplum ile barýþýk olmasý, yaþadýðý aile ve toplumda sulh ve sükûnun, hak ve hukuka saygýnýn bulunmasý gerekir. Sulh ve sükûnun, hak ve hukukun bulunmadýðý toplumda güven ve huzur olmayacaðý gibi zihin dünyasýnda, aile ve toplumda hayatýnda fitne ve fesat bulunan bir insan da huzurlu, mutlu ve güven içinde olamaz. Bu itibarla fitneden sakýnmak gerekir. Sadece fitneden sakýnmakla yetinmemek, baþkalarýnýn da fitneye düþmesine sebep olmamak, var olan fitne ateþini söndürmek, sönmesine katký vermek gerekir. Çünkü topluma yayýlan fitnenin zararý umumi olur. Yüce Kitabýmýz fitneden sakýnma konusunda bize þöyle rehberlik etmektedir: “Öyle bir fitneden sakýnýn ki, bu fitne içinizden yalnýzca zulmedenlere dokunmakla kalmaz, zararý herkese dokunur.” (Enfal, 8/25.) Nitekim 15 Temmuz fitnesinin zararý herkese, her kesime, doðrudan veya dolaylý her ferde dokundu. 15 Temmuz’da vatana ihanet edenler, 241 masum cana kýyanlar, yüzlerce insanýn yaralanmasýna sebep olanlar, kamu mallarýna zarar verenler; toplumun güven ve huzurunun bozulmasýna, barýþ ve kardeþliðin zedelenmesine, fert, aile, toplum ve devlet hayatýnda fitne ve fesada, yalan, suçlama ve iftiranýn büyümesine, nice masum insanýn üzülmesine, hastalanmasýna, yataða düþmesine, eve kapanmasýna, toplumda dýþlanmasýna ve iþsiz kalmasýna sebep oldular. Bu hainler; soru çaldýklarý, yalan söyledikleri ve iftira ettikleri gibi yalan söylenmesinin ve iftira edilmesinin de önünü açtýlar. 15 Temmuz darbe teþebbüsüne giriþenlere gönül verenler, destek olanlar ve bu örgütü benimseyenler, ihanetlerinin cezasýný çekmeleri gerekir.

Terör ve suç örgütleriyle hiç alakasý olmayanlara örgüt üyesi diye iftira edilmemesi gerekir. Ýftira kanunen suç, dinen büyük günahtýr. Ýftiranýn ne kadar kötü bir þey olduðu, fert ve aileyi ne kadar rahatsýz ettiði bilinen bir gerçektir. Ýftira, tarih boyu ahlaksýz insanlar tarafýndan insanlarý suçlama ve karalama aracý olarak kullanýlmýþtýr. Ýftira bir kimsenin ya suçunu baþkasýna yükleme, ya bir insana haset ve düþmanlýk etme ya da arzularýný elde edememenin intikamýný almak için yapýlmýþtýr. Mesela Züleyha, murat almak istediði, ancak emeline alet olmayan namus timsali Hz. Yusuf’a zina suçu isnat etmiþ, Hz. Yusuf bu yüzden senelerce hapiste yatmýþtý. (Yusuf, 12/24-36.) Münafýklar, Medine’de âlemlere rahmet olan sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in güzide eþi Hz. Aiþe validemize iftira atmýþlardý. Amaçlarý Peygamberimizin ailesine zarar vermekti. Bu sebeple Hz. Aiþe validemiz çok üzülmüþ ve bu yüzden hastalanmýþtý. Yüce Allah, hakkýnda ayetler indirip onu ibra etmiþti. (bk. Nur, 24/11-17.) Þu örnek de iþlediði suçu bir baþkasýnýn üzerine atan ve suçluyu koruyan kimse ile ilgilidir:

Medine’de Benî Zafer kabilesinden Tu’me b. Übeyrik, komþusu Rifâa ibn Zeyd’in un çuvalýný ve zýrhýný bir gece çalar. Zeyd ibn Semin adýndaki bir Yahudi’ye götürür ve ona emanet býrakýr. Daðarcýðý götürürken, daðarcýktaki bir yýrtýktan yola un dökülür. Un daðarcýðý ve zýrhý çalýnan Rifâa, önce komþusu Tu’me’den þüphelenir. Tu’me’ye daðarcýðýný sorar. Tu’me, daðarcýðý görmediðine ve nerede olduðunu bilmediðine yemin eder. Rifâa, Tu’me’nin evini arar fakat bulamaz. Bunun üzerine un döküntüsünün izini takip eder. Nihayet Yahudi’nin evinde daðarcýðý ve zýrhýný bulur. Yahudi, daðarcýðý Tu’me’nin emanet býraktýðýný söyler ve tanýklarýyla bunu ispat eder. Zýrhý Tu’me’nin çaldýðý anlaþýlýr. Olay, Hz. Peygamber’e intikal eder ve dava konusu olur. Tu’me’nin kabilesi geceleyin toplanýr, “Hz. Peygamber’e gidelim, hýrsýzlýk suçunu Yahudi’ye isnat edelim, Tu’me de yemin etsin. Peygamber, Tu’me’nin yeminini kabul eder, çünkü Tu’me Müslüman’dýr, Yahudi’nin sözünü dinlemez, çünkü o Müslüman deðildir” derler. Hz. Peygamber’e giderler ve ona, “Zýrhýn çalýndýðýndan Tu’me’nin haberinin olmadýðýný, Tu’me’nin suçsuz olduðunu, zýrhý Yahudi’nin çaldýðýný, eðer Tu’me’nin aleyhine hükmedilirse itibarlarýnýn kaybolacaðýný, zýrh Yahudi’nin evinde bulunduðu için onunla mücadele etmesi gerektiðini” söylerler. Hz. Peygamber (s.a.s.) de Tu’me’nin yeminine ve kabilesinin þahadetine binaen onu savunmak ister, bunun üzerine Nisa suresinin 105-116’üncü ayetleri iner. (Taberi ve Yazýr, Nisa, 24/105-112; Tirmizi, Tefsir, 5/22.) Yüce Allah, ayetlerde Peygamberimize hak ve adaletle hükmetmesini, hainleri savunmamasýný, hainleri sevmediðini, günah ve suç iþleyenin cezasýný çekmesi gerektiðini, iþlediði suçu baþkasýna isnat edenlerin iftira etmiþ ve büyük günah iþlemiþ olacaklarýný bildirmiþtir.

Tu’me adlý kiþi dört suçu birden iþlemiþtir: Hýrsýzlýk yapmak, hýrsýzlýk yapmadým diye yalan söylemek, yalan yere yemin etmek ve suçunu suçsuz bir insanýn üzerine atýp iftira etmek. Benî Zafer kabilesi de altý suç iþlemiþtir: Tu’me’nin hýrsýzlýk yaptýðýný bildikleri hâlde hýrsýzlýk yapmadý diye yalan söylemek, Tu’me lehine yalancý þahitlik yapmak, Yahudi Zeyd b. Semin’in suçlu olmadýðýný bildikleri hâlde hýrsýzlýk yaptý diye iftira etmek, haksýz yere suçluyu korumak, kabile taassubunda bulunmak, iki davalý arasýnda hüküm verme konumunda olan Hz. Peygamber’i yanýltmaya çalýþmak ve insanlardan utanýp Allah’tan utanmamak, hayâ etmemek.

Ayetlerde Tu’me ve Beni Zafer kabilesinin iþlediði suçlara; “nefse ve baþkasýna ihanet”, “sû” yani kötülük etmek, “nefse zulüm”, “ism” yani günah, “hatîe” yani hata ve “bühtan” yani iftira denilmektedir. Ýnsanýn suç olan bir fiili iþlemesi, böylece kendisini cezaya maruz býrakmasý ve ilahî bir emanet olan nefsini aldatmasý “nefse ihanet”, “zulüm” ve “günah” olduðu gibi, kendi iþlediði suçu baþkasýna isnat etmesi de “ihanet”, “zulüm”, “iftira” ve “günah”týr. Tu’me, hýrsýzlýk ederek kendisini cezaya maruz býraktýðý için nefsine ihanet ve zulüm, bu suçu bir baþkasýnýn üzerine attýðý için kötülük ve iftira etmekle suçlanmýþtýr. Peygamberimiz (s.a.s.), Tu’me’nin hýrsýzlýk suçunun sabit olduðunu ve elinin kesilmesi gerektiðine hükmetmiþtir. Tu’me iþlediði günahýna piþman olup tövbe edeceði yerde Mekke’ye kaçmýþ ve irtidat etmiþtir. Mekke’de hýrsýzlýk için birinin duvarýný delerken duvar üzerine yýkýlmýþ ve ölmüþtür. (Taberi, Nisa, 4/105-114.) Beni Zafer kabilesi, gerçeði ortaya koyup doðruyu söylemeleri ve adil þahitlik etmeleri gerektiði hâlde yalana tevessül etmiþler, Tu’me’nin iþlediði suçu insanlardan gizlemeye çalýþmýþlar ve suçluyu kurtarmak için Allah’ýn razý olmayacaðý yalan ve hileli sözleri kurgulamýþlardýr.

Bir Müslüman hangi gerekçe ile olursa olsun bir insana iftira edemez, etmemesi gerekir, bir insaný yapmadýðý þeylerle suçlayamaz, suçlamamasý gerekir. Suçlayýp iftira ederse, haksýz yere bir kiþi þikâyet ederse, bu kimse ahlaksýz, onursuz, zalim, fasýk ve yalancý olur. (bk. Nur, 24/4.)

Fitne ve terör ne kadar suç ise yalan ve iftira da o kadar suçtur. Terör, mala ve cana; yalan ve iftira ise onur ve haysiyete, toplumun güven ve huzuruna zarar vermektedir. Maddi ve manevi olarak teröre, fitne ve fesada destek vermek ne kadar suç ise yalan ve iftiraya destek vermek de ayný þekilde kanunen suç, dinen büyük günah, zulüm ve fasýklýktýr, toplumun huzur ve güvenini bozmaktýr. Fitne ve fesadýn, iftira ve karalamanýn yaygýnlaþtýðý bir toplumda huzur ve güven olmaz.

Her suçun bir bedeli vardýr. (Þura, 42/40; Nahl, 16/126.) “Eðer cezalandýracaksanýz, size yapýlan azabýn misliyle cezalandýrýn.” Hainler, teröristler ve müfteriler tespit edilmeli, hak ettikleri cezayý vermek, ancak hak ve adaletten ayrýlmamak gerekir. (bk. Nur, 24/11.) Yüce Rabbimiz þöyle buyurmaktadýr: “Ey iman edenler! Allah için hakký titizlikle ayakta tutan, adalet ile þahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletten ayýrmasýn. Adil olun. Bu, Allah’a karþý gelmekten sakýnmaya daha yakýndýr. Allah’a karþý gelmekten sakýnýn. Þüphesiz Allah, yaptýklarýnýzdan hakkýyla haberdardýr.” (Maide, 5/8.) Yüce Allah ve sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), dost-düþman herkese ancak adalet ve insafla muamele etmeyi, haktan ve doðruluktan ayrýlmamayý, kimseye zulmetmemeyi emretmektedir: “Ey kullarým! Haberiniz olsun ki ben zulmü kendi nefsime haram kýldým. Onu size de aranýzda haram kýldým. Binaenaleyh birbirinize zulmetmeyin.” (Müslim, Sahih, Birr, 55.) “Zulümden sakýnýn, çünkü zulüm, kýyamet gününde insaný karanlýklarda býrakýr.” (Müslim, Birr, 56.) Bu sebeple zulümden sakýnmak, iftiranýn önüne geçmek, suçsuz insanlarýn zarar görmesini ve cezalandýrýlmasýný önlemek gerekir.

Ýnsanlara iftira; onlarýn yapmadýðý þeyleri yaptý, söylemediði sözleri söyledi demek, suç isnat etmektir. Ýnsanlara iftira etmek ayetlerde þiddetle yasaklanmakta ve iftira edenler lanetlenmektedir. (bk. Nisa, 4/112; Nur, 24/4, 23.) Ýftira etmek; büyük günah, zulüm ve kul hakký üstlenmektir. Ýftira etmek, içki içmekten kötüdür. Çünkü içki içen insan sadece Allah hakkýný ihlal etmiþtir. Ýftira eden insan hem Allah hem kul hakký ihlal etmiþtir. Allah içki içeni dilerse affeder, ama iftira eden insaný asla affetmez. Ýftira edenin, iftira ettiði kimse ile helalleþmesi gerekir.

Ýftira sadece ayet ve hadislerde deðil kanunlarda da yasaklanmýþtýr. Türk Ceza Kanununda, “Yetkili makamlara ihbar veya þikâyette bulunarak ya da basýn ve yayýn yoluyla, iþlemediðini bildiði hâlde, hakkýnda soruþturma ve kovuþturma baþlatýlmasýný ya da idari bir yaptýrým uygulanmasýný saðlamak için bir kimseye hukuka aykýrý bir fiil isnat eden kiþi, bir yýldan dört yýla kadar hapis cezasý ile cezalandýrýlýr.” (TCK. Md. 267.) hükmü yer almýþtýr.

Ýftiraya uðrayan insan yasal yollardan kendisini savunur, taþkýnlýk etmez, sabreder. Yüce Allah, sabredenlere hesapsýz derecede mükâfat vaat etmektedir. (Zümer, 39/10.) Ýftiraya uðrayan Hz. Yusuf (a.s.), sabretti, Mýsýr’da maliye bakaný oldu. Yüce Allah, Hz. Aiþe validemize yapýlan iftira ile ilgili olarak, “Bu iftirayý kendiniz için kötü bir þey sanmayýn, aksine o sizin için bir hayýrdýr” demektedir. (Nur, 24/11.)

Þunu da ifade etmemiz gerekir: “Beraat-i zimmet asýldýr.” Hiç kimse suçu ispat edilinceye kadar suçlu sayýlamaz. Bu, hem dinimizde hem yasalarda böyledir. Bu itibarla suçlanan kimselere, yargýlama sonucu suçu sabit oluncaya kadar suçlu gözüyle bakýlmamasý gerekir. Belki iftiraya uðramýþtýr, soruþturma veya mahkeme sonucu aklanacaktýr.

Ýfade etmemiz gereken bir husus daha var, o da, “suç þahsidir.” Dinimizde de yasalarda da böyledir. Dolayýsýyla bir kimsenin bir yakýný suça ortak veya azmettirici deðilse bir yakýný suçlanamaz. Kocasý terörist diye hanýmý veya anne babasý veya kardeþleri suçlanamaz. Suçlanýrsa bu, iftira olur. Yalana ve iftiraya itibar etmek toplumun fesadýna sebep olur. (bk. En’am, 5/116.)

Sonuç olarak; vatana ihanet, cana ve kamu malýna zarar vermek, toplumda fitne ve fesat çýkarmak, toplumun güven ve huzurunu bozmak ne kadar kötü, çirkin, haram ve zulüm ise suçsuz insanlarý suçlamak, cezalandýrmak, iftira etmek de o kadar kötü, çirkin, haram ve zulümdür. Terörü ve ihaneti, fitne ve fesadý önlemek (bk. Enfal, 8/73.), teröristi ve haini cezalandýrmak gerektiði gibi iftirayý ve toplumda mazlumlarýn oluþmasýný önlemek ve iftira edenleri de cezalandýrmak gerekir. Aksi takdirde Allah korkusu olmayan insanlar; kýzdýklarý, sevmedikleri, iþ baþýnda kalmasýný istemedikleri veya makamýna göz dikdikleri insanlarý þikâyet edebilir ve karalayabilirler.

Doç. Dr. Ýsmail KARAGÖZ / Diyanet Aylýk Dergi

 

Bu yazý 3418 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

1 Cemâziye'l-Evvel 1446 |  03.11.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

Þüphesiz, bu Kur'an, en doðru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü'minlere, onlar için gerçekten büyük bir ecir olduðunu müjde verir.

( Ýsrâ sûresi - 9)

Bir Hadis

Ebû Hüreyre radýyallahu anh’dan rivayet edildiðine göre

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Dul kadýnlarla, yoksullarýn iþlerine yardým eden kimse, Allah yolunda cihâd etmiþ gibi sevap kazanýr.”


Buhârî, Nafakât 1, Edeb 25, 26; Müslim, Zühd 41

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim

"Rabbimiz, üzerimize sabýr yaðdýr, adýmlarýmýzý sabit kýl (kaydýrma) ve kâfirler topluluðuna karþý bize yardým et."

Talut ve Askerlerinin duasý (Bakara sur 250)

Hikmetli Söz

Hazret-i Lokman
Hekim, oðluna þöyle
dedi: “Yapacaðýn
iþi daha önce bunu
denemiþ, tecrübeli
kimselere danýþ! Çünkü
onlar kendilerine
pahalýya mal olmuþ
doðru görüþleri sana
bedava verirler.”


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com