Hicretin üzerinden altý sene geçmiþ ama müslümanlar daha Kabe’yi ziyaret edememiþlerdi. Rasulullah (s.a.v)’ýn teklifi üzerine müslümanlar toplandýlar Kabe’yi ziyaret için yola koyuldular. Haberi alan kureyþliler peygamber (s.a.v)’in Kabe’yi ziyaret etmesine izin vermediler. Bu arada Rasulullah (s.a.v) Hudeybiye’ye gelmiþ ve konaklamýþtý.
05/09/2008
Rasulullah (s.a.v)¸ amaçlarýný kureyþlilere bildirmek ve yapmaya niyetlendikleri haccýn þartlarýný müzakere etmesi için Hz. Osman (r.a)’ý kureyþlilere yolladý. Ancak Hz osman (r.a) dönmediði gibi müslümanlara da öldüðü haberi geldi.
Bunun üzerine ashabýný toplayan Rasulullah (s.a.v) Ýslam yolunda bütün herþeylerini verecekleri hatta gerekirse canlarýný bile bu yolda verebilecekleri üzerine ashabýyla birlikte yemin ettiler. Ýþte bu olay Rýdvan Bey’atý olarak bilinir. Kur’an-ý Kerim ise olaya þöyle temas ediyor: “ And olsun ki¸ Allah¸ ( Hudeybiye’de) aðacýn altýnda sana bey’at ettikleri vakit¸ mü’minlerden razý oldu. Onlarýn kalplarindeki sadakati bildi de¸ üzerlerine huzur ve suküneti indirdi ve kendilerine yakýn bir zafer bahþetti. ( bu zafer Hayber’in fethidir ). ( FETH SUREESÝ_1
Müslümanlar savaþa hazýrlandýkalrý esnada Hz. Osman (r.a)’ýn öldürülmediði haberi geldi. Müþrikler müslümanlarla anlaþma yapmak istediler. Ve sonuçta bir anlaþma yapýldý. Buna göre;
1-O yýl müslümanlar Medine’ye geri dönecekler. 2-Ertesi yýl Mekke’ye hacc için gelebilecekler ancak üç gün kalabilecekler. 3-Müslümanlar mekkeli hiçbir müslümaný Medine’ye kabul etmeyecekler. Mekke’de kalmak isteyene de engel olmayacaklar. 4-Mekkli bir müslüman Medine’ye giderse geri iade edilecek. Fakat Medineli müslüman Mekke’ye girerse¸ Medineli müslümanlara iade edilmeyecek. 5-Kureyþliler müslümanlara saldýrmayacak¸ müslümanlara karþý baþkalarýna yardým etmeyecek. Müslümanlar bir diðer grupla savaþtýðýnda da tarafsýz kalacak.
Bu maddeler müslümanlarýn aleyhine gibi gözüküyordu. Müslümanlarýn birçoðu kýzgýn ve üzgündü. Ama uzun dönemde müslümanlarýn rahat býrakýlmasý açýsýndan hayýrlý olmuþtur. Kur’an-ý Kerim olaya þöyle deðinir: “ Biz sana apaçýk bir zafer verdik. Ta ki Allah¸ senin günahýndan¸ geçmiþ ve gelecek olaný baðýþlasýn ve sana olan nimetini tamamlasýn ve seni doðru yola iletsin. Ve Allah sana þanlý bir zafer versin.” (FETH SURESÝ_1-3)
DE KÝ: HAK GELDÝ BATIL ZAÝL OLDU Ýsterseniz Hudeybiye anlaþmasýnýn nasýl sona erdiðini birde ashabýn söyledikleriyle öðrenelim: “ Hudeybiye anlaþmasý nedeniyle harb durdu¸ sukunet devresi baþladý¸ insanlar birbirnden emin oldu. Bu sebeple birbirleriyle buluþup bir araya geldiler. Ýslam hakkýnda görüþmelere ve münazaralara baþladýlar. Bu müddet içerisinde islam hakkýnda kendisiyle görüþülen her akýl sahibi müslüman oldu. Evet¸ bu iki sene içinde islam’a girenlerin sayýsý¸ daha evvel girenler kadar hatta daha fazla idi. Rasulullah (s.a.v)’ýn Hudeybiye’ye sadece bin dörtyüz kiþiyle gitmesi¸ iki sene sonra da Mekke’nin fethine onbin kiþi ile gitmesi buna apaçýk bir delildir.”
Abdullah ibni Mesud (r.a)’dan rivayet olunduðuna göre o þöyle söylemiþtir: “Sizler fethi¸ Mekke’nin fethi olarak kabul ediyosununz. Halbuki bizler¸ Hudeybiye sulhunu feth olarak kabul adiyoruz.”
Evet¸ ashabýnda söylediði gibi silahlar susmuþ ve bu sakin ortamda akýllar islam üzerine rahatça tefekkür etmeye baþlamýþtý.
Anlaþmanýýn yapýlmasýyla müslümanlar biraz daha olsun rahat ve güvene kavuþtýlar. Bu sakin ortamda Peygamber (s.a.v) doðudaki ve batýdaki hükümdarlara mektup yazarak onlarý islama davet etti.
Mekkeli müþriklerin Hudeybiye anlaþmasýný ihlal etmeleri üzerine Rasulullah (s.a.v) sayýsý onbini bulan bir orduyla Mekke üzerine yürüdü. Ama hiç kimseye ordunun istikametini söylemedi. Hicri sekizinci yýlda ramazanýn onunda Mekke’ye doðru yola çýktý.
Mekkeliler Ýslam ordularýna karþý oyamadýlar. Ve Mekke savaþýlmadan fetholundu. Rasulullah (s.a.v) Mekke’deki din düþmanlarýna karþý iyi davrandý. Onlarýn daha önce yapmýþ olduklarý büün kötülükleri affetti. Hatta onlarýn arasýnda Peygamber (s.a.v) efendimizin amcasý Hz. Hamza’nýn katili vahþi de bulunuyordu. Ama bu yüce din hz. Vahþi’yi de kendi sýnýrlarý içine alýyordu.
Peygamber (s.a.v) ‘in bu davranýþýna Kur’an-ý Kerim de þöyle deðiniliyor: “Allah’ýn yardýmý ve feth geldiði ve insanlar dalga dalga Allah’ýn dinine girdikleri zaman rabbini överek tesbih et; O’ndan maðfiret dile. Çünkü o¸ tövbeleri çok kabul edendir.” ( NASR SURESÝ_1-3)
"Düþünün ki bir zaman siz dünyada az ve zayýf idiniz. Öyle ki insanlarýn sizi tutup kapacaðýndan endiþe ediyordunuz. Bu halde iken Allah size yer yurt nasib etti, sizi yardýmýyla destekledi, sizi temiz ve helâl þeylerle rýzýklandýrdý, ta ki þükredesiniz."
( Enfal Suresi - 26)
Bir Hadis
Hz. Ebu Hureyre (radýyallahuanh) anlatýyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) kadýn elbisesini giyen erkeðe ve erkek elbisesini giyen kadýna lanet etti."
Ebu Davud, Libas 31
Bir Dua
“Allah’ým! Ciddi ve þaka yollu yaptýklarýmý, yanlýþlýkla ve bilerek iþlediðim günahlarýmý affeyle! Bütün bu kusurlarýn bende bulunduðunu itiraf ederim.”
(Müslim, Zikir, 70)
Hikmetli Söz
Ýnsana sadakat yaraþýr görse de ikrah / Yardýmcýsýdýr doðrularýn Hazret-i Allah