Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 4714
Toplam 16410950
En Fazla 25928
Ortalama 2706
Üye Sayýsý 1193
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
ÞEHÂDET ÝMAN ÝDDÝASIDIR AMA ÝSBATI GEREKÝR
24/06/2017 - 12:14
 
Hüseyin K.Ece
Her iki cümledeki “lâ ilâhe illallah” da nefiy (red/inkâr) ve isbat (kabul) olmak üzere iki kýsýmdan meydana gelmektedir.

-Þehâdet kelimesi: Ýman ilaný

Kelime-i Þehâdet: “Eþhedü enlâ ilâhe illallah ve eþhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlühu-Ben þehâdet ederim ki Allah’tan baþka ilah (tanrý) yoktur ve yine þehâdet ederim ki Hz. Muhammed O’nun kulu ve rasûludur (elçisidir).”

Kelime-i Tevhid: “Lâ ilahe illallah muhammedu’r-rasûlullah-Allah’tan baþka ilah (tanrý) yoktur, Hz. Muhammed O’nun rasûludur (elçisidir)”

Þehâdet veya Tevhid Kelimesi iki bölümden meydana gelir.

Birinci bölümde Allah’ýn varlýðýný ve birliðini tasdik,

ikinci bölümde ise Hz. Muhammed’in O’nun son elçisi olduðunu kabul etmek yer alýr.

            Þüphesiz her iki cümle de dilde tekrar edilen bir zikir’den çok daha geniþ manasý ve önemi olan bir iman itirafý ve iddiasýdýr. Müslümanlar bunu her namazda, her et-Tahiyyatü’yü okuyuþta, her gün hatýrladýkça söylerler. Böylece þehâdetlerini tazelerler, tanýklýklarýný güçlendirirler.

Her iki cümledeki “lâ ilâhe illallah” da nefiy (red/inkâr) ve isbat (kabul) olmak üzere iki kýsýmdan meydana gelmektedir.

“La ilâh”e, uluhiyyeti (tanrýlýðý)  ilah (tanrý) sanýlan þeylerden –bir anlamda- çekip almak, ya da onlarýn ilahlýðýný þiddetli bir þekilde reddetmek; “illallah” ise, ulûhiyete (ilahlýða) ait ne varsa bunu sadece âlemlerin Rabbi Allah’a tahsis etmektir. “Lâ ilâhe” þüphesiz Tevhid ile þirk arasýnda bir sed’tir.

Ýslâm bir bina ise onun giriþ kapýsý þehâdettir. Ýslâm bir bahçe ise o bahçeye þehâdet kapýsýndan girilir. Kapýdan giriþ, bahçeye/binaya giriþ iznidir. Girilen mekana dahil olmak, nereye girdiðini farketmektir.

Ýslâm bir daire ise þehâdet o daire içinde olan her þeyi kapsar. Müslüman olmak isteyen bir gayri müslim öncelikle Þehâdet veya Tevhid kelimesini diliyle söyler ve kalbiyle tasdik eder. Müslümanlar da Þehâdet ile ne dediklerini bilirler, þehâdet etmenin gereðini yaparlar.

Bu tasdîk sadece Þehâdet kelimesindeki ifadeleri tasdîk deðil; Ýslâmý din olarak kabul etmek, dünya görüþü olarak, yaþama biçimi olarak seçmektir.

Bir kimse günde yüz defa, iki yüz defa, daha az veya daha çok diliyle Þehâdet/Tevhid Kelimesini tekrar etse, ama ne dediðinin farkýnda olmasa, maksat bu deðildir. Þehâdet nakarat halinde tekrar edilen sýradan bir söz, dile pelesenk yapýlan bir söylem deðildir.

Asýl amaç -veleki günde bir defa söylensin-, ne dediðinin farkýnda olmak, gereðini yapmaktýr. O, yalnýzca tesbih âletleriyle yapýlan bir tekrar deðil; bunun ötesinde çok daha önemli bir tercih, bir söz veriþ, bir kimlik kuþanmasý, Ýslâma uygun bir hayatý yaþamaya söz veremktir.

* Birinci bölümün muhtevasý

Kelime-i Þehadet” söyleyen bir kimse aþaðýdaki þeyleri yapmýþ olur:

1-Tanýklýk yapmak

Bütün benliði ile, þüphesiz ve tereddütsüz bir þeklide Allah’ýn ilâh ve rab oluþuna þehâdet eder. Gözüyle gördüðünden, kulaðýyla duyduðundan, eliyle dokunduðundan daha kesin, daha emin bir þekilde bilir ve inanýr ki Allah’tan baþka tanrý olamaz. Ýlah olarak sadece O var. Her ne kadar O ilah kendisi için ‘ðayb’ olsa da, sanki yanýndaymýþ, bizzat görüyormuþ, bizzat þâhit oluyormuþ gibi inanýr. Kur’an’ýn deyiþi ile; ‘yakîn’ bir þekilde kabul eder. 

O’nu bütün kemal sýfatlarýyla, bütün esmasýyla, filozoflarýn ve bilginlerin deðil; peygamberlerin ve Kur’an’ýn tanýttýðý gibi kabul eder. Bunu diliyle itiraf eder, kalbiyle tasdîk eder.

2-Ýdrak etmek

Þehâdeti söyleyen ne dediðinin, ne yaptýðýnýn; neyi kabul neyi reddettiðinin farkýndadýr. O bununla Hakikat’i anlar, Hakikatin kimden geldiði ve ne getirdiðini bilir. Âlemlerin Rabbi Allah’ý ve O’nun özelliklerini idrak eder. Anlar ki, Allah baki, kendisi fani. Yaratýcý O, mahluk kendisi. Geliþi O’ndandýr, yine O’na dönecektir.

Ýdrak eder ki, tek Mutlak Varlýk O’dur. O’nun dýþýnda her þey, O’nsuz bir mana ifade etmez. Her þey O’na nisbetle bir anlam kazanýr. Her þey O’na nisbetle bir ad alýr.

3-Ýnsan yapýlý tanrýlarý reddetmek

Ýnsan Allah’tan gelen hidâyeti unuttuktan sonra, inanma/tapýnma ihtiyacýný karþýlamak üzere tarihten beri sayýsýz din ve tanrý uydurmuþtur. Gerçeði bulamayýnca sahtesine veya yapma olanýna sarýlmýþ, Mutlak Varlýk’a ibadeti unutmuþ, yapay tanrýlardan medet ummuþtur.

Þehâdeti söyleyen bir müslüman; her ne þekilde olursa olsun, hangi sýfatla karþýsýna gelirse gelsin; bütün yapay, uydurma, icat edilmiþ tanrý varsa, tanrý sýfatý verilmiþ ne kadar uydurma güç odaklarý varsa; hepsini reddeder. Elinin ve yüreðinin tersiyle bir tarafa iter.

“Lâ ilâhe” der ve bütün bâtýl din mensuplarýna ilân eder ki; “hayýr, hayýr, hayýr; binlerce hayýr. Sizin tanrý saydýðýnýz þeyler, tanrý deðil, sizin uydurmalarýnýzdýr. Hepsini reddediyorum. Þehâdet ederim ki Ýlâhlýk hakký da, Rablik hakký da âlemlerin Rabbi Allah’ýndýr.”

4-Söz vermek

Þehâdet ayný zamanda bir sözleþmedir, bir ahidtir.

“Elestü birabbikum” misakýnýn yeniden ete kemiðe bürünmesidir. Zaten insan fýtratý, tabii olarak, ruhlar âleminde bu þehâdeti yapýp durmaktadýr. Her varlýk, her an kendi hâl lisanýyla bu tanýklýðý ortaya koymaktadýr. Þehâdet getiren bir insan bedenindeki hücrelerin yapýp durduklarý þehâdeti lisana döker, gün ýþýðýna çýkarýr.

Þehâdet ‘i kabul eden bir mü’min þehâdet ettiklerinin gerçekliðini itiraf ettiði gibi, neyi kabul ettiðini amelleriyle de tasdik eder.

Bu þu demektir: Müslüman Kur’an’da ne varsa, Hz. Muhammed (sav) Ýslâm adýna ne getirmiþse öncelikle kabul eder, iman eder. Bu, iman ayný zamanda kabul edilen þeyleri yapmaya da bir sözdür.

Mesela; Ramazan orucunun farz olduðunu kabul etmek, imandýr. Ancak bu iman sadece sözle ‘tamam, kabul ediyorum’ demek deðildir. Bu, Ramazan ayý geldiði zaman oruç tutmaya bir sözdür.

Kur’an’a iman etmek, içindeki hükümleri uygulamak üzere kabul etmektir. Kur’an’ýn doðrultusunda düþünmek, onun getirdiði bakýþ açýsýna sahip olmak, onun deðerlerini benimsemektir. Onunla þuurlanmak, onunla basiret ve feraset sahibi olmaktýr.

Þehâdeti söyleyen bir müslüman Ýslâmýn emirlerine elinden geldiði kadar uyacaðýna, yasaklarýndan elinden geldiði kadar kaçacaðýna söz veriyor demektir.

5-Berat vermek

Yani insanlara ilâh olarak Allah’ý kabul ettiðini, din olarak Ýslâmi tercih ettiðini, Ýslâmýn getirdiði dünya görüþünü benimsediðini, Ýslâmýn deðerlerini en üsten deðerler bildiðini çevresine, diðer insanlara duyurmaktýr.

Bu bir anlamda berat, yani bildiri/duyuru vermek gibidir. Ancak bu baþkalarýný rahatsýz etmek için bir meydan okuma deðildir.

6-Sýnýr çizmek

Þehâdet etmek haddini bilme þuurudur.

Yani insan olarak konumunu, görevini, gücünü ve irade kapasitesini tanýma, anlama, kafayý öne alýp düþünmek demektir. Allah’ýn makamýný, ululuðunu, yüceliðini, insan ve kâinat üzerindeki tasarrufunu anlamaktýr. Ýnsanýn konumunu, yerini ve görevlerini ve anlamaktýr.

            Zaten O’nu hakkýyla tanýyan (ma’rifet sahibi olan), kendi konumunu bilir, ona göre davranýr. Böylesi Allah’a nisbetle sýnýrýnýn farkýndadýr. Kibirlenmez, dik kafalýlýk etmez, boyundan büyük iþlere kalkýþmaz, mülkünde yaþadýðý Sahibine karþý mütevazi olur.

Þöyle inanýr: “O Allahtýr, ben ise O’nun kuluyum. O’na ilâhlýk yaraþýr, bana kulluk. O ölümsüzdür, ben ise faniyim. O her þeye sahiptir, ben ise O’na muhtacým. O Kadir-i Mutlaktýr, ben ise acizim. O, her þeyin sahibidir, ben ise hiç bir þeye sahip deðilim” der.

7-Kimlik ilaný

Þehâdet etmek kimliði açýklamaktýr.

“Ben müslümaným. Allah’ý Rab, Kur’an’ý kitap, Hz. Muhammed’i peygamber, Ýslâmý din olarak seçtim. Bu tercihim biliçli ve farkýnda olunan bir tercihtir. Deðer yargýlarým, bakýþ açým, dünya görüþüm, ahlâkým ve tavýrlarým buna baðlýdýr.

Kendimi Ýslâmýn dýþýnda hiç bir kimliðe nisbet etmem. Ýslâm benim için en üst ve alt kimliktir. Bir ülkenin vatandaþý olmam, bir ýrka/kabileye mensup olmam, bir grupla çalýþmam, bir gelenekten gelmem hiç bir þeyi deðiþtirmez” demiþ olur. Bilirim ki Allah katýnda bunlarýn hiç bir deðeri yoktur. Deðerli olan O’nun bize gönderdiðini bilinçli bir þekilde benimsemektir.

Ýslâmî kimlik ‘vahiy’le þekillenir, vahyin terbiyesinden geçer ve vahyin kontrolünde iþlerlik kazanýr. Müslüman Vahyin, getirdiði ölçülerle bakar, o ölçülerden dýþarý çýkmamaya çalýþýr, o ölçüleri hayatýnda rehber edinir.

            8-Allah’ýn hayata müdahil olduðunu kabul etmek

            Þehâdeti söyleyen bir mü’min, evrenin sahibi olduðunu, varlýðýn aþkýn bir güç tarafýndan yaratýldýðýný ve yönetildiðini, O’nun hayata her an müdahele ettiðini de kabul eder.

Ancak bu kabul ediþ sadece O’na inanmak, O’nu kabul etmek degil; kendi konumunu bilerek O aþkýn gücün karþýsýnda yapmasý gerekenler olduðunun farkýnda olmaktýr.

            9-Hüküm koyma hakkýnýn sadece O’na ait olduðunu kabul etmek

            Hayatýn sahibi ayný zamanda varlýk için yasa ve sýnýr koyma hakkýna da sahiptir. Þehâdeti söyleyen varlýðýn yasasnýn Allah’tan geldiðini kabul ettiði gibi, insanlar ve toplumlar için ibadet yasalarý koyma hakkýný da O’na teslim eder.

            Bundan dolayi iman edenler, Allah’ýn koyduðu yasalara (hükümlere) ve sýnýrlara zýd hükümleri benimsemezler. Bilirler ki Allah’ýn hükümlerine zýd hükümleri benimsemek onlarýn sahiplerini ilah edinmek gibidir.

           

-Ýkinci bölümün muhtevasý

“ve eþhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlühu” diyen bir müslüman þunlarý yapmýþ olur.

1-Hz. Muhammed´i tanýmak

Abdullah’ýn oðlu Hz. Muhammed (sav) bir insandý ama bir peygamberdi. O kendi çabasýyla, kendi iddiasýyla, okuyup diploma alarak peygamberlik kazanmadý. O’nu Allah (cc) insanlar arasýndan elçilik görevi yapmak üzere seçti.

Þehâdet getiren bir müslüman O’nun þu tarihte Mekke ve Medine’de yaþadýðýný, yirmiüç yýl peygamberlik yaptýðýný, peygamberlik görevini hakkýyla yerine getirdiðini kabul etmiþ olur. Hz. Muhammed’e peygamber (rasûl/nebi) olarak inanýr.

2-O’nu kul bilmek;

O bir melek deðildi. O bir insandý, Allah’ýn þerefli kuluydu. O’nda bir ilâhýn özellikleri olmadýðý gibi, O mütevazi, Kureyþ’ten kuru ekmek yiyen bir kadýnýn oðluydu.

O, Allah’a kul (abd) olmaktan þeref duyar, kendisine böyle hitap edilmesini isterdi.

3-O’nu son rasûl bilmek

Muhammed (sav) Allah tarafýndan insanlara gönderilen son elçidir (Hâtemu’l-enbiyâ’dýr). O’ndan sonra bir daha rasûl /nebi (peygamber) gelmeyecek. O’ndan sonra kim peygamber olduðunu iddia ederse yalancýdýr, ona itibar edilmez.

4-O’nun getirdiklerini kabul etmek

O’nu tanýmak, Allah’tan getirip teblið ettiklerini, O’nun din adýna bildirdiklerini benimsemiþ olur. Þehâdeti yürekten söyleyenin bu konuda tereddütü olmadýðý gibi, acaba sorusunu da sormaz. O, müslüman olmanýn Vahy’e teslim olmak olduðunun farkýndadýr.

5-O’nu örnek almak ve izlemek

Allah (cc) Hz. Muhammed’i müslümanlar için en güzel örnek seçmiþtir. (Ahzab 33/21) Bunun anlamý þudur: Allah (cc) Hz. Muhammed’in ortaya koyduðu kulluktan razýdýr. Siz de öyle yaparsanýz, sizin kullunuðunuzdan da razý olur. Razý olmakla kalmaz bol bol ecrini/karþýlýðýný verir.

Þehâdeti söyleyen kulluðunu Kur’an ve Peygamberin Sünneti doðrultusunda yapacaðýna söz vermiþ olur. Zaten peygamberi izlemek O’na din konusunda itaat demektir. (Bkz: Âli Ýmran 3/32, 132. Nisa 4/14, 59, 80)

6-O’nun yolunu sürdürmek (þâhit olmak)

Þehâdeti söyleyen müslüman iki görevi yüklenmiþ olur.

Öncelikle kabul ettiði dinî yaþamak, sonra da yaþadýðýný dini hakkýyla temsil etmek. Bu da davet, teblið, ‘emr-i bi’l-ma’ruf nahy-i ani’l-münker/iyilikleri yaygýnlaþtýrmak, kötülüklere karþý mücadele’ görevidir.

Müslüman sözüyle, tercihleriyle ve eylemleriyle inandýðý dinin, peþine gittiði Peygamberin canlý þâhidi/þehîdidir. Peygamberin þahid oluþu nasýl onun örenkliði ise, müslümanýn da þahit oluþun Ýslam konusunda insanlýða örnek oludur. Þehadet söyleyen mü’min hayatýyla imanýna þahitlik yapar, böylece hak din konusunda insanlara örnek olmaya çalýþýr. Allah (cc) þöyle buyuruyor:

Allah uðrunda, hakkýný vererek cihad edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanýz Ýbrahim'in dininde (de böyleydi). Peygamberin size þâhit olmasý, sizin de insanlara þâhit olmanýziçin, O, gerek daha önce (gelmiþ kitaplarda), gerekse bunda (Kur'an'da) size "müslümanlar" adýný verdi. Öyle ise namazý kýlýn; zekatý verin ve Allah'a sýmsýký sarýlýn. O, sizin mevlânýzdýr. Ne güzel mevlâdýr, ne güzel yardýmcýdýr!” (Hacc 22/78.Bir benzeri:Bakara 2/143)

        

-Þehâdet gerçek müslüman olmaktýr

Tekrar vurgulama gerekir ki ‘þehâdet’ olayý, Allah’a, O’nun bütün âyetlerine ve Hz. Muhammed’in Ýslâm adýna ortaya koyduklarýna güçlü bir tanýklýktan sonra, bu tanýklýðýn bir gereði olarak O’nun dinini iman, sâlih amel ve güzel ahlâkla yaþamanýn adýdýr.

Ýþte bu, müslümanýn kimliði, tercihi ve dünya görüþüdür. Böyle yapan bir müslüman (Hakikat açýsýndan) canlý þâhid/þehid sayýlýr. Eðer inandýðý deðerler uðruna çalýþýr, çaba gösterir, infak eder, emek ve ter dökerse; sonunda da bu uðurda can veririse, böylece hem dünyada, hem de ahirette þâhitlerden/þehitlerden yazýlýr.

“Kim Allah'a ve Rasûl'e itaat ederse iþte onlar, Allah'ýn kendilerine lütuflarda bulunduðu peygamberler, sýddîkler, þehidler ve sâlih kiþilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaþtýr!” (Nisâ 3/69)

 

            19.06.2017 

Zaandam-Hollanda


Bu Makale 5180 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

01/02/2019 - 14:41 KUR’AN’DA YOL (SEBÝL) ile YAPILAN TAMLAMALAR 2

©

01/02/2019 - 14:36 KUR’AN’DA YOL (SEBÎL) ile YAPILAN TAMLAMALAR 1

©

01/02/2019 - 14:26 DOÐRU YOL ÝÞTE BUDUR 2

©

01/02/2019 - 14:23 DOÐRU YOL ÝÞTE BUDUR 1

©

01/02/2019 - 14:18 “BEN NEFSÝMÝ TEMÝZE ÇIKARMAM”

©

01/02/2019 - 14:12 YOLUN EN DOÐRUSU YOLUN EN EÐRÝSÝ

©

20/04/2018 - 17:02 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 7

©

23/03/2018 - 15:10 KUR’AN’DA MÜJDE ve EÐÝTÝM ÝLÝÞKÝSÝ

©

19/02/2018 - 12:30 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 6

©

19/01/2018 - 10:43 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 5

©

25/12/2017 - 11:58 SELÂM OLARAK TAHÝYYE

©

20/11/2017 - 10:27 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 4

©

18/10/2017 - 10:33 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 3

©

21/09/2017 - 12:14 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 2

©

28/08/2017 - 09:17 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 1

©

24/06/2017 - 12:14 ÞEHÂDET ÝMAN ÝDDÝASIDIR AMA ÝSBATI GEREKÝR

©

23/05/2017 - 16:44 ORUÇ ÝMSAK (TUTMAK)TIR

©

29/03/2017 - 10:51 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 5

©

08/03/2017 - 16:07 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 4

©

04/02/2017 - 11:56 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 3

©

02/01/2017 - 10:23 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 2

©

05/12/2016 - 10:11 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 1

©

02/11/2016 - 10:38 KUR’AN’A GÖRE KUR’AN’IN TEMEL ÖZELLÝKLERÝ

©

01/10/2016 - 11:23 SÖZÜN EN GÜZELÝNE UYMAK ÝYÝ SONUCA GÖTÜRÜR

©

08/09/2016 - 09:05 ÝBRAHÝM’ÝN ve HÂCER’ÝN KURBANI

©

31/08/2016 - 10:15 ZALÝMLERE YANAÞMAK TEHLÝKELÝDÝR

©

15/07/2016 - 18:56 BÝRÝLERÝ YALAN SÖYLEMEYE DEVAM EDÝYOR

©

25/06/2016 - 09:34 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 5

©

18/06/2016 - 11:00 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 4

©

13/06/2016 - 10:16 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 3

©

06/06/2016 - 09:53 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 2

©

30/05/2016 - 12:45 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 1

©

05/05/2016 - 14:03 EN HAYIRLI TOPLULUK 3

©

11/04/2016 - 10:06 EN HAYIRLI TOPLULUK 2

©

14/03/2016 - 12:55 EN HAYIRLI TOPLULUK 1

©

16/02/2016 - 09:58 hz. ÂDEM’ÝN BABASI KÝM

©

26/01/2016 - 18:23 hz. EBU BEKR SÜNNÝ, hz. ALÝ de ÞÝȊ DEÐÝLDÝ

©

26/12/2015 - 15:13 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 10

©

23/11/2015 - 09:48 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 9

©

27/10/2015 - 16:44 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 8

©

28/08/2015 - 19:24 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 7

©

20/07/2015 - 18:04 ALLAHA’ YAKIN OLMA BÝLÝNCÝ

©

30/06/2015 - 16:39 KUR’AN’DA RAMAZAN

©

29/05/2015 - 11:31 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 6

©

23/04/2015 - 12:54 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 5

©

03/04/2015 - 18:21 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 4

©

09/03/2015 - 13:03 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 3

©

03/02/2015 - 14:43 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 2

©

30/12/2014 - 13:11 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 1

©

27/11/2014 - 17:04 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 5

©

19/11/2014 - 12:19 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 4

©

20/10/2014 - 15:53 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 3

©

27/08/2014 - 13:16 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 2

©

01/08/2014 - 11:04 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 1

©

04/07/2014 - 16:31 BESMELE; ÝMAN ve SAYGI ÝKRARIDIR

©

30/05/2014 - 18:48 ABDEST ALMAK PEYGAMBER’E KARDEÞ OLMAKTIR

©

11/04/2014 - 10:53 AÇLIK ve KORKU UYARISI

©

09/04/2014 - 11:21 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 4

©

03/04/2014 - 14:39 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 3

©

10/01/2014 - 11:15 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 2

©

24/12/2013 - 14:11 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 1

©

11/11/2013 - 15:39 BÜYÜK HÝCRETÝN BÜYÜK SONUÇLARI

©

09/10/2013 - 10:15 PEYGAMBER’E ÝTAAT ÞART MI

©

03/09/2013 - 12:27 KUR’AN’DA AÝLE MODELLERÝ 2

©

12/08/2013 - 08:51 KUR’AN’DA AÝLE MODELLERÝ-1

©

08/07/2013 - 11:36 ORUÇ ve ÖZGÜRLÜK BÝLÝNCÝ

©

17/06/2013 - 15:46 ÝMANIN KAZANIMLARI

©

21/05/2013 - 11:05 ALLAH’IN YARDIMCILARI (Ensâru’llah) 2

©

22/04/2013 - 10:26 ALLAH’IN YARDIMCILARI (Ensâru’llah) 1

©

19/03/2013 - 13:02 ALLAH’A HAKKIYLA SAYGI (Haþyetu’llah)

©

14/02/2013 - 13:37 ALÇAK DÜNYA (MI)

©

24/01/2013 - 14:11 ALLAH’TAN KORKMALI (MIYIZ?) 2

©

27/12/2012 - 10:14 ALLAH’TAN KORKMALI (MIYIZ?) 1

©

20/11/2012 - 10:13 ON MUHARREM’DE NE OLMUÞTU

©

19/10/2012 - 10:58 KURBAN: ALABÝLMEK ÝÇÝN VERMEKTÝR

©

25/09/2012 - 10:56 ALLAH’IN DOSTLARI (Evliyâu’llah) 2

©

27/08/2012 - 15:54 ALLAH’IN DOSTLARI (Evliyâu’llah) 1

©

23/07/2012 - 11:13 RAMAZAN ÝSLÂMIN SEMBOLLERÝNDENDÝR (Þeâiru’llah) 3

©

26/06/2012 - 15:23 ALLAH’IN SEMBOLLERÝ (Þeâiru’llah) 2

©

30/05/2012 - 16:11 ALLAH’IN SEMBOLLERÝ (Þeâiru’llah) 1

©

26/03/2012 - 13:05 MUVAHHÝDLERÝN ÖZELLÝKLERÝ

©

29/02/2012 - 13:29 ALLAH’I UNUTANLAR GÝBÝ OLMAYIN

©

26/01/2012 - 14:37 DÝNLEME AHLÂKI 4

©

28/12/2011 - 11:22 DÝNLEME AHLAKI 3

©

28/11/2011 - 11:10 AZAPLA MÜJDELEME

©

20/10/2011 - 17:42 KURBAN; NE KADAR VAZGEÇEBÝLÝRSEN

©

07/09/2011 - 14:36 DEDÝN KÝ…

©

05/08/2011 - 19:47 ORUÇ TAKVAYI GÜÇLENDÝRÝR

©

04/07/2011 - 14:35 DÝNLEME AHLAKI 2

©

03/06/2011 - 12:02 DÝNLEME AHLÂKI 1

©

09/05/2011 - 13:57 ALLAH’IN ÝPÝ (HABLU’LLAH)

©

18/04/2011 - 14:24 ALLAH’IN BOYASI (Sibðatu’llah)

©

07/03/2011 - 13:00 ALLAH’IN HAKKI (Hakku’llah)

©

14/02/2011 - 12:04 Boþ Ýþlere Müþteri Olmak

©

06/01/2011 - 10:38 ALLAH’IN KULLARI

©

22/11/2010 - 14:56 ALLAH’IN GÜNLERÝ

©

14/10/2010 - 18:51 HARAM KAZANÇ ÝFSAT EDER

©

26/07/2010 - 14:14 Orucu Yürek Ýle Tutmak

©

22/06/2010 - 12:39 Okunmasý Gereken Üç Kitap

©

18/05/2010 - 11:47 Ahirete Ýman : Hesap Verme Bilinci

©

28/04/2010 - 11:02 MÜSRÝF KÝMDÝR

©

22/03/2010 - 15:27 ÝSRAF; ÇAÐDAÞ AÞIRILIK (2)

©

22/02/2010 - 13:23 ÝSRAF; ÇAÐDAÞ AÞIRILIK (1)

©

30/12/2009 - 17:40 ÝSLÂMÎ KAYNAKLAR AÇISINDAN ÞÝÝR

©

23/11/2009 - 16:17 BAYRAMIN BAÐIÞLADIÐIN KADARDIR

©

19/10/2009 - 14:55 Vahiy Karþýsýnda Peygamber

©

24/07/2009 - 11:15 ORUÇ ve DENGE

©

25/06/2009 - 09:29 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 4

©

01/06/2009 - 14:57 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 3

©

28/04/2009 - 16:06 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 2

©

16/02/2009 - 23:26 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 1

©

05/01/2009 - 23:03 HÝCRET ÜZERÝNE DÝYALOÐ

©

22/12/2008 - 23:37 KUR’AN’DA KURBAN KAVRAMI (1)

©

17/11/2008 - 23:27 Ýnsaf ve Ahlak Adaletin Kaynaðýdýr

©

03/09/2008 - 22:03 ÝNSANIN GÖREVÝ -2

©

05/06/2008 - 23:35 ÝNSANIN GÖREVÝ -1-

©

18/03/2008 - 01:09 HAYATA DÖNÜÞEN ZÝKÝR
 
 

Site Ýçi Arama

19 Cemâziye'l-Evvel 1446 |  21.11.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Ey kavmim, ben onlarý kovarsam, Allah'tan (gelecek azaba karþý) bana kim yardým edecek? Hiç düþünmez misiniz?"




( Tevbe sûresi - 30)

Bir Hadis

Resulullah (s.a.v.) þöyle buyurdu:

“Müslümanlar benim baþýma gelen musibetlere bakarak kendi musibetleri karþýsýnda güçlü olsunlar.” (Muvatta, “Cenâiz”, 14)

“…Kim sabrederse, Allah ona dayanma gücü verir.

Kimseye sabýrdan daha hayýrlý
ve daha geniþ bir ikram verilmemiþtir.”

(Müslim, “Zekât”, 124)

Bir Dua

“Allah’ým! Harama bulaþmaktansa helalinle yetineyim. Beni lütfunla (zengin kýlarak) Senden baþkasýna muhtaç etme.”


(Tirmizi, Deavât, 110)

Hikmetli Söz

Seven o kimsedir ki, sevgilisinden ne kadar düþmanlýk görse yine dostluðunu artýrýr. Sevgilisinden baþýna binlerce sitem taþý gelse, onlardan ancak aþk binasýný
saðlamlaþtýrýr.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com