Allah korkusu (mehafetullah) nedir?
“Allah’tan hem korkulur, hem haþyet duyulur. Havf korkanýn güçsüzlüðünden, haþyet korkulanýn yüceliðinden kaynaklanýr. Haþyet tazim, hürmet, sevgi ve yüceltme ihtiva ederken, emn’in (güvenin) zýddý olan havf bunlarý içermez. Kur’an’da haþyet övülürken, havf övülmez. Haþyetin kaynaðý bilmek, havf’ýn kaynaðý bilmemektir.”(1)(Kur’an’da alimlerin övülme sebebi budur.(2)Bir hadiste Allah’tan en çok haþyet duyanlarýn O’nu en iyi bilenler olduðu söylenmektedir.(3)
Havf bir diðer açýdankorkulan kiþinin hatýrlanmasýndan dolayý kalbin ýzdýrap duymasý ve harekete geçmesi, ilâhí hükümlerin ve kaderin iþleyiþ tarzýný kuvvetli bir þekilde görmektir. Ancak burada söz konusu edilen görme korkunun kendisi deðil, sebebidir.(4)
Havf bir açýdan ihlaslý bir kulu günah iþlemekten alýkoyan en önemli korkudur. Bir hadiste; Allah (cc) hiç bir gölgenin olmadýðý Kýyamet gününde ‘Ben Allah’tan havf ederim (korkarým)’ diyen kimseyi Arþýnýn gölgesinde gölgelendirecek.
"Yedi sýnýf insan vardýr ki, Allah Teâlâ onlarý hiçbir gölgenin bulunmadýðý (Kýyamet) gününde Arþ'ýn gölgesinde gölgelendirir. Adaletli yönetici, Allah'a ibadetle büyüyen genç, kalbi camilere baðlý kimse, Allah için birbirini seven, bu uðurda bir araya gelip bu sevgi ile ayrýlan iki kimse, mevki sahibi olan güzel bir kadýn tarafýndan birlikte olmaya çaðýrýldýðý halde, "Ben Allah'tan korkarým" cevabý ile karþýlýk veren kimse, sað elinin verdiði sadakayý sol eli duymayacak þekilde gizli sadaka veren kimse, tenha yerde Allah'ý anarak gözleri yaþla dolup taþan kimse."(5)
Allah’tan ‘havf’; O’nun cezasýndan ve azap tehdidinden çekinerek itaat yolunu tutma ve günahlardan kaçmadýr.(6)Ýnsan Rabbinin makamý karþýsýnda duracak ve hesap verecek. O halde insan böyle bir durumdan korkmalý (havf etmeli) ve ona göre hazýrlanmalýdýr.
“Aþikar olan þu ki, bütün bu [anlatýla]nlarda, o Son Gün baþa gelebilecek azaptan korkanlar için apaçýk bir ders, bir uyarý vardýr;…”(7)
Aþaðýdaki hadiste havf, kiþiyi ibadet etmeye götüren, ona Allah’a itaat bilinci kazandýran Allah korkusu manasýnda kullanýlmaktadýr.
Ukbe b. Amir (ra) Rasûlüllah’ýn (sav) þöyle dediðini anlatýyor:
“Rabbin, koyun güden bir çobanýn, bir daðýn zirvesine çýkýp namaz için ezan okuyup sonra da namaz kýlmasýndan hoþlanýr ve Allah Teâla þöyle der: “Benim þu kuluma bakýn! Ezan okuyor, namaz kýlýyor; yani Bendan korkuyor (havf ediyor). Yemin olsun ki o kulumu affettim ve onu Cennetime koydum.”(8)
Allah’tan korkmak bizzat O’nun emridir.
O’ndan çekinmek, O’nun kendisine ceza vereceðinden korkmak, ya da emrini hakkýyla yerine getirememekten endiþe duymak imanýn gereðidir.
Kur’an’da pek çok ayette Allah korkusundan, Allah’tan korkanlardan, Allah’tan korkmanýn; sakýnma, ahlak ve kulluk anlayýþýna yaptýðý olumlu etkilserden söz edilmektedir.
Ýnsanlardan bazýlarý, ya otorite sahiplerinden, ya dünyalýk bir çýkarýn elden çýkmasý tehlikesinden, ya bir takým makamlarý ele geçirme arzusundan, ya da insanlarýn tepkilerinden korkarlar. Bundan dolayý da Allah’ýn emirlerine uymaktan, O’nun hükümlerini uygulamaktan kaçýnýrlar. Böyle bir tavýra karþý Kur’an þöyle diyor:
“...Ýnsanlardan korkmayýn, benden korkun ve benim âyetlerimi az bir paraya satmayýn. Kim Allah’ýn indirdiði ile hükmetmezse iþte onlar kâfir olanlardýr.”(9)
Bir baþka ayette þöyle deniyor:
“Ýþte o þeytan, ancak kendi dostlarýný (ya da sizi dosrlarýyla) korkutur. Þu
halde, eðer iman etmiþ kimseler iseniz onlardan korkmayýn, benden korkun.”(10)
Kur’an’da bir çok yerde kimilerinin ‘ben Allah’tan korkarým” dediklerini görüyoruz.
Mesela: hz. Âdem’in oðullarýndan biri diðerini öldürmeðe teþebbüs edince o “Ben seni öldürmek için elimi kaldýrmam. Çünkü ben âlemlerin Rabbi Allah’tan korkarým’ demiþti.(11)
Þeytan bile Allah’tan korktuðunu söylemektedir. O iman edenlerin gücünü görünce kendi tarafralarýna þöyle dedi: “Benim sizinlþe hiç bir iliþkim olamaz. Çünkü ben sizin görmediðinizi görüyorum, üstelik ben Allah’tan korkarým.”(12)
Þeytan insana inkâr etmesini telkin eder. Sonra o dainkâr edince; “Ben senin yaptýðýndan sorumlu deðilim, çünkü ben âlemlerin Rabbi Allah’tan korkarým” der.(13)
Hz. Musa kavmini Allah’ýn vadettiði ödüle ulaþmak üzere O’nun yolunda cihada davet ettiði zaman Allah’tan hakkýyla korkan iki kiþiden baþkasý bu davetin hikmetini anlamadýlar, ve gereðinin yapmadýlar.(14)
Peygamber Allah huzuruna bir þefaatçi olmadan çýkmaktan korkan kimseleri vahiyle uyarmakla yükümlü idi.(15)
Kur’an Peygamber’e þöyle emrediyor: “Ve sen, (ey Peygamber), gönül alçaltarak, korku ve duyarlýk içinde, sesini yükseltmeden sabah akþam Rabbini an ve sakýn umursamaz kimselerden olma.Rabbini korkarak zikret.” (16) Benzer bir çaðrý da müslümanlara yapýlýyor. Burada da havf kelimesi kullanýlýyor.(17)
Deðil aklý baþýnda, iman eden kimseler; melekler, göklerde ve yerde olan her þey Allah’ýn varlýk için koyduðu yasalara boyun eðerler, büyüklük taslamazlar ve her þeye hakim olan Allah’tan korkarlar.(18)
Melekler de korkuyla Allah’ýn tesbih ederler, O’nu saygýyla anarlar: “gök gürlemesi O'nun sýnýrsýz kudret ve yüceliðini övgüyle anmakta; melekler de korku ve sakýnma içinde bunu yapmaktalar…”(19)
Hatta müþriklerin taptýklarý putlarý bile kendi hallerince Allah’tan korkarlar.
“Onlarýn yalvardýklarý bu varlýklar Rablerine -hangisi daha yakýn olacak diye- vesile ararlar; O'nun rahmetini umarlar ve azabýndan korkarlar. Çünkü Rabbinin azabý, sakýnýlacak bir azaptýr.”(20)
Sorumuzu tekrar edelim: Allah’tan korkulur mu?
Elbette. Yukarýdan beri örnekleri verilen âyetlere göre Allah’tan korkulur. Korkmak gerekir. Varlýklar, melekler bile Allah’tan korktuðuna göre iman eden bir insanýn, Allah hakkýnaa az veya çok ma’rifeti (anlayýþý) olan imanlý bir kimsenin korkmamasý düþülünemez.
Ama Allah’tan nasýl korkulur?
Allah’tan bir gürültüden, vahþi bir hayvandan, karanlýktan, dehþet bir olaydan, ürpertici, yürekleri hoplatan, insanýn yüreðini aðzýna getirebiecek korkunç þeylerden korkulur gibi korkulmaz. Bir zalimin zulmünden, bir diktatörün, bir tiranýn iþkence ve heybetinden, bir gaddarýn iþkencesinden, bir teröristin teröründen korkulur gibi korkulmaz. Bir sonucu veya bir kârý elde edememekten, bir müsabayý kaybetmekten, bir þeyleri yitirmekten korkulur gibi korkulmaz. Bir patlamadan, bir gürültüden, ani bir þoktan korkulur gibi korkulmaz.
Allah korkusu þu ayette ifade edildiði gibi kalbin titremesi, ürpermesi, saygý ve tazim ile dolmasý. Bundan sonra yapmasý gereken þey her ne ise ona hazýr olma dugusudur. “Mü’minler ancak o kimselerdir ki, her ne zaman Allah'tan söz edilse kalpleri korkuyla titrer; ve kendilerine her ne zaman O'nun ayetleri ulaþtýrýlsa imanlarý güçlenir ve Rablerine güven beslerler.”(21)
Allah’tan korkmak, O’nun rýzasýný kazanamama endiþesi, O’nun rýzasýna layýk olamama korkusu, O’nun rýzasýný kaybetme ürpertisidir. Nitekim bir ayette buna iþaret ediliyor. Ýman edenler þöyle derler: “Elbet biz yüzleri asýp kaþlarý çatan bir günde Rabbimizin (rýzasýný) kaybetmekten korkuyoruz.”(22)
‘Havf’ kelimesi ile ifade edilen korku; -Cüneydi Baðdadí’nin dediði gibi-, “her nefes alýþ-veriþte azap görebilirim diye düþünmektir.”(23)
Allah’tan korkmak O’na hakkýyla ibadet edememek, O’nu hakkýyla tanýyamamak, O’nu hakkýyla sevememek, O’na hakkýyla þükredememek, O’nu O’nun layýk olduðu gibi övememek korkusudur. Allah’tan korkmak O yakacak diye deðil, O hak etmediðim için beni az sevecek, ya da ben O’nun sevgisine layýk olamaycaðým endiþesidir.
Allah’tan korkmak, O’nun makamýna karþý gereken saygýyý, tazimi, edebi gösterememek sýkýntýsýdýr. Yarýn mahþer günü, hesaplar yapýlýrken ayýplarýn, noksanlarýn, Allah’a karþý saygýsýzlýklarýn ortaya çýkmasýndan, rezil olmaktan, kaybetmekten, hüsrana uðramaktan içinin titremesidir.
Allah (cc) –haþa- ne korkunç bir þeydir, ne yakaladýðýný hemen ateþe sokan bir ceberruttur, ne de katý yürekli bir despottur. Tam tersine Rahman ve Rahim sýfatlarýna sahip, özünde ve iþinde merhametli, affetmeyi seven ve çok çok affeden, çok seven ve çok sevilen, rahmetin, baðýþýn, ikramýn kaynaðý, karþýlýksýz veren, isteyene veren âlemlerin Rabbidir. Mehafetullah (Allah korkusu) bu makama layýk olamama endiþesidir.
-
Allah’tan korkmanýn boyutlarý
Ýman edenlerin özelliði þöyledir:“Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar.”(24)
Allah (cc) kullarýný cehennem ateþiyle sakýndýrýyor.
“Onlarýn üstünde ateþ bulutlarý toplanacak ve altlarýnda da [benzer ateþ] tabakalarý bulunacaktýr...” Allah kullarýn(ýn kalbin)e iþte bu yolla korku salar. Ey kullarým! Öyleyse, Bana karþý sorumluluðunuzun bilincinde olun;”(25)
Basiret sahipleri Allah’ýn sevgisini kaybetme endiþesiyle içleri titrer, hesabý kötü vermekten dolayý korkarlar.(26)
Allah (cc) müslümanlara zulmedenlerden boþalacak yerelere yerleþtireceðini va’dediyor ve arkasýndan da þöyle buyuruyor: “… Ýþte bu, makamýmdan korkan ve tehdidimden sakýnan kimselere mahsustur.”(27)
Rahman olan Allah’ýn makamýndan korkanlar/çekinenler için farklý ödüller vardýr: “Rablerinin mutlak otoritesinden korkup sakýnanlara çifte cennte sunulacak.”(28)
Peygambere þöyle demesi emrediliyor: “De ki: Ben, Rabbim'e isyan edersem gerçekten büyük bir günün (kýyametin) azabýndan korkarým.”(29)
Kur’an inkarcýlarý þöyle uyarýyor: “Þimdi [cehennemden bahsederek] insanlara korku veren bir uyarýda bulunuyoruz, ama (hakký inkara niyetli olduklarý sürece) bu [uyarý] onlarýn sadece büyüklük taslayarak küstahça azgýnlýk, taþkýnlýk yapmalarýný artýrýyor” demiþtik.”(30)
Allah’tan hakkýyla korkup çekinenler, Allah’a karþý sorumluluk bilinciyle davrananlar hakkýnda Kur’an þöyle diyor:
“Bizim mesajlarýmýza (gerçekten) inananlar, ancak, kendilerine teblið edildiði zaman önünde derin bir hayranlýk ve saygýyla eðilenlerdir; (onlar) Rablerinin sýnýrsýz ihtiþamýný hamd ile yüceltenler ve asla büyüklük taslamayanlardýr;(onlar) yataklarýndan (geceleri) kalkarak korku (havf) ve ümit içinde Rablerine yalvaranlardýr ve kendilerine geçinmeleri için verdiðimizden baþkalarýna harcayanlardýr.”(31)
Ýki hadiste Allah korkusu þöyle yer almaktadýr:
Habibe bintü Sehl’in kocasý Sabit b. Kays b. Þemmas çirkin bir adamdý. Bu kadýn Peygamber’e (sav) geldi ve Ya Rasulellah! “Allah korkusu (mehafetullah) olmasaydý bu adam yanýma geldiði zaman yüzüne tükürürdüm” dedi. Peygamberr (sav) “Onun bahçesini geri vermek ister misin?” diye sordu. Kadýn: “Evet” dedi ve bahçesini geri verdi. Peygamber de boþanmalarýna hükmetti.(32)
Ýþkencenin dayanýlmaz bir hal aldýðý, müþriklerin þiddetli baský yaptýklarý bir zaman Habbab b. Eret Kâbe'nin gölgesinde örtüsüne bürünmüþ oturan Hz. Peygamber'in yanýna geldi; "Allah'a bizim için dua buyurmaz mýsýn?" dedi: Hz. Peygamber yüzü kýpkýrmýzý halde doðruldu, þöyle buyurdu: "Sizden önceki ümmetlerde bir adam demir tarakla taranýr ve sinirleri kemiðinden sýyrýlýrdý da bu iþkence onu diniden döndürmezdi. Testere baþýnýn saç ayýrýmýna konur ve iki parçaya bölünürdü; bu da o adamý dininden döndürmezdi. Allah muhakkak bu dini tamamlayacaktýr. San'â'dan kalkan yolcu Hadramevt'e içinde Allah korkusundan baþka hiç bir korku olmadan gidebilecek.Ama siz acele ediyorsunuz”(33)
Ýnsanýn fýtratýnda sevgi de vardýr, korku da. Bu iki duygu insan hayatý ve onun faaliyetleri için çok önemli olsa da, Tevhidi bakýþ açýsýna göre, bu ik duygunun insana verilmesinin hikmeti Allah’ý hakkýyla sevebilmek ve O’nun makamýndan hakkýyla korkabilmek/çekinebilmek içindir.
Allah’tan korkmanýn bir kaç basamaðý var denilebilir: En alt basamaðý kiþinin küfürden, inkârdan, ilhadtan uzak durmasý, onu küfre düþürecek söz ve davranýþlardan sakýnmasýdýr.
Ýkinci basamaðý müslümanýn günahlardan elinden geldiði kadar sakýnmasýdýr.
Üçüncü ve en yüksek basamaðý ise Allah’ýn sevgisine engel olabilecek her türlü sevgi, meþguliyet ve gafletten kalbini korumaya çalýþmasýdýr.
Ýslâmýn hedeflerinden birisi de insanýn kalbine Allah sevgisini ve Allah korkusunu yerleþtirmektir. Her güzel iþ, ya da her güzellik Allah sevgisinden, her türlü korunma, çekinme, titiz olma ahlâký da Allah korkusundan kaynaklanýr. Allah (cc) Rahman ve Rahim’dir. Yani O bütün yaratýklarýný sever. Ama kendisini sevip saygý göstereni daha çok sever. Kendisinden korkup çekineni ise azapla, ceza ile, kötü sonuçla mahzun (üzüntülü) etmez.
Bu anlamý þu hadislerde buluyoruz: “Allah korkusundan (haþyetinden) aðlayan göze, süt memeye dönünceye kadar ateþ dokunmaz.”(34)
“Ýki göze Cehennem ateþi dokunmaz: Biri, Allah korkusundan (haþyetinden) aðlayan göz, diðeri de Allah yolunda nöbet bekleyen gözdür.”(35)
Kur’an Allah’tan hakkýyla korkanlara þöyle müjde veriyor: “Allah'a ve O'nun Rasûlü'ne itaat edenler, Allah'tan korkup (haþyet duyup) O'na karþý sorumluluk duyanlar; iþte bunlardýr, (nihaî) zafere eriþecek olanlar!”(36)
“Ne irfandýr veren ahlâka yükseklik ne vicdandýr
Fazilet hisse insanlarda Allah kokusundandýr
Yüreklerden çekilmiþ farzedilsin havf-ý Yezdân’ýn
Ne ahlâkýn kalýr tesiri katiyyen, ne de vicdanýn“ M. Akif Ersoy
Hüseyin K. Ece
21.01.2013
Zaandam/Hollanda
(1) M. Ýslamoðlu, Hayat Kitabý Kur'an, , s: 385.
(3) Darimi, Sünen, Mukaddime/34, no: 368.
(4) Ýbni Kayyým el-Cevziyye, Medaricu's-Salikin, 1/397.
(5) Buhari, Sahih, Ezan/36 no: 660, Zekat/16 no: 1423, Hudud/19 no: 6806.Müslim, Sahih, Zekat/91 no: 2380.Tirmizi, Sünen, Zühd/53 no: 2391.Malik b. Enes, Muvatta, Muvatta Þiir/14.Nesai, Sünen, Kudat/2.
(8) Ebu Davud, Sünen, , Salat/272 no: 1203.Nesâí, Sünen, Ezan /26.
(10) Kur'an, Ali Ýmran 3/175.
(16) Kur'an, A’raf 7/205.
(22) Kur'an, Ýnsan 76/10.
(23) Ýbni Kayyým el-Cevziyye, Medaricü’s Salikín, 1/396.
(25) Kur'an, Zümer 39/16.
(27) Kur'an, Ýbrahim 14/14.
(28) Kur'an, Rahman 55/46. Bir benzeri: Naizat 79/40.
(29) Kur'an, En’am 6/15. Benzeri Yunus 10/15. Zümer 39/13.
(31) Kur'an, Secde 32/16.
(32) Ýbni Mace , Sünen, , Talak/23 no:2057.
(33) Buhari, Sahih, Menakýb/25 no: 3612, M. Ensar/29 no: 3852. Ebu Davud, Sünen, Cihad/97 no: 2649.
(34) M. A. Nasýf, et-Tac, , chap. 5/204. Bir benzeri: Ýbni Mace, Zühd/19 no: 4197. Munzirí, et-Terðíb ve’t Terhíb, 4/194 .
(35) Münziri, et-Teðib ve't-Terhib, 4/194.