“Sizi tek bir nefisten yarattý, sonra da ondan kendi eþini var etti
ve sizin için davarlardan sekiz çift indirdi...."(Zümer 39/6. ayrýca bakýnýz:Þûra 42/11)
"Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratan, ondan da eþini yaratan
ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadýn türetip-yayan Rabbinizden korkup
sakýnýn..."(Nisa 4/1)
Âyetler, bütün insanlýðýn bir tek nefisten yaratýldýðýný açýkça ortaya koymaktadýr. Ýlk insan yaratýlmýþ, ondan da kendi eþi ve her ikisinden de bilinen doðal yolla, sayýsýz erkek ve kadýnlar yaratýlmýþtýr, yaratýlmaya devam ediyor. (Hucurât 49/13)
Tefsirciler üç âyette geçen 'tek bir nefis' (A'raf 7/189, Zümer 39/6, Nisâ 4/1) sözünden maksadýn hz. Âdem, ondan yaratýlanýn da eþi olduðunu söylerler. (Ýbni Kesir, MuhtasarTefsir, 1/254, 2/73, F. Râzî, Mefâtihu’l-Ðayb, Ter. 2/388, Kurtubî, el-Câmiu li-Ahkâmi’l-Kur’an, 7/214, Alûsî, Rûhu’l-Meâni, 23/240, Beydâvî, Tefsir, 1/199, 370, 2/320, Zamahþerî, el-Keþþâf, 1/451, 2/179, M. H. Tabatabâî, el-Mîzan, 4/144)
Kimilerine göre de burada geçen 'tek nefis' ihtimaldýr ki kadýn erkek olarak insan
cinsidir. Zira her iki eþ bir araya gelir ve neslin devamý saðlarlar. Her bir insane aralarýnda fark olmayan bir anne ve bir babadan yaratýlmýþlardýr.
Kuþkusuz ki Allah (cc) dilediðini dilediði gibi yaratýr. O'nungücü her þeyeyeter. Ancak bilindiði gibi bütün canlýlar için doðal üreme yollarý vardýr. Bu Allah'ýn onlar için tesbit ettiði deðiþmez yasasýdýr.
hz. Âdem'in ve eþinin yaratýlmasý ise ilk olmalarý dolaysýyla budoðal yolun dýþýnda baþka bir þekilde olmuþtur. hz. Âdem (a.s.) anasýz babasýz topraktan, eþi yine anasýz-babasýz hz. Âdem'den (fakat bunun nasýl olduðunu bilmiyoruz), hz. Ýsa (a.s.)bir anadan babasýz (Âli Ýmran 3/59), diðer bütün insanlar da bir ana ve babadan yaratýlmaktadýr. Böylece Allah (cc) bütün yaratma þekillerini göstererek bu konudaki kudretine dikkat çekmektedir. (Ýbni Kesir, M. Tefsir, 1/287)
Ýlk insanýn topraktan yaratýldýðýna Kur'an'ýn anlattýðý gibi inanan bir kimse, onun öldükten sonar dirileceðine de inanýr. Ýlk yaratýlýþý yapmaya gücü yeten Rabb, ikinci bir yaratýlýþý da yapabilir. Þüphesiz bu O'nun için zor deðildir. (Yâsîn 36/78-79, ayrýca bakýnýz: Rûm 30/27, 10 Yûnûs 10/4)
Birkaçâyetteinsanýnbirnutfeden (dölsuyundan) (Abese80/19. Kýyâme75/37. Ýnsan78/2. Yâsîn36/77. Nahl 16/4.Necm52/46),
Bir kaç âyette insanýn once topraktan, sonar bir nutfeden (Mü’min40/67. Kehf18/37. Hac 22/5. Fatýr34/11),
Bir yerde süzülmüþ balçýktan,ya da balçýðýn özünden yaratýldýðý, sonar onun (nutfe’nin) döllenmiþ halde rahime yarleþtirildiði söyleniyor. (Mü’minûn 23/12-14)
“Âyetler gayet açýk, “her insan nutfeden yaratýlýyor. Her insan genellemesine hz. Âdem de dahildir. Öyleyse o da nutfeden yaratýldý. O da bir döl yataðýnda þekillendi. Onun da bir babasý vardýr” diye bir sonuca ulaþýlabilir mi?
Böyle iddia edenler var.
Ancak insanýn yaratýlýþý ilgili âyetler bunlarla sýnýrlý deðil. Þöyleki: Kur’an yeryüzünde halife olarak yaratýlan ilk insanýn hz. Âdem olduðunu söylüyor.
“Hatýrla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacaðým, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çýkaracak, orada kan dökecek insaný mý halife kýlýyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemiyeceðinizi herhalde ben bilirim, dedi.
Allah Âdem'e bütün isimleri, öðretti. Sonra onlarý önce meleklere arzedip: Eðer siz sözünüzde sadýk iseniz, þunlarýn isimlerini bana bildirin, dedi.
Melekler: Ya Rab! Seni noksan sýfatlardan tenzih ederiz, senin bize öðrettiklerinden baþka bizim bilgimiz yoktur. Þüphesiz alim ve hakim olan ancak sensin, dediler.
(Bunun üzerine: ) Ey Âdem! Eþyanýn isimlerini meleklere anlat, dedi. Âdem onlarýn isimlerini onlara anlatýnca: Ben size, muhakkak semavat ve arzda görülmeyenleri (oralardaki sýrlarý) bilirim. Bundan da öte, gizli ve açýk yapmakta olduklarýnýzý da bilirim, dememiþ miydim? dedi.
Hani biz meleklere (ve cinlere): Âdem'e secde edin, demiþtik. Ýblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladý, böylece kâfirlerden oldu.”(Bekara 2/30-34)
Görüldüðü gibi yeryüzünde halife olarak yaratýlan ilk insanýn hz. Âdem olduðu ayetlerin akýþýndan yoruma veya farklý anlamaya meydan vermeyecek kadar açýkça anlaþýlýyor.
Bir baþka yerde Allah (c.c.) meleklere bir beþer (insan) yaratacaðýný söylüyor.
“Hani Rabbin meleklere demiþti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, þekillenmiþ kara balçýktan bir insan yaratacaðým."
"Ona þekil verdiðim ve ona ruhumdan üflediðim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanýn!"
Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler.
Fakat Ýblis hariç! O, secde edenlerle beraber olmaktan kaçýndý.
(Allah:) Ey Ýblis! Secde edenlerle beraber olmayýþýnýn sebebi nedir? dedi.
(Ýblis:) Benþekillenmiþ kara balçýktan yarattýðýn bir insana secde edecek deðilim, dedi.
Allah þöyle buyurdu: Öyle ise oradan çýk! Artýk kovuldun!”(Hýcr 28-34)
Allah (cc) burada meleklere, âyette “hame-i mesnûn” olarak geçen þekillenmiþ kuru balçýktan bir beþer yaratacaðýný, onun yaratýlýþý tamamlanýnca secdeye kapanmalarý gerektiðini, ama iblisin secde etmediðini anlatýyor.
Ýblisin secde etmeme gerekçesi ise: Beþerin þekillenmiþ kuru balçýktan, yani topraktan yaratýlmasý.
Bu âyetlerde topraktan yaratýlan ve meleklerin kendisi için secde etmeleri gereken kiþinin hz. Âdem olduðu da gayet açýk.
Ayný olayý A’raf sûresinde bizzat hz. Âdem’in adý anýlarak anlatýldýðýný görüyoruz.
“Andolsun sizi yarattýk, sonra size þekil verdik, sonra da meleklere, Âdem'e secde edin! diye emrettik. Ýblis'in dýþýndakiler secde ettiler. O secde edenlerden olmadý.
Allah buyurdu: Ben sana emretmiþken seni secde etmekten alýkoyan nedir? (Ýblis): Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateþten yarattýn, onu çamurdan yarattýn, dedi.
Allah: Öyle ise, "Ýn oradan!" Orada büyüklük taslamak senin haddin deðildir. Çýk! çünkü sen aþaðýlýklardansýn! buyurdu.”(A’raf 7/12-14)
Ayný gerçek bir baþka yerde þöyle anlatýlýyor:
"Hani Rabbinmeleklere: 'Âdem'esecdeedin' demiþti. Ýblisindýþýnda (hepsi) secdeetmiþlerdir. (Ýblis) demiþtiki: "Ben çamurdan yarattýðýn kimseyesecde edermiyim?"(Ýsrâ 17/61)
Görüldüðü gibi Kur’an çok açýk bir biçimde hz. Âdem’in topraktan yaratýldýðýný açýklýyor.
Bu açýk âyetlere raðmen onun da diðer nefisler gibi bir nutfeden (döl suyundan) yaratýldýðýný söyleyip ona bir baba aramak bu apaçýk âyetlere ters düþmek deðil midir?
hz. Âdemin yaratýlýþý ilgili açýk (muhkem) âyetler olmasa, kaynaklarda geçen bilginlere ait rivâyetler olsa, insan itiraz edebilir. Farklý bir görüþe, farklý bir yoruma sahip olabilir. Nihayet insanlara ait görüþlerin mutlak doðru olmadýðý bilinen bir gerçektir.
Kur'an, Rabbimizin insaný topraktan yaratmaya baþladýðýný ve onu en güzel bir þekilde düzeltip biçime soktuðunu haber veriyor:
"Ki o, yarattýðý þeyi en güzel yapan ve insaný da çamurdan yaratmaya baþlayandýr.
Sonra onun soyunu bir özden (sülale'den), basbayaðý bir sudan yapmýþtýr.
Sonra da onu tesviye etti (düzeltip bir biçime soktu) ve ona ruhundan üfledi.
Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne kadar az þükrediyorsunuz."(Secde 32//7-9)
Burada da söz konusu edilen kiþi (Allahua’lem-Allah dahaiyibilirki) hz. Âdem’dir. Allah (c.c.) insaný yaratmaya onlarýn ilk tipi olan babalarý hz. Âdem’i topraktan yaratarak baþladý.
Kur'an, hz. Âdem'in topraktan, yani onun çeþitli evrelerden ve bazý iþlemlerden geçirildikten sonra yaratýldýðýný söylüyor ama detaylý bilgi vermiyor.
Bilindiði gibi Kur'an'ýn üslûbu, kýssanýn gerektiði kadarýný, mesajý muhataba ulaþtýracak miktarýný vermektir. Kur’an, hüküm, hikmet, ibret alma ve mesajýn ulaþtýrýlmasýna faydasý olmayacak ayrýntýlara girmez.Önemli olan da Kur'an'ýn sembolik bir dille insanlarýn gözlerinin önüne serdiði bu gibi olaylardan ibret almak, bu sembollerin arkasýnda saklý olan anlamlara ulaþmaktýr. Kýssa ifadeleriyle ulaþtýrýlan ilâhi mesajý ve bildirilen hükmü anlamaktýr.
Kur'an'ýn üzerinde durmadýðý ve bir baþka yolla da isbat edilmesi mümkün olmayan konularda bildirildiði kadarla yetinmek gerekiyor. Elbette Kur'an bütünlüðü içerisinde kýssalarý mantýklý bir þekilde ve ilâhi vahye uygun olarak yorumlamak, bazý sonuçlar ve dersler çýkarmak, Kur'an'dan yararlanmayý ve imaný kuvvetlendirmeyi saðlayacaktýr. Ancak zorlama yorumlarýn Kur’an mesajýnýn önünde engel olduðunu da unutmamak gerekir.
Âyetlerden anlaþýldýðý kadarýyla hz. Âdem'in yaratýlýþý yedi merhalede gerçekleþti:
Birincisi: Türab (toprak) evresi,
Ýkincisi: Tîn (çamur) aþamasý,
Üçüncüsü: Tîn-i lâzib (yapýþkan cývýk çamur) aþamasý,
Dördüncüsü: Hame-i mesnûn (deðiþken balçýk) aþamasý.(Hame; cývýk çamurun yoðrulduktan sonra biçim verilmeye uygun duruma geldiði balçýk demektir
Beþincisi: Sülâletin min tîn (süzme çamur) merhalesi,
Altýncýsý: Salsâlinke’l-fehhâr (ateþte piþmiþ kuru çamur) aþamasý. (Fehhar; topraðýn ateþte piþmiþ çömlek, çini, porselen gibi haline denir.)
Yedincisi: Parçalarý birleþtirme (tesviye) ve ruh üfleme (beþer kýlma) safhasý.
Bir baþka deyiþle; yaradýlýþýn baþlangýcý, biçime sokma ve olgunlaþtýrma, hayat verme safhalarý. (Mevdûdî’den nak. A. Vedud-Muhsin, Kur’anve Kadýn, s:43)
hz. Âdem’in yani ilk ilk insanýn yaratýlýþý böyle.
Kur'an, birkaç âyette insanýn topraktan yaratýldýðýný açýkca söylüyor.
"Kendisiyle konuþmakta olanar kadaþý ona dediki: 'Seni topraktan yaratan, sonra da bir damla sudan yaratan, sonra da senidüzgün (eliayaðýtutan, gücü kuvvetiyerinde) bir adam kýlan (Allah)ým ýinkâre diyorsun?"(Kefh 18/37)
"Sizi topraktan yaratmasý da O'nun âyetlerindendir. Sonrasiz (yeryüzünde) beþer olarak yayýlýyorsunuz."(Rûm 30/20)
Bu âyetlerde ilk insanýn topraktan yaratýldýðýnamý, yoksa bütün insanlarýn topraktan gelen maddelerden yaratýldýðýnamý iþaret ediliyor belli deðil. Ancak Secde 7, Kehf37 ve Rûm 20. âyetlerde, insanýn yaratýlmaya topraktan/çamurdan baþlanýldýðýnýn söylenmesi, ilk insanýn otantik yapýsýna iþaret olmuþ olabilir.
Bu arada bazý âyetlerde hz. Âdem’in yaratýlýþý ile insanýn yaratýlýþýnýn içiçe anýldýðýnýda unutmamak gerekir. (Bakýnýz: A’raf 7/12)
'Tîn', topraðýn su ile karýþýmýdýr ki buna çamur veya balçýk denir. Bu herkes tarafýndan bilinen birþeydir. Buna göre ilk insanýn ve diðer canlýlarýn yaratýlýþýnda suyun da rol aldýðýný rahatlýkla söyleyebiliriz. Nite kim Kur'an þöylediyor
"Ýnkâr edenler, göklerle yer bitiþik halde iken bizim onlarý birbirinden ayýrdýðýmýz ýve her canlý þeyi sudan yarattýðýmýzý group düþünmedilermi? Yine de inanmazlar mý?"(Enbiyâ 21/30)
Bir baþka âyette ise þöyle deniyor:
"Ýnsaný bir sudan yaratýp onu, soy-sop yapan O'dur. Senin Rabbin her þeye güçyetirendir."(Furkan 24/54) (Buradaki su ile bütün canlýlara hayat veren tabiattaki sular kasdedilmiþ olabilir. Elmalýlý H. Yazýr, Hak Dini Kur'an Dili (sad.), 5/79)
Her þeyin ve insanýn sudan yaratýldýðýný söyleyen bu âyetlerden ve « Ýnsan nutfeden yaratýldý/yaratýlýyor, buna Âdem de dahildir » iddiasýndan yol açýkarak þöyle diyebilir miyiz ?
« Kur’an « Herþey ve insan sudan yaratýldý » diyor. Öyleyse insanlarýn aslý sudur, onlar sudan geliþiyorlar. Ya da insanýn topraktan yaratýldýðýný söyleyen âyetlerden hareketle « Ýnsan topraktan ortaya çýkýyor ».
Demek ki insanýn babasý su ve ya topraktýr?
Böyle bir iddia neredeyse ezelî olan bir gerçeði, insanýn doðal yolla dünya gelme hakikatini yalanlamak olmaz mý ?
Denilebilir ki ; ama âyetin insanýn sudan ve topraktan yaratýldýðýný söylüyor. O zaman âyetlerde çeliþki mi var ?
Hayýr âyetlerde de çeliþki yok. Âyetler hem ilk insanýn yaratýlýþýndaki ilâhi kudrete ve hikmete, hem insanýn yapýsýndaki sudan ve topraktan gelen maddelere, öze, gýdalara, elementlere, bunlarýn nasýl harika bir düzenle biraraya gelip insan oluþlarýna dikkat çekiyorlar. Ya da buradaki sudan maksat dölsuyu da olabilir. (Allahua’lem)
Kelimelerin sözlük manalarýna takýlýp kalmak âyetleri anlamayý zorlaþtýrýr. Buradaki maksadý diðer âyetlerle birlikte anlamaya çalýþmak gerekir.
“Ýslâm bilgi sistemi gayb ve þehadet gibi iki sütuna dayanýr. (Haþr 59/22) Gayb imanýn, þehâdet ilmin konusudur. Akýl yürütme ve mantýk yoluyla gayb konularýnda varýlacak sonuç spekülasyondan ve zandan öte hiç bir deðer taþýmaz. Spekülasyon yapýlan alan imanýn konusu olan gayb alanýdýr ve Kur’an bu tür her yoruma “gaybý taþlamak” adýný verir.” (Ýslâmoðlu. M. Kur’an’ý Anlama Yöntemi, s: 324)
Bundan asýrlar önce Allah’ýn bildiði bir zamanda, O’nun bildiði bir mekanda olan bir olayý biz ancak Kur’an’ýn haber verdiði kadar bilebiliriz. Ondan ötesi insan için gaybtýr ve imanýn konusudur, bilginin konusu olmasý mümkün deðildir.
Yeryüzünde bir halifenin, bir beþerin yaratýlmasý konusunda Kur’an’ýn dediðinden fazlasýný bilmiyoruz. Yüce Yaratýcý kendi hikmetini gereði olarak âlemi/yeryüzünü yarattý, dayadý döþedi, hazýr hale getirdi (A’raf 7/11), sonra insaný halife olarak - Kur’an’da anlatýldýðý gibi- yarattý. Her þeye gücü yeten Allah’ýn insaný topraktan, ya da topraktaki cevherlerden yaratmaya da gücü yeter. Mü’minler buna böyle iman ederler.
Her insanýn nutfeden yaratýldýðý gibi Âdem’in bir nutfeden yaratýldýðýný kabul edelim, yani onun da babasý vardý diyelim. O zaman insanlarýn þu soruyu sorma haklarý doðmaz mý?
Peki o zaman “onun babasý, yani Âdemin dedesi kimdi, onun babasý kimdi, onun dedesi kimdi, onun babasý kimdi, onun dedesi kimdi?”
Bu saçma sorularýn sonu gelmez.
Týpký Allah hakkýnda demogoji yapanlarýn sorduðu gibi: “Allah’ý kim yarattý? Onu da bir yaratan var denilse, peki onu kim yarattý derler. Onu da daha güçlü birisi yarattý denilse, peki onu kim yarattý?” derler.
Bu gibi sorular sonsuza kadar uzar gider ve bundan bir sonuç çýkmaz.
Zihni bu kadar yoracaðýmýza “Allah (c.c.) kitabýnda anlattýðý gibi “Âdemi topraktan, insanlarý tek bir nefisten yarattý, yaratmaya devam ediyor. Her insanýn bünyesinde de sudan ve topraktan gelen öz ve cevher mecuttur” desek ve teslim olsak yetmez mi?
Hz. Ýsa’yý babasýz yaratan (Âli Ýmran 3/59), el-Bedî’ ismiyle yeri ve gökleri var eden (Bekara 2/117. En’am 6/101), el-Fâtýr ismiyle yokluðu yarýp içinden varlýðý çýkaran (En’am 6/14. Yûsuf 12/101. Fâtýr 34/1. Zümer 39/46), el-Fâlýku’l-Habbi ve’n-Nevâ ismiyle tohumdan ve çekirdekten canlýlarý çýkaran (En’am 6/95, 96), el-Hâlýk/el-Hallâk ismiyle yeri ve gökleri (Ýbrahim 14/32. Ýsrâ 17/99. En’am 6/1. A’raf 7/54 v.d.), yerdeki her þeyi, yani bütün mahlukâtý (Bekara 2/29. En’am 6/101. Furkan 25/2. Kasas 28/60, Secde 32/7. v.d.) yaratan, kýsaca her þeyi yaratmaya gücü yeten (Bekara 2/20, 106, 109, 148. Âli Ýmran 3/26, 29, 165. Mâide 5/17, 40, 120 v.d.) Yüce Yaratýcý; ilk insaný topraktan, ya da topraktaki cevherlerden, elementlerden, sonra insaný sudan veya topraktan süzülüp gelen özden (sülâleden) yaratmaya gücü yetmez mi?
Ýman edenlerin bu konuda bir þüphesi olur mu?
Sorumlu olmadýðýmýz ve aslýný asla bilmediðimiz konularla uðraþmak “gaybý taþlamak” olmaz mý?
- Son söz
"Fetebâreke'llahuahsenu'lhâlikîn-Yaratýcýlarýn en güzeli olan Allah ne yücedir." (Mü'minûn 23/14)
10.02.2016
Zaandam Hüseyin K. Ece / Zaandam-Hollanda