Soru þu: Bir müslüman için Peygamber’e (sav) itaat þart mý?
Bu itaatin boyutlarý nelerdir? Ona itaat etmenin gerekçesi ne olabilir?
Peygamber’e kimler itaat etmelidir?
Bugün Peygamber’e nasýl itaat edilir?
Peygamber’e itaat gerçek müslümanlýk mýdýr?
- Giriþ
Vahyi insanlara teblið ve beyan etmekle (açýklmakla) görevli bir elçinin, vahiyle ilgili her sözü, her davranýþý, her uygulamasý elbette önemlidir.
Peygamber (sav) bir elçi olarak vahyin anlamýný, maksatlarýný ve uygulamasýný göstermekle görevli idi. Dolaysýyla vahiyden aldýðý güçle ve izinle ilgili konularda söz söylemiþ ve uygulama yapmýþtýr.
Peygamber (sav) din adýna, ya da Allah (cc) izin vermediði halde O'nun adýna hiç bir þey söyleyemez. O, kendi aklýna estiði gibi, kendi aklýnýn erdiðini deðil, Allah'ýn kendisine vahyettiðini insanlara açýklar. (Necm 53/4)
Onun din adýna hak’tan baþka hiç bir þey konuþmayacaðý konusunda þöyle bir haber bulunmaktadýr:
“Abdullah b. Amr diyor ki: Resûlüllah (sav)’tan duyduklarýmý ezberlemek için yazsam mý ki diye düþündüm. Kureyþ beni yazmaktan caydýrdý ve ‘Resûlüllah (sav) kýzgýnlýk ve sakinlik hallerinde konuþan bir insan iken, sen, O’ndan duyduðun her þeyi nasýl yazarsýn?’ dediler. Bunun üzerine yazmaktan vazgeçtim. Sonra durumu Resûlüllah (sav)’a arzettim. Eliyle aðzýna iþaret ederek:
“(Ýstediðini) yaz, canýmý kudret elinde tutan Allah (cc)’a yemin ederim ki, buradan hak’tan baþka bir þey çýkmaz’ buyurdular.” (Ebu Davûd, Ýlim/3 no: 3646. Darimî, Mukaddime/43 no: 490)
Bunun için onun peygamberliðini, ya da vahyi teblið etmesini Kur'an'dan ayrý düþünemeyiz. Peygamber’in (sav) Kur'an’a hayata aktaran Ýslâmî hayatý din dilinde ‘sünnet’tir. Peygamberimizin sünneti de týpký Kur'an’a baðlý olarak, onun maksatlarýný gerçekleþtirmek üzere müslümanlara bazý kurallar, ölçüler ve ilkeler getirmiþtir. Bunlar bir anlamda Kur’an’ýn daha geniþ bir açýklamasýdýr, Kur’an’ýn pratiðidir.
Kur'an hz. Muhammed’e hitaben þöyle diyor:
“Sana zikri (Kur'an'ý) indirdik ki kendilerine indirileni insanlara açýklayasýn (beyan edesin), ta ki düþünüp öðüt alsýnlar."(Nahl 16/44)
Açýklama (beyan), bir metni-parçayý sadece okumak deðildir. Açýklama (beyan), önce okuyup hazmetmek, bildirmek, gerekli izahlarda bulunmak ve anlaþýlýr hale getirmektir.Peygamberin açýklama görevi, vahiy'den ne kadedildiðini açýklamak, uygulamak, ya da uygulanabilir oluþunu göstermektir.
Ýþte Peygamber’in(sav) Kur'an'ý açýklarken yaptýðý izahlar ve ortaya koyduðu pratikler onun sünnetidir. Yaygýn ifadeyle ‘sünnete uymak’ ; Peygamber’in getirdiði ölçülere uymak, onu örnek almak, onun ahlâkýný ve davranýþlarýný izlemek demektir. Bu da bir anlamda ona itaattir.
- Peygamber’e itaat farz mýdýr?
Bu soruya ‘evet farzdýr’ demek zorundayýz.
Daha doðrusu Peygamber’e itaat imanýn ta kendisidir. Bir kimse Allah’tan baþka ilah
olmadýðýna, hz. Muhammed’in son peygamber olduðuna, onun Allah’tan getirip teblið her þeyin hak olduðuna inanan bir mü’min, Peygamber’e itaat edeceðine zaten söz vermiþ olur. Bu iþin tyabiatýnda var. Hem bir elçinin Allah tarafýndan görevlendirildiðine iman iddiasý, hem de onun Allah’tan getirdiklerini umursamamak olmaz.Kur’an böyle yapmanýn cehennemlik bir iþ olduðunu söylüyor. (Bakýnýz. Nûr 24/47)
Kur’an mü’minleri böyle terif ediyor:
“Aralarýnda (ilahî kitap) hüküm versin diye Allah'a ve O'nun Elçisi'ne çaðýrýldýklarý zaman müminlerin söyleyeceði tek söz: “Ýþittik ve itaat ettik!” sözü olmalýdýr;kurtuluþa, esenliðe ulaþan kimseler de iþte böyleleridir.”(Nûr 24/51)
Kur’an diyor ki : “Peygamber (din adýna) size ne verdi ise onu alýn, size neyi yasaklamýþsa ondan kaçýnýn.”(Haþr 59/7)
“De ki: Ey Muhammed! Eðer Allah’ý seviyorsanýz bana uyunuz. Öyle yaparsanýz Allah da sizi sever ve günahlarýnýzý baðýþlar. Allah Ðafûrdur, Rahimdir.
De ki, Allah’a ve Resûlüne itaat ediniz. Eðer yüz çevirirseniz, kuþkusuz Allah kafirleri sevmez.(3 Âli Ýmran/ 31-32. Ayrýca bakýnýz: Âli Ýmran 3/132)
Allah’ý sevmenin göstergesi Rasûle itaattir:
"Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan emir sahiplerine (müslüman idarecilere) de itaat edin. Eðer bir hususta anlaþmazlýða düþerseniz -Allah'a ve âhirete gerçekten iman ediyorsanýz- onu Allah'a ve Rasûl'e götürün (onlarýn tâlimatýna göre halledin); bu hem hayýrlý, hem de netice bakýmýndan daha iyidir."(Nisâ 4/59. Ayrýca bakýnýz: Maide 5/92. Enfâl 8/20-22, 27, 46. Nûr 24/5,54)
Kur’an’da ondokuz âyette Allah’a ve Peygamber’e (sav) itaat birlikte geçiyor. Bunlardan beþ tanesi “Kim Allah’a ve Peygamber’e itaat ederse”, beþ tanesi “Allah’a itaat edin ve Elçisine de itaat edin”, sekiz tanesi ise “Allah’a ve Elçisine itaat edin”, bir tanesi de “Þayet Allah ve Peygamberine itaat ederseniz” þeklinde geliyor.
Bir âyette: “Namazý dosdoðru kýlýn, zekatý verin. Peygamber’e itaat edin ki merhamet olunasýnýz.”deniliyor. (Nûr 24/56)
Hz. Muhammed de dahil bütün peygamberler kendilerine itaat edilsinler diye gönderildiler. (Nisâ 4/64-65)
Zaten Peygamber’e vahiyle igili konularda itaat, Allah’a itaat demektir.
“Kim Peygamber'e itaat ederse Allah'a itaat etmiþ olur; yüz çevirenlere gelince; Biz seni onlara bekçilik yapman için göndermedik.”(Nisâ 4/80)
Þu âyet çok daha net ölçü getiriyor.
"Allah ve Rasûlü bir iþe hüküm verdiði zaman, iman etmiþ bir kadýn ve erkeðe, o iþi kendi isteklerine göre seçme hakký yoktur. Her kim Allah ve Rasûlüne karþý gelirse, apaçýk bir sapýklýða düþmüþ olur."(Ahzâb 33/36)
Rasûlüllah’ýn verdiði hükme razý olmayanlar gerçekten iman etmiþ olmazlar. (Nisâ 4/65)
Peygamber’e itaat gerçeði hadislerde de vurgulanýyor.
Ebu Rafiî (ra) Peygamber’in (sav) þöyle dediðini naklediyor: “Sizden birinizin, kendisine emrettiklerimden bir emrim, yasaklarýmdan bir yasaðým geldiði zaman - koltuðuna yaslanarak-; ‘ben baþkasýný bilmem, Allah (cc)’ýn kitabýnda bulduklarýmýza tabi oluruz’ dediðini görmek istemem” buyurdular.” (Ebu Davûd, Sünne/5no: 4605)
Resûlüllah (sav) þöyle buyurdu: “Dikkat edin, bana Kitap (Kur’an) ve onun bir misli verildi. Dikkat edin, karný tok bir adamýn, koltuðuna yaslanarak size: ‘Bu Kur’an’a uymanýz gerekir. Onda helâl bulduklarýnýz helâl, haram bulduklarýnýz haramdýr. (Baþka kaynaða ihtiyacýnýz yoktur)’ demesi yakýndýr. Dikkat edin, Allah elçisinin haram kýldýklarý, Allah’ýn haram kýldýklarý gibidir.” (Ebu Davûd, Sünne/5 no:4604. Ýbni Mace, Mukaddime/2 no: 12. Kütüb-ü Sitte Tercümesi, 2/333)
Müslim Kitabýnda Cabir (r.a.)’den þöyle rivâyet ediyor:
“Resûlüllah (sav) konuþtuðu zaman -sanki akþama veya sabaha düþmanýn geleceðini ihtar eden bir kumandan gibi- gözleri kýzarýr, sesi yükselir, kýzgýnlýðý artardý. Bir keresinde þehâdet parmaðýný uzatarak þöyle dedi: “Kýyametle aramda þu iki parmak arasýndaki kadar mesafe kaldýðý bir zamanda gönderildim. Kuþkusuz sözlerin en hayýrlýsý Allah (cc)’ýn Kitabý, yollarýn en hayýrlýsý da Muhammed (sav)’in yoludur. Ýþlerin en kötüsü de dinde yapýlan dayanaksýz bid’atlerdir. Dine yapýlan her (ilave) yenilik bid’attýr ve her bid’at da sapýklýktýr.” (Müslim, Cumua/13 no: 867. Ebu Davûd, Sünne/5 no: 4607)
- Peygamber’e itaat etmenin sonuçlarý
Peygamber’i dinlemek, ona uymak hidayettir, doðru yolu bulmaktýr:
“De ki; ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah'ýn resulüyüm. O Allah ki, göklerin ve yerin bütün mülkü O'nundur. O'ndan baþka hiçbir ilâh yoktur. Öldüren de, dirilten de O'dur. Bundan dolayý gelin, Allah'a ve resulüne iman edin. Allah'a ve Allah'ýn bütün kelâmlarýna iman etmiþ bulunan o ümmî peygambere, evet ona uyun ki, hidayete erebilesiniz.”(A’raf 7/158)
Allah’a itaat edenler en güzel arkadaþlarý bulurlar:
“Kim Allah'a ve Resul'e itaat ederse iþte onlar, Allah'ýn kendilerine lütuflarda bulunduðu peygamberler, sýddikler, þehidler ve salih kiþilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaþtýr!”(Nisâ 4/69)
Allah’a itaat edenlere cennet hazýrlanmýþtýr:
“Bunlar, Allah'ýn (koyduðu) sýnýrlardýr. Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu, zemininden ýrmaklar akan cennetlere koyacaktýr; orada devamlý kalýcýdýrlar; iþte büyük kurtuluþ budur.”(Nisâ 4/13)
Allah'a ve Rasûlü'ne itaat edenlere rahmet edilir ve onlara kurtuluþa ererler. (Âl-i Ýmrân 3/132)
“Her kim Allah'a ve Resulüne itaat eder, Allah'a saygý duyar ve O'ndan sakýnýrsa, iþte asýl bunlar mutluluða erenlerdir.”(Nûr 24/52)
“(Böyle davranýrsanýz) Allah iþlerinizi düzeltir ve günahlarýnýzý baðýþlar. Kim Allah ve Resulüne itaat ederse büyük bir kurtuluþa ermiþ olur.”(Ahzâb 33/71)
- Peygamber’e itaatten yüz çevirmenin sonuçlarý
Peygamber’e itaat etmemek kiþiyi Ýslamdan uzaklaþtýrýr (Âl-i Ýmrân 3/32. Nisâ, 61. Nûr 24/47-52). Allah’a ve Peygamberine körü körüne itaat etmeyenler azabý hak ederler (Tevbe 9/61, 63. Nisâ 4/42, 115. Mücâdele 58/5. Cin 72/23)
Allah’a hakkýyla itaat etmeyenler çekiþirler, birbirine düþerler
"Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekiþmeyin; sonra korkuya kapýlýrsýnýz da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal 8/46)
Peygamberin emrine karþý gelenlere fitne dokunur:
“(Ey müminler!) Peygamber'i, kendi aranýzda birbirinizi çaðýrýr gibi çaðýrmayýn. Ýçinizden, birini siper edinerek sývýþýp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu sebeple, onun emrine aykýrý davrananlar, baþlarýna bir bela gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakýnsýnlar.”(Nûr 24/63)
Cehennemlikler Peygamber’e bu dünyada itaat etmedikleri için Ahirette ‘keþke’ diyecekler.
“Yüzleri ateþte evrilip çevrildiði gün: Eyvah bize! Keþke Allah'a itaat etseydik, Peygamber'e de itaat etseydik! derler.” (Ahzâb 33/66)
- Peygamber’e itaati nasýl anlamalý?
Kur’an’ýn ifadelerinden de anlaþýlacaðý gibi, Peygamber’in (sav) Din adýna getirdiði, emredip yasakladýðý her þey Kur’an’ýn hükümlerini tamamlamaktadýr. Sünnet ayný zamanda, Kur’an’da hükmü bulunmayan meselelerin çözümünde kaynaktýr, ondaki kapalý âyetleri açandýr, onun en geniþ ve en saðlam tefsiridir.
Vedâ Hutbesinde geçen þu ifade bunu göstermesi bakýmýndan önemlidir:
“Size sýkýca sarýldýðýnýz takdirde sapýtmayacaðýnýýz iki þey brakýyorum: Allah‘ýn Kitabý Kur’an ve benim Sünnetim.”(Muvatta, Kader/3. Kütüb-ü Sitte Tercümesi 2/328. Tirmizî’nin rivâyetinde, Peygamber (sav)’in ümmetine Kur’an’ý ve Ehl-i Beytini býraktýðý haber veriliyor. Tirmizî, Menakib/77)
Rasûlüllah insanlýk için örnektir. Vahiy, Hz. Muhammed’in Ýslâm’da bir model olduðunu, O’na itaat edilmesi, O’nun Ýslâm adýna teblið ettiði her þeyin alýnmasý gerektiðini, O’na karþý gelmenin Allah’a isyan anlamýna geldiðini söylüyor:
"Andolsun ki, Allah'ýn Rasûlünde, sizin için, Allah'a ve âhiret gününe kavuþmayý umanlar ve Allah'ý çok zikredenler için en güzel ve mükemmel bir örnek vardýr."(Ahzâb 33/21)
Peygamber’e itaat Kur’an’a inanmak, anlamak ve hayata aktarmak, onun Ýslâmî hayatýný örnek almak, onun din adýna getirdiði þeyleri alýp benimsemek, þüphe etmeksizin doðrulamak, onun sünneti olarak ümmete býraktýðý ölçülerden razý olmak, onun davasý için çaba göstermektir.
Peygambere itaat etmenin boyutlarýný þöylece sýralayabiliriz:
1-O’nu Kur’an’ýn bize tanýttýðý gibi tanýmak, siyerini çok okumak, anlamaya çalýþmak
2-O’nun din adýna getirip teblið ettiði, yaþayýp örnek olduðu bütün imani ilkeleri, ibadetleri, deðerleri ve ölçüleri gönülden kabul etmek.
3-Bu imandan sonra elden geldiði kadar O’nu örnek alarak Allah’a kulluk yapmak.
4-O’nun ahlakýný örnek almak, O’nun gibi güzel davranmaya çalýþmak, O’nun gibi emin olmaya çaba göstermek.
5-O’nu Allah seviyesine çýkarmamak þartýyla her þeyden çok sevmek.
6-O’nun sevin dediklerini sevmek, sevmeyin dediklerini sevmemek. O’nun uyardýðý kimselere karþý dikkatli ve mesafeli olmak.
7-Müslümanlarý kardeþ/veli/müttefik bilmek. Onlara kardeþce, velâyetin gereði gibi davranmak, haklarýna riayet etmek, onlara el ile ve dil ile zarar vermemek, onlarýn hakkýnda kötü düþünmemek.
8-Peygamberi örnekliði eldeki bütün imkanlarý kullanarak kuþaktan kuþaða, toplumdan topluma ulaþtýrmak, çaða taþýmak, insanlarýn bu güzel örneklikle yüzleþmelerini saðlamak. Bunun en kestirme yolu da sünneti örnek almak, müslümanca yaþamak, hayatýmýzla inandýðýmýz þeyin þahitliðini yapmaktýr.
9-Peygamber’e (sav) çok salavat okumak, O’nun yolunda yürümeye azmetmek, bunu nefsimize sürekli hatýrlatmak.
10-Peygamber gibi çok dua etmek, Allah ile irtibatýmýzý sürekli canlý tutmak, devamlý ve sadece Allah’tan yardým dilemek.
11-Mahþer gününde onun ‘Liva-ý hamd’ sancaðýnýn altýnda toplanmayý istemek, ümit etmek, ama bunun hak edecek çalýþmalarý yapmak.
Hüseyin K. Ece
07.10.2013
Zaandam/Hollanda