Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 2763
Toplam 16464915
En Fazla 25928
Ortalama 2710
Üye Sayýsý 1194
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
HÝCRET ÜZERÝNE DÝYALOÐ
05/01/2009 - 23:03
 
Hüseyin K.Ece
Onlar, baþka deðil, sýrf "Rabbimiz Allah'týr" dedikleri için haksýz yere yurtlarýndan çýkarýlmýþ kimselerdir. Eðer Allah, bir kýsým insanlarý (kötülüklerini) diðer bir kýsmý ile defedip önlemeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah'ýn ismi bol bol anýlan manastýrlar, kiliseler, havralar ve mescidler yýkýlýr giderdi. Allah, kendisine (kendi dinine) yardým edenlere muhakkak surette yardým eder. Hiç þüphesiz Allah, güçlüdür, galiptir. (Hac, 22/40)

1-Dünya durdukça, hayat devam ettikçe Allah’a sonsuz hamdolsun.

2-Salat ve selâm iki cihan Güneþi, Efendimiz Muhammed Mustafa’a aittir.

 

1-Rasûlüllah’ýn (sav) ve sahabe halkasýnýn mübarek muhacirler topluluðunun Büyük hicretlerinin 1430. yýlý bütün mü’minlere mübarek olsun.

2-Rabbim bize Hicret’i anlamayý, Hicret’i yaþamayý, Hicret’in ruhunu çaðýmýza taþýmayý nasip etsin.

 

1-Hicret ne demektir?

2-Hicretin sözlük anlamý; Terketmek, ayrýlmak, ilgisini kesmek. Vasýl olma-varmak kelimesinin zýddýdýr. Kiþi veya kiþilerin bulunduklarý yerden göç yoluyla ayrýlmalarý demektir. (Lisan’ül-Arap, 15/23)

 

1-Hicret’in dinî, yani istýlah anlamý nedir?

2-Genelde halký müslüman olmayan bir ülkeden (daru’l-harp’ten), Ýslam ülkesine (dâru’l-islâm’a) göç etmek, özel de ise Hz. Muhammed’in ve Mekke’de O’na tabi olan müslümanlarýn Mekke’den Medine’ye göç etmeleridir. (Ki bunlara ‘muhacir’ adý verilir.)

Ýslâm kültüründe Hicret deyince akla bu gelir.

 

1-Kur’an’da sözlük manasýyla kullanýlýyor mu?

2-Evet. Bu kelimenin aslý ‘hecr’ fiilidir. Hecr fiili ve bunun türevleri Kur’an’da otuzbir yerde kullanýlýyor. Mesela; ‘Kur’an’ý terketmek’ (Furkan/30), ‘Bir kiþiden veya gruptan ayrýlmak’ (Nisa/34. Meryem/46, Müzemmil/5), Allah uðrunda bir yerden göç etmek (Bakara/218. Âli Ýmran/195. Nisa/89. Tevbe/20). Hicret eden ‘muhacir, muhâcirûn’ olarak (Nisa/100. Tevbe/100, 117. Nûr/22. Müntahýne/10)

 

1-Hadislerde de ayný anlamda mý kullanýlýyor?

2-Hadislerde genel olarak Mekke’den Medine’ye göç kasdedilse bile, bazý hadislerde farklý anlamlarda kullanýlmýþtýr. Mesela: “Muhacir Allah’ýn yasakladýðý kötülük ve günahlarý terkeden kimsedir.” (Buharî, Ýmsan/4. Ebu Davud, Cihad/4, Vitr/11) “Muhacir kötü þeyleri terkeden kimsedir.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned 4/114)

 

1-Bilinen manasýyla ‘Hicret’ yalnýzca bir göç etme, baþka bir yurda yerleþme olayý mýdýr?

2-Elbette hayýr. Hicret, Baþlý baþýna bir olay, bir dönüm noktasý, dünya tarihini derinden etkileyen önemli bir hadisedir.

 

1-Mekkeli müslümanlar atalarýnýn batýl dinlerini terkettikleri için müþrikler tarafýndan iþkenceye ve baskýya tabi tutuluyorlardý. Onlar da bu iþkencelerden kurtulmak için hicret ettiler diyebilir miyiz?

2-Hayýr diyemeyiz. Çünkü hicret olayý sadece iþkenceden kurtulmak olarak izah edilemez. Böyle dersek Hicret’in önemini ve manasýný küçültmüþ oluruz. Ýþkence ve baskýdan kaçýp baþka ülkelere göç eden kimselerin bu ‘hicret’i tarihin akýþýný deðiþtirecek boyutta olmaz.

 

1-O halde Mekkeli Müslümanlar niçin terkettiler yurtlarýný?

2-Hicret’in sebebi sadece baský ve iþkenceden kurtulmak deðildir. Eðer sahabelerin amacý bu olsaydý, onlar müþriklerin isteklerini dilleriyle söyler ve kurtulurlardý. Ya da sessiz bir þekilde Mekke’yi terkeder, daha güvenli bir yere sýðýnýrlardý.

Ama asýl önemli olan, Ýslâmýn bir sosyal düzen, siyasî bir otorite, müslümanlarýn baþlý baþýna bir toplum olarak ortaya çýkmasaydý.

 

1-Yani müslümanlar Mekke’de müþrikler onlarý serbest býraksalardý veya deselerdi ki istediðiniz Rabbe iman edebilirsiniz, bizim putlarýmýzý yalanlayabilirsiniz, evinizin köþesinde istediðinz kadar dua edebilrisiniz, yine de Hicret olur muydu?

2-Ýslâmýn maksadý sadece kuru bir Allah inancý ve bir kaç ibadet olsaydý, müþrikler bunlara razý olmasýyla iþ bitecekti. Ýslâm sadece yüreklerde bir inanç olsaydý, sosyal boyutu, hayata müdahele eden ilkeleri ve hükümleri olmasaydý, müþrikler buna fazla ses çýkarmazlardý. Ancak problem daha büyüktü.

 

1-Nasýl bir problem? Müþrikler, kendilerine karýþýlmadýðý müddetçe baþkalarýnýn dini inaçlarýna müdahele etmeselerdi Ýslâm buna razý olmayacak mýydý?

2-Ýslâm hayatýn bütün kurumlarýný ele alýyor ve yeniden kuruyor, þirkin ölçülerinin hiç birini de kabul etmiyor. Hayatýn her alaný dair ölçüler, hükümler ve deðerler getiriyor. Hayatý Vahiy ölçüsüyle yeniden kuruyor ve yönlendiriyor. Ýnsan zihnini Vahye göre þekillendiriyor. Müþriklerin asla razý olmayacaðý bir otoriteyi kabul ediyor. Hayatý ölüm ötesiyle birlikte ele alýyor ve insanlarý bir ve tek Ýlâha kulluk etmeye davet ediyor. Ýnsanýn insan üzerindeki hakimiyetini reddediyor.

Üstelik o zaman Mekke’deki siyasi otorite müþriklerin elinde idi ve kendilerinin izin vermediði bir gelimeden rahatsýz oldular. Onlar Kelime-i Tevhid ile müslümanlarýn ne demek istediklerini, bu ifadenin kapsamýný galiba iyi anlamýþlardý. O yüzden Ýslâmýn hiç bir þeyine razý deðillerdi ve mü’minleri dinlerinden döndürmek için her þeyi yapýyorlardý. Onlarý kendi yurtlarýný terke zorluyorlardý.

Kur’an buna iþaret þöyle iþaret ediyor:

“Onlar, baþka deðil, sýrf "Rabbimiz Allah'týr" dedikleri için haksýz yere yurtlarýndan çýkarýlmýþ kimselerdir. Eðer Allah, bir kýsým insanlarý (kötülüklerini) diðer bir kýsmý ile defedip önlemeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah'ýn ismi bol bol anýlan manastýrlar, kiliseler, havralar ve mescidler yýkýlýr giderdi. Allah, kendisine (kendi dinine) yardým edenlere muhakkak surette yardým eder. Hiç þüphesiz Allah, güçlüdür, galiptir.” (Hac, 22/40)

 

1-O halde müslümanlar Hicret ile daha iyi þartlara kavuþtular...

2-Müþrikler kendi vatanlarý olan ve idareleri altýnda yaþayan mü’minlerin ayrý bir dine tabi olmalarýný hazmedemediler. Onlarýn kendi atalarýnýn geleneðinden ayrýlmalarýný suç saydýlar. Yeni dinin getirdiði ölçüleri kendi deðer yargýlarýna ters saydýlar. Müslümanlarý ayrý bir inanç olarak ortaya çýkmasýný çýkarlarý açýsýndan tehlikeli gördüler.

Müslümanlar ise hicret ederek, hem iþkenceden kurtuldular, hem de Ýslâmýn siyasi hakimiyet kurduðu bir topluma kavuþtular. Ayrý bir toplumsal varlýk olarak ortaya çýktýlar. O þartlar içerisinde Ýslâmý daha iyi uygulamaya, Ýslâmýn hedeflerini daha iyi gerçekleþtirmeye baþladýlar.

 

1-Mekkeliler müslümanlarýn gidiþini nasýl karþýladýlar?

2-Önceleri müslümanlarýn Mekke’yi terketmelerine sevinmiþlerdi.. Böylece sayýlarý azalýyordu, onlardan kurtuluyorlardý. Ancak çýkanlarýn hepsinin Medine’ye gitmeleri ve orada Ensar tarafýndan korunma altýna alýnmalarý onlarý þüpheye düþürdü. Bu þüpheden sonra Medine’ye gitmek isteyenlere engel olmaya kalkýþtýlar. Hatta Hz. Peygamber’i ortadan kaldýrmak içim karar aldýlar.

Ýþte bu noktadan itibaren Hicret’in manasý ve hedefi ortaya çýkýyordu, bu mana ve hedef müþrikleri korkutmaya baþlamýþtý.  

 

1-Müþrikler Hicret’le beraber baþlayan tehlikeyi farkettikten sonra engel olamadýlar mý?

 

2-Engel olmaya kalktýlar ama mü’minler Rasûlüllah’ýn emriyle gizli bir þekilde Mekke’yi terkediyorlardý. Bu yola çýkýþ elbette kolay deðildi. Her þey býrakýlýyordu Mekke’de. Mallar, çoluk çocuk, akrabalar, sýla sevgisi, topraða baðlýlýk, ayrýca Mekke sevgisi.

Ancak onlar bu iþi niçin yaptýklarýný biliyorlardý ve Allah’ýn va’dine güveniyorlardý.

 

1-Peki Rasûlüllah niçin en son göç etti?

2-Bütün müslümanlarýn hicretinden sonra Mekkeliler anladýlar ki Muhammed’in (sav) bir planý var. Müslümanlarýn gizli veya açýk Medine’ye gitmelerinin arkasýnda bir niyet var. Müslümanlar sadece eziyetten kaçýp Mekkeyi terketmiyorlar; bilakis daha büyük eziyetleri, mahrumiyetleri, gurbeti göze alýp mevzi deðiþtiriyorlardý.

Peygamberin niyetini sezen müþrikler, zaten daha önceden de düþündükleri onu öldürme planýný uygulamaya karar verdiler. Eðer O sað salim Mekke’den çýkýp giderse, önceden hicret edenlerin baþýna geçerse iþ þimdikinden daha tehlikeli olacaktý. Dolaysýyla bu tehlike þimdiden önlenmeliydi.

 

1-Hicret olayý uzlaþmayý terketmek, çileye talip olmak, zor olaný istemek gibi bir þey.

2-Evet öyle, eðer Allah’ýn Rasûlü müþriklerle uzlaþsaydý, yani onlarýn tekliflerinin bir kýsmýný kabul etseydi, biraz taviz verseydi, problem daha az olacaktý müþrikler için. O zaman da Tevhid davasý baþarýlý olamazdý. Tevhid dini beþeri dinlerin, taðutlarýn uydurduðu dinlerin hiç birisine taviz veremezdi. Velev ki hicreti gerektirecek kadar þartlar aðýr olsa da. Sonunda elbette Allah’tan yana olanlar galip gelecekti.

 

1-Hicret bir anlamda ‘nebevî direniþ’ midir?

2-Evet, tam da öyle. Hicret bir ‘nebevî direniþ’, peygamberî bir duruþtur. Ýlâhi davetin baþarýsý için bir farklý bir adým, yeniden geri gelmek için bir mevzi deðiþtirme, canlýlýðý yakalamak bir hareket, dirilmek için hayat kaynaðý aramaktýr. Týpký diðer Peygamberler gibi. Týpký Musa (as) gibi, týpký Ýbrahim (as) gibi.

 

1-Demek ki Hicret’le müslümanlar siyasi birliðe kavuþtular, kendi siyasi otoriteleri, kendi ordularý, kendi eðitim sistemleri oldu.

2-Doðru. Hicretle birlikte müslümanalar müstakil bir yapýya kavuþtular. Her ne kadar Medine’de baþka toplumlar da olsa, onlarla anlaþma yaparak, Mekke’ye karþý ayrý bir yaýplanmaya gittiler. Bu yapýlanma giderek güçlü bir topluma, siyasi bir varlýða, giderek bir Ýslamî otoriteye (devlete) dönüþtüi

Hicretle birlikte müslümanlar Mekkeli müþriklerin insafýndan kurtuldular, kendi baþlarýna karar alabilecekleri bir duruma kavuþtular. Nitekim Mekkeliler onlarý mevcut müþrik geleneðin bir parçasý sayýyorlardý. Onlar üzerinde diledikleri gibi hükmediyorlardý. Am hicretle bu durum deðiþti.

 

1-Yani müslümanlar baðýmsýz bir yapýya mý kavuþtular.

2-Hatýrlanýrsa Kur’an Hudeybiye anlaþmasýna ‘Fetih’ diyor. Bunun en önemli sebebi Mekkelilerin, daha önceden kaçak dediði ve yakaladýklarý zaman ceza vermeye layýk gördükleri bir toplumu, gün geldi bir taraf olarak gördüler. Masaya oturdular, onlaraý bir taraf görerek anlaþma imzaladýlar.

Bu, müslümanlar açýsýndan diplomatik bir zaferdi, bir fetihti. Varlýklarýnýn tanýnmasý, bir taraf ve otorite olarak kabul edilmeleri... Ýþte bu yolu Hicret açmýþtý. Mekke’de kalýnsaydý müþrik toplumun zayýf bir parçasý olarak kalmak ve onlarýn insafýna razý olmak tehlikesi vardý.

 

1-Yani müslümanlarýn statüsü Hciretle birlikte deðiþti.

2-Müslümanlar Hicretten önce üzerlerinde hesap yapýlan bir grup iken, Hicretten sonra hesdaba katýlan bir toplumsal varlýk oldular. Varlýklarý fransýzca deyimle ‘le jura’ olmaktan, ‘le facto’ durumuna yükseldi. Baðýmsýz bir toplumsal varlýk, muhatap alýnan bir gerçeklik, varlýðý tanýnan bir taraf konumuna kavuþtular.

 

1-Hicretten sonra durum nasýl deðiþti?

2-Ýslam Medine’de toplum oldu, arkasýndan da siyasi bir güç oldu. Müslümanlarýn Ýslamý daha iyi þartlarda yaþama imkaný imkaný buldular. Ýslâmî toplum, Ýslâmî yönetim modeli, islamî ahlak örenekleri ortaya kondu. Ýslâm Medine’den medeniyete ulaþtý. Oradan  gönüllere, coðrafyalara, iklimlere ulaþtý.

Bu yol Hicretle açýldý.

 

1-Rabbimiz hicret edenler hakkýnda ne buyuruyor?

2-Þöyle buyuruyor:

“Ve Rableri onlarýn dualarýný þöyle cevaplar: “Ýster erkek, ister kadýn olsun, [Benim yolumda] çaba gösterenlerden hiç kimsenin çabasýný boþa çýkarmayacaðým: [çünkü] hepiniz birbirinizin soyundan gelirsiniz. Zulüm ve kötülük diyarýndan kaçanlara, yurtlarýndan sürülenlere, Benim yolumda eziyet çekenlere ve [bu yolda] savaþýp öldürülenlere gelince; onlarýn kötülüklerini mutlaka sileceðim ve onlarý, Allah'tan bir mükafat olarak, içinden ýrmaklar akan hasbahçelere sokacaðým: Zira mükafatlarýn en güzeli, Allah katýnda olanýdýr.” (3 Âli Ýmran/195)

“(Ýslam dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, iþte Allah onlardan razý olmuþtur, onlar da Allah'tan razý olmuþlardýr. Allah onlara, içinde ebedi kalacaklarý, zemininden ýrmaklar akan cennetler hazýrlamýþtýr. Ýþte bu büyük kurtuluþtur.” (Tevbe/100)

 

1-Þimdi bizim Hicret karþýsýnda durumumuz nedir?

2-Öncelikle Hicreti iyi anlamak gerekir. Bunun için Peygamberin Siyerini bol bol okumalýyýz. Hicreti hazýrlayan þartlarý, Hicretin nasýl gerçekleþtiðini, Rasûlüllah’ýn onu nasýl planladýðýný, nasýl baþardýðýný; týlsýmlardan, olaðanüstülüklerden uzak bir þekilde idrak etmeliyiz.

 

1-Biz ne yapmalýyýz? Bizim de hicret etmek mecburiyetimiz var mý? Nereye hicret edilebilir?

2-Gerekirse hicret edilir. Ancak bugün mü’minlerin yaþadýðý yerlerin çoðu fiilen, siyasî veya kültürel iþgal altýndadýr. Önce bu iþgal kýrýlmaya çalýþýlmalý, baþarýlý olunmaz ve mevzi deðiþtirme gibi bir ihtiyaç olursa hicret kaçýnýlmaz olabilir. Müslümanlarýn arasýnda Hicretin ruhu yaþatýlsaydý zaten bu iþgallerin hiç bir olmazdý. O ruha muhtacýz. Þimdi kendi nefsimize ve mü’minlere hep bunu hatýrlatmamýz gerekir.

 

1-Yahut Hicret ruhunu nasýl yaþatabiliriz?

2-Bence en önemli sorun içimizdeki iþgallerdir. Dünyevî zevklerin, dünyevî hedeflerin, þeytanýn, aþýrý isteklerin iþgalleri... Vahye uymayan anlayýþlarýn ve deðerlerin iþgalleri... Allah sevgisi yerine, diðer sevgilerin iþgalleri... Allah rýzasý yerine baþka zevkelerin iþgalleri... Allah’tan baþka mercilerin korkularýn iþgalleri... Allah’tan baþka kaynaklardan medet, umut, meymenet beklemelerin iþgalleri...

Yürekler bu gibi iþaglleri altýnda olduðu sürece yukarýdaki maddi iþgaller kaçýnýlmaz olur.

Öncelikle yürekleri bu iþgallerden kurtarmak gerek. Ýslâm dýþý anlayýþ ve fikirleri temizlemeli. Kötülüklerden iyiliklere, hatalardan doðrulara, günahlaradan Allah’a itaate hicret edilmeli.

 

1-Buna ne ad verebiliriz?

2-Bu bir ‘iç hicret’tir. Öncelikle bu iç hicreti yapmak zorundayýz. Ýç hicretini hakkýyla yapan mü’minlerin meydana getirdiði cemaat, Allah’ýn cemaat olarak bizden istediðini yerine getirir.

“Rabbimiz þöyle buyuruyor:

“Allah yolunda hicret eden kimse yeryüzünde gidecek bir çok güzel yer ve bolluk (imkan) bulur. Kim Allah ve Resulü uðrunda hicret ederek evinden çýkar da sonra kendisine ölüm yetiþirse artýk onun mükâfatý Allah'a düþer. Allah da çok baðýþlayýcý ve esirgeyicidir.” (Nisa/100)

 

1-Ya muhacirlere yardým edenlere Allah’ýn va’di nedir?

2-Þudur:

“Daha önceden Medine'yi yurt edinmiþ ve gönüllerine imaný yerleþtirmiþ olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayý içlerinde bir rahatsýzlýk hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onlarý kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliðinden korunursa, iþte onlar kurtuluþa erenlerdir.

Bunlarýn arkasýndan gelenler þöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiþ imanlý kardeþlerimizi baðýþla; kalplerimizde, iman edenlere karþý hiçbir kin býrakma! Rabbimiz! Þüphesiz ki sen çok þefkatli, çok merhametlisin!” (Haþr/9-10)

 

1-Öyleyse kim hangi amaç için yola çýkarsa, kim hangi hedef uðruna çalýþýrsa, kim neye kavuþmak isterse; eline geçecek olan da odur.

2-Evet, buna þu hadiste cevap bulabiliriz:

Hz. Ömer (ra) anlatýyor: "Resûlullah (sav) buyurdu ki:
"Ameller niyetlere goredir. Herkese niyet ettiði þey vardýr. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resûlune ise, onun hicreti Allah ve Resûlunedir. Kimin hicreti de elde edeceði bir dünyalýða veya nikâhlanacaðý bir kadýna ise, onun hicreti de o hicret ettiði þeyedir."  (Buhari, Bed'u'l-Vahy 1, Itk 6, Menakibu'l-Ensar 45, Nikah 5. Müslim, Ýmaret 155, (1907). Ebu Davud, Talak 11, (2201). Tirmizi, Fedailu'l-Cihad 16, (1647). Nesai, Taharet 60, (1, 59, 60).)

 

-Allah’ýn selâmý muhacirlerin, ensarýn, þehidlerin, mücahidlerin, gerçek muhacirlerin ve bütün mü’minlerin üzerine olsun. 

4.1.2009 Zaandam/Hollanda


Bu Makale 5166 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

01/02/2019 - 14:41 KUR’AN’DA YOL (SEBÝL) ile YAPILAN TAMLAMALAR 2

©

01/02/2019 - 14:36 KUR’AN’DA YOL (SEBÎL) ile YAPILAN TAMLAMALAR 1

©

01/02/2019 - 14:26 DOÐRU YOL ÝÞTE BUDUR 2

©

01/02/2019 - 14:23 DOÐRU YOL ÝÞTE BUDUR 1

©

01/02/2019 - 14:18 “BEN NEFSÝMÝ TEMÝZE ÇIKARMAM”

©

01/02/2019 - 14:12 YOLUN EN DOÐRUSU YOLUN EN EÐRÝSÝ

©

20/04/2018 - 17:02 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 7

©

23/03/2018 - 15:10 KUR’AN’DA MÜJDE ve EÐÝTÝM ÝLÝÞKÝSÝ

©

19/02/2018 - 12:30 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 6

©

19/01/2018 - 10:43 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 5

©

25/12/2017 - 11:58 SELÂM OLARAK TAHÝYYE

©

20/11/2017 - 10:27 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 4

©

18/10/2017 - 10:33 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 3

©

21/09/2017 - 12:14 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 2

©

28/08/2017 - 09:17 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 1

©

24/06/2017 - 12:14 ÞEHÂDET ÝMAN ÝDDÝASIDIR AMA ÝSBATI GEREKÝR

©

23/05/2017 - 16:44 ORUÇ ÝMSAK (TUTMAK)TIR

©

29/03/2017 - 10:51 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 5

©

08/03/2017 - 16:07 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 4

©

04/02/2017 - 11:56 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 3

©

02/01/2017 - 10:23 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 2

©

05/12/2016 - 10:11 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 1

©

02/11/2016 - 10:38 KUR’AN’A GÖRE KUR’AN’IN TEMEL ÖZELLÝKLERÝ

©

01/10/2016 - 11:23 SÖZÜN EN GÜZELÝNE UYMAK ÝYÝ SONUCA GÖTÜRÜR

©

08/09/2016 - 09:05 ÝBRAHÝM’ÝN ve HÂCER’ÝN KURBANI

©

31/08/2016 - 10:15 ZALÝMLERE YANAÞMAK TEHLÝKELÝDÝR

©

15/07/2016 - 18:56 BÝRÝLERÝ YALAN SÖYLEMEYE DEVAM EDÝYOR

©

25/06/2016 - 09:34 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 5

©

18/06/2016 - 11:00 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 4

©

13/06/2016 - 10:16 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 3

©

06/06/2016 - 09:53 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 2

©

30/05/2016 - 12:45 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 1

©

05/05/2016 - 14:03 EN HAYIRLI TOPLULUK 3

©

11/04/2016 - 10:06 EN HAYIRLI TOPLULUK 2

©

14/03/2016 - 12:55 EN HAYIRLI TOPLULUK 1

©

16/02/2016 - 09:58 hz. ÂDEM’ÝN BABASI KÝM

©

26/01/2016 - 18:23 hz. EBU BEKR SÜNNÝ, hz. ALÝ de ÞÝȊ DEÐÝLDÝ

©

26/12/2015 - 15:13 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 10

©

23/11/2015 - 09:48 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 9

©

27/10/2015 - 16:44 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 8

©

28/08/2015 - 19:24 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 7

©

20/07/2015 - 18:04 ALLAHA’ YAKIN OLMA BÝLÝNCÝ

©

30/06/2015 - 16:39 KUR’AN’DA RAMAZAN

©

29/05/2015 - 11:31 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 6

©

23/04/2015 - 12:54 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 5

©

03/04/2015 - 18:21 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 4

©

09/03/2015 - 13:03 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 3

©

03/02/2015 - 14:43 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 2

©

30/12/2014 - 13:11 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 1

©

27/11/2014 - 17:04 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 5

©

19/11/2014 - 12:19 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 4

©

20/10/2014 - 15:53 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 3

©

27/08/2014 - 13:16 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 2

©

01/08/2014 - 11:04 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 1

©

04/07/2014 - 16:31 BESMELE; ÝMAN ve SAYGI ÝKRARIDIR

©

30/05/2014 - 18:48 ABDEST ALMAK PEYGAMBER’E KARDEÞ OLMAKTIR

©

11/04/2014 - 10:53 AÇLIK ve KORKU UYARISI

©

09/04/2014 - 11:21 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 4

©

03/04/2014 - 14:39 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 3

©

10/01/2014 - 11:15 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 2

©

24/12/2013 - 14:11 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 1

©

11/11/2013 - 15:39 BÜYÜK HÝCRETÝN BÜYÜK SONUÇLARI

©

09/10/2013 - 10:15 PEYGAMBER’E ÝTAAT ÞART MI

©

03/09/2013 - 12:27 KUR’AN’DA AÝLE MODELLERÝ 2

©

12/08/2013 - 08:51 KUR’AN’DA AÝLE MODELLERÝ-1

©

08/07/2013 - 11:36 ORUÇ ve ÖZGÜRLÜK BÝLÝNCÝ

©

17/06/2013 - 15:46 ÝMANIN KAZANIMLARI

©

21/05/2013 - 11:05 ALLAH’IN YARDIMCILARI (Ensâru’llah) 2

©

22/04/2013 - 10:26 ALLAH’IN YARDIMCILARI (Ensâru’llah) 1

©

19/03/2013 - 13:02 ALLAH’A HAKKIYLA SAYGI (Haþyetu’llah)

©

14/02/2013 - 13:37 ALÇAK DÜNYA (MI)

©

24/01/2013 - 14:11 ALLAH’TAN KORKMALI (MIYIZ?) 2

©

27/12/2012 - 10:14 ALLAH’TAN KORKMALI (MIYIZ?) 1

©

20/11/2012 - 10:13 ON MUHARREM’DE NE OLMUÞTU

©

19/10/2012 - 10:58 KURBAN: ALABÝLMEK ÝÇÝN VERMEKTÝR

©

25/09/2012 - 10:56 ALLAH’IN DOSTLARI (Evliyâu’llah) 2

©

27/08/2012 - 15:54 ALLAH’IN DOSTLARI (Evliyâu’llah) 1

©

23/07/2012 - 11:13 RAMAZAN ÝSLÂMIN SEMBOLLERÝNDENDÝR (Þeâiru’llah) 3

©

26/06/2012 - 15:23 ALLAH’IN SEMBOLLERÝ (Þeâiru’llah) 2

©

30/05/2012 - 16:11 ALLAH’IN SEMBOLLERÝ (Þeâiru’llah) 1

©

26/03/2012 - 13:05 MUVAHHÝDLERÝN ÖZELLÝKLERÝ

©

29/02/2012 - 13:29 ALLAH’I UNUTANLAR GÝBÝ OLMAYIN

©

26/01/2012 - 14:37 DÝNLEME AHLÂKI 4

©

28/12/2011 - 11:22 DÝNLEME AHLAKI 3

©

28/11/2011 - 11:10 AZAPLA MÜJDELEME

©

20/10/2011 - 17:42 KURBAN; NE KADAR VAZGEÇEBÝLÝRSEN

©

07/09/2011 - 14:36 DEDÝN KÝ…

©

05/08/2011 - 19:47 ORUÇ TAKVAYI GÜÇLENDÝRÝR

©

04/07/2011 - 14:35 DÝNLEME AHLAKI 2

©

03/06/2011 - 12:02 DÝNLEME AHLÂKI 1

©

09/05/2011 - 13:57 ALLAH’IN ÝPÝ (HABLU’LLAH)

©

18/04/2011 - 14:24 ALLAH’IN BOYASI (Sibðatu’llah)

©

07/03/2011 - 13:00 ALLAH’IN HAKKI (Hakku’llah)

©

14/02/2011 - 12:04 Boþ Ýþlere Müþteri Olmak

©

06/01/2011 - 10:38 ALLAH’IN KULLARI

©

22/11/2010 - 14:56 ALLAH’IN GÜNLERÝ

©

14/10/2010 - 18:51 HARAM KAZANÇ ÝFSAT EDER

©

26/07/2010 - 14:14 Orucu Yürek Ýle Tutmak

©

22/06/2010 - 12:39 Okunmasý Gereken Üç Kitap

©

18/05/2010 - 11:47 Ahirete Ýman : Hesap Verme Bilinci

©

28/04/2010 - 11:02 MÜSRÝF KÝMDÝR

©

22/03/2010 - 15:27 ÝSRAF; ÇAÐDAÞ AÞIRILIK (2)

©

22/02/2010 - 13:23 ÝSRAF; ÇAÐDAÞ AÞIRILIK (1)

©

30/12/2009 - 17:40 ÝSLÂMÎ KAYNAKLAR AÇISINDAN ÞÝÝR

©

23/11/2009 - 16:17 BAYRAMIN BAÐIÞLADIÐIN KADARDIR

©

19/10/2009 - 14:55 Vahiy Karþýsýnda Peygamber

©

24/07/2009 - 11:15 ORUÇ ve DENGE

©

25/06/2009 - 09:29 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 4

©

01/06/2009 - 14:57 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 3

©

28/04/2009 - 16:06 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 2

©

16/02/2009 - 23:26 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 1

©

05/01/2009 - 23:03 HÝCRET ÜZERÝNE DÝYALOÐ

©

22/12/2008 - 23:37 KUR’AN’DA KURBAN KAVRAMI (1)

©

17/11/2008 - 23:27 Ýnsaf ve Ahlak Adaletin Kaynaðýdýr

©

03/09/2008 - 22:03 ÝNSANIN GÖREVÝ -2

©

05/06/2008 - 23:35 ÝNSANIN GÖREVÝ -1-

©

18/03/2008 - 01:09 HAYATA DÖNÜÞEN ZÝKÝR
 
 

Site Ýçi Arama

2 Cemâziye'l-Âhir 1446 |  03.12.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Onlarýn 'gizlice söyleþmelerinin' çoðunda hayýr yok. Ancak bir sadaka vermeyi veya iyilikte bulunmayý ya da insanlarýn arasýný düzeltmeyi emredenlerinki baþka. Kim Allah'ýn rýzasýný isteyerek böyle yaparsa, artýk ona büyük bir ecir vereceðiz.

( Nisâ sûresi - 114)

Bir Hadis

Âiþe radýyallahu anhâ’dan rivâyet edildiðine göre,
Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:
“Kim bizim dinimizde olmayan bir þey (bid'at) yaparsa o merduttur (reddedilmiþtir), makbul deðildir.”


Buhârî, Sulh 5; Müslim, Akdiye 17,1

Bir Dua

Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“…Allah’ým! Ey Rabbimiz ve her þeyin Rabbi! Beni ve ailemi dünya ve ahirette her an sana ihlasla baðlý kýl. Ey yücelik ve ikram sahibi!...”

(Ebû Dâvûd, Vitr, 25)

Hikmetli Söz

Doðrudan ayrýlmayan kimse, hata da etse ona göz yumarlar. Yalancýlýkla ün yapan kiþiye de kimse inanmaz.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com