Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 5629
Toplam 16411865
En Fazla 25928
Ortalama 2706
Üye Sayýsý 1193
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

AZIKLARIN EN HAYIRLISI  VE EN SONSUZ OLANI

Ýnsan bir yolcudur. Doðumdan ölüme doðru giden bir seyyah... Hayat onun için bir yoldur. O yolda yürürken, ona yol haritasý, kýlavuz ve yol arkadaþý lazým olduðu gibi azýkta lazýmdýr. Üstelik onun yolculuðu ölümle de bitmemekte, mahþere doðru devam etmektedir.
06/07/2015

Ýnsan Yolcudur

Ýnsan bir yolcudur. Doðumdan ölüme doðru giden bir seyyah... Hayat onun için bir yoldur. O yolda yürürken, ona yol haritasý, kýlavuz ve yol arkadaþý lazým olduðu gibi azýkta lazýmdýr. Üstelik onun yolculuðu ölümle de bitmemekte, mahþere doðru devam etmektedir.

Dünya yolculuðunda elde edebileceði azýk, mahþere doðru olan yolculuðunda da iþine yarayacaktýr. Herkes bilir ki hazýrlýksýz, azýksýz, parasýz, biletsiz yola çýkýlmaz. Yolculuk  için önceden hazýlanmalý, yol tedariki yapýlmalý, her ne lazýmsa…

Elbette yolculuðun durumuna göre yol azýðý da farklý olabilir Hazýrlýksýz yola çýkanlar ya yolda periþan olurlar, ya da kolay kolay menzile varamazlar. Ýstedikleri hedefe ulaþamazlar.

Ýnsanýn hayat yolculuðu, dünyadaki yolculuklarýn hiçbirine benzemediði gibi, bu yolculuk için yapýlacak hazýrlýk da farklýdýr. Bu hazýrlýk ne paradýr, ne bilinen bilettir, ne mefruþattýr, ne de nevâle yani yiyecek ve içecektir.  Ýnsan ‘Allah’ýn yolcusu’dur. Daha doðrusu insanýn ömrü Allah’a kavuþmak üzere yaptýðý yolculuktur. Yolu yaratan, yolcuyu tayin eden, yol haritasýnýný gönderen, yol azýðýný da belirleyen O’dur.

« Ýþte geldik gidiyoruz, þen olasýn Halep þehri »  diyen þair aslýnda, bu yolculuðu anlatmak istiyordu.   

Kur’an insanýn Allah’a doðru bu yöneliþini þöyle haber veriyor:       

“Ey insan, gerçekten sen Rabbine doðru, bir yol üzerinde çabalayýp durmaktasýn, sonunda O’na varacaksýn.” (Ýnþikâk, 84/6)

Evet insan yoldadýr, yolcudur ve sonunda varacaðý yere, Allah’a mutlaka varacaktýr. Baþka bir seçeneði, baþka bir alternatifi, baþka bir menzili yoktur. Ýstese de istemese de. Hayatýn kanunu böyle yazýlmýþ, eþyanýn kaderi/ölçüsü böyle belirlenmiþ.

Kur’an bu gerçeði bir baþka âyette þöyle haber veriyor: 

“ki, onlarýn (sabredenlerin) baþýna birmusibet gelince, “Doðrusu biz Allah'a aitiz ve muhakkak O'na döneceðiz!” derler.”(Bakara 2/156)

Her insan Allah’a doðru hareket halindedir ve günün birinde geldiði yere, yani Allah’a dönecektir ; öyleyse ilâhí lütfa ve Allah’ýn özel rahmetine ermek isteyen kimse, bu yolculuðu ilâhí azýkla yapmalýdýr. Zira Allah’ýn insaný bir yolcu olarak kabul edip de ona yol azýðý belirlememesi mümkün deðildir.           

Bu azýk müslümanlar için takvadýr. Yani Allah’tan korkup çekinerek, Allah’a karþý sorumluluk bilinciyle yaþamak, yani Allah’ý hesaba katarak hareket etmek.

Azýk edinin, Zira O En Hayýrlý azýk takvadýr (Fe tezzevedû; Inne hayri’z-Zâdi’t-

Takva)

Kur’an þöyle buyuruyor : « Hac,bilinen aylardadýr. Kim o aylarda hacca niyet ederse (ihramýný giyerse), hac esnasýnda kadýna yaklaþmak, günah sayýlan davranýþlara yönelmek, kavga etmek yoktur. Ne hayýr iþlerseniz Allah onubilir. (Ey müminler! Ahiret için) azýk edinin (fe-tezzevedû). Bilin ki azýðýn en hayýrlýsý takvadýr (inne hayri’z-zâdi’t-takva) . Ey akýl sahipleri! Benden (emirlerime muhalefetten) korkup sakýnýn. (Bakara, 2/197)

Bu âyetin iniþ sebebi olarak kaynaklarda birbirine yakýn haberler yer alýyor.

Kurtubî; Ýbni Ömer, Ýkrime, Katade, Mücahid ve Ýbni Zeyd’in þöyle dediklerini naklediyor:

“Bu âyet hacca azýksýz gelen bazý araplar hakkýnda nazil oldu. Bunlardan kimisi þöyle dermiþ: Nasýl olurda biz Allah’ýn evini ziyaret ederiz O da bizi yiyeceksiz býrakýr?” Böylece insanlara yük oluyorlardý. Böyle davranmak onlara yasaklandý ve azýk edinmeleri emredildi.(1)

Abdullah b. Zübeyr der ki: Azýk konusunda insanlardan bazýlarý diðerlerine güveniyorlardý. Böylece hepsine (hac veya diðer yolculuklarýnda) azýk edinmeleri emredilmiþ oldu. Peygamber  (s.a.s.) bile yolculuða çýktýðý zaman azýðýný yüklediði bir devesi olurdu. (Kurtubî)

Buradaki azýk edinme emri neyi ifade ettiði konusunda tefsirciler farklý yorumlar yaptýlar. Bir kýsmýna göre “azýk edinin” emri bildiðimiz yiyecek, azýk, nevale cinsinden maddi þeylerdir. Zira hac yolculuðu için buna ihtiyaç vardýr. Zaten hac gücü yetenlere dini bir vecibedir. Bu yolculuða çýkacak müslümanýn her açýdan hazýr olmasý, yeterince yol azýðýný tedarik ederek yanýna almasý gerekir. Bazý yorumcular da buradaki azýðý ayetin bir sonrasýna baðlýyarak ahiret yolculuðu için lazým olacak salih amel tedarik etmek þeklinde anlamýþlar.

Kurtubi’ye göre, hac yolculuðunda azýk edinmekten maksat gerçek anlamýyla yenecek þeyler edinmektir. Nitekim Abdullah b. Abbas’tan þöyle rivayet ediliyor.

“Yemenliler hacca gelirlerdi ve yanlarýnda azýk getirmezlerdi. Sebep olarak da “Biz Allah’a tevekkül eden insanlarýz” derlerdi. Sonra da ortaya düþüp dilenirlerdi. Bunun üzerine Allah (c.c.) þu âyeti indirdi:

“…Azýk edinin, kuþkusuz, azýðýn en hayýrlýsý takvadýr. Ey temiz akýl sahipleri, benden ittika edin (korkup sakýnýn).” (Bakara, 2/197)(2)

Taberî bu nüzul sebebini benzer ifadelerle pek çok kaynaktan aktarýyor. Bunlarýn bazýsýnda Yemenliler yerine “araplar” deniyor.(3)

Dahhak demiþ ki; dünyanýn en hayrýlý azýðý insanýn faydalandýðý elbise, yiyecek ve içecek gibi þeylerdir.(4)

“Hac için yola çýkan, yanýna azýk kendisini geçindirecek kadar para almalýdýr ki, vardýðý yerde periþan olmasýn, dilenciliðe düþmesin. En güzel azýk, insaný aç kalýp helak olmaktan koruyacak azýktýr. Fazlasýna gerek yoktur. Ýþte âyette anýlan takva, kiþininaçlýktan, periþanlýktan korunmasý anlamýndadýr. Kiþi canýný periþanlýktan, sefaletten korursa, hacda canýnýn sýkýlýp da günah düþüncelere kapýlmaktan da korunmuþ olur.”(5)

Allah (cc) müslümanlara haccý farz kýldý,  onun nasýl yapýlacaðýna iþaret etti. Hac zamanýnda yapýlmamasý gereken iþleri öðretti. Bunun yanýnda haccý hakkýyla eda edebilmek için gerekli azýðý yanlarýna almasýný emretti. Zira Allah’ýn yanýnda azýk almayý terkedip insanlardan bir þey istemek iyilik (birr) deðildir. Ancak iyilik Allah’ýn nehyettiklerinden kaçýnarak, emrettiklerini yaparak Allah’a karþý takvalý davranmaktýr. Çünkü takva en hayýrlý azýktýr.(6)

Kur’an Yolu tefsirine göre Ýbni Atiyye “azýk edinin”  ifadesini “hayýrlý ameller isteyerek âhiret hazýrlýðý yapýn” anlamýnda yorumlasa da (Ýbni Atýyye, Tefsir, 1/178) bu ifade maddi hazýrlýðý da kapsayacak þekilde yorumlamak takva þartýný gerçekleþtirme bakýmýndan daha isabetli olur.(7)

Bazý tefsirler buradaki “azýk edinin”âyetini, o zaman ki yiyeceklerin (kek, savik (bir çeþit yemek), zeytin yaðý, un, hurma, ekmek, et gibi) adýný vererek açýklýyorlar.(8)

Kimilerine göre bu âyette kasdedilen dünyadaki yiyecek olan azýk deðildir. Ayet bu dünyanýn ebediyyen kalýnacak yer olmadýðýna dikkat çekmektedir. Ayet ahiret yolculuðunu hatýrlatýyor ve ebedi hayat için takva bilinci ile azýk edinmeyi hatýrlatýyor. Takva ahiretin azýðýdýr. Kiþi Ahirette ancak o azýkla kendini ateþin azabýndan korur, onunla ancak rahmete kavuþur, ancak onun ahiretin makamlarýný elde eder. Allah da zaten mü’minlerin iyi niyetlerine ve takva duygularýna deðer veriyor. (Hac 22/37)

Bu âyet hem dünyada yolculuk için, hem de âhiret için azýk edinmeye (hazýrlamaya) iþaret ediyor.  O da takva ile hareket etmektir. Bir baþka âyette Allah (c.c.) þöyle buyuruyor: Ey Adem oðullarý! Size ayýp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattýk. Takva elbisesi... Ýþte o daha hayýrlýdýr…(A’raf 7/26) Güzel elbise zikredilerek manevi elbiseye iþaret ediliyor. O da huþu’, itaat ve takvadýr. Âyet bunun en hayýrlý ve en faydalý olduðunu söylüyor.

Âyette kasdedilen sadece hacýlarýn Mekke’ye gelirken yanlarýna azýk almalarý gereði deðildir. Bunu ötesinde  âyette geçen azýk, salih amel azýðýdýr. Burada teþvik edildiði gibi kiþinin hayýr olarak ne yaptýðý, ‘birr-iyilik’ olarak ne iþlediðidir. Takva, Allah’ýn gazabýna karþý kiþinin sakýnmasýný saðlayan þeydir. Âyet müslümanlarý böyle bir azýkla azýklanmaya teþvik ediyor ve münker olan þeylerden de sakýndýrýyor.(9)

Konumuz olan âyette önce bazý kötülükler, ahlâkî olmayan davranýþlar sýralanýyor. Sonra mutlak iyiliðin önemi vurgulanýyor. Sonra da genel olarak kötülükleri terkedip iyilikler yapmaya þamil bir kavram olan takvanýn önemi vurgulanýyor.  Burada takvanýn ‘en hayýrlý azýk’ þeklinde nitelenmesi onun vazgeçilmezliðine iþaret eder.(10)

Bu âyet yasaklanan þeylerden sakýnmak azýðýn en hayýrlýsýdýr diyerek Allah (c.c.) azýk edinmeye takvayý da katmamýzý emrediyor. Deniyor ki: Azýk edinerek yola çýkmak suretiyle Allah’ýn emrine uymakta O’ndan korkup-sakýnýn. Bu emirde, dünya yurdunun ebedi mesken olmadýðýna da dikkat çekilmektedir. Allah (c.c.) mü’minler ahiret yolculuðunu hatýrlatmakta ve takva azýðý edinmeye teþvik etmektededir.(11)

M. Esed, ayetin bu kýsmýný þöyle Türkçeye çevirmiþ: “Ve kendiniz için hazýrlýkta bulunun, ama þühesiz, tüm hazýrlýklarýn en güzeli, Allah’a karþý sorumluluk bilincine sahip olmaktýr. Öyleyse Bana karþý sorumluluðunuzun bilincinde olun, siz ey derin kavrayýþ sahipleri.”(12)

En hayýrlý Rýzýk Takva: Sorumluluk Bilinci

Ýslâm öncesi takva, bir tehlikeden korunmak üzere konulmuþ engel ve siperi ifade ediyordu. Vahiyle birlikte din dilinde ‘takva’; nefsi, ona günah kazandýracak þeylerden korumak demektir ki, bu da dine göre sakýncalý þeyleri terk etmekle mümkündür.

Takva, Allah’a itaatle O’nun azabýndan sakýnmadýr. Allah’ýn seni nehyettiði yerde görmemesi ve sana emrettiði þeyde de gafil olmamandýr. Takva, kalbi Hak’tan alýkoyan, meþgul eden her þeyden uzak olmaktýr.

Baþka bir deyiþle takva, emredileni yapmak, nehyedileni terketmektir.  (Bu da þöyle kýsaca ifade ediliyor: Seyyiattan tevakki, hasenâtý iltizam etmektir.)

Ýnsan, her halde kendinden yüce gördüðü ve bir makam sahibi kimselerin gözü önünde kötü ve çirkin iþ yapmaktan çekinir. Bu çirkiniþleri daha çok gizli yapmayý tercih eder. Allah’a kuvvetli bir imanla baðlanan ve O’nun her yerde kendisini gördüðünü bilen, yaptýðý her þeyin kayýt altýna alýndýðýnýn þuurunda olan bir kiþi, þüphesiz kendine çekidüzen verir. Allah’ýn yüce makamý karþýsýnda çekinir ve kendini reziledecek, ya da Allah’tan beklediði rahmete engel olacak amelleri yapmaktan sakýnýr. 

Ýþte ‘takva’nýn özünde yatan incelik bu iman, denetim ve mesuliyet duygusudur. Allah’ýn karþýsýnda kul olduðunun farkýna varýp, onun gereðini yapma, O’nun Rabliðine yaraþýr bir þekilde O’na itaat etme, yalnýzca O’na ibadet etme anlayýþýdýr.

Allah korkusu olarak anlaþýlan takva elbette bundan daha fazla, daha geniþ kapsamlýdýr. Korku olayý takva’yý anlatmaya yetmemektedir. Onda daha çok Allah’ýn makamý karþýsýnda kulluk bilinciyle davranma anlayýþý söz konusudur. Allah’ýn azameti ve Rabliði önünde kulluk sorumluluðu ile hareket etmektir.

Nitekim Muhammed Esed Kur’an meâlinde takva’yý ‘Allah’a karþý sorumluluk bilinciyle hareket etme’, muttakiyi de ‘Allah’a karþý sorumluluk bilinci duyan’ þeklinde ifade etmeye çalýþmýþtýr.(13)

Kur’an’da takva, patolojik bir duygu anlamýnda bir korku deðil, sevip sayýlan, azabýna uðramaktan korkulan Allah’ý gücendirmekten korkmak, Ona ve O’nun hükümlere saygý duymaktýr. Hac suresi 30-33. Ayetlerinde takvanýn böyle bir saygýyý ifade ettiði tekrar görebiliriz. Allah’ýn koyduðu hükümlere/ölçülere saygý, putlara tapýnmaktan kaçýnmak, yalancý þahitlikten kaçýnmak, tevhide baðlý kalmak, Allah’ýn belirlediði sembollere (þiaralara), Ýslam’ýn temel deðerlerine tazim etmekten söz edildikten sonra “bunlar kalplerin takvasýndandýr”  deniyor. Nitekim Hac 37de de kurbanlarýn etleri ve kanlarý deðil, mü’minlerden Allah’a takva ulaþýr deniyor.(14)

Kalbin görevi Allah’tan haþyet duymak, O’na karþý sorumluluk bilinci taþýmaktýr. Yukarýdaki âyet müslümanlarý takvaya teþvik ediyor ve onlara takvaya ulaþmayý hedef olarak gösteriyor. Bu bir anlamda Allah’ýn dýþýndaki her þeyden (manevi olarak) uzaklaþma, hevâya uymanýn karþýlýðý olarak aklýn gereðidir.(15)

“Kendinize azýk edinin, þüphesiz azýðýn en hayýrlýsý takvadýr.”

Sehl b. Abdullah þöyle demiþ: “Allah (c.c.) dýþýnda yardýmcý, Rasûlüllah (s.a.s.) dýþýnda rehber, takvanýn dýþýnda azýk yoktur. Sabýr olmadan amel devam etmez. Kim takva sahibi olmak isterse günahlarý terketsin.”(16)

Bir kimsenin takvasý yoksa onun azýðý da yoktur. Azýðý olmayýnca da Allah’a doðru olan yolculuðunda ne özü makbul olur, ne de amelleri salih amel olur. Allah (c.c.) çirkin  iþlerden razý olmadýðý gibi, çirkin iþleri yapanlardan da razý deðildir. Herhangi bir iþ günahsa, o deðersiz ve aþaðýlýktýr. Aþaðýlýk bir amelin de Allah’a ulaþmasý mümkün deðildir. Allah (c.c.) yalnýzca muttakilerin ihlasla yaptýklarý amelleri kabul eder. (Mâide 5/27)

Þüphesiz âyet hem ahiret için hazýrlýk yapmaya, hem de Allah’a karþý sorumluluk bilinci ile davranmaya dikkat çekiyor. Âhiret azýðýnýn dünyalýk bir meta’ olmadýðý açýktýr. En hayýrlý azýk; Âhirette mü’minin iþine yarayacak olan iman, onun gereði olan ve takva bilinciyle iþlenen sâlih amellerdir.

Hz. Ali (ra) diyor ki: Siz yolcusunuz, yoldasýnýz, burasý sizin eviniz deðil. Siz ölüme çaðrýlýyorsunuz ve bunun için azýk hazýrlamakla görevlendirildiniz.”(17)

Bu azýk insana en güzel amelleri yaptýran, ruha ve benliðe gýda olabilecek, onu ahiret yolculuðunda aç, susuz, yalnýz ve korumasýz býrakmayacak olan ‘takva azýðý’dýr.

Kuldan istenen þeylerin en özeli takvadýr. Her fenalýktan korunup takva makamýna ulaþmak için de azýðýn ve diðer gerekli þeylerin hazýr edilmesi lazýmdýr. Bunu hazýrlamayanlar, ihtiyacýn dürtüsü ile kötülük yapabilir, nefisleri kendilerine günah iþletebilir. Ýnsanlarýn dünyalýk azýklarý ne kadar bol olursa olsun, takva bilinçleri yoksa yine de mutlu olamazlar, fenalýklardan korunamzlar. Böyleleri insaný felakate götüren þehvetlerin (aþýrý isteklerin) peþine bir ihtiyaç gibi giderler.(18)

Son söz

Ýnsan  için iki yolculuk vardýr. Biri bu dünyadaki yolculuk, diðeri de bu dünyadan öteki âleme yolculuktur. Bu dünyadaki yolculuk için yiyecek, içecek ve benzeri azýklar lazým olduðu gibi, dünyadan öteye olan yolculuk için de azýk gerekir. Bu da Allah’ý bilmek, O’nu sevmek, O’ndan ittika etmekle ve O’ndan baþkasýndan yüz çevirmekle elde edilir ki bu takva azýðý her þeyden hayýrlýdýr.(19)

Bazý azýklar yolun henüz baþýnda bitebilir. Bazýlarý da yarý yola kadar insanýn ihtiyacýný karþýlayabilir. Takva azýðý insaný Allah’a kavuþuncaya kadar götürecek, onu kerâmetlerin en yücesi olan Allah’ýn rahmetine kavuþuncaya kadar taþýyacaktýr. Böylece muttakiler (takvasahipleri) son hedeflerine ulaþmýþ olurlar.(20)

Takva kalbin ve ruhun gýdasýdýr. Kalpler ve ruhlar onunla yaþar. Onunla kuvvetlenir, gýdalanýr, nurlanýr. Kurtuluþa ermek ve Allah’a ulaþmak hususunda da ruh ve kalp takvaya dayanýr. Þüphesiz ki akýl sahipleri; takvaya yönelmeyi idrak edenler ve azýktan faydalanarak hazýrlananlardýr.(21)

Ahiret yolculuðu azýklarýn en hayýrlýsý, en bereketlisi, en sonsuzu ve en doyurucu olan takvayý kazananlara ne mutlu.

Bu azýðý da ancak Allah’a karþý sorumluluk bilinci ile davrananlar kazabilir, artýrabilirler.

 

Dinot


(1). Kurtubî; el-Câmiu Li-Ahkâmi’l-Kur’an, DâruibniHazm , Beyrut 1425-2004, 1/419. Ayrýcabakýnýz: Taberî, Tefsir, Dâru’l-Kütübi’l-Ilmiyye,Beyrut 2005, 2/292. ÝbnuAtýyye, A. Muharriru’l-Vecîz, DâruibniHazm, Bayrut, 1423-2002, 1/178

(2). Buhârî, Hacc/6, no 1523. EbuDavûd, Menâsik/4 no: 1730. Taberî, Tefsir, 2/292. en-Nisâbûrî, A. b. Ahmed el-Vahidî, Esbabu’n-Nüzul, Daru’l-Ma’rifeh , BeyrutThr. s: 41. Kurtubî’yegöretefsircilerinçoðubugörüþtedir. Kurtubî, Tefsir, 1/420

(3). Taberî, Tefsir, 2/290-292

(4). Taberî, Tefsir, 2/292

(5). Ateþ, S. YüceKur’an’ýnÇaðdaþTefsiri, yersiztrh. 1/347

(6). Taberî, Tefsir, 2/293

(7). Heyet, Kur’anYolu, D. ÝþleriBaþkanlýðýYay. Ankara 2003, 1/210

(8). Taberî, Tefsir, 2/290. Kurtubî, Tefsir, 1/420

(9). M. Abduh-R. Rýza, TefsiruMenar, Mýsýr 1368, 1/229

(10). Heyet, Kur’anYolu, 1/210

(11). Kurtubî, Tefsir, 1/420

(12). Esed, M. Kur’anMesajý, ÝþaretYay. Ýstanbul 1996, 1/57

(13). Esed, M. Kur’anMesajý, 1/4

(14). Heyet, Kur’anYolu, 1/211

(15). Beydavî, Ö. B. M. Envâru’t-Tenzíl, Ýstanbul trh. 1/111

(16). el-Bennâ, H. TefsirÝlmiVeFatihaTefsiri, Ýstanbul 1990, s: 71.

(17). Amûlí, C. Kur’an’daKerâmet, çev. H. Kýrlangýç, Ýstanbul 1995, s: 123

(18). Ece, H. K. TakvaBilinci, DengeYay. Ýstanbul 2011, s: 117

(19). Elmalýlý H. Yazýr, Hak DiniKur’an Dili, sad. Heyet, Ýstanbul Trh. 2/55

(20). Amûlî, C. Kur’an’daKerâmet, s: 54-55

(21). Kutub, S. fi-Zýlâli’l-Kur’an, Beyrut 1417-1996, 1/197

 

Vuslat dergisi Mayýs 2015 / Hüseyin Kerim Ece 

 

Bu yazý 3047 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

06/10/2020 - 01:41 DÝNÎ HAYATIN ÜÇ BOYUTU: DAVRANIÞ, DUYGU VE BÝLGÝ 

n

23/04/2020 - 04:57 DOÐRUNUN YARDIMCISI ALLAH’TIR / Dr. Abdülkadir ERKUT 

n

23/04/2020 - 03:55 RAMAZANDA TAKVA EÐÝTÝMÝ / Dr. Ekrem KELEÞ 

n

30/03/2020 - 10:58 DÜNYA, ÝMTÝHAN DÜNYASIDIR / Nurcan SOLAK 

n

03/02/2020 - 10:48 PEYGAMBER EFENDÝMÝZE SALAT Ü SELAMIN MANASI  / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

14/10/2019 - 11:50 ÝNSANLIÐA ÖRNEK VE ÖNDER TOPLUM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

16/09/2019 - 10:34 BARIÞ DÝNÝ ÝSLAM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

17/12/2018 - 01:23 ALLAH DOSTLARI KÝMLERDÝR?

n

19/11/2018 - 10:32 Kur'an'ýn ýþýðýnda insanlýða model gençler

n

17/10/2018 - 03:33 Kur'an ile Dirilmek

n

10/04/2018 - 01:33 DÜNYA HAYATINDA  ALLAH’IN TARAFINDA OLMAK

n

30/03/2018 - 12:04 DÜNYA VE AHÝRET MUTLULUÐUNUN YOLU: AMEL-Ý SALÝH

n

30/03/2018 - 11:39 RABBÝMÝZÝN BÝZLERE KUTSAL EMANETLERÝ: TOPRAK, SU, HAVA

n

30/03/2018 - 11:31 KUR’AN’DA MUSÝBET KAVRAMI  ÜZERÝNE PSÝKO-SOSYOLOJÝK  DEÐERLENDÝRMELER

n

29/03/2018 - 01:10 ÝSLAM MEDENÝYETÝNÝN BAÞKENTLERÝ: MEKKE, MEDÝNE, KUDÜS

n

03/01/2018 - 11:26 TAKLÝDÝ ÝMANDAN TAHKÝKÝ ÝMANA; GELÝN KUTSAL KÝTABIMIZI DOÐRU OKUYALIM

n

10/11/2017 - 01:44 TAKLÝDÝ ÝMANDAN TAHKÝKÝ ÝMANA: GELÝN RABBÝMÝZÝ DOÐRU TANIYALIM

n

02/10/2017 - 04:12 YARATILIÞ GAYEMÝZ: ÝBADET/ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:43 ÝBADETLERÝN  BÝRLÝÐÝMÝZE KATKISI

n

03/07/2017 - 04:09 AHD ve MÝSAK SORUMLULUKTUR

n

13/06/2017 - 12:10 MANEVÝ BAKIM AYI: RAMAZAN

n

18/04/2017 - 09:24 ÝLAHÎ RÝSALET ELÇÝLERÝNÝN MÝSYONU: ÝNSANLIÐI ÇATIÞTIRMAK DEÐÝL BARIÞTIRMAKTIR

n

28/03/2017 - 03:11 TEFEKKÜR

n

20/03/2017 - 01:07 ÝSLAM’IN HEDEFÝNDE ÝNSAN VARDIR

n

17/02/2017 - 11:41 KUR’AN-I KERÝM’DE MÜNAFIKLARIN ÖZELLÝKLERÝ

n

29/12/2016 - 10:57 Kur’an’la Ýliþkilerimizde Týkanýklýk Var

n

19/12/2016 - 03:08 Kur’an’la Ýliþkilerimizde Týkanýklýk Var

n

07/11/2016 - 12:31   KUR’AN’DA VELÂYET KAVRAMI

n

18/10/2016 - 04:51 YÜREKLER ve YÖNELÝÞLER

n

21/09/2016 - 03:28 ÝSLAM'IN ÝSTEDÝÐÝ DÜZEYE ULAÞMAK

n

14/06/2016 - 11:19 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

10/06/2016 - 10:09 GÜNLÜK HAYATIMIZDA KUR’AN

n

07/06/2016 - 02:46 Ýnsan Dünyaya Emanet

n

02/05/2016 - 12:32 KUR’AN AÇISINDAN MESCÝD GERÇEÐÝ

n

18/01/2016 - 02:22 EÐER BÝLMÝYORSANIZ

n

01/12/2015 - 03:35 KUR’AN’A GÖRE SAHABE GERÇEÐÝ

n

20/11/2015 - 01:28 TAKVA

n

09/10/2015 - 02:44 Zaman, Ýnsan ve ziyan

n

07/09/2015 - 03:47 KUR’AN EÐÝTÝMÝ

n

08/08/2015 - 10:46 KOMÞULUKTA KUR’ANÝ ÖLÇÜ

n

06/07/2015 - 12:38 AZIKLARIN EN HAYIRLISI  VE EN SONSUZ OLANI

n

11/05/2015 - 02:51 HEPÝNÝZ ÂDEM’DENSÝNÝZ Âdem ise Topraktan

n

27/04/2015 - 12:27 Kur’an’ý, Tabiatý ve Tarihi Anlamak

n

23/12/2014 - 03:22 Þükür-Þâkir

n

27/10/2014 - 03:11 KURÂN KARÞISINDAKÝ DURUÞUMUZ

n

24/10/2014 - 03:42 KURÂNIN METÝNLEÞME TARÝHÝ

n

04/07/2014 - 04:28 Haram Lokma ve Toplumsal Kaos

n

30/06/2014 - 06:05 Oruç Kalkandýr

n

05/05/2014 - 01:01 21. YÜZYILDA KUR’AN’I HAYATA TAÞIMAK

n

09/04/2014 - 03:17 Küfür-Kâfir

n

09/04/2014 - 12:49 HALKIN KUR’AN ANLAYIÞI

n

21/03/2014 - 05:05 Sorumluyu Baþka Yerde Aramak

n

21/03/2014 - 03:35 Samimiyet: Hakikati, Fazileti ve Afetleri

n

10/02/2014 - 02:22 Her Dem Ýmtihan

n

04/10/2013 - 05:10 Kur’an’da Öfke Kontrolü

n

22/07/2013 - 03:37 Kimlik inþasýnda Kur’an öðretimi ve öðreniminin önemi

n

19/06/2013 - 04:10 Günümüz Gençliði

n

18/06/2013 - 03:35 Kur'an ve Sünnete Göre Kavmiyetçilik

n

15/05/2013 - 11:32 Þeytanýn kardeþleri kimlerdir?

n

14/03/2013 - 01:30 KUR’AN’DA KARDEÞLÝK

n

14/03/2013 - 11:10 KURÂNIN BUGÜNE SESLENÝÞÝ

n

28/01/2013 - 01:55 KUR’ÂN’IN HAYATA MÜDAHALESÝ

n

28/01/2013 - 01:51 KURANI OKUMA VE ANLAMA SORUMLULUÐU

n

28/12/2012 - 11:53 KUR’AN KENDÝNÝ NASIL TANITIYOR?

n

27/12/2012 - 04:19 KUR‘AN‘IN ANLAM DÜNYASI ÝLE BULUÞMAK

n

22/11/2012 - 11:38 Buhranlarýmýz günahlarýmýzdandýr

n

05/10/2012 - 02:30 Kur’an-ý Kerim’de hak kavramý

n

03/09/2012 - 04:28 Þeytanýn kardeþleri kimlerdir?

n

03/09/2012 - 02:28 Kur’an karþýsýnda nebevi duruþ

n

13/07/2012 - 11:07 Aðýr emanet

n

13/07/2012 - 10:59 Kur’an’ý öðrenmeyi/ öðretmeyi öðrenme üzerine

n

27/06/2012 - 11:06 Kur’an’a koþun

n

26/06/2012 - 04:04 Kendi dilinden Kur’an

n

25/04/2012 - 04:13 Hayata kulluk mührünü vurmak

n

02/04/2012 - 03:41 Ya Rabbi! Müminlere kin beslemekten bizleri koru!

n

12/03/2012 - 02:06 Duanýn Önemi

n

12/03/2012 - 01:28 Kur'an-ý Kerim'de söz

n

05/03/2012 - 01:41 Müminler ancak kardeþtir

n

23/01/2012 - 12:31 Dua Kavramýnýn Anlamý

n

16/01/2012 - 01:48 Dinin þiarý:Ezan

n

03/01/2012 - 01:29 Kur’an’da Tevbe Kavramý

n

12/10/2011 - 02:01 Allah’a Gerektiði Gibi Ýnanmak

n

12/10/2011 - 01:58 Kur’an’ýnTevhid Felsefesi

n

11/07/2011 - 03:04 Kur'an'ý sen de oku,anla ve yaþa!

n

06/06/2011 - 02:34 Kur’an’ýn deðerleri ve onlarýn sýra düzeni

n

14/02/2011 - 16:28 Sahabenin Kur'an'ý öðrenme ve öðretme gayretleri

n

17/01/2011 - 14:37 Kur’an’ýn Öngördüðü Model Mü'min

n

02/12/2010 - 17:03 Kur’an ve Hikmet Peygamberi

n

02/12/2010 - 16:10 Son Elçi ve Son Mesaj HZ.Muhammed ve Kur'an-ý Kerim

n

15/10/2010 - 18:42 Kur’an hayatýmýzýn neresinde?

n

10/08/2010 - 14:58 Düþünmek Kur'anýn Emri

n

28/04/2010 - 11:55 Ýlk muhatabýnýn dilinden Kur’an

n

21/01/2010 - 10:31 Kur’an’ýn Iþýðýnda Sorumluluk Duygusu ve Davranýþ Bilinci   

n

20/01/2010 - 10:54 Allah’a Tevekkül… AMA NASIL?

n

06/07/2009 - 15:11 Günlük Hayatýmýzda Kuran

n

06/07/2009 - 15:07 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:45 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:35 Kur'anla Baðlantý Ýçinde Olmak

n

21/03/2009 - 10:19 Kur'an'ý Nasýl Okuyalým ?

n

19/03/2009 - 15:17 Ashabýn Kur'ân'ý Ezberleme ve Yazmadaki Gayretleri
 

Site Ýçi Arama

19 Cemâziye'l-Evvel 1446 |  21.11.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

O, kýyam ettiðin zaman seni görüyor.

( Þuarâ sûresi - 218)

Bir Hadis

Hz Âiþe radýyallahu (r.a) Anlatýyor Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: Allah, hiçbir günde, Arefe günündeki kadar çok kulu ateþten azad etmez.
Müslim


Bir Dua

Peygamberimiz (s.a.s.) þöyle buyurmuþtur:

“Allah’ým! Senden iman içinde saðlýk, güzel ahlak içinde iman, peþinden rahmet, afiyet,
maðfiret ve rýza gelen bir kurtuluþ istiyorum.”

(Hâkim, Deavât, No: 1919)

Hikmetli Söz

Ey insanlar! Allah'a muhalefetten sakýnýnýz. Çünkü Allah'a muhalefetten sakýnmak bir ganimettir. En akýllý insan kendisini hesaba çeken, kendini iyi idare eden, ölümden sonrasý için iyi amel yapan ve kabrin karanlýðý için Allah'ýn nurundan faydalanandýr.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com