Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6427
Toplam 16412663
En Fazla 25928
Ortalama 2707
Üye Sayýsý 1193
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

HEPÝNÝZ ÂDEM’DENSÝNÝZ Âdem ise Topraktan

EY ÝNSANLAR! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eþini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadýn (meydana getirip) yayan Rabbinize karþý gelmekten sakýnýn…’ (Nisa, 4/1.)
11/05/2015

Kimilerinin tanýmladýðý gibi dünya artýk bir köy hâline geldi. Çeþitli ýrklara, dinlere ve kültürlere mensup insanlarýn birbirleri ile iletiþim hâlinde bulunduðu ve hatta dünyanýn pek çok yerinde beraber yaþamak zorunda olduðu bir zamandayýz. Zira iletiþim ve ulaþým araçlarý devletler, kültürler ve insanlar arasýnda örülmüþ bulunan birtakým duvarlarý ortadan kaldýrdý. Kültürler arasý iletiþim hýzlandý. Ýnsanlarý birbirinden ayýran birçok engel yok oldu. Halklar, ülkeler ve hatta kýtalar arsýndaki engeller birer birer yýkýldý, yýkýlmaya devam ediyor. Bu sebeple farklý kültürler birbirleri ile daha çok ve daha sýk karþýlaþmaktadýr.

Sömürgecilik, Batý’da sanayileþmenin ortaya çýkardýðý iþ gücü ihtiyacý, eðitim, ticaret ve baþka amaçlarla yapýlan seyahatler, savaþlar ve çatýþmalar nedeniyle ortaya çýkan zorunlu yer deðiþtirme ve göç gibi etkenlerle dünyadaki pek çok þehir artýk dilleri, renkleri, ýrklarý, kültürleri farklý birçok insaný bir arada barýndýrmaktadýr. Bütün bunlar çeþitli ýrklara, coðrafyalara, kültürlere, inançlara ve dillere mensup insanlarýn bir arada yaþamasýný zorunlu hâle getirmiþtir.

Bu tablo göz önüne alýndýðýnda dinleri, dilleri, inançlarý ve kültürleri farklý insanlarýn bir arada huzur, barýþ ve güven içinde birlikte yaþayabilmesine iliþkin birtakým hukuki ve ahlaki düzenlemelerin yapýlmasýný kaçýnýlmaz kýlýyor.

Birlikte yaþama hususunda ilk Ýslami tecrübe

Birlikte yaþamanýn hukuki ve ahlaki temellerinin bizzat Hz.Peygamber tarafýndan Medine-i Münevvere’de atýldýðýný görmekteyiz. Bilindiði gibi Medine’ye hicretinden bir müddet sonra, Hz. Peygamber’in önderliðinde Medine’de yaþayan bütün gruplar arasýnda bir antlaþma metni imzalanmýþtýr. Medine þehir devletindeki Müslüman, Müþrik ve Yahudi topluluklarýn birbiriyle ve baþkalarýyla iliþkilerini, bu topluluklarýn temel hak ve görevlerini birtakým esaslara baðlayan Medine Sözleþmesi, farklý din mensuplarýnýn bir arada yaþamasýna imkân vermesi ve bunu hukuki bir zemine oturtmasý bakýmýndan çok önemli ve tarihî bir vesikadýr. Bu belgede Yahudilerin canlarý, mallarý ve dinî özgürlükleri güvence altýna alýnmýþ ve onlarýn hak ve sorumluluklarý gösterilmiþtir. Bu bakýmdan bu vesika, hem farklý dinlere mensup insanlarýn bir arada yaþamasý, hem de din ve vicdan hürriyeti açýsýndan son derece önemli siyasi ve hukuki bir belgedir.

Birlikte yaþamak için sadece hukuki düzenlemeler yetmez

Çeþitli ýrklara, coðrafyalara, kültürlere, inançlara ve dillere mensup insanlarýn bir arada huzur ve güven içinde yaþayabilmesi için yalnýzca hukuki ve kanuni bir takým düzenlemeler yeterli deðildir. Buna paralel olarak toplumda birlikte yaþama inancý, ahlaký ve kültürünün de oluþturulmasýna ihtiyaç vardýr. Çünkü birlikte huzur, barýþ ve güven içinde yaþama, ancak saðlam bir inanç ve ahlak zemininde gerçekleþebilir. Bu sebeple asýl önemli olan, birlikte yaþamanýn toplumun bütün bireyleri tarafýndan özümsenmesi ve âdeta bir yaþam biçimi hâline getirilmesidir. Zira hukuk devletinin bulunmadýðý, kanunlarýn adil olmadýðý ve adaletin bir hayat tarzý olarak hayata geçirilemediði toplumlarda birlikte yaþamaya iliþkin kanuni düzenlemeler kâðýt üzerinde kalýr. Bunun en çarpýcý örneklerini, günümüz batý toplumlarýnda kendini gösteren ve hýzlý bir þekilde yükselen Ýslam korkusu/ islamofobinin ortaya çýkardýðý tablolarda görmek mümkündür.

Ýslam’ýn daha baþtan ortaya koyduðu esaslar çerçevesinde Müslümanlar, Müslüman olmayan insanlarla beraber yaþamanýn ahlakýný ve hukukunu oluþturmuþlardýr. Bu husustaki birtakým kavram, terim, ýstýlah ve mefhumlarýn ve bunlara baðlý olarak hukuki kurallarýn oluþum tarihi Ýslam tarihi ile yaþýttýr.

Müslüman topluma Müslüman olmayan vatandaþlarýný emanet eden bir temel yaklaþým

Medine vesikasýndan baþlamak üzere Hz. Peygamberin Müslüman toplumda yaþayan gayrimüslimlere Ve ehlizimmete yönelik tebliðat ve talimatý doðrultusunda oluþan hukuki ve ahlaki kurallar ve ilkeler, asýrlar boyu gayrimüslimlerin Ýslam ül kesinde huzur, barýþ ve güven içerisinde yaþamasýna imkân vermiþtir. Böylece Ýslam toplumlarý en baþtan beri bünyesinde gayri müslimleri barýndýrmýþ ve onlara özgürlüklerini ve haklarýný vererek onlarla yan yana yaþamýþtýr. Onlara Ýslam inancýný dayatmamýþ, Ýslam’a girmeleri için baský yapmamýþtýr. Haklarýna saygý göstermiþtir. Böylece Müslüman toplumda gayrimüslimlerin haklarý ve vazifeleri belirlenmiþ ve bu alanla ilgili zimmet hükümlerine iliþkin hukuki ve ahlaki kurallar oluþmuþtur.

Müslüman olmayanlarýn vatandaþ olarak Ýslam ülkesinde yaþamasýnýn kurallarý “Ehlizimmet, ahd, eman ve müste’men” gibi her biri onlara karþý Müslümanlara aðýr sorumluluklar yükleyen kavramlarýn oluþturduðu ana baþlýklar altýnda þekillendirilmiþtir. Bu kavramlar, Müslümanlara Müslüman olmayanlarý emanet eden anlam ve içeriklere sahiptir. Esasen bu, birlikte yaþamanýn sadece hukuki deðil ahlaki temellerini de oluþturmaya yöneliktir. Ýnsanlýðýn Ýslam medeniyetinin ortaya koyduðu birlikte yaþama tecrübesine ihtiyacý var.

Müslümanlarýn Müslüman olmayanlar ile birlikte yaþamalarý hususunda Ýslam Medeniyetinin ortaya koyduðu büyük tecrübe ve birikime tüm insanlýðýn ihtiyacý vardýr. Ýslam’ýn ortaya koyduðu ilkelerde Ýslam’ý kabul etmeyenlerin yok edilmesi, ortadan kaldýrýlmasý gibi bir yaklaþým asla yer almamýþtýr. Bu hususta ilk akla gelen ayet-i kerimelerin mealleri þöyledir:

‘Eðer Rabbin dileseydi yeryüzündekilerin hepsi iman ederdi; böyle iken sen hepsi mümin olsunlar diye insanlarý zorlayýp duracak mýsýn?’ (Yunus, 10/99.)

‘Dinde zorlama yoktur.’ (Bakara, 2/256.) Bu ayet-i kerimeler ile Kur’an ve sünnetin genel ilkeleri, topluma, toplumsal düzene zarar vermediði sürece farklý dinden insanlarýn Ýslam yurdunda kendi dinlerini özgürce yaþamalarýnýn güvence altýnda olduðunu göstermektedir.

Müslümanlarýn Müslüman olmayanlarla insani iliþkilerindeki temel yaklaþým ise mealini sunacaðýmýz þu ayetlerde yer almaktadýr:

‘Allah sizi, din konusunda sizinle savaþmamýþ, sizi yurtlarýnýzdan da çýkarmamýþ kimselere iyilik etmekten, onlara adil davranmaktan men etmez. Þüphesiz Allah adil davrananlarý sever. Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaþan, sizi yurtlarýnýzdan çýkaran ve çýkarýlmanýz için destek verenleri dost edinmekten men eder. Kim onlarý dost edinirse, iþte onlar zalimlerin ta kendileridir.’ (Mümtehine, 60/8-9.)

Ýslam tarihinde bu çerçevede oluþan hukuki ve ahlaki birikim büyük bir literatür oluþturmaktadýr. Bu husustaki tarihî, fýkhi ve ahlaki mirasa günümüz insanlýðýnýn çok ihtiyacý bulunmaktadýr. Bu mirasý güncelleyerek insanlýðýn gözleri önüne sermek günümüz Müslüman ilim adamlarýnýn en önemli vazifelerindendir.

Batýlýlar gelip müdahale edinceye kadar islam medeniyetinin Þam, Kudüs, Baðdat, Mýsýr, Ýstanbul, Endülüs, Saraybosna, Güney Asya gibi önemli merkezlerinde hatta küçük yerleþim birimlerinde bile Müslümanlar ile Müslüman olmayanlar asýrlar boyu, bunlarýn bazýsýnda on dört asrý aþan bir süre yan yana barýþ, huzur ve güven içinde yaþamýþlar, birbirlerinin sevinçlerini, hüzünlerini, sýkýntýlarýný, zorluklarýný ve bolluklarýný paylaþmýþlardýr.

Batýlýlar gelip müdahale edinceye kadar bu hep böyleydi. Onlar gelip Ýslam dünyasýnda Müslümanlarla birlikte asýrlarca beraber yaþamýþ bulunan Hristiyanlarý, Ermenileri tahrik ederek kendi çýkarlarý için kullanmaya baþlayýncaya kadar yahut da Siyonist anlayýþ gelip Ýslam dünyasýnda Filistin’de insanlarý tedhiþ ile terör ile yurtlarýndan edinceye kadar bu hep böyle devam etmiþtir. Ne zaman ki gelip müdahalede bulundular, insanlarý zorla köleleþtirmeye baþladýlar, ne zamanki Müslümanlarla beraber yaþayan gayrimüslimleri çeþitli vaatlerle tuzaða düþürerek kendi çýkarlarý için kullanmaya baþladýlar ve ne zaman ki gelip Ýslam dünyasýný iþgal ettiler, iþte bundan sonra huzur ve sükûn bozulmaya baþladý.

Þu bir gerçek ki tarih boyunca ayný geleceði paylaþan, ayný vatanda ortak olarak yaþayan insanlar arasýna ayrýlýk tohumlarýný sömürgeci ve iþgalci ülkeler ekmiþlerdir. Böylece tarihin þahit olduðu en mükemmel beraber yaþama örnekleri kirlenmeye ve bulanmaya baþlamýþtýr. Azýnlýklarý himaye bahanesiyle baþlattýklarý müdahaleler azýnlýklarý da huzursuz etmiþtir. Bu sömürgeci ve iþgalcilerden herhangi biri, ne zaman çýkýp sömürdükleri ve sömürmek istedikleri ülkenin güya yararýna gibi görünen bir þey söylemiþse hep altýndan hain bir takým planlar çýkmýþtýr.

Hepiniz Âdem’densiniz, Âdem de topraktan

‘Ey insanlar! Þüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir diþiden yarattýk ve birbirinizi tanýmanýz için sizi boylara ve kabilelere ayýrdýk. Allah katýnda en deðerli olanýnýz, O’na karþý gelmekten en çok sakýnanýnýzdýr. Þüphesiz Allah hakkýyla bilendir, hakkýyla haberdar olandýr.’ (Hucurat, 49/13.)

Ýslam’a göre bütün insanlar ayet-i kerimede ifade edilen bu büyük ailenin çocuklarýdýr. Ýstisnasýz olarak ve hiçbir ayrým yapmadan her insan, yaratýlýþý itibarýyla saygýndýr, Kur’an-ý Kerim nazarýnda dinine, inancýna, rengine, ýrkýna bakmaksýzýn insanýn þerefli bir varlýk olarak yaratýldýðý açýklanmýþtýr. Ýnsan, Yüce Allah’ýn deðerli kýldýðý varlýktýr, müker remdir. Bu hususu ifade edenayet-i kerimenin meali þöyledir: ‘Andolsun, biz insanoðlunu þerefli kýldýk. Onlarý karada ve denizde taþýdýk. Kendilerini en güzel ve temiz þeylerden rýzýklandýrdýk ve onlarý yarattýklarýmýzýn bir çoðundan üstün kýldýk.’ (Ýsra, 17/70.) Allah Rasulünün Veda Hutbesi’nde yer alan þu cümleler ise, birlikte yaþama hukukuna ve birlikte yaþama ahlakýna en çok zarar veren ýrkçýlýk ve türevleri mahiyetindeki her türlü hastalýktan toplumlarý koruyacak biricik kýymet ölçüsüdür: ‘Rabbiniz birdir, babanýz birdir. Hepiniz Âdem’densiniz, Âdem de topraktan yaratýlmýþtýr. Hiç kimsenin baþkalarý üzerinde soy sop üstünlüðü yoktur. Allah katýnda üstünlük, ancak takvâ iledir.’

Birlikte yaþama hukukunun temel esasýný ortaya koyan yukarýda mealini verdiðimiz ayet-i kerimeyi teyit eden ve açýklayan bu kutlu sözler, kýyamete kadar bu hususta insanlýðýn yolunu aydýnlatacak temel ölçüyü ifade etmektedir.

Ýslam’da, ötekini yok etme baþlýðýný taþýyan bir anlayýþýn hiçbir zaman yeri olmamýþtýr. Çünkü bu öteki her ne kadar din hususunda ve itikatta Müslümanlara karþý da olsa- bir insandýr ve insan haklarýna sahiptir. Kendi inancýný koruyarak Müslümanlarla yan yana yaþamak istediði takdirde bu hususta kendisine imkân verilir ve baský yapýlmaz.

Farklýlýklar Allah’ýn ayetleridir

Ýnsanlarýn renklerinin, dillerinin, ýrklarýnýn farklýlýðý Yüce Allah’ýn sýnýrsýz güç ve kudretini gösteren ayetlerdendir. Yüce Allah þöyle buyurmaktadýr: ‘Göklerin ve yerin yaratýlmasý, dillerinizin ve renklerinizin farklý olmasý da onun (varlýðýnýn ve kudretinin) delillerindendir. Þüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardýr.’ (Rum, 30/22.)

Bu farklýlýklarý var eden, hiç bunlarýn düþmanlýk veya nefret nedeni yapýlmasýna rýza gösterir mi? Tam tersine ilahî irade bunlarýn tanýþmaya, hayýrlý iþlerde buluþmaya, yardýmlaþmaya, iþbirliðine ve insanlýk namýna ortak yararlarýn ve maslahatlarýn gerçekleþtirilmesine vesile olmasýný istemektedir.

 

Dr. Ekrem KELEÞ

 

Bu yazý 2693 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

06/10/2020 - 01:41 DÝNÎ HAYATIN ÜÇ BOYUTU: DAVRANIÞ, DUYGU VE BÝLGÝ 

n

23/04/2020 - 04:57 DOÐRUNUN YARDIMCISI ALLAH’TIR / Dr. Abdülkadir ERKUT 

n

23/04/2020 - 03:55 RAMAZANDA TAKVA EÐÝTÝMÝ / Dr. Ekrem KELEÞ 

n

30/03/2020 - 10:58 DÜNYA, ÝMTÝHAN DÜNYASIDIR / Nurcan SOLAK 

n

03/02/2020 - 10:48 PEYGAMBER EFENDÝMÝZE SALAT Ü SELAMIN MANASI  / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

14/10/2019 - 11:50 ÝNSANLIÐA ÖRNEK VE ÖNDER TOPLUM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

16/09/2019 - 10:34 BARIÞ DÝNÝ ÝSLAM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

17/12/2018 - 01:23 ALLAH DOSTLARI KÝMLERDÝR?

n

19/11/2018 - 10:32 Kur'an'ýn ýþýðýnda insanlýða model gençler

n

17/10/2018 - 03:33 Kur'an ile Dirilmek

n

10/04/2018 - 01:33 DÜNYA HAYATINDA  ALLAH’IN TARAFINDA OLMAK

n

30/03/2018 - 12:04 DÜNYA VE AHÝRET MUTLULUÐUNUN YOLU: AMEL-Ý SALÝH

n

30/03/2018 - 11:39 RABBÝMÝZÝN BÝZLERE KUTSAL EMANETLERÝ: TOPRAK, SU, HAVA

n

30/03/2018 - 11:31 KUR’AN’DA MUSÝBET KAVRAMI  ÜZERÝNE PSÝKO-SOSYOLOJÝK  DEÐERLENDÝRMELER

n

29/03/2018 - 01:10 ÝSLAM MEDENÝYETÝNÝN BAÞKENTLERÝ: MEKKE, MEDÝNE, KUDÜS

n

03/01/2018 - 11:26 TAKLÝDÝ ÝMANDAN TAHKÝKÝ ÝMANA; GELÝN KUTSAL KÝTABIMIZI DOÐRU OKUYALIM

n

10/11/2017 - 01:44 TAKLÝDÝ ÝMANDAN TAHKÝKÝ ÝMANA: GELÝN RABBÝMÝZÝ DOÐRU TANIYALIM

n

02/10/2017 - 04:12 YARATILIÞ GAYEMÝZ: ÝBADET/ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:43 ÝBADETLERÝN  BÝRLÝÐÝMÝZE KATKISI

n

03/07/2017 - 04:09 AHD ve MÝSAK SORUMLULUKTUR

n

13/06/2017 - 12:10 MANEVÝ BAKIM AYI: RAMAZAN

n

18/04/2017 - 09:24 ÝLAHÎ RÝSALET ELÇÝLERÝNÝN MÝSYONU: ÝNSANLIÐI ÇATIÞTIRMAK DEÐÝL BARIÞTIRMAKTIR

n

28/03/2017 - 03:11 TEFEKKÜR

n

20/03/2017 - 01:07 ÝSLAM’IN HEDEFÝNDE ÝNSAN VARDIR

n

17/02/2017 - 11:41 KUR’AN-I KERÝM’DE MÜNAFIKLARIN ÖZELLÝKLERÝ

n

29/12/2016 - 10:57 Kur’an’la Ýliþkilerimizde Týkanýklýk Var

n

19/12/2016 - 03:08 Kur’an’la Ýliþkilerimizde Týkanýklýk Var

n

07/11/2016 - 12:31   KUR’AN’DA VELÂYET KAVRAMI

n

18/10/2016 - 04:51 YÜREKLER ve YÖNELÝÞLER

n

21/09/2016 - 03:28 ÝSLAM'IN ÝSTEDÝÐÝ DÜZEYE ULAÞMAK

n

14/06/2016 - 11:19 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

10/06/2016 - 10:09 GÜNLÜK HAYATIMIZDA KUR’AN

n

07/06/2016 - 02:46 Ýnsan Dünyaya Emanet

n

02/05/2016 - 12:32 KUR’AN AÇISINDAN MESCÝD GERÇEÐÝ

n

18/01/2016 - 02:22 EÐER BÝLMÝYORSANIZ

n

01/12/2015 - 03:35 KUR’AN’A GÖRE SAHABE GERÇEÐÝ

n

20/11/2015 - 01:28 TAKVA

n

09/10/2015 - 02:44 Zaman, Ýnsan ve ziyan

n

07/09/2015 - 03:47 KUR’AN EÐÝTÝMÝ

n

08/08/2015 - 10:46 KOMÞULUKTA KUR’ANÝ ÖLÇÜ

n

06/07/2015 - 12:38 AZIKLARIN EN HAYIRLISI  VE EN SONSUZ OLANI

n

11/05/2015 - 02:51 HEPÝNÝZ ÂDEM’DENSÝNÝZ Âdem ise Topraktan

n

27/04/2015 - 12:27 Kur’an’ý, Tabiatý ve Tarihi Anlamak

n

23/12/2014 - 03:22 Þükür-Þâkir

n

27/10/2014 - 03:11 KURÂN KARÞISINDAKÝ DURUÞUMUZ

n

24/10/2014 - 03:42 KURÂNIN METÝNLEÞME TARÝHÝ

n

04/07/2014 - 04:28 Haram Lokma ve Toplumsal Kaos

n

30/06/2014 - 06:05 Oruç Kalkandýr

n

05/05/2014 - 01:01 21. YÜZYILDA KUR’AN’I HAYATA TAÞIMAK

n

09/04/2014 - 03:17 Küfür-Kâfir

n

09/04/2014 - 12:49 HALKIN KUR’AN ANLAYIÞI

n

21/03/2014 - 05:05 Sorumluyu Baþka Yerde Aramak

n

21/03/2014 - 03:35 Samimiyet: Hakikati, Fazileti ve Afetleri

n

10/02/2014 - 02:22 Her Dem Ýmtihan

n

04/10/2013 - 05:10 Kur’an’da Öfke Kontrolü

n

22/07/2013 - 03:37 Kimlik inþasýnda Kur’an öðretimi ve öðreniminin önemi

n

19/06/2013 - 04:10 Günümüz Gençliði

n

18/06/2013 - 03:35 Kur'an ve Sünnete Göre Kavmiyetçilik

n

15/05/2013 - 11:32 Þeytanýn kardeþleri kimlerdir?

n

14/03/2013 - 01:30 KUR’AN’DA KARDEÞLÝK

n

14/03/2013 - 11:10 KURÂNIN BUGÜNE SESLENÝÞÝ

n

28/01/2013 - 01:55 KUR’ÂN’IN HAYATA MÜDAHALESÝ

n

28/01/2013 - 01:51 KURANI OKUMA VE ANLAMA SORUMLULUÐU

n

28/12/2012 - 11:53 KUR’AN KENDÝNÝ NASIL TANITIYOR?

n

27/12/2012 - 04:19 KUR‘AN‘IN ANLAM DÜNYASI ÝLE BULUÞMAK

n

22/11/2012 - 11:38 Buhranlarýmýz günahlarýmýzdandýr

n

05/10/2012 - 02:30 Kur’an-ý Kerim’de hak kavramý

n

03/09/2012 - 04:28 Þeytanýn kardeþleri kimlerdir?

n

03/09/2012 - 02:28 Kur’an karþýsýnda nebevi duruþ

n

13/07/2012 - 11:07 Aðýr emanet

n

13/07/2012 - 10:59 Kur’an’ý öðrenmeyi/ öðretmeyi öðrenme üzerine

n

27/06/2012 - 11:06 Kur’an’a koþun

n

26/06/2012 - 04:04 Kendi dilinden Kur’an

n

25/04/2012 - 04:13 Hayata kulluk mührünü vurmak

n

02/04/2012 - 03:41 Ya Rabbi! Müminlere kin beslemekten bizleri koru!

n

12/03/2012 - 02:06 Duanýn Önemi

n

12/03/2012 - 01:28 Kur'an-ý Kerim'de söz

n

05/03/2012 - 01:41 Müminler ancak kardeþtir

n

23/01/2012 - 12:31 Dua Kavramýnýn Anlamý

n

16/01/2012 - 01:48 Dinin þiarý:Ezan

n

03/01/2012 - 01:29 Kur’an’da Tevbe Kavramý

n

12/10/2011 - 02:01 Allah’a Gerektiði Gibi Ýnanmak

n

12/10/2011 - 01:58 Kur’an’ýnTevhid Felsefesi

n

11/07/2011 - 03:04 Kur'an'ý sen de oku,anla ve yaþa!

n

06/06/2011 - 02:34 Kur’an’ýn deðerleri ve onlarýn sýra düzeni

n

14/02/2011 - 16:28 Sahabenin Kur'an'ý öðrenme ve öðretme gayretleri

n

17/01/2011 - 14:37 Kur’an’ýn Öngördüðü Model Mü'min

n

02/12/2010 - 17:03 Kur’an ve Hikmet Peygamberi

n

02/12/2010 - 16:10 Son Elçi ve Son Mesaj HZ.Muhammed ve Kur'an-ý Kerim

n

15/10/2010 - 18:42 Kur’an hayatýmýzýn neresinde?

n

10/08/2010 - 14:58 Düþünmek Kur'anýn Emri

n

28/04/2010 - 11:55 Ýlk muhatabýnýn dilinden Kur’an

n

21/01/2010 - 10:31 Kur’an’ýn Iþýðýnda Sorumluluk Duygusu ve Davranýþ Bilinci   

n

20/01/2010 - 10:54 Allah’a Tevekkül… AMA NASIL?

n

06/07/2009 - 15:11 Günlük Hayatýmýzda Kuran

n

06/07/2009 - 15:07 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:45 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:35 Kur'anla Baðlantý Ýçinde Olmak

n

21/03/2009 - 10:19 Kur'an'ý Nasýl Okuyalým ?

n

19/03/2009 - 15:17 Ashabýn Kur'ân'ý Ezberleme ve Yazmadaki Gayretleri
 

Site Ýçi Arama

19 Cemâziye'l-Evvel 1446 |  21.11.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

Ve onlar, Süleyman'ýn mülkü (nübüvveti) hakkýnda þeytanlarýn anlattýklarýna uydular. Süleyman inkâr etmedi; ancak þeytanlar inkâr etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil'deki iki meleðe Harut'a ve Marut'a indirileni öðretiyorlardý. Oysa o ikisi: "Biz, yalnýzca bir fitneyiz, sakýn inkâr etme" demedikçe hiç kimseye (bir þey) öðretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karýsýnýn arasýný açan þeyi öðreniyorlardý. Oysa onunla Allah'ýn izni olmadýkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna raðmen kendilerine zarar verecek ve yarar saðlamayacak þeyi öðreniyorlardý. Andolsun onlar, bunu satýn alanýn, ahiretten hiç bir payý olmadýðýný bildiler; kendi nefislerini karþýlýðýnda sattýklarý þey ne kötü; bir bilselerdi.




( Bakara sûresi - 102)

Bir Hadis

Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

"Gerek kendisine ve gerekse baþkasýna ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette iþte böyle yan yanayýz"

(Ahmed b. Hanbel, V, 250)

Bir Dua

“Allah’ým! Harama bulaþmaktansa, helalinle yetineyim. Beni lütfunla (zengin
kýlarak) senden baþkasýna muhtaç etme.”

(Tirmizî, Deavât, 110)

Hikmetli Söz

Danýþan piþman olmaz. Ýnsaný piþman eden, kendi görüþündeki ýsrardýr.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com