Kitap Nedir?
Kavram olarak, harf ve kelimelerin birbirine baðlanarak oluþturulan söz bütünlüðüne ‘kitap’ adý verilir. Allah (c.c.)’ýn peygamberlere vahyettiði þey, yazýlý olmasa bile ‘kitap’ adýný almaktadýr. Bu anlamýyla ‘kitap’, genelde vahy ve vahy yoluyla peygamberlere indirilmiþ her þey, özelde de Hz. Peygambere indirilmiþ son vahy olan Kur’an anlamýna gelir.
Kur’an
Kur'an, Allah'ýn Kitabý'nýn özel adýdýr. Kur'an'da, Kur'an için birkaç isme daha yer verilmekle birlikte (Mesela: Zikir, Furkan, Mushaf, Kitabu'l-Mübin, Kelâmullah, Nûr, Hüdâ, Þifa, Mev'ize gibi); en çok Kur'an adý geçmektedir. Bu ad Kur'an'da 70 defa geçiyor.
Kur'an kelimesi için iki ayrý kök gösterilir. Bunlardan biri, okumak anlamýndaki kýraat;ikincisi toplamak, kompoze etmek anlamýndaki karn köküdür.
Kur'an, ilk emri olan "ikra' " yani oku anlamýndaki kelimeyle ayný kökten bir isim taþýyarak okumaya ve ilme en büyük deðeri verdiðini belirttiði gibi, neyi ve nasýl okumamýz gerektiðini de gösterir. Birçok inceliði ve gerçeði topladýðý için de toplamak manasýndaki bir köke dayanmasý ayrý bir hikmet sergiler.
Mushaf
Ýslâm'ýn mukaddes kitabý Kur'ân’ýn isimlerinden biri iki kapak arasýnda toplanan sayfalardan oluþan kitap. Kur'ân-ý Kerim Hz. Ebu Bekir'in halifeliði sýrasýnda kitap olarak biraraya toplandýktan sonra ona ‘el-Mushaf’ adý verildi.
Kelâmullah
Allah’ýn kelamý/sözü demektir. ‘Kelâm’ sözlükte kulakla algýlanan ve etkisi olan þey demektir. Bunun kökü olan ‘kelleme’ fiili, konuþma, kelime ile etki býrakma anlamýna gelmektedir. ‘Kelime’, bir anlam ifade eden söz demektir. ‘Kelime’ kavramýnýn kök anlamýyla yakýndan ilgisi vardýr. Her sözün karþýdaki insan üzerinde iyi veya kötü bir etkisi vardýr. Týpký yara izi gibi.
‘Kelâm’ kelimelerden meydana gelir. Kelime ise anlam ifade eden düzenli sözdür. Harflerle yazýlan sözler, aðýzdan çýkan sözün veya düþünülen anlamlarýn kendisi deðil, onlarý bize hatýrlatan þekillerdir. Biz o þekillerden, yani harflerden ve kelimelerden kasdedilen anlamý bulmaya çalýþýrýz.
Týpký bunun gibi, evrendeki her þey Allah’ýn ‘ol’ emriyle yarattýðý ‘kelimeleri’dir. Biz evrendeki bu kelimelerle Allah’ýn varlýðýný ve yüce kudretini anlarýz. Allah’ýn âyetleri (kelimeler) Kelâm’ý, yani Kur’an’ý oluþtururlar. Kur’an’ýn açýlmýþ bir biçimi olan evren içindeki her varlýk Allah’ýn kelâmý, yani ‘ol’ emrinin sonucudur.
‘Kavl’ de söz anlamýndadýr. Ancak Kur’an için ‘Kavlüllah/Allah’ýn sözü denmemiþtir. Zira kavl, karþýsýndaki fazla etkilemeyen hafif söz demektir. Kur’an kendisi hakkýnda ‘Kavlün sekîlâ/aðýr bir söz’ diyor. (Müzemmil, 73 /5)
Kur’an’a Göre Kur’an’ýn Temel Özellikleri
1-Kur’an Allah’tan gelen bir kitaptýr
Bazýlarý Onun bir þair sözü veya bir kâhin sözü olabileceðini, Onun bir þeytanýn ilhamý ve vesvesesi olabileceðini, Peygamberin uydurmasý olduðunu ileri sürmüþlerdir. Kur’an bunu kesin bir dille reddediyor. "O, bir þair sözü deðildir, bir kâhin sözü de deðildir. Siz pek az düþünüyorsunuz. O âlemlerin Rabbýndan indirilmedir." (Hâkka, 69 /41-43)
Kur’an Allah’ýn kelamýdýr. Allah’tan Hz. Muhammed’e 23 yýl boyunca vahiy yoluyla indirilmiþtir. "Bu Kur'an, Rahman, Rahim tarafýndan indirilmedir." (Fussilet, 41/2.) Ayrýca bak. 10 Yûnus/37. 4 Nisa/82. Neml 27/6. 69 Hâkka 69/44-47. 26 Þuarâ/210- 211)
2- Kur’an benzersiz bir kitaptýr.
Kur’an, bilinen kitaplara benzemez. Kur’an edebiyat deðil, hayattýr. Yani Kur’an hayata müdahele için vardýr. Ona belli bir konuda yazýlmýþ kitap olarak deðil, hayatý inþa eden bir hidayet kitabý olarak bakmak gerek. ( Bakara, 2/23-24)
3- Kur’an, hem hikmet hem de hüküm kitabýdýr.
Hem akla, hem kalbe, hem de vicdana hitap eder. Bütün bunlarla birlikte aslýnda insan ve toplum hayatýný inþa etmek istemektedir. (Zuhruf, 43/4. Lokman, 31/2)
4-Kur’an yol gösterici bir kitaptýr:
Kur’an, bütün insanlar ve bütün zamanlar için kurtuluþ ve hidayet rehberidir. Hidayet/Hüda kelimesinin anlamýndan hareket edersek o, herkes için kýlavudur. Ýnsanlara hayatlarý boyunca takip etmeleri gereken esaslarý, yasalarý gösteren ve onlarý teþvik eden bir kitaptýr.
-Kur’an, önceden gelen ilâhî kitaplarý doðrulayýcý olarak, kýyâmete kadar gelecek olan her kesimden, her kültürden insan için rehberdir, onlara doðru yolu gösterir. (Bakara, 2/185)
-Kur’an, Rabbine teslim olup, O’na hakkýyla kulluk yapmak isteyen, O’na ulaþmak için yollar arayan müslümanlara kýlavuzluk eder, onlara esenlik ve cennet yollarýný gösterir. (Maide, 5 /15-16. Nahl, 16/89. A’raf, 7 /52) “... Ve o, müminler için gerçekten bir hidayet rehberi ve rahmettir” ( Neml, 27/76-77. ayrýca bak. Nisa/174-175. Bakara/97. A’raf/203. 1 Yûnus/57. Yusuf/111. Casiye/20)
-Kur’an, Allah’a karþý sorumluluk bilinci duyan, kulluk görevlerinin farkýnda olan, Rabbinin yasaklarýný çiðnemekten sakýnan kimselere kýlavuzdur. ( Âli Ýmran, 3 /138. Bakara, 2/2)
-Kur’an, Allah’ýn razý olacaðý amelleri yapan, yaptýðý her iþini güzel ve saðlamca yapan, Allah’ý görüyor gibi ibadet eden muhsinler için de yol göstericidir. (Lokman, 31/2-3)
5-Kur’an insanlýðý karanlýktan aydýnlýða çýkaran bir nurdur.
Hayat, karanlýk bir yol yürümek, çölden çýkmak bir vahaya çýkmak ise Kur’an bunun için bir ýþýk/nur, bir kýlavuzdur. Ýnsan tek baþýna ne faziletleri ve ne güzel ahlâký bulabilir, ne sorunlarýna köklü çözüm bulabilir. Ýnsan kýlavuzsuz bu hayat denilen uzun karanlýkta güvenle yürüyemez.
Kur’an bütün zamanlar ve mekânlar için bir ýþýktýr/nurdur. ( Ýbrahim, 14/1. 5 Maide/14-15. 2 Bakara/257)
6- Kur’an huzur ve þifa veren bir kitaptýr
Kur’an, müslümanlar için bir huzur (sükûnet) kaynaðýdýr. Müslümanlarýn kalpleri onunla doyar, gözleri onunla aydýnlanýr, onunla güçlenirler, onunla teselli olurlar. Kur’an, manevi hastalýklarýn, kalp paslarýnýn, sapýklýk marazlarýnýn, günah takýntýlarýnýn, vesvese sapmalarýnýn, bunalýmlarýn þifasýdýr. Kim Kur’an’a yaklaþýrsa, kim onun davetine uyarsa, kim onun ölçüleriyle hareket ederse, kim onu hayatýna uygularsa; onun için ilaç olur, ona þifa verir, onun manevi hastalýklarýný tedavi eder. (Yûnus, 10 /57-58. Ýsra, 17/82. Fussilet, 41/44)
7-Kur’an bütün insanlýk için rahmettir
Kur’an, hangi yöne gideceðini ve ne yapacaðýnýn bilemeyen, þaþkýnlýk içinde bocalayan insanlara doðru yolu gösterdiði gibi, onu tehlikelere karþý uyarýr, ahirete hazýrlar, mutluluðun reçetesini verir. Bütün bunlar da insanlýk için rahmettir. Daha doðrusu Allah’ýn Rahman sýfatýnýn sonucudur. ( A’raf, 7/52, 203. Nahl, 16/64, 89. Ankebût, 29/51)
8-Kur’an, bir öðüt/bir uyarýdýr
Kur’an’ýn isimlerinden biri de ‘ez-Zikr’ veya el-Tezkira’dýr. Yani hatýrlatan, öðüt veren ve uyarandýr.
Ýnsan yapýsý gereði unutkandýr. Niçin yaratýldýðýný, dünyadaki görevlerini, kulluk yaptýðý zaman neler kazanacaðýný, isyan ederse neler kaybedeceðini, iyiyi ve kötülüðü unutur. Dünya hayatýna dalar öleceðini unutur. Dünya zevkini tadar, sonsuz mutluluk aklýna gelmez. Günahlarý sevimli ve zevkli bulur ahiret cezasýný unutur. Gençliðine ve kuvvetine aldanýr, ihitiyarlýðý ve zayýf düþmeyi unutur. Peþin kârlar gözünü boyar, ebedî kazançlarý unutur. Maddiyata aldanýr, Ðayb olan þeyleri unutur. Ömrüne aldanýp imtihan için yaratýldýðýný unutur. Yeryüzünün her þeyini kullanýr ama yerin ve göklerin sahibini ve O’na þükretmeyi unutur. Kur’an ise sürekli bunlarý hatýrlatýr ve insanýn aklýný baþýna almasýný ister. (Müzemmil, 73/19. Müdessir, 74 /54-55)
Kur’an, bütün insanlar için, (Yûnus, 10/57. Zümer, 39/27. Ýbrahim, 14/52), âlemler için ( En’am, 6/90. Ayrýca bak. Yusuf, 12/103-104. Sâd, 38/86-87), mü’minler için A’raf, 7/2. Zariyât, 51/55. Bakara, 2/221, 231. Âli Ýmran, 3/118-120), muttakiler için (Hâkka, 69/48. Nûr, 24/34. Tâ-hâ, 20/1-3. Âli Ýmran, 3/138-139. Kâf, 51/45) bir öðüttür, bir hatýrlatmadýr, bir uyarýdýr.
Kur’an ölüleri rahatlatmak için deðil diri olanlarý uyarmak için vardýr. (Yâsîn, 36/5-6, 69-70. En’am, 6/155-157)
i-Kur’an hem müjdeleyen hem de uyarak bir kitaptýr
Kur’an, kötü insanlarý, zalimleri, inadýna inkâr edenleri; kötü sonuçlarla, rahmeti kaybetmekle, cehennem cezasýyla uyarýyor. Ýman edip salih amel iþleyenleri ise güzel sonuçlarla, ilahî ödüllerle, sonsuz kurtuluþ ve cennetle, Allah’ýn sevgi ve rahmetiyle müjdeliyor. Kur’an, kendisine uymayanlarý mutsuzluk, zarar etme ve sonsuz ceza ile tehdit ederken; müslümanlara Allah’ýn hoþnutluðunu, dünya ve ahiret mutluluðunu muþtuluyor. (Fussilet, 41/2-4. Tâ-hâ, 20/113)
9-Kur’an mü’minler için baþvuru/ana kaynak kitabýdýr
Ýslâmý din olarak seçenlerin her konuda referans aldýklarý temel kaynak Kur’an’dýr. Müslümanlar helâl ve haram ölçülerini, inanç esaslarýný, ahlâk ilkelerini, deðer yargýlarýný, mutluluðun prensiplerini ondan alýrlar. Nefislerini onunla arýndýrýrlar, kalplerini onunla doyururlar. Hayatýn anlamýný, ölümden sonrasýný ondan öðrenirler. Hayatlarýna ve davranýþlarýna ait hükümleri Kur’an’dan alýrlar, ya da Kur’an’a göre hükmederler. (Ýsra, 17/9. Nahl, 16/89. Yusuf, 12/111)
10-Kur’an Hakký batýldan ayýran bir ölçüdür (Furkan’dýr)
Kur’an’ýn bir adý da Furkan’dýr. Hakký batýldan, doðruyu yanlýþtan, hidayeti sapýklýktan ayýrýr. Kur’an, müslümanlar için her konuda þaþmaz ölçüdür, mihenk taþýdýr. (25 Furkan/1. 4 Nisa/59. 2 Bakara/185)
Kur’an ayný zamanda hem açýk/anlaþýlýr bir kitaptýr. Kur’an hem gerekli konularý açýklayýcý ve hem de Allah’an bütün insanlara gelen saðlam belgedir.
11-Kur’an insanlara bir duyurudur
Kur’an, insanlara gerçekleri en uygun bir dille, ikna edici bir üslupla, uyaran ve müjdeleyen bir metodla, en etkileyici bir dille duyuran ilahi bir tebliðdir. “Bu (Kur'an), insanlara bir tebliðdir. (Ýnsanlar), bununla uyarýlsýnlar; O'nun yalnýz Tek tanrý olduðunu bilsinler ve saðduyu sahipleri öðüt alsýnlar diye (gönderilmiþtir).” ( Ýbrahim, 14/52. 50 Kâf/45)
12-Kur’an teori kitabý deðil, pratik kitabýdýr
Kur’an sadece okunan, dinlenilen, ruhlara þifa vermesi için kendisinden yararlanýlan, ya da hastalar veya ölüler için okunan bir kitap deðil; bir hayat kitabýdýr. Ýçerisindeki ilkeler, helâl ve haram ölçüleri, ahlâkî kurallar, ibadetle ilgili hükümler uygulanmak, bizzat hayatta yaþanmak içindir.
Kur’an öncelikle insanlarý inanç, zihniyet ve görüþ açýsýndan yetiþtirir, sonra da müslümanlarýn kendisine uygun yaþamalarýný ister. Önce iman, ikna olma, kabul etme; sonra da emre teslim olma... Yani inanýlan Kur’an ilkelerini hayata aktarma. Allah’ýn koyduðu ölçülere uygun davranma. ..
Kur’an kendisine uymayanlara pek fayda saðlamaz. Onu yüzünden veya ezbere okumak sevap olsa bile; asýl amaç onu sadece okumak deðil, ölçülerine uygun yaþamaktýr.
“Sen, sana vahyedilene sýmsýký sarýl. Þüphesiz sen, dosdoðru yoldasýn. Doðrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öðüttür. Ýleride ondan sorumlu tutulacaksýnýz.” ( Zuhruf, 43/43-44. Ayrýca bak: A’raf, 7/3. Tâ-hâ, 20/124. Nahl, 16/97)
Kur’an ne deðildir?
Kur’an, kendis aleyhine söylenen sözlere ve yapýlan iftiralara kesin ve ikna edici cevaplar vermektedir.
1-Kur’an insan sözü deðildir. Ýnkârcýlarýn bir kýsmý ta baþtan beri Kur’an’ýn Hz.
Muhammed tarafýndan yazýldýðýný veya uydurulduðunu iddia etmektedirler. (Müdessir, 74/18-25. Nahl, 16/103)
2-Kur’an þiir deðildir. Vahye inanmayanlar, þiirin ve þairlerin arap toplumundaki
yerine ve Kur’an’daki söz güzelliðine ve etkileyici üslubuna bakarak ona þiir demiþlerdir. Hâlbuki Allah (c.c.) “Biz ona (Muhammed'e) þiir öðretmedik, (þiir) ona yakýþmaz da. O(na vahyedilen) sadece bir öðüt ve apaçýk bir Kur'an'dýr” buyuruyor. ( Yâsin,36 /69)
3-Kur’an þaka/boþ bir söz deðildir. Noksan sýfatlardan uzak olan Allah (c.c.) boþ
ve gereksiz kelâmdan da münazzehtir. Onun kelamý ciddi, tutarlý ve Hakikatin kendisidir. “O hak ile batýlý ayýýredici bir sözdür. O boþ bir lakýrdý (þaka) deðildir.” ( Târýk, 86/14)
4-Kur’an, bir falcýnýn, yazarýn veya sihirbâz sözü deðildir. Peygamberin hasýmlarý ona kâhin, þair, sihirbâz dediler. ( Hud, 11/7. Enbiya, 21/3) Böyle olunca da Kur’an vahiy ürünü bir kitap deðil, akýllarý çelen, insanlarý etkileyen kurnaz bir kâhinin/sihirbâzýn sözüdür. ( En’am, 6/7)
5-Kur’an içinde çeliþki olmayan bir kitaptýr. Çeliþki ve tutarsýzlýk; bilgisizlik, unutkanlýk, kýt anlayýþ, dalgýnlýk ve benzeri þeylerden kaynaklanýr. Allah bütün bunlardan münezzeh olduðuna göre O’nun kitabýnda tutarsýzlýk olmaz. “Onlar bu Kur’an'ý hiç anlamaya çalýþmazlar mý? Eðer o, Allah'tan baþka birinden gelmiþ olsaydý onda mutlaka birçok (tutarsýzlýk ve) çeliþkiler bulurlardý!” ( Nisa, 4/82. Yûnus, 10/15- 37)
6- Kur’an üzerinde þüphe olmayan bir kitaptýr."Bu o Kitaptýr ki, kendisinde hiçbir þüphe yoktur. Muttakiler için rehber-kýlavuz (hüden)dur."( Bakara, 2/2)
Kur'an, kendisini eline alan okuyucunun ‘Kitabýn ne olduðu, ne iþe yarayacaðý ve kime fayda vereceði’ sorusunu cevaplamakla söze baþlýyor. Bu Kitap, "lâ raybe fîh"kendisinde þüphe bulunmayan, doðru yolu gösteren ve Allah (c.c.)'tan gelen bir kitaptýr. “Lâ raybe fîh” ifâdesiyle Kitabýn "hak" olduðu; “hüden” ifâdesiyle "ne iþe yarayacaðý", “li'l-muttekýyn (Allah'tan sakýnanlar için)” ifâdesi ile de "kime" yarayacaðý açýklanmýþ oluyor.
7-Kur’an deðiþtirilmesi, tahrif edilmesi mümkün olmayan bir kitaptýr. Ýnkârcýlar Kur’an’ýn bazý hükümlerini beðenmedikleri için Peygamberden baþka bir kitap getirmesini istediler. Hâlbuki Kur’an Allah’tandýr ve insanlarýn keyfine göre deðiþtirlecek bir þey deðildir. (Yûnus, 10/15-16. En’am, 6/115. Kehf, 18/27) Kur’an, Tevrat ve Ýncil’in akýbeti gibi bir þeyle karþýlaþmayacak. O deðiþtirilmesi mümkün olmayan, korumasýný Allah’ýn üzerine aldýðý bir kitaptýr. ( Vâkýa, 56 /77. Kýyâme, 75 /17. Hýcr, 15 /9)
8-Kur’an önceki nesillerden kalma bir rivâyet ve hükmü geçen bir kitap deðildir. Vahyi kabul etmeyenler Kur’an için eskilerden kalma rivâyet, uydurma, derleme þeydir derler. Böylece onun hakkýnda þüphe uyandýrmaya, dahasý onun güncel olmadýðýný, bugüne hitap etmediðini isbat etmeye yeltenirler. (Enfâl, 8/31-32. En’am, 6/25. Nahl, 16/24) Kur’an eðer derleme bir kitap olsaydý, þüphesiz insanlar onun benzerini yapabilirlerdi.
9-Kur’an benzeri getirilemeyecek bir kitaptýr. Kur’an “onu Muhammed yazdý/uydurdu” diyenlere meydan okumaktadýr. “Eðer kulumuz (Muhammed)e indirdiðimizden þüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sure getirin. Allah'tan baþka bütün þâhid (yardýmcý)larýnýzý da çaðýrýn;...” ( Bakara, 2/23. Hûd, 11/13-14. Yûnus, 10/38. Tûr, 52/34) Bütün insanlar bir araya gelseler yine de onun bir benzerini yazamazlar, meydana getiremezler. (Ýsra, 17/88)
Kur’an, insanlarýn dünlerini, bugünlerini ve yarýnlarýný haber vermek (Enbiyâ, 21/10. Mü’minun, 23/71), insanlarý uyarýp korkutmak (En’am, 6/92. A’raf, 7/2. Ýbrahim, 14/52), hak ile batýlý ayýrmak ( Furkan, 25/1), insanlar arasýnda din konusundaki anlaþmazlýklarý sona erdirmek ( Bakara, 2/213. Nahl, 16/64), insanlarý karanlýklardan (zulmetten) aydýnlýða (nûra) çýkarmak ( Maide, 5/16. 14 Ýbrahim/1), onlarý doðru yola (sýrat-ý müstakime ulaþtýrmak ( Maide, 5/16. Ýsra, 17/9), kendisiyle her konuda hükmedilmesi ( Nisa, 4/105), kendisine tabi olunmasý ( En’am, 6/155. A’raf, 7/3. En’am, 6/155), Allah’tan korkup sakýnanlara hayýr olmasý (Nahl, 16/30), adaleti tam anlamýyla yerine getirmek (Hadid, 57/25), zalimleri uyarmak ( Ahkaf, 46/12), insanlarý karanlýktan aydýnlýða çýkarmak (Ýbrahim, 14/1), onlara yol göstermek ve rahmet etmek üzere ( Nahl, 16/64), müslümanlarýn imanýný güçlendirmek ve kalplerini doyurmak ( Tevbe, 9/124. Nahl, 16/102. 11 Hâd/120), müslümanlarý Allah’ýn lütuf ve baðýþlarýyla, af ve maðfiretiyle, zafer ve izzetiyle müjdelemek ( Ýsra, 17/9. Nahl, 16/89) için gönderilen bir kitaptýr.
Kur’an, hidayet rehberidir. Onun gösterdiði yol, yaratýlýþýn, var olmanýn amacýdýr. Ona uyan kurtulur, uymayan helak olur. Ýnsaný, hayatý, evreni, fikirleri, yanlýþý-doðruyu anlamak için ona bakmalý. Okuduðumuz kitaplar onu anlamaya yardýmcý olmalý, onu anlamanýn yolunu açmalý.
Allah’ýn ipi olan Kur’an’a yapýþanlar kopmasý mümkün olmayan bir kulp’a yapýþmýþ olurlar. (Bakara, 2 /256) Böylece dünya ve ahiret mutluluðunu kazanýrlar.
|