Allah, yarattýðý insaný karanlýklar için de býrakmayacaðýný, bu konuda ortaya çýkacak bütün engellerin ortadan kaldýrýlacaðýný þöyle dile getirmektedir: "Kafirler istemeseler de, Allah nurunu tamamlayacaktýr" (Maide,67).Ýþte nübüvvet/ peygamberlik kurumunun varlýk sebebi bu ilâhî hükümdür.
Yüce Allah, bu kurumun son halkasý olarak Hz. Muhammed (s.a.s)’i göndermiþ, kýyamete kadar yaþanacak insanlýk ve nasýl gerçekleþeceðini Allah, müminler üzerinden þöyle ortaya koymaktadýr: "Andolsun, Allah, müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onlarý arýtýp tertemiz yapan, onlara kitap ve hikmeti öðreten bir peygamber göndermekle, büyük bir lütufta bulunmuþtur" (Nisa,164).
Ayetin temel mesajý, Hz. Muhammed’i peygamber olarak göndermekle, Allah’ýn müminlere genelde bütün insanlara büyük bir nimet bahþetmiþ olduðudur. Ayný husus Bakara sûresinin 129, ikinci ayetinde vurgulanmaktadýr. içeriðini. Peygamber ne þekilde dile getirmektedir. Peygamber’in, "(Allah’ýn) ayetleri-ni okuyan" ni-telemesi ile ön plâna çýkarýlmasý, peygamberlik görevi temel iki cephesinden biri olan ve Maide sûresinin 67. ayetinde açýkça ifade edilen teblið gö- revine iþarettir.
Bilindiði üzere Hz.Peygamber,gelen ayetleri öncelikle okuyarak, ilâhî mesajý in sanlara ulaþtýrýyordu. Bu mesajlarý kabul edip,inançlarýna ve pratik hayatlarýna, mesajlarýn içeriðine göre þekil ve yön verenler, mümin ve müslüman olarak her türlü yanlýþ inanç ve davranýþtan uzaklaþýyor, "arýnýp tertemiz" oluyorlardý.
Peygamberlik görevinin ikinci cephesi de insanlara ulaþtýrýlan ilâhî mesajlarýn sözlü ve pratik olarak açýklanmasýdýr (teybin görevi). Kur'an bir çok ayette bu görevin önemini vurgulamaktadýr (Nahl, 44). Ayet- te geçen "Kitap ve hikmeti öðreten bir peygamber" ifadesi, iþte bu göreve iþaret etmektedir. "Kitap" Kur'an-ý Kerimdir. Vahy süreci devam ettiði için henüz bir kitap haline getirilmemiþ olan Kur’an’dan "kitap" diye söz edilmesi, bunun gelecekte gerçekleþecek olmasý itibarý iledir. Kur’an bir çok ayette bu yönteme baþ vurmaktadýr.
Hz. Peygamber’in Kitab’ý/Kur’an’ý öðreten bir peygamber diye nitelendirilmesi, O’nun teybin (Kur’an’ý açýklama) görevine iþarettir. Nitekim bu görev, "Ýnsanlara, kendilerine indirileni açýklaman ve onlarýn da (üzerinde) düþünmeleri için sana bu Kur’an’ý indirdik" (Nahl,44) ayetinde, açýkça ifade edilmektedir.
Resûlüllah’ýn Kur’an’ý açýklamasý, onun ayetlerinin mana ve maksatlarýný açýklamasý þeklinde oluyordu.Bunun temel yolu da, O’nun Kur’an merkezli bir hayat ya þamasý,yani Kur’an’ý pratik hayatýna uy gulamasý idi. Hz. Aiþe’nin, "Allah Resûlü’nün ahlâký Kur’an’dan ibaret idi" (Müslim, Salât, 139) þeklindeki tespiti, bu gerçeðin ifadesidir.Bununla birlikte,yinede Kur’an muhataplarýnýn, sahabilerin anlayamadýklarý hususlar oluyor, bunlarý Hz. Peygamber’e sorarak öðreniyorlardý.Ba zen de herhangi bir soru yöneltilmediði halde, yanlýþ anlaþýlan bir hususu düzeltmek, ya da harici bir gerekçe olmadan sýrf bilgilendirmek maksadýyla da ayetleri açýkladýðý oluyordu.
Hz. Peygamberin Kur’an’dan baþka, bir de "hikmet"i öðretmesi söz konusudur.Acaba O’nun öðrettiði bu "hikmet" ile ne kastedilmektedir? "Hikmet" kelimesi Araplarca,"Nefsi kötülüklere karþý uyaran, iyiliði öðütleyen, mutluluk ve mutsuzluk yolunda kazanýl mýþ tecrübeleri aktaran,ahlâkî düsturlarý içeren genel geçer sözler" anlamýnda kullanýlýyordu. Kur’an’daki anlamý ile ilgili olarak, "Dini bilmek ve din konusunda derin bilgi ve anlayýþ ve ona tabi olmak" (Malik b. Enes), "Allah’ýn, ancak Peygamberin açýklamasý ile bilinebilen hükümlerini ve bunlarýn delalet ettiði benzeri þeyleri bilmek"(Taberi, I, 607) gibi çeþitli açýklamalar yapýlmýþtýr.
Ýmam fiafii ise "hikmet"in, Hz. Peygamber’in sünneti olduðunu ifade ederek, bunu Sünnet’in dinde hüccet (baðlayýcý delil) olduðuna delil olarak kullanmaktadýr (er-Risale, s.78 ).
Durum ne olursa olsun, yüce Allah Hz. Peygamber’e, "Kur’an ve hikmeti öðreten bir peygamber" olarak özel bir konum ve deðer atfetmekte, müminlere böyle bir peygamberin ümmeti olmanýn þuuruna varmalarý yönünde pek çok ayetteki açýk emirlerin yanýnda, yine pek çok ayette iþaret ve teþvikte bulunmaktadýr. Kur’an ve onun açýklayýcýsý olarak Sünnet, müslümanýn hayatýna yön veren birer pusuladýr.
Pusulaya sahip olmak yetmez, onu kullanmasýný bilmek ve kullanmak gerekir.
|