Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 4598
Toplam 16410834
En Fazla 25928
Ortalama 2706
Üye Sayýsý 1193
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Nasýl kurtuluruz?
03/01/2017 - 14:25
 
Ramazan Kayan
Hz. Peygamber'e en fazla eziyet edenler onlar oldu. Ne iftiralar… Ne tuzaklar…
Tarihin her evresinde insanlar, içinden çýkamadýklarý, altýndan kalkamadýklarý konularda bir kurtarýcý bekleme yoluna gitmiþlerdir. Dolayýsýyla “kurtarýcý bekleme” düþüncesi insanlýk tarihi kadar eskidir. Diyebiliriz ki; bütün dinlerde insanlar “gelecek bir kurtarýcýnýn” beklentisi içinde olmuþlardýr. Dün olduðu gibi bugün de mucizevi, efsanevi bir kurtarýcýnýn gelip bozulan her þeyi düzelteceði inancý birçok insanda mevcuttur.
 
Anlaþýlan “kurtarýcý beklemek” hep devam etmiþtir. Peki neden?
 
Sebep çoðunlukla acziyet, zafiyet, mazlumiyet ve zillet halleridir. Çünkü kendilerini çaresizlik içinde gören kitleler, kurtarýcý beklentisine girerler… Artýk elleri kollarý baðlý, gelecek kurtarýcý için gün saymaya, hesap yapmaya baþlarlar… Çoðu zaman bu tutumlarýný “haddini bilmek” adýna sürdürürler… Böylece sorumluluðu baþkasýna havale etme psikolojisi oluþur. Bu pasifize edici ruh hali toplumlarý uzlaþmacý, uyuþumcu, uyutucu ve uysal bir karaktere dönüþtürür… Kýsacasý bu “kurtarýcý bekleme” algýsý, hayra alamet deðil.
 
Biraz da direnme gücünü kaybeden, yapmasý gerekenleri yapmayanlarýn kendilerini savunmaya ve sýðýnacaklarý makul bir gerekçeye ihtiyaç vardýr… Ayrýca içinde bulunduklarý durumu meþrulaþtýrmak, sorumluluklardan sýyrýlmak veya ertelemek için böylesi bir izah tarzý kaçýnýlmaz oluyor…
 
Kimi zaman beklenen kurtarýcý üzerinden nüfuz saðlama, iktidarý elde etme, intikam alma, zafere yürüme hesaplarý da yapýlýr. Ancak pratikte genellikle bu beklentiler umulduðu gibi seyretmez, iþler farklý mecralara kayýverir…
 
Ýsrailoðullarýnýn risalet öncesi inançlarý þuydu: gelecek son elçiye iman edecekler ve onun sayesinde yeryüzü hâkimiyetini gerçekleþtireceklerdi. Fakat Hz. Muhammed (s.a.v.) peygamber olarak gönderildiðinde þiddetle ilk karþý çýkanlar onlar oldu. Çünkü onlarýn beklentisi, son elçinin kendilerinden, yani Ýsrailoðullarýndan olmasý idi. Ancak Ýsmailoðullarýndan olunca kavmiyetçi bir refleksle reddettiler. Hesaplar tutmadý, hasetçi bir tutumla Hz. Peygamber'e en fazla eziyet edenler onlar oldu. Ne iftiralar… Ne tuzaklar…
 
Hz. Musa (a.s.)'dan sonra Ýsrailoðullarýnýn ileri gelenlerinin de benzeri beklenti ve çýkýþlarda bulunduklarýný görüyoruz. Talut ve Calut kýssasýnda “kurtarýcý” talebi ile peygamberlerine müracaat edenlerin akýbetine dikkatlerimiz çekiliyor. Allah (c.c.) tarafýndan Talut seçilince bu Ýlahi tercihle tatmin olmuyorlar… Onlarýn zihnindeki lider profili farklýydý… Beklenen kurtarýcýnýn kriterlerini kendileri belirlemek istiyorlardý.
 
“Peygamberleri onlara, ‘Ýþte Allah, size (kurtarýcý) hükümdar olarak Talut'u gönderdi,' demiþti. Onlar, ‘O nasýl bize hükümdar olabilir ki? Hâlbuki biz hükümdarlýða ondan daha layýðýz. O, malca da bir bolluk verilmiþ biri deðil,' dediler. Peygamber, ‘Onu, Allah size hükümdar seçti, bilgi ve fizikçe üstün kýldý, hem Allah hükümdarlýðý dilediðine verir. Allah geniþ mülk sahibi, her þeyi bilendir,' dedi.” (Bakara, 247)
 
Israrla kurtarýcý isteyenler, bakýyoruz ilk itiraz ve isyan edenler oluyor.
 
Toplumlarýn kurtarýcý beklentisi biraz da insanüstü özelliklerle donanýmlý olmasý þeklinde… Fetiþleþtirilen kurtarýcýlar, kutsanan liderler zamanla ulaþýlmaz oluyor, hayatýn dýþýnda kalýyor… Sonra da beklenen kurtarýcýlar beklentilere cevap veremez olunca bu defa kurtarýcýlardan nasýl kurtulunur arayýþý baþlýyor.
 
Evet, Mehdi, Mesih, Hýzýr, müceddid, mürþid beklentisi ile miskinleþiyorsak buna müsaade etmemek lazým. Çünkü biz Mehdi'yi beklerken, deccallar ortalýðý kasýp kavuruyor, silip sömürüyor. Kurtarýcý rüyalarýndan, cifr ve ebced hesaplarýndan kurtulmamýz gerekiyor.
 
Gökten zembille kimse inmeyeceðine göre, gökyüzünden inen kurtarýcý Kur'an'a sýmsýký tutunmamýz gerekmiyor mu?
O urvetu'l-vuska deðil midir?
 
Hablullah'ýn ne olduðu belli… Habibullah'ýn ne dediði belli… Hududullahýn ne içerdiði belli…
 
Belirsiz olan, bizim karar ve kararlýlýðýmýz.
 
Bize düþen kurtarýcý beklemek deðil, önce kendimizi kurtarmak…
 
Artýk kendi ayaklarýmýz üzerinde durmak durumundayýz…
 
Sihirli eller, kestirme formüller, ithal çözümler, ütopik beklentiler ile oyalanacak halimiz yok…
 
Bugüne kadar ortaya çýkmayan kurtarýcýlarýn bundan sonra çýkacaðý ne malum… Kendimizi ortaya koymamýz gerekiyor… Bizde zorluklarý aþacak güç, zulme direnecek potansiyel de var, kendimizi aþabilirsek…
 
Müminlerin vazifesi bellidir: seferde olmak.
 
Hz. Hacer ýssýz çölde kurtarýcý beklemedi, sa'ye durdu. Yürüdü…
 
Belki de bize düþen ulvi görev, kurtarýcý beklemek deðil, kurtarýcý olmaktýr… Ailemizden baþlayarak, çevreye açýlarak özne ve öncü olmak varken, baþka arayýþlar içinde olmak biraz da sorumluluktan kaçýþ deðil midir?
 
Þimdi elini taþýn altýna sokma zamaný.
 
Ýþi ruhani, siyasi, askeri kurtarýcýlara ihale edersek, korkarým daha çok bekleriz…
 
“Oturun, oturanlarla beraber” itabýna maruz kalýrýz…
 
“Hepiniz çobansýnýz” nebevi sorumluluðuna dönmek varken kendimizi nasýl oyalayabiliriz ki?
 
“Ýnsana ancak çalýþtýðýnýn karþýlýðý vardýr” gerçeðine ne diyeceðiz?
 
Hülasa, demek istediðim o ki, bekleyen deðil, beklenen olalým.
 
“Rabbimiz! Bizi muttakilere önder kýl!”

Bu Makale 5121 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

12/02/2024 - 11:12 Ýnsan kalmak

©

30/03/2020 - 10:43 Ev ödevi

©

02/03/2020 - 11:06 Normalleþtirilmiþ anormallikler

©

27/01/2020 - 13:13 Vahiyle vücud bulmak

©

16/12/2019 - 10:40 Örtülü çýplaklýk

©

14/10/2019 - 10:50 Toplumsal Enkazýn Altýnda: “AÝLE”

©

02/09/2019 - 10:19 Oyalanma odaklan!

©

10/06/2019 - 12:39 Ýnsan, en muhteþem muamma…

©

21/05/2019 - 11:03 Sade hayat

©

01/02/2019 - 14:09 Deðiþim Ýradesi

©

13/10/2018 - 14:29 Hayat paylaþmaktýr

©

19/02/2018 - 12:35 Heva ile Heba Olmamak Ýçin

©

19/01/2018 - 18:49 Kaybolmamak için…

©

25/12/2017 - 14:04 Rüya mý, kabus mu?

©

20/11/2017 - 10:36 Heyecanýmýza ne oldu?

©

25/10/2017 - 09:48 Ömür Boyu Davet

©

28/09/2017 - 14:33 Hicri hicranlar

©

07/07/2017 - 16:15 Onur Sýnavý

©

29/05/2017 - 12:26 Ýnsanoðlu Zayýftýr

©

03/05/2017 - 15:51 Nebevi Vasiyet

©

13/03/2017 - 11:10 Tevbesizliðe Tevbe

©

01/02/2017 - 11:48 Kâbe’nin Mesajý

©

03/01/2017 - 14:25 Nasýl kurtuluruz?

©

08/12/2016 - 09:14 Ertelenen Evlilikler

©

05/10/2016 - 10:20 Allah’la Dost Olmak...

©

25/06/2016 - 09:43 ÝSRAF TOPLUMU

©

08/04/2016 - 14:22 Gaye ve Gayret

©

20/02/2016 - 11:07 Þahit Olmak...

©

19/01/2016 - 16:38 HELAL YAÞAM

©

15/12/2015 - 13:44 ZAFER ZAAFI

©

18/11/2015 - 11:31 DÜNYA VE DURUÞ

©

13/10/2015 - 12:30 SORUMLULUK ALANIMIZ

©

10/03/2015 - 10:59 “Haydi gelsene…”

©

31/10/2014 - 14:33 DEÐER AÞINMASININ ACI AKIBETÝ; VEFASIZLIK…

©

01/09/2014 - 15:25 YAÞAMIN EMARI

©

04/08/2014 - 13:52 Öncemiz ve sonramýz bayram olsun.

©

04/07/2014 - 15:51 Açýn Halinden Kim Anlar

©

09/06/2014 - 11:51 KENDiMiZ OLMAK KENDiMiZ KALMAK

©

05/05/2014 - 12:31 YENÝDEN KARDEÞLÝK

©

09/04/2014 - 14:14 Ýyilik Erleri

©

01/02/2014 - 13:44 Temiz Hayatlar

©

04/12/2013 - 13:38 Dindarlýðýn Modernizmle Sýnavý

©

04/10/2013 - 14:16 Selim bir gelecek için

©

12/08/2013 - 10:40 Duayý Kuþanmak

©

19/06/2013 - 16:24 Uyum Krizi

©

20/05/2013 - 14:23 Yeniden Kardeþlik

©

18/04/2013 - 10:49 Geleceði Ýnþa Sorumluluðu

©

19/03/2013 - 14:35 Aktif ve Afif kadýn

©

19/02/2013 - 11:22 Güzel bir gelecek için

©

28/01/2013 - 14:03 Fýkýhsýz Toplum Fakihsiz Hareket

©

24/12/2012 - 11:13 Ýhtilaf Ahlaký

©

22/11/2012 - 14:17 Hicri hicranlar

©

25/09/2012 - 15:25 Mekke`de Mekke`yi aramak

©

27/08/2012 - 12:41 Haddini aþan zýddýna döner

©

23/07/2012 - 11:30 Sýcak Sýnav

©

28/06/2012 - 12:36 Denge ve düzen

©

04/06/2012 - 11:34 Allah’ýn Ýhsaný, Ýnsan

©

25/04/2012 - 15:05 Dindarlýðýn modernizmle sýnavý

©

26/03/2012 - 11:47 Modern Zamanlarda Aile Açmazý

©

02/01/2012 - 12:07 NASIL BÝR GENÇLÝK?

©

28/11/2011 - 13:08 Arzýn ýslahý için...

©

03/10/2011 - 12:13 Evrensel Kardeþlik Buluþmasý; Hac

©

05/09/2011 - 14:37 Müsait zamanlar Müslümanlýðý

©

03/08/2011 - 11:07 Güzele, En Güzele

©

04/07/2011 - 12:49 Tembelizm

©

03/06/2011 - 12:06 Yüce Ahlak

©

09/05/2011 - 12:01 Kaygan zeminde kaim kalmak

©

11/04/2011 - 15:05 Muttaki toplum

©

07/03/2011 - 13:17 Üçlü Reçete

©

14/02/2011 - 12:08 SERVET SINAVI

©

06/01/2011 - 11:51 Evlad-ý Rasul’ün Vedasý…

©

02/12/2010 - 11:24 Evlilik mi, Evcilik mi?

©

14/10/2010 - 19:12 Tüketen ve Tükenen Ýnsan

©

27/07/2010 - 11:07 Aklý Selim

©

22/06/2010 - 12:18 Tevhidi Varoluþ

©

18/05/2010 - 12:12 5 EM

©

16/04/2010 - 11:26 Nebevi Vasiyet

©

22/03/2010 - 16:29 Zamana Yenik Düþmemek

©

18/02/2010 - 12:20 Ýnsan ve Ýnfak

©

21/01/2010 - 11:17 Hesap dönümü

©

03/12/2009 - 11:30 Ýlla Namaz

©

19/10/2009 - 13:47 Özgün eðitim

©

24/09/2009 - 11:13 TEZKÝYE GÜNLERÝ

©

25/06/2009 - 09:43 Müslüman þahýs mýyýz? Müslüman þahsiyet miyiz?

©

01/06/2009 - 15:02 Eti Senin, Kemiði Benim!

©

28/04/2009 - 16:09 Geciken Adalet

©

07/04/2009 - 14:15 Hakkýyla Kulluk

©

09/03/2009 - 16:35 Ödünç Özgürlükler

©

09/03/2009 - 15:18 Toplumsal Ýnþa Sorumluluðumuz!

©

10/11/2008 - 22:32 Yürüyen Ahlak

©

05/09/2008 - 13:42 EY DÝRÝ AY! DÝRÝLT BÝZÝ!
 
 

Site Ýçi Arama

19 Cemâziye'l-Evvel 1446 |  21.11.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

"Ýnsanlardan gizlemeye çalýþýrlar da, Allah'tan gizlemeyi düþünmezler. Halbuki onlar Allah'ýn razý olmayacaðý tezviratý planlarken O hep onlarýn yanýnda idi. Zaten Allah, onlarýn yaptýklarý ve yapacaklarý her þeyi ilim ve kudretiyle ihata etmiþtir."

( Nisa Suresi - 108)

Bir Hadis

Ebu Musa Radiyallahu Anh anlatýyor: Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurdular ki:
"Kur'an okuyan mü'minin misali portakal gibidir. Kokusu güzel, tadý hoþtur.
Kur'an okumayan mü'minin misali hurma gibidir. Tadý hoþtur fakat kokusu yoktur.
Kur'an'ý okuyan facir misali reyhan otu gibidir. Kokusu güzeldir, tadý acýdýr.
Kur'an okumayan facirin misali Ebu Cehil karpuzu gibidir, tadý acýdýr, kokusu da yoktur."

(Buhari, Et'ime 30)

Bir Dua

De ki: Duanýz olmasa, Rabbim size ne diye deðer versin?”

(Furkân, Suresi 25/77)

Hikmetli Söz

Huzur ve afiyet bir
köþede oturmak
deðildir. Afiyet
nefsinden kurtulmaktýr.
Kurtul da, ondan sonra
dilersen bir köþede
otur; dilersen halk içine
karýþ!

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com