Ramazan günlerinde mazlum Ýslam coðrafyalarýyla imtihanýmýz devam ediyor… Suriye, Gazze, Patani, Arakan, Afrika bizi bekliyor…
Suriye’deki insanlýk dramý tüm dehþetiyle devam ediyor… 6 milyon insan yurdundan yuvasýndan kopmuþ durumda… 170 bin insan can verdi… Kayýplarýn yaralýlarýn haddi hesabý yok…
Mýsýr’da Rabia ruhu demir kafesler ardýnda, küflü hücrelerde direniþini sürdürüyor….
Arakan yine sessizliðe mahkum…
Doðu Türkistan’da vahþet bitmiyor… Kýzýl Çin zülmü Müslümanlara nefes aldýrmýyor… Çin’in kuzeybatýsýndaki Þincan Uygur Özerk Bölgesinde memurlar, öðrenciler ve öðretmenlerin ‘ verimi düþürdüðü’ gerekçesiyle oruç tutmasý resmen yasaklandý…
Somali sýnavýmýz bitmedi… Yýllardýr yaðmur yüzü görmeyen Somali halký açlýðýn, susuzluðun, kuraklýðýn, kýtlýðýn pençesinde kývranýyor... Dehþet verici bir insanlýk dramý yaþanýyor...
Bizler Temmuz sýcaðýnda 17 saatlik oruca nasýl dayanabileceðimizin hesabýný yaparken, Allah bizi Somali gerçeðiyle yüzleþtirdi.
Arþa yükselen tüm çýðlýklar, akýtýlan kanlar, dinmeyen iniltiler, durmayan gözyaþlarý hep bizim coðrafyaya ait... Mümkün olsa da, mele-i Ala’ya çýkýp bunu dinleyebilsek.
Aslýnda Allah’a karþý olan samimiyet ve sadakatýmýz bu toplumsal sorumluluða olaný duyarlýlýðýmýzla baðlantýlý.
Mazlumlarýna, maðdurlarýna, muhtaçlarýna sahip çýkmayan bir ümmette asalet ve izzet aramayýn.
Kulluðumuzun kalitesi ve kalibresi kardeþliðimize olan katkýmýz oranýnda kendini gösterdi.
Allah’a olan yakýnlýðýmýzýn göstergesi de insanlýk için ortaya koyduðumuz gayret ve katkýnýn ta kendisidir.
Delil mi istiyorsunuz? Efendimiz (sav) sözlerine kulak verelim;
“Allah(cc) Kýyamet Günü’nde þöyle buyuracak: “Ey Ademoðlu, hastalandým da beni ziyaret etmedin” Ademoðlu diyecek ki:
“ Ben seni nasýl ziyaret edebilirim ki. Sen alemlerin Rabbisin” Allah (cc) buyuracak ki;
“Falan kulum hastalandý onu ziyaret etmedin. Bilesin ki onu ziyaret etseydin, beni onun yanýnda bulurdun”
“Ey Ademoðlu, açýktým da beni doyurmadýn.” Ademoðlu diyecek ki;
“Seni nasýl doyurabilirdim ki, Sen alemlerin Rabbisin” Allah (cc) buyuracak ki,
“Bilesin ki, kulum senden yiyecek istedi de vermedin. Eðer ona yiyecek verseydin, onu Benim yanýmda bulurdun.”
“Ey insanoðlu, senden su istedim de vermedin.” Ademoðlu diyecek ki,
“Ya rabbi, Sana nasýl su vereyim? Sen alemlerin Rabbisin” Allah buyuracak ki,
“Kulum falan senden su istedi de vermedin, bilesin ki eðer ona su verseydin onun yanýnda bulurdun.” (Müslim)
Ýþte yeryüzünde açlýk, susuzluk, kýtlýk, kuraklýk sorununu çözebilmenin sýrrý ve þifresi…
Bu yolda yapýlacak tüm insani giriþim ve gayretleri, iyilik ihsanlarý Allah (cc) bizatihi kendi zatý ulûhiyetine yapýlmýþ gibi bir deðer biçiyor.
Her þeyden münezzeh ve mualla olan þaný yüce Allah oldukça nazik ve nezih bir çaðrý ile bizi teþvik ediyor.
Allah’ýn taltif ve takdirine bakýnýz lütuf ve ihsanýný görünüz…
Bir açýn açlýðýný gidermek melekut aleminde neye tekabül ediyor? Nasýl bir mazhariyet? Ne yüce bir izzet?
Bu rabbani teþvik bizi harekete geçirmiyorsa artýk ne söylesek boþtur. Beyhude bir uðraþtýr.
Afrika’daki sefaleti vahameti gördükçe yukarýda geçen nebevi uyarýnýn ne anlam ifade ettiðini þimdi daha iyi anlýyorum.
Susuzluktan ölmek üzere olan bir köpeðin susuzluðunu giden kiþinin, kurtuluþu ile ilgili hadisin günümüz dünyasýna iz düþümünü çok rahat algýlayabiliyorum…
Hadis-i þerifleri þerh eden bir Afrika gerçeðimiz var.
Ýþte onlardan iki kare…
Kenya’daki dünyanýn en büyük mülteci kampý Dadaab’a sýðýnan Somalili Mümini Ýbrahim bir annenin baþýna gelebilecek en büyük dramý yaþadý. Mümini, ikiz bebeklerinden biri ölünce, diðerine daha fazla yemek yardýmý alabilmek için bebeðinin ölümünü yetkililerden gizledi. Mümini hayatýný kaybeden 7 aylýk Osman’ýn açlýktan öldüðünü, ikizi Kadida’ya yetecek kadar yiyecek alabilmek için böyle davranmak zorunda kaldý.
Diðer kare:
Somali’nin baþkenti Mogadiþu’da ki yardým kampýna ulaþmak için köyünden yola çýkan Mabure ismindeki kadýn 6 günlük yolculuk esnasýnda 3 çocuðunu açlýktan kaybetti, geride kalan 2 çocuðunun açlýktan ölmemesi için dua ediyor. Yolda ölen 3 çocuðunu gömmeye bile fýrsat bulamýyor, cesetlerini yolun kenarýna býrakýveriyor, çünkü gecikirsem diðerleri de ölecekti, diyor…
Bu nasýl bir dünya? Ýnsanlýk öldü mü?
Yaþadýðýmýz dünya da her yýl 160 milyar dolar güzellik için yani kozmetik için harcanýyor.
Somali için sadece 1,5 milyar yeterli, açlýk sorununu aþmak için…
BM’de yapýlan açýklamalar ortada; 14 milyon insan açlýk krizi ile karþý karþýya…
Þimdi bu acý gerçek karþýsýnda, tatil köylerinde, yaz kamplarýnda bulunan insanlarýmýz baþlarýný çevirip Dadaab mülteci kampýný görebilecekler mi? 90 bin kapasitesi olan kampta þu an 480 bin kiþi kalýyor…
Sadece Daadab mý? Arakan, Patani, Dara, Deyru’l-zor, Bingazi, Gazze, Hama yolumuzu gözlüyor.
Mükellef sofralarda semizleyen bizlere mükellefiyetlerimizi kim hatýrlatacak?
Ekonomik kalkýnmýþlýðýmýzdan dem vurmayýn, siz insanlýða katkýmýzdan haber verin…
Yoksulluðun sebebi sadece “ yokluk, deðildir…”
Vicdanlarýn sükût etmesidir… Merhametin iflas etmesidir… Adaletin iptal olmasýdýr…
Bize düþen görev; yaðmalanan bir dünyada rahmet yaðmuru olup yaðmak deðil midir?
Yaðýn… Yaðdýrýn… Ki Rabbim de sizi yarlýgasýn…
Evet, oruç; sadece aç kalmak mýdýr, yoksa ayný zamanda açlýkla savaþmak mýdýr?