Yaþadýðýmýz çaða baktýðýmýzda þunu hemen fark edebiliriz;
Ýnsanlýðýn esas sorunu, gayesizlik…
Ýnsanýmýzýn temel problemi ise gayretsizliktir…
Gayesizliðin gayyasýnda kaybolan nesiller bu çaðýn en büyük günahýdýr… Amacý olmayan yaþamlarýn anlamý kalmýyor… Gayesizlerin hayatta hiçbir aðýrlýk ve saygýnlýklarýný duydunuz mu? Gayesizlik nesilleri hiçleþtiriyor…
Geleceðe yönelik bir ideali olan kiþinin takvim yaþý ne olursa olsun, o kiþi gençtir, güçlüdür ve güzeldir…
Ýdealleri çökmüþ, iradesi çözülmüþ, iddialarýndan vaz geçmiþ insanlarýn hayatta bir deðeri kalabilir mi?
Rotasý belli olmayan gemiye hiçbir rüzgârýn fayda saðlamayacaðýný söylemeye bilmem gerek var mýdýr? Rüzgârýn savurduðu hazan yapraklarýndan bir farklarý kalýr mý, sizce?
Gayesizlik insanýn iflasýdýr, ifsadýdýr, adeta hükmen intiharýdýr…
Peki, Müslümanlarýn gayretsizliðine ne diyeceðiz?..
Hani bir iþi bitirince hemen bir diðerine yönelecektik!..
Kýzýlca kýyametlerin kopuyor olduðunu görsek de elimizdeki fidaný dikmeye devam edecektik!..
Mücadeleye sonuç odaklý bakmayacaktýk… Sonuçlarý bizden daha iyi hesaplayan bir Allah’a imanýmýz vardý. Þimdi ne oldu da sonuçlara takýlý kaldýk? Fiziki dünyanýn verileri ile kendimizi baðladýk…
Sanki imkânlarýmýz çoðaldýkça, imanýmýz zayýflýyor… Gayretimiz azalýyor, heyecanýmýz sönüyor…
Karamsarlýk, kararsýzlýk, kafa karýþýklýðý, kuþkular, kaygýlar, korkular kolumuzu kanadýmýzý kýrýyor…
Görevimizin aðýr olduðunu biliyoruz ama hâlâ aðýrdan alýyoruz…
Üzerimizde bunca gaflet bulutlarý gezinirken acaba nasýl gayrete gelebileceðiz?
Uyuþukluk, umursamazlýk bir nevi felçliktir…
Boþ beleþ insanýn kalbi adeta þeytanýn çalýþma ofisidir.
‘Acelesi yok sonra yaparým’ düþüncesi Ýblisin uyuþturucu iðnesidir…
Beden deðil beyin tembelliði insanýmýzý canlý cenaze sendromuna sürüklüyor…
Gayret yoksa; nefis köpürür, ufuk daralýr, donuklaþma hastalýðý bünyeyi sarýverir…
Gayrete gelen ve yola çýkanlardan olmazsak, korkarým ki bir gün gelir yoldan çýkanlardan oluruz…
Ayak sürmenin, aðýrdan almanýn vebalini iyi düþünmeliyiz…
Gevþeme, geçiþtirme, geveleme, geri kalma lüksümüz yok…
Korkarým ki gayretsizliðimiz ‘gayretullah’a dokunur da piþman ve periþan oluruz…
Þimdi gayretsizliðimizin günahýný kime fatura edeceðiz?
Öðretilmiþ çaresizlikleri, üretilmiþ korkularý, metal yorgunluklarýný nasýl üstümüzden atacaðýz?
Þikak ve þekavet, sýzlanmak ve yakýnmak bize yakýþmaz…
Bizden istenen sa’yü gayret, cehdü emektir…
Durulmak için önce yorulmak gerekir… Önce sa’y, sonra su…
Zemzem sa’yin semeresidir…
Bir defa tohum ekmekle iþ bitmiyor, her yýl yeniden tohumu ekmemiz gerekiyor…
Kimse baþarý merdivenlerini eli cebinde çýkmýyor, mutlaka elini taþýn altýna sokuyor…
Baþarýlarýn arka mutfaðýnda ciddi emekler, hummalý çalýþmalar bulunuyor…
Kaderlerimizi adeta alýn terimiz belirliyor…
Emek verdiðimiz, çilesini çektiðimiz þeyler sadece bizimdir…
Tembellikle, tehir etmekle temenniler gerçekleþmiyor…
Üzerimizdeki rehavet ve ataleti atmadan hangi atýlým ve açýlýmý yapabiliriz?
Tembelizm, tatilizm, konformizm, kariyerizm kalbimizin haþyetini aldý; geriye kasvet kaldý.
Peki, bu kasveti nasýl yenebiliriz?
Bir; aklýmýzý kullanmalýyýz. Yani düþünmeliyiz… Çünkü düþünmek ibadettir… Anlamak nimettir…
Ýki; elimizi kullanmalýyýz. Yani çalýþmalýyýz… Temiz ellerimizle iyiliðin egemenliði, kötülüðün giderilmesi için inisiyatif almalýyýz.
Üç; irademizi kullanmalýyýz. Yani deðer üretmeliyiz…
Acziyet ve zafiyetleri giderecek, zillet ve esareti sonlandýracak güçlü bir irade kuþanmalýyýz…
Bunu ne zaman yapacaðýz?
Hemen, þimdi burada!..
Dünyamýzý deðiþtirmeden dünyayý deðiþtirme mücadelemize hýz vermeliyiz… Piyasanýn bizi yönlendirmesine izin vermemeliyiz… Þayet davamýza, davetimize kitlenirsek, hedef kitlemizi kazanabiliriz…
Bilelim ki bu iþin sýrrý, þifresi gayrettir…
‘’Ýnsan için ancak çalýþtýðý vardýr.’’(Necm, 39)
Geliþmek için gayret… Güçlenmek için gayret… Güzel bir geleceðe yürümek için gayret…
Yürüyen bir Peygamberin ümmetinin oturarak sorunlarýna çözüm bulmasý mümkün mü?
Kaldý ki yürüyenler için müjde de var…
‘’Bana bir karýþ yaklaþana, ben bir kulaç yaklaþýrým.’’
‘’Bana yürüyerek gelene, ben koþarak giderim.’’
O’nun yolunda attýðýmýz her adým, verdiðimiz her nefes, harcadýðýmýz her kuruþ mutlaka karþýlýk buluyor.
‘’(Lokman) Yavrum! Þüphesiz yapýlan iþ bir hardal tanesi aðýrlýðýnda olsa ve bir kayanýn içinde yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çýkarýr, getirir. Çünkü Allah, en gizli þeyleri bilendir. (Her þeyden) hakkýyla haberdar olandýr.’’ (Lokman, 16)
Artýk ölü topraðý serpilmiþlikten silkinme zamaný.
Nebi(sav) in müjdesi bizler için…
‘’Allah yolunda ayaklarý tozlanan bir kula cehennem ateþi dokunmaz.’’ (Buhari)
Ýslami gayret ve insani hamiyet bizim varlýk nedenimiz…
Karýnca misali yolda olmak gerek; Ýbrahim’den yana olduðumuzu baþka nasýl kanýtlayabiliriz?
Hülasa; gayretsiz gayelerde, gayesiz gayretlerde insaný kýymetten düþürür…
Marifet ise gayeli ve gayretli bir yürüyüþle yaþamýn anlam ve amacýna ulaþmaktýr…
Gayemizin ismi, Allah rýzasýdýr…
Gayretimizin adý ise Allah yolunda cihaddýr…
Milat Gazetesi