Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 2554
Toplam 17370194
En Fazla 25928
Ortalama 2758
Üye Sayısı 171719
Bugün Üye Olan 293
Online Ziyaretci
 

 
DÜNYA VE DURUŞ
18/11/2015 - 11:31
 
Ramazan Kayan
İnsanoğlu dünyada durduğu yere göre değer kazanır…
Dünyayı doğru okuyanlar hayata değer kattı ve İlahi ölçekte değer kazandılar… Dünyaya dalanlar ise duyarsız ve değersiz hayatın girdabında yok olmaya yüz tuttular…
 
Bu bakımdan iki türlü insan vardır:
 
Dünyalı…
 
Dünyacı…
 
Evet, biz müminler dünyalıyız fakat dünyacı değiliz… Ancak bizim dünyalı olmamız tek dünyalı olduğumuz anlamına gelmiyor… İki dünyalı olmanın iman ve itminanını taşıyoruz… Ötelenemeyecek bir “öte dünya” inancımız var… Bu açıdan dünya hayatına ahiret penceresinden bakarız… “Ahiret yurdu”nu “dünya meta”ına tercih ederiz… Çünkü dünya sonlu ve sınırlı… Ahiret ise baki ve hakiki yurt…
 
İşte insanoğlunun en çok düştüğü ikilem:
 
Ahiret için dünya mı? Dünya için ahiret mi?
 
Dünya kendisinde var olunan mı? Kendisi için olunan mı?
 
Yani dünya mı insan için? İnsan mı dünya için?
 
Biz mi dünyanın, dünya mı bizim emrimizde?
 
Sınırlı olan insan, sınırsız arzular peşinde koştukça dünyanın emrine girmekten kurtulamıyor… Dünyanın tefahür ve tekasürüne tenezzül edenler tezellül ve tefessühe yenik düştüler…
 
Evet, insanı bozan, insanın dünyalı olması değil, dünyacı olmasıdır… Yani dünyevileşmesidir… Tabir-i aharla, denileşmesidir…
 
Dünyevileşmek, ahireti atlayarak, dünyayı amaçlaştırmaktır, mutlaklaştırmaktır… Allah’ın ruhunu benlikten sıyırarak çamurlaşmaktır… Ukbayı, fenaya feda etmektir… Efdalı, ednaya kurban kılmaktır…
 
Ahiret üzerinden hayat tanzim edilmeyince dünyevileşme kaçınılmaz oluyor… Tüm kadim dinleri, kavimleri ve medeniyetleri bozan en büyük tehlike dünyevileşmektir…
 
Bugün de İslam’ın kendisi ile çatıştığı en ciddi tehlike ne siyonizm ne de emperyalizmdir… Dünyevileşmektir...
 
Çünkü bu illet değerleri, nesilleri tüketen salgın bir virüstür… Bulaşıcıdır, bağımlılık yapar ve insanı bozar…
 
İnsan dünyevileştikçe kirlendi…
 
Yaşam ufku bu dünya ile sınırlı; hesapçı, hazırcı, hazcı, şimdici, dünyacı insanların gündemine ulvi hedefleri, rabbani davaları, gaybi haberleri koyabilmek gerçekten çok zor…
 
Çünkü insan evla olandan koptu, edna olana takılı kaldı… Yani yeryüzüne mıhlanıp kaldı…
 
Evet, insan dünyalıklarla bütünleşti, büyüklendi, büyülendi…
 
Çünkü artık o müstağni… O mütekebbir… O mağrur…
 
Orada heva konuşuyor, takva gündemden düştü…
 
Öte dünyasız bir konforun kucağına düşenler yeryüzü cennetinin peşinde “peşin” olanı arıyorlar… Anın tadını çıkarmaya adaydı onlar…
 
İslami kesimlerde sinsice yayılan “iç sekülerleşme” geleceğimizi tehdit ediyor…
 
Duyarsızlaşan insanlarımızın derdi neydi? Artık onların vazgeçemeyecekleri dünyalıkları var… Tel tel dökülen değerler dolayımında dünyayı tekrar değerlendirmemiz gerekmiyor mu?
 
Bu yolda bu kadar fire, sizce de normal midir?
 
Bu telefatın telafisi mümkün değil mi acaba?
 
Masa, kasa, nisa üçgeninde tanınmaz hale gelen insanımızın önce hangi hallerini konuşsak, bilmem ki?
 
Haz, hız, kız anaforunda, anlamsızlığın girdabında günahı alkışlayan adamlar bize çok da yabancı gelmiyor…
 
İşte benmerkezci algı, her şeye maddi açıdan bakma yanılgısı işi bu hale getirdi… Yaşam vahyin müdahalesinden soyutlanınca savrulmanın da önü açıldı…
 
Dünyevileşen insan külli aklı değil, cüz’i aklı rehber edindi… Din de dünyevileşince, dindarlığın içi boşaldı… İslam’ın magazinleştirilmesi de bu süreçte hız kazandı… Din sekülerleştirilirken, sekülerizm de dinleştirildi…
 
Dinden arındırılmış “politika”, dinden soyutlanmış “ekonomi”, dinden ayrıştırılmış “kültür” özendirildi… Aslında olan biten “dini” olanın tersyüz edilmesiydi…
 
Peki, bu şartlarda olması gereken nedir?
 
Dünyevileşmeye karşı münzevileşmek midir?
 
Dünyayı dışlamak mıdır? Dünyadan el etek çekmek midir?
 
Kızmak, küsmek, şikayetlenip bir köşeye çekilmek midir?
 
Hayır, hayır!
 
Dünyanın içinde olmamız lazım, hem de tam merkezinde ama dünya için olmamak kaydıyla… Dünyanın içinde, Allah için olma bilinci ile…
 
Biz dünyanın içine girebiliriz, yeter ki dünya içimize girmesin…
 
Dünya ile meşgul olabiliriz, yeter ki kalbimizi işgal etmesin…
 
Dünyalı kalalım ama duyarlı olalım… Değerlerimizden ödün vermeyelim…
 
Takva libasını kuşanıp dünyalık açılım ve atılımlarımızı sürdürebiliriz…
 
Allah’ın boyası ile boyanıp dünya kirlerini dezenfekte edebiliriz…
 
Bizim dünyaya değil, dünyanın bize ihtiyacı var…
 
Kur’an’ın açık mesajı bize ulaşmadı mı?
 
“Şüphesiz yeryüzüne salih kullarım mirasçı olacaktır.” (Enbiya, 105)

Bu Makale 5534 defa okunmuştur

 

Yazdır

YAZARIN DİĞER YAZILARI

©

12/02/2024 - 11:12 İnsan kalmak

©

30/03/2020 - 10:43 Ev ödevi

©

02/03/2020 - 11:06 Normalleştirilmiş anormallikler

©

27/01/2020 - 13:13 Vahiyle vücud bulmak

©

16/12/2019 - 10:40 Örtülü çıplaklık

©

14/10/2019 - 10:50 Toplumsal Enkazın Altında: “AİLE”

©

02/09/2019 - 10:19 Oyalanma odaklan!

©

10/06/2019 - 12:39 İnsan, en muhteşem muamma…

©

21/05/2019 - 11:03 Sade hayat

©

01/02/2019 - 14:09 Değişim İradesi

©

13/10/2018 - 14:29 Hayat paylaşmaktır

©

19/02/2018 - 12:35 Heva ile Heba Olmamak İçin

©

19/01/2018 - 18:49 Kaybolmamak için…

©

25/12/2017 - 14:04 Rüya mı, kabus mu?

©

20/11/2017 - 10:36 Heyecanımıza ne oldu?

©

25/10/2017 - 09:48 Ömür Boyu Davet

©

28/09/2017 - 14:33 Hicri hicranlar

©

07/07/2017 - 16:15 Onur Sınavı

©

29/05/2017 - 12:26 İnsanoğlu Zayıftır

©

03/05/2017 - 15:51 Nebevi Vasiyet

©

13/03/2017 - 11:10 Tevbesizliğe Tevbe

©

01/02/2017 - 11:48 Kâbe’nin Mesajı

©

03/01/2017 - 14:25 Nasıl kurtuluruz?

©

08/12/2016 - 09:14 Ertelenen Evlilikler

©

05/10/2016 - 10:20 Allah’la Dost Olmak...

©

25/06/2016 - 09:43 İSRAF TOPLUMU

©

08/04/2016 - 14:22 Gaye ve Gayret

©

20/02/2016 - 11:07 Şahit Olmak...

©

19/01/2016 - 16:38 HELAL YAŞAM

©

15/12/2015 - 13:44 ZAFER ZAAFI

©

18/11/2015 - 11:31 DÜNYA VE DURUŞ

©

13/10/2015 - 12:30 SORUMLULUK ALANIMIZ

©

10/03/2015 - 10:59 “Haydi gelsene…”

©

31/10/2014 - 14:33 DEĞER AŞINMASININ ACI AKIBETİ; VEFASIZLIK…

©

01/09/2014 - 15:25 YAŞAMIN EMARI

©

04/08/2014 - 13:52 Öncemiz ve sonramız bayram olsun.

©

04/07/2014 - 15:51 Açın Halinden Kim Anlar

©

09/06/2014 - 11:51 KENDiMiZ OLMAK KENDiMiZ KALMAK

©

05/05/2014 - 12:31 YENİDEN KARDEŞLİK

©

09/04/2014 - 14:14 İyilik Erleri

©

01/02/2014 - 13:44 Temiz Hayatlar

©

04/12/2013 - 13:38 Dindarlığın Modernizmle Sınavı

©

04/10/2013 - 14:16 Selim bir gelecek için

©

12/08/2013 - 10:40 Duayı Kuşanmak

©

19/06/2013 - 16:24 Uyum Krizi

©

20/05/2013 - 14:23 Yeniden Kardeşlik

©

18/04/2013 - 10:49 Geleceği İnşa Sorumluluğu

©

19/03/2013 - 14:35 Aktif ve Afif kadın

©

19/02/2013 - 11:22 Güzel bir gelecek için

©

28/01/2013 - 14:03 Fıkıhsız Toplum Fakihsiz Hareket

©

24/12/2012 - 11:13 İhtilaf Ahlakı

©

22/11/2012 - 14:17 Hicri hicranlar

©

25/09/2012 - 15:25 Mekke`de Mekke`yi aramak

©

27/08/2012 - 12:41 Haddini aşan zıddına döner

©

23/07/2012 - 11:30 Sıcak Sınav

©

28/06/2012 - 12:36 Denge ve düzen

©

04/06/2012 - 11:34 Allah’ın İhsanı, İnsan

©

25/04/2012 - 15:05 Dindarlığın modernizmle sınavı

©

26/03/2012 - 11:47 Modern Zamanlarda Aile Açmazı

©

02/01/2012 - 12:07 NASIL BİR GENÇLİK?

©

28/11/2011 - 13:08 Arzın ıslahı için...

©

03/10/2011 - 12:13 Evrensel Kardeşlik Buluşması; Hac

©

05/09/2011 - 14:37 Müsait zamanlar Müslümanlığı

©

03/08/2011 - 11:07 Güzele, En Güzele

©

04/07/2011 - 12:49 Tembelizm

©

03/06/2011 - 12:06 Yüce Ahlak

©

09/05/2011 - 12:01 Kaygan zeminde kaim kalmak

©

11/04/2011 - 15:05 Muttaki toplum

©

07/03/2011 - 13:17 Üçlü Reçete

©

14/02/2011 - 12:08 SERVET SINAVI

©

06/01/2011 - 11:51 Evlad-ı Rasul’ün Vedası…

©

02/12/2010 - 11:24 Evlilik mi, Evcilik mi?

©

14/10/2010 - 19:12 Tüketen ve Tükenen İnsan

©

27/07/2010 - 11:07 Aklı Selim

©

22/06/2010 - 12:18 Tevhidi Varoluş

©

18/05/2010 - 12:12 5 EM

©

16/04/2010 - 11:26 Nebevi Vasiyet

©

22/03/2010 - 16:29 Zamana Yenik Düşmemek

©

18/02/2010 - 12:20 İnsan ve İnfak

©

21/01/2010 - 11:17 Hesap dönümü

©

03/12/2009 - 11:30 İlla Namaz

©

19/10/2009 - 13:47 Özgün eğitim

©

24/09/2009 - 11:13 TEZKİYE GÜNLERİ

©

25/06/2009 - 09:43 Müslüman şahıs mıyız? Müslüman şahsiyet miyiz?

©

01/06/2009 - 15:02 Eti Senin, Kemiği Benim!

©

28/04/2009 - 16:09 Geciken Adalet

©

07/04/2009 - 14:15 Hakkıyla Kulluk

©

09/03/2009 - 16:35 Ödünç Özgürlükler

©

09/03/2009 - 15:18 Toplumsal İnşa Sorumluluğumuz!

©

10/11/2008 - 22:32 Yürüyen Ahlak

©

05/09/2008 - 13:42 EY DİRİ AY! DİRİLT BİZİ!
 
 

Site İçi Arama

18 Muharrem 1447 |  14.07.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

O, gökten su indirdi de dereler kendi ölçülerince dolup aktı ve sel üste çıkan köpüğü aldı götürdü. Süs eşyası veya yararlanılacak bir şey elde etmek için ateşte erittikleri şeylerden de böyle köpük olur. İşte Allah, hak ile batıla böyle misal getirir. Köpüğe gelince sönüp gider. İnsanlara yararlı olan ise yerde kalır. İşte Allah, böyle misaller verir.



( Rad Sûresi - 17)

Bir Hadis

Hz. Resulullah (sav) buyurdular ki:

“Ey Hakîm! Bu dünya malı göz alıcı ve tatlıdır. Kim bu mala cömert bir gönülle sahip olursa, kendisi için malı bereketlenir. Ama kim de hırs ve tamahla dolu bir kalple bu malı arzularsa, onun için malın bereketi kaçar.”

(Buhârî, Zekât, 50)

Bir Dua

"Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni bağışlamaz ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum."

Hz. Nuh'un duası (Yunus Suresi 47)

Hikmetli Söz

‎* Fazla gülmeyi terk edene heybet verilir.
* Fazla konuşmayı terk edene hikmet verilir.
* Fazla yemeği terk edene ibadetin lezzeti verilir.
* Mizahı terk edene zarafet verilir.
* Dünya sevgisini terk edene ahiret sevgisi serilir.
* Başkalarının kusurlarıyla uğraşmayı terk edene,
* Kendi kusurlarını ıslah etme imkanı verilir.


Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com