Görünürde bir yeryüzü parçasý, hakikatte ise kainatýn kalbi…
Beytullahý baðrýnda taþýyan þehir…
Mekke ruhun özlemi… Kalbin tesellisi… Aklýn sýlasý…
Çünkü Allah insanlýða oradan seslenmiþtir… Ýlahi þiarlarý oraya yüklemiþtir… Mekke, þiarlar diyarý… Þuur iklimi…
Mekke, bir gökyüzü þehri… Serili gökyüzü sofrasý misafirlerini bekliyor… Göze deðil gönle hitap eden güzellik ve yücelik…
Görsel deðil, göksel bir þölen…
Evet, vahyin baþkentindeyiz…
Boþluktan, baþýboþluktan, boþ vermiþlikten kurtulmak için kendimizi Ümmü`l-Kura/Þehirlerin anasýnýn kucaðýna attýk…
Kur`an`ýn doðduðu þehirde yeniden doðmak istiyoruz… Asýrlýk yorgunluðu atmak istiyoruz… Doðrulmak ve olmak istiyoruz…
Tekleyen ruhumuza destek için Mekke`deyiz… Çürüyen insanlýk hücrelerimizi yenilemek için buradayýz…
Evet, burasý Ümmü`l-Kura… Ümmetin beþiði… Ana kucaðý… Baba ocaðý… Yolu Allah`a düþenlerin duraðý…
Önce, O (cc)bizi çaðýrdý…
Bize düþen icabet etmekti…
“Lebbeyk Allahumme Lebbeyk/Buyur Allahým emrindeyim” dedik…
Mekkesizlik canýmýza tak etmiþti…
Mekke “olur“unu olmaya geldik… Mekke “onay“ýný kazanmaya geldik…
Mekke, mükemmele müþteri olmaktýr… Kemale kanat çýrpmaktýr…
Mükerrem Mekke`de insanoðlu ekmeli, ekremi, eþrefi arýyor…
Çünkü Mekke`de olmak, olmanýn ve olgunlaþmanýn diðer adýdýr…
Dünyalara bedel bir belde… Mekanlar üstü bir mekan…
Böyle olduðu içindir ki, Allah bu beldeye kasem ediyor:
“Bu beldeye yemin olsun ki!”(Beled-1)
“Bu emin beldeye yemin olsun ki!”(Tin-3)
Medeniyetin fýþkýrdýðý mekan…
Ýnsaniyetin neþet ettiði alan…
Özgürlüðün makes bulduðu iklim…
Güvenliðin kucak açtýðý coðrafya…
Þayet, bu beldeyi beleþ cennet hesaplarýnýn yapýldýðý bir pazar olarak görüyorsak bilelim ki, yanlýþ yoldayýz… Bu kapý o kapý deðil…
Gerçekten bu beldeye niçin geldiðimizin farkýnda mýyýz?
Sadece seyahat ve ziyaret amaçlý mý? Tarihi ve turistik bir gezi mi?
Ya da sadece günah çýkartmak, sevap devþirmek için mi ?
Bu belde de ödememiz gereken bedeller yok mudur?
Burada kimler bedel ödemedi ki? Kimler gelip geçmedi ki? Adananlarýn beldesi… Bedel ödeyenlerin beldesi… Mekke dile gelse neler demez ki?
Hz. Adem, Hz. Havva… Hz.Ýbrahim,Hz.Ýsmail,Hz. Hacer…Hz.Muhammed,Hz.hatice…Hz.Bilal…Hz.Yasir,Hz.Sümeyye,Hz. Ammar …Hz. Habbab…Hz. Musab…Hz. Zeyd…Hz.Hubeyb…Hz.Abdullah b. Zübeyr…Hz.Hüseyn…
Evet, burasý kýyam þehri, kývam yeridir…
Ýnsanlýðýn hafýzasý, hatýrasý, havsalasý, hasýlasý burada saklý…
Varoluþun sýrrý burada tezahür ediyor…
Ýbrahim`in çaðrýsý…
Hacer`in çýðlýðý…
Ve ciðerparesi Ýsmail`in Allah yolunda kurban olmayý cana minnet bilen çizgisi…
Hatice`nin çilesi…
Muhammed`in çýkýþý… Hepsi Mekke merkezli deðil mi?
Mekke öðretisi, bize neyi öðütlüyor?
Mekke ruhu, nasýl bir direniþi çaðrýþtýrýyor?
Mekke nuru, hangi karanlýklarýn üzerine yürümemizi salýk veriyor?
Mekke onuru, nasýl bir duruþu tembihliyor?
Mekke istikamet çaðrýsýdýr… Ýtidal vurgusudur… Ýhlas uyarýsýdýr… Özgürlük muþtusudur… Direniþ þarkýsýdýr… Güvenlik þiiridir… Ýman yurdudur…
Ýlk “ oku“malarýmýz Mekke mahreçli…
Ýlk “oturum“larýmýz Mekke merkezli…
Ýlk “oluþum“larýmýz Mekke mihverli…
Aidiyetimizin mekansal adresi, Mekke… Çünkü Makam-ý Ýbrahim orada… Makarrý Muhammed orada… Onlardan da önemlisi aidiyetin ifadesi; Kabe…
Evet, þimdi Mekke`deyiz… Allah`ýn evindeyiz… Rahman`ýn misafiriyiz…
Allah ile biatleþmek için…
Allah ile buluþmak için…
Allah ile barýþmak için…
Allah ile birlikte olmak için…
Hz.Ýbrahim(as) rehberiyetinde ona eþlik ediyoruz ve diyoruz ki:
“Þüphesiz ben Rabbime hicret ediyorum”
Yine Mekke`de bir ýsrarýmýz var, “Ýsra” için… Çünkü El-Aksa`ya uzak düþtük…
Beytü`l-Atik`ten, Beytü`l- Makdis`e yol arýyoruz…
Özgürlük yolu… Güvenlik yolu… Esenlik yolu…
Yolda kaldýk, Allah`ým yol ver! Direnen halklara zafer ver!
Kýyam yurdunda ümmetin kýyamýný kutluyoruz…
Yaþanan kýyýmlarýn kahrý ile yanýyoruz ve yakarýyoruz…
Ey Ebrehelerin, eblehlerin, echellerin, ebterlerin sonunu getiren Allah`ým!
Ümmetin baþýna musallat olan muhterislerin ve müstebitlerin iþini bitir!
Kabe`yi koruyan Rabbimiz! Kabe`ne doðru yönelen kullarýný da koru!
Allah`ým tüm yeryüzünü Mekkeleþtirecek bir bilinç bizlere nasip eyle!
Yani arzý mektepleþtirecek, mescidleþtirecek bir duyarlýlýða ihtiyacýmýz var…
Þeytanlaþmanýn önüne ancak böyle geçebiliriz, melekleþmenin yolunu bu sayede açabiliriz…
Ama, önce Mekke nasýl ve ne zaman Mekkeleþecek?
Kilise mimarisini çaðrýþtýran tourlarýn, bol yýldýzlý hotellerin gölgesinde kalan “bu belde“de Mekke`yi arýyoruz…Mekke mektebi yerini Mekke kentine terketmiþ…
Mekke hattýnda hakikate þahitliðimizi sunmak zorundayýz…
Mekke`den ayrýlabilirsiniz fakat Mekke`den vazgeçemezsiniz…
Hatýrlayalým, Hira`da demlenmeyen ruh Mekke`yi fethedemez…
Mekke`den çýkýþ, hicret… Mekke`ye giriþ fetihtir…
Bu farkýndalýðýn þimdi neresindeyiz?