Tüm gizemlilikleri, güzellikleri, güçlülükleri ile insanoðlu anlaþýlmayý bekliyor… Mahlûkatýn en eþrefi, en erkemi, en ahseni, en efdali kuþkusuz insandýr… Böyle olmakla beraber cehl, zulüm, cidal, hýrs, nankörlük, zaaf hepsi insan için…
Bu bakýmdan insan izaha muhtaç bir varlýktýr…
En büyük keþif insanýn kendini keþfetmesidir… Ýnsan çamurundaki üstü örtülü cevheri ortaya çýkardýðý zaman, ne muazzam bir deðer olduðu belli olacaktýr…
Bunun için de iç dünyamýzda deruni bir sefere çýkmamýz gerekiyor… Enfusi bir bakýþla insan gerçeðine nüfuz etmemiz kaçýnýlmaz oluyor…
Ýnsan deðerlidir… Allah’ýn (c.c) muhteþem sanatý insanda tecelli etmiþtir… Bu bakýmdan her insan kendini önemsemek durumundadýr… Hangi deðerler manzumesine sahip olduðunu idrak etmek mecburiyetindedir…
Evet, insan gerçekten önemlidir… Hümanizme terk edilmeyecek kadar önemlidir…
Önemine binaen insanýn önce kendisini tanýmasý gerekiyor. Ondan da önemlisi insanýn kendisi ile barýþýk olmasýdýr…
Günümüz insanýnýn kendisi ile barýþýk olduðunu söyleyebilir miyiz?
Zor bir soru…
Görünen o ki, belirsizlikler, bulanýklýklar içinde bocalayan insanoðlunun kendisi ile barýþýk olmasýný bekleyemeyiz… Ýç insicamý bozulan insanýn hayata bir þey katmasý þurda kalsýn, ayakta bile kalmasý çok zor… Ruhun derinliklerinde baþlayan infial, insaný isyanýn eþiðine çekiyor…
Evet, insanýmýzýn tatminsiz, tahammülsüz ve takatsiz olmasý endiþe verici… Ýçine kapanýk, karamsar bir dünyanýn insaný, kapasitesi ne olursa olsun bir deðer üretemez… Özgüvenini kaybeden yorgun ruhlarýn yol almasý beklenemez… Doyumsuz, güvensiz nesiller yalnýzlýk girdabýnda tükenip gidiyor…
Bunun önüne nasýl geçebiliriz?
Kendimizi fark ederek…
Kendimizi fikrederek… Yani derin bir tefekkür ve tezekkür ile fýtratla mutabakatý yenileyerek… Fýtratý Fatýr-ý Mutlak’a baðlayarak… Ýþte kendimizle barýþmanýn yolu budur…
O vakit hayatý amaçlarýmýz doðrultusunda yönlendirme gücünü kendimizde buluruz… Duygularýmýza hâkim olur, derunumuzda saklý olan enerjiyi harekete geçirerek gücü yakalamýþ oluruz…
Sýzlanan, þikayetlenen, savrulan deðil çözümün adresi oluruz… Kendisi ile barýþýk yaþayan kiþinin vasfý þekva deðil, þükürdür… Küsen, kýzan, kýran, döken, iten, kakan kiþi kendine zarar verir… Savunan, sorgulayan, direnen, savaþan, adayan, adanan, varoluþunu amacýna uygun sürdürüyor demektir…
Kendileri ile barýþýk kiþiler sadece kendileri için yaþayan kiþiler deðillerdir, bir baþkasý için yaþama erdemini de kuþanmýþlardýr…
Onlar tüketen ve tükenen deðil deðer üretendir…
Gözleri hep alýþveriþte deðil alýp vermededir… Veren el olmanýn erdemini taþýrlar…
Ümit etmeyi deðil ümit olmayý seçmiþlerdir…
Çünkü onlar, iradesi, iddiasý, ideali olan insanlardýr… Ýnisiyatif almasýný bilir, kime ve neye itiraz edileceðinin bilincindedirler…
Onlar ne saldýrgan, ne de silik, saygýn ve olgun kiþilerdir…
Þayet kendimize saygýmýz varsa, kendi iç dünyamýzdaki kavgayý sonlandýrýp sorumluklarýmýza dönmemiz lazým… Çünkü kendisi ile barýþýk olan insanýn ancak derdi ve davasý olur.
Evet, kendi özelinde hesaplaþmasýný bitirmeyenin hayatta ulvi bir hedefinin olabileceðini düþünemiyorum…
Beþeriyetin muhtaç olduðu barýþa ancak kendimizle barýþýk kalarak katký saðlayabiliriz… Aþk, azim, aksiyon ve eylem bu eksende oluþur…
Tabii ki, bu da iman ve itminan iþidir…
Yaþama pozitif bakmak, aktif iyi olmak bu sayede mümkün… Çünkü kendisi ile barýþýk olan kiþi muktedir, mutemed, muteber ve mutedildir…
Ýç inkiþafýný tamamlayanlar yürek fethini sürdürebilirler…
Said olmanýn, salih olmanýn, sadýk olmanýn yolu buradan geçiyor… Adam gibi adam olmanýn sýrrý buradadýr yoksa gölge adam, kopya adam olmaktan kurtulmak mümkün deðil…
Artýk diyebilmeliyiz, ne isek oyuz… Ve de öyle kalmalýyýz… Baþkalaþmadan… Kimliðimizi saklamadan, çekinmeden, kendimizle çeliþmeden, çekiþmeden… Kýnama, kýþkýrtma, kapris ve komplekslere prim vermeden… Ýç tutarlýlýk ve özgüvenden ödün vermeden yürürsek kimse bizi durduramaz…
Evet, biz kendimizi kilitlemez isek kimse bizi caydýramaz…
Biz kendimizi durdurmaz isek kimse bizi durduramaz…
Biz kendimizi engellemez isek aþamayacaðýmýz engel yoktur…
Özne ve öncü olma potansiyelimizi harekete geçirmeliyiz… Kadere küsmek yok… Kimseye sitem etmek yok… Katlanmak ve dayanmak zorundayýz… Çünkü bu kulluk sýnavýdýr… Þimdi sýra bizdedir…
Kendimizle barýþmaz isek ne olur?
Önce kendimizden, sonra da Rabbimizden uzaklaþýrýz…
Daha da ötesi, hiçleþmektir…