Bir boyutu ile teklif ve tehditler mecmuasýdýr. Ancak tüm teklif ve tehditlerin üstünde, ilahi mesajýn insaný kuþatýverdiðinin farkýndayýz. Beþir ve nezir olan elçilerin çaðrýsý dokunur yüreklere, ulaþýr idraklere… Tüm zamanlarda nebiler irþad, inzar, ikaz ve ikna için hep devrede olmuþlardýr…
Ýnsanýn tekliflere açýk bir özelliði vardýr. Zaten kulluk da bu zeminde þekillenir. Yaþamýn yönü ve akýþý bu baðlamda gerçekleþen tercih ve tepkilere göredir.
Þimdi ilahi teklifi tehdit eden teklifleri hatýrlamaya çalýþalým.
Ýþte Kur’an’dan bir kesit.
Hz. Adem ve eþi, cennette meskun…
Þeytan devrede, ayartýcý bir teklifle, dostça yaklaþýyor…
“(Þeytan);‘Rabbiniz size bu aðacý sýrf melek olursunuz veya ebedi kalanlardan olursunuz diye yasakladý.’ dedi. Ve onlara; ‘ben size gerçekten öðüt verenlerdenim.’ diye yemin etti.”(Araf, 20-21)
Evet tüm þeytanlýk hünerlerini sergileyerek onlarý yasak aðaca ikna etti. Ve olan oldu… Yeryüzü serüveni ve sürgünü baþladý. Yasak aðacýn meyvesinden bir defa yemekle ne olacakki, diyemiyoruz. Her bir günahýn bir sonraki günaha davetiye olduðunu unutmuyoruz…
Evinde kaldýðý kadýn da Yusuf’a göz koymuþtu. Ona sahip olmak için en çekici tekliflerde bulunuyordu…
“Beri gel! Bana meyletmez misin? Haydi gelsene!...”
Ancak Züleyha’nýn tüm ayartýcý, alçaltýcý çaðrýlarý “Maazallah/Allah’a sýðýnýrým.” Duvarýný aþamýyordu…
Züleyha, “beri gel” dedikçe, O Züleyha’dan beri kaldý…
Sonu tezellül olan tekliflere tenezzül etmedi. Öyle ki, zindaný zinaya tercih etti…
Evet, Züleyhalar göz kýrpýyor, “buyur” ediyor olabilirler. Önemli olan yönümüzün Züleyha’ya deðil, zühd ve takvaya yönelik olmasýdýr… Ancak, gömleði arkadan yýrtýlmýþlarla yol alýnýr….
Þayet gömleðiniz arkadan yýrtýksa, mutlaka bir gün Allah Mýsýr’ýn iktidarýný temiz ellerinize tevdi edecektir….
Yusuf’un yüceliði ve güzelliði Züleyha’ya yüz vermemesindedir. Hevanýn baskýsýna haya ile direnmesindedir.
Yusuf olmak, Yusuf kalmak zor iþ…
“Rabbim! Zindan bunlarýn beni çaðýrdýðý þeyden daha iyidir.”(Yusuf, 33)
Hiçbir teklif, Hatemü’l-Enbiya’yý da davasýndan vazgeçirememiþ ve duruþunu bozduramamýþtý. Mekke döneminde müþriklerin (para, mevki, kadýn, liderlik) tekliflerini hiç tereddüt edmeden elinin tersiye itmiþti.
“Güneþi sað elime, ayý sol elime verseniz ben yine de davamdan vazgeçmem.”
Býrak dünyayý, dünyanýn kaç katý büyüklüðündeki güneþi bile verseler, yolundan dönmeyeceðini haykýrýyor… Krallýkmýþ, kadýnmýþ, malmýþ umurunda deðil. Tek derdi davasý…
Cazip çaðrýlar, baþtan çýkarýcý teklifler ilahi daveti ve davayý gölgelemiyor…
Þimdilerde Kapitalizmin çekim gücü, Modernizmin cazibesi, Sekülerizmin baþtan çýkarýcý baskýsýna dayanabilmek her yiðidin harcý deðil…
Ýktidarýn imtiyazý, ihalelerin iþtahý, vitrinlerin büyüsü baþlý baþýna zorlu bir viraj…
Reklamýn sihirli gücü, ekranlarýn etkisi, rekabetin karþý konulmaz rüzgarý ilke ölçü tanýmýyor… Diren direnebilirsen…
Marka, model, moda kasýrgasý maneviyat, mavera, müteal tanýmýyor…
Ýþte, tam da böylesi bir anaforda tüm teklifler, tevbe ve tezkiye testine tabi tutmamýz gerekiyor…
Haydi felaha…
Haydi salaha…