Bunu nasýl gerçekleþtirebiliriz?
Kulluðun teminatý takvadýr…
Ancak birçok kavramda olduðu gibi takva da baðlamýndan koparýlmýþ, içi boþaltýlmýþ, mistik bir yaþamýn gereði gibi algýlanmýþtýr… Bu yanlýþ algýnýn sonucu; ibadette þekilcilik, mücadelede yüzeysellik, söylemde sloganilik, eylemde ruhsuzluk öne çýkmýþtýr…
Ýslami yaþamlardaki keyfiyetsizliði ve ciddiyetsizliði baþka türlü nasýl izah edebiliriz?
Müslümanlara sirayet eden bir salgýndan bahsedebiliriz; laubalilik, laçkalýk, lakaytlýk, laytlýk…
Bu savrulmanýn sebebini sorgulamak zorundayýz…
Sorumluluk þuurundaki sulanma vahim sonuçlara sürüklüyor… Dinde görünürlülük, þekilcilik, yüzeysellik, laubalilik kabul görürken, dinin özünden ve esasýndan bir kopuþ yaþanýyor…
Canýnýn istediði gibi yaþamaya alýþan Müslümanlar Allah’ýn isteklerini sürekli erteliyorlar…
Dindarlýðý olmayan bir dincilik anlayýþý revaç buluyor…
Mensubiyet duygusu, mesuliyet bilinci, temsiliyet ruhu, aidiyet þuuru günbegün aþýnan bir durumla karþý karþýyayýz…
Kulluðu koruma, kollama ve sürdürme hassasiyeti sürekli zayýflarken ne yapmalýyýz?
Bu modernleþme ve dünyevileþme kasýrgasýna karþý mutlaka bir korunma yoluna girmeliyiz… Bunun için engin bir takva iklimine açýlmamýz gerekmektedir…
Ýslam’ýn koruyucu ve kuþatýcý zýrhýna sýðýnmadan bunu gerçekleþtirmek mümkün deðildir…
O halde takva nedir?
Allah’ýn azameti karþýsýnda kulluk sorumluluðu ile hareket etmektir…
Yaratýcýmýz, yaþatýcýmýz olan Allah’ýn belirlediði esaslar çerçevesinde yaþamý sürdürmektir…
Her iþte Allah’ý hesaba katma hassasiyetidir…
Gündeminden ve gönlünden Allah’ý hiç çýkarmama gayretidir… Samimiyet arzýdýr… Sadakat sunumudur…
Takva, Allah’ýn “dur” dediði yerde durmaktýr…
“Ol” dediði gibi olmaktýr…
“Öl” dediði þekilde ölebilmektir…
Ýmandan sonra derin bir þuur, uyanýk bir anlayýþ, Allah’a karþý ciddi bir sorumluluk bilincidir…
Takva bir yaþam biçimi, hayat modelidir…
Ýslami yaþamdaki titizlik, kararlýlýk, tutarlýlýk, duyarlýlýk kalýcý bir kulluðun güvencesidir. Bunun ismi ittikadýr…
Tevhid, takvanýn korumasýnda deðilse risk altýndadýr.
Kýsacasý takva; Allah’a odaklanmaktýr… Allah’a zaman ayýrmaktýr… Allah ile meþgul olmaktýr… Allah gündemli bir hayatta karar kýlmaktýr…
Kaytarmadan, kaypaklaþmadan, iþi kitabýna uydurmadan sadece Allah’a kulluk endiþesi ile kalan ömrü tamamlayabilmektir…
Biliyoruz ki; Allah katýnda en þerefli olanýmýz takvasý en çok olanýmýzdýr… Bilgisi, becerisi, baþarýsý, ameli, çevresi, serveti, kuvveti, itibarý en çok olanýmýz deðil, takvasý en çok olanýmýzdý…
Ýlahi ölçekte kalite göstergesi, takvadýr…
Ýttikasý olmayan iktidarýn sonu istikbardýr…
Ýttikasý olmayan iktisadýn sonu istiðnadýr…
Ýttikasý olmayan gücün sonu intikam ve imhadýr…
Takvadan kopuk bir özgürlük azgýnlaþtýrýr…
Takvadan yoksun bir bilim baþa beladýr…
Takva ile tanýþmayan akýl þaþkýn ve þýmarýktýr…
Doðrusu entelektüel birikim, akademik donaným, kültürel kazaným, sosyal statü, siyasal güç hepsi bir yana… Ýþin özü ve özeti, takvadýr…
Kurallar, kanunlar, koþullar, hiyerarþik yapýlar, organik iliþkiler, örgütsel iþleyiþler takva ile mayalanmamýþsa ruhsuz, güvensiz ve gönülsüz bir dünyaya bizi mahkûm kýlar…
Takva temelli bir denetim ve disiplinler verimli ve kalýcýdýr…
Modern zamanlarýn boðucu, batýrýcý, bitirici, bozucu etkilerine karþý hakkýyla takvaya þiddetle ihtiyacýmýz var…
Adýmlarýmýz, atýlýmlarýmýz, açýlýmlarýmýz takva çýkýþlý olmalýdýr…
Yapýlanma, örgütlenme, kurumsallaþma, kadrolaþma, kitleselleþme de temel taþýyýcý dinamizmin takva olduðunu; koruyucu, kaynaþtýrýcý ve kardeþleþtirici asli unsurun da takva olduðunu unutmamak gerekir…
Ýttifak arayýþlarýmýzýn netice vermesini istiyorsak önce ittika dememiz lazým…
Hülasa, hevaya deðil, takvaya dayalý bir hayat…
Ruhun açýklðýný, kalbin açlýðýný, hayatýn açýðýný gidermek için libas-ü takva/takva örtüsü ve zadü takva/takva azýðý diyoruz…
Ýnkiþaf için, itminan için, inþirah için illa ittika…
Hayatýn her anýna ve alanýna takva sinmeli… Takva kokmalý… Takva saçmalý… Takva solumalý…
Bugün ümmetin muttaki aydýnlara, mücahit âlimlere, mütevazý kadrolara, mutedil kitlelere þiddetle ihtiyacý var…
Unutmayalým ki; tevhid Allah’ý birlemektir…
Takva; Allah ile birlikte olmaktýr…
Vahdet; Allah’ý birleyenlerin birlikte yürümeleridir…
“Akýbet muttakilerindir.”