Baskýlamayla geçen bekarlýk yýllarýnýn yol açtýðý ruhsal bozukluklar nasýl telafi ve tedavi edilecek?
Sosyolojik, psikolojik, pedagojik, jinekolojik sorunlarýn önüne nasýl geçilecek?
Ekonomik kaygýlar, kariyer öncelikli yaþam tarzlarý kadýný da erkeði de fýtratýna yabancýlaþtýrýyor…
Septik bir çaðda gençler her þeye þüphe ile yaklaþýyor… Evlilik üzerindeki kuþku ve korkular gittikçe büyüyor…
Endiþeli bireyler evlenemiyor…
Kendilerini kendi fýtratlarýna karþý korumaya çalýþan Müslüman gençler neredeyse zorunlu bir rahib ve rahibe olmaya kendilerini zorluyorlar. Sanal sahralarda savruluyorlar…
Dinin yarýsýný tamamlamak anlamýna gelen evlilik anlam ve amacýný yitiriyor…
Yüceliðin yolu olmasý gereken evlilik artýk taþýnmasý zor bir yük… Çünkü evliliklere ibadet kapsamýnda yaklaþýlmýyor…
Ertelenen ibadetlerin vebali düþünülmüyor. Riski yeterince hesap edilmiyor…
Evliliðin manasý, maksadý, hikmeti unutulunca geride sadece masrafý konuþulur oluyor….
Ertelemenin aðýr sonuçlarý hafife alýnýyor…
“Kendi ayaklarý üzerinde durma” arzularýnýn oluþturduðu arýzalar görmemezlikten geliniyor…
Eþini bulamamýþ ruhlarýn yalnýzlýðý ve yorgunluðu derin yaralar açýyor. Kolektiflik duygusunun körelmesi ile hastalýklý bireyler artýyor.
Herkesi kusurlu görme zamanla kendini kutsama kertesine geliyor… Etrafýndan soðuyan, tiksinen, uzaklaþan bir ruh hali. Müstaðni benlikler, mütekebbir egolar uyumsuz, geçimsiz bireyler oluveriyorlar…
Sadece kendini seven, baþkasýný beðenmeyen gençler doðal olarak evlilikten ürküyor…
Mükemmel eþ arama hülyasý bitmiyor, evlilik rüyasý bir türlü gerçekleþmiyor… Çünkü mükemmel eþ yok, sadece münasip eþ vardýr. Kimse kendi halini görmüyor, evlilikteki çýtayý habire yüksek tutuyor…
Bir de her aðzýný açan evliliðin sadece sorunlarýný konuþuyorsa bunun gencel üzerindeki sonuçlarýný siz düþünün…
Ýlerlemiþ yaþlarda bekar gençlerin bekleyen güruh ortamlarý ciddiye alýnmýyor, sessiz kalýnmýyor…
Fitne hafife alýnýnca, evlilik fýrsatlarý tepeleniyor…
“Allah'ýn emri, peygamberin kavli” cinsellik salvolarýna karþý en güçlü siperimiz iken þimdi nasýl gençlerimizi savunmasýz býrakabiliriz?
Mütevazi evliliklerle teyakkuza geçebilirsiniz…
Bu iþ “keþke”lere kalmamalý.
“Kolaylaþtýrýn, zorlaþtýrmayýn” nebevi uyarýsý ile nebevi bir duruþa cesaretlenmeliyiz… Yoksa insanýn sahiciliði yok olmaya yüz tutuyor.
Benim anlatmaya çalýþtýðým evlilik yoksa evcilik deðil. Hülasa vuslatý geciktiren bir sistemle kavgalýyýz.
Kendi sistemimize dönmemiz lazým. Fýtrî, kalbî, hasbi ve ulvî bir sistem.
Nesil emniyetini esas alan, aileyi medeniyetin merkezine koyan rabbani bir sistem.