Kendisi ile çeliþmeyen, fýtratý ile çatýþmayan insanýn tercihi hep güzel olmuþtur… Çünkü insaný yaratan Allah, insaný bu özellikte ve güzellikte yaratmýþtýr. Hem de en güzel biçimde… Bunun için insan farklýdýr… Yaratýlmýþlarýn fevkindedir…
“Doðrusu, biz insaný en güzel biçimde yarattýk.” (Tin)
Tüm güzellikler ile donatýlan insan Allah’ýn muhteþem eseridir… Çünkü O “ahsenü’l Halikin”dir…
“Yaratýcýlarýn en güzeli olan Allah (ahsenü’l Halikin) ne yücedir.” (Müminun-)
Yaratýcýlarýn en güzeli, insaný en güzel biçimde yarattý… Bundan daha güzel ne olabilir ki?
Yaratýlýþýn en güzeli insana has… Ve sonra bu güzelliði nalsý koruyacaðýný ona öðretti…
“Pislikten (rücz) kaçýnýp uzaklaþ.” (Müddessir- )
“Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taþlar ve fal oklarý þeytanýn iþlerinden olan pisliklerdir (rics). Öyleyse bunlardan kaçýnýn, umulur ki, kurtuluþa erersiniz.” (Maide- 90)
“O, onlara marufu (iyiliði) emrediyor, münkeri (kötülüðü) yasaklýyor, temiz þeyleri helal, murdar (habais) þeyleri haram kýlýyor…” (Araf- 157)
“Ey iman edenler, müþrikler ancak bir pisliktirler (neces)…” (Tevbe- 28)
En güzel Yaratýcý, insaný en güzele yönlendiriyor…
Rücz… Rics… Hübs… Habais… Necis…Zeyð… Baðy… Tuðyan… Fýsk… Fücur… Þirk… Ýsyan… Nifak… Haram… Münker… Nezð… Riya… Hased… Pis… Pas…Küf… Kir… ne varsa yasaklýyor… Ta ki insan güzel kalsýn, bozulmasýn…
Hep ahsene, eþrefe, ekreme, efdala çaðýrýyor… Niçin? Ýnsan esfelden, erzelden, ehvenden kurtulsun diye…
Güzelin tanýmýný en güzel Ýslam yapýyor… Ýslam’ýn güzel dediði güzeldir. Bu açýdan güzelin, iyinin, doðrunun, gerçeðin adresi bellidir… Baþka referans aramaya ihtiyaç yoktur…
Ýþtahlarýn, arzularýn, þehvetlerin, hevalarýn beþeri ideolojilerin güzellik tanýmý, tercihi görelidir, aldatýcýdýr…
Evet, güzellik izafidir… Esas olan aziz ve celil Olan’ýn iþaret buyurduðudur…
Yapay güzellikler… Rölatif güzellikler… Çoðu zaman yanýltýcý, saptýrýcý ve baþtan çýkarýcý olabiliyor… Bize lazým olan sadece göze hitap eden güzellikler deðil… Çünkü; arýzi güzellikler aldatýyor…
Önemli olan gök merkezli güzelliklere kendimizi açýk tutmaktýr…
Müteal güzellikler… Rabbani güzellikler… Baki güzellikler… Genelde geçici beþeri ve dünyevi güzellikler insaný büyülüyor… Basireti tutulan insan baki güzellikleri atlayabiliyor… Ýþte önemli olan sentetik, estetik, kozmetik dünyanýn güzelliklerinden sonsuz güzelliklere uzanabilmektir…
Ýmaj çaðýnda tüm iç güzellikler görselliðe feda edildi… Ýnsanoðlu çamurunu makyajlamakla meþgul, cevherini unuttu…
Neyimizle güzeliz?
Endamýmýzla mý? Evladýmýzla mý? Emlakýmýzla mý? Emtiamýzla mý? Envanterimizle mi? Yoksa amellerimizle mi?
Hangi güzelliklerin peþindeyiz? Geliþigüzel deðil gerçekten güzel olanýn arayýþýnda mýyýz?
Kirlilik kanýksandý… Kötülerin iktidarý kutsandý… Güzellikler tüketildi, üretilmedi… Güzelin çoðu zaman sadece edebiyatý, hatýratý, hamaseti ve hasreti kaldý… Çirkinlik, çýlgýnlýk ve çarpýklýk hep alkýþlandý… Kirlilik, çaðdaþlýk ambalajý ile sunuldu… Güzellere ve güzelliklere hayat hakký tanýmayan bu çað sabýkalý bir çaðdýr… Çirkinliklerin güzellikleri örtmesi kabul edilemez…
Bir çok yerde güzellikler acemiliklere, aþýrýlýklara, asabiyetlere kurban gitti…
Ýnsanlýk güzele hasret… Toplumlar iyiye muhtaç…
Güzellik perspektifini sadece göze indirgeyen, gönlü atlayan anlayýþ arýzalýdýr… Güzelliði ve gerçeði Samiri’nin buzaðýsýnda arayan mantalite sapkýn ve þaþkýndýr…
Bize gelince, kötü bir dünya kaderimiz olamaz… Kötülüklere yakýnmak, sýzlanmak, þikayetlenmek, kahretmek ancak kötülerin ömrünü uzatýr… Bize düþen görev, karanlýða küfretmek deðil bir mum yakmaktýr… Kalýcý güzelliklere imza atmaktýr…
Ertelenen güzellikler güzellik deðildir… Belki güzel rüyalar görmek güzeldir, ancak ondan da güzeli her gün yeni güzelliklere uyanmaktýr… Çünkü; “iki günü müsavi geçen aldanmýþtýr” buyurmuyor mu Efendimiz?
Ýþte bu gerçekten hareketle bizim kendimizi daha güzele hazýrlamamýz gerekiyor… Güzelle yetinemeyiz, bize düþen en güzeli talep etmektir… Rutine takýlý kalamayýz… Derdimiz günü kurtarmak olamaz… Dostlar pazarda görsünler hesabýna hareket edemeyiz… O zaman ne bereket kalýr, ne de rahmet…
Göz kamaþtýracak, güne damgasýný vuracak, gönülleri fethedecek güzelliklerimiz var mýdýr? En güzel örneklik bizde belirmeli, en yüce ahlak bizde yanký bulmalýdýr…
Rasulullah (sav) buyurmuyor mu?
“Allah güzeldir, güzeli sever…” (Tirmizi)
Þimdi güzel olan Rabbimiz bizi en güzele nasýl hazýrlýyor onu görelim… Kur’an-ý Kerim’den seçtiðimiz beþ ayetle en güzeli nasýl inþa edeceðimizi netleþtirmeye çalýþalým…
1- En güzel boya ile boyanmak…
“Allah’ýn boyasý ile boyanýnýz. Allah(ýn boyasýn)dan daha güzel boyasý olan kimdir? Biz
(yalnýzca)O’na kulluk edenleriz.” (Bakara- 138)
Boyalardan bir boya deðil, boyanýn en güzeli… Ýþte tüm güzelliklerin menþei ve mebdei olan boya budur…
Bu boya ile aidiyetimizi belli ediyoruz… Rengimiz ortaya çýkýyor, kimden yana olduðumuzu ilan ediyoruz…
Güzelliði tende, kanda, ette, ýrkta, ciltte, nesepte, asalette, kavimde, ulusta, servette, þöhrette deðil bu boyada buluyoruz…
Belki bu en güzel boya ile sürekli yenilenmemiz gerekiyor… Allah’ýn boyasý ile anlam, kavram, akýl, tasavvur, bilgi, yaþam, ev, aile, gece ve gündüzün yeniden boyanmasý zaruret arz ediyor… Günümüze, gecemize, gündemimize, gönlümüze sinen aykýrý renkleri ayýklamak ertelenemez bir sorumluluktur… Bunu yaptýðýmýz zaman her þey yeni baþtan anlam kazanacak, Rabbimizin sonsuz güzellikleri ve görünmez yardýmlarý tecelli edecektir… Bunu yapabildiðimiz oranda çekim gücümüz, etki alanýmýz büyüyecektir…
Benliðine bu boyayý çalan Habeþli siyahi köle Bilal, tüm cahili kriterleri alt-üst ediyordu… O siyah tozlu ayaklarý ile Kabe’nin damýnda ezan okuduðu gün, þirk paradigmasýnýn tabularý ters-yüz oluyordu… Öyle bir ezan ki, asýrlarý aþýp bugün bile yüreklerde yanký buluyordu…
2- En güzel ahkamý kuþanmak…
“Onlar hala cahiliye hükmünü mü arýyorlar? Kesin bilgi ile inanan bir toplum için
hükmü, Allah’tan daha güzel olan kimdir?” (Maide-50)
En güzel hüküm elbette O’nun hükmüdür… Bunda þüphe yok… Çünkü Allah’ýn hükmü mahza hayattýr… Akýllý olanlar bunun farkýndadýr…
“Ey temiz akýl sahipleri, kýsasta sizin için hayat vardýr. Umulur ki sakýnýrsýnýz.” (Bakara- 179)
Kokuþmuþ bir hayattan kurtulup yeniden hayat bulmanýn yolu Allah’ýn hükmünden ve hakimiyetinden geçiyor..
Allah’ýn hükmü sadece adalettir… Zaman bunu eskitemez, insan bunu aþamaz… Hiçbir beþeri güç, otorite bu seviyeye ulaþamaz… Zulmün izalesi bununla mümkün… Rahmetin tecellisi bu yolla mümkün…
Sahabe nesli bu ahkamla arýndýklarý için bu kadar güzel idiler… Allah’a raðmen hüküm arayýþlarý aldanýþtan baþka bir þey deðildir… Yukarýda ki ayetlerden anlaþýlan o ki, cahiliyenin en belirgin vasfý Allah’ýn hükmünden yüz çevirmektir…
Güvenliðin, özgürlüðün, adaletin, merhametin güvencesi ilahi ahkamdýr... Bundan ötesi, zillet, zulmet, ve zulümdür… Böyle olduðu içindir ki; “Þeriatýn kestiði parmak acýmaz” deniliyordu…
3- En güzel sözü yüklenmek…
“Allah’a davet eden, salih amel iþleyen ve ‘Gerçekten ben Müslümanlardaným’ diyenden daha güzel sözlü kimdir?” (Fussilet-33)
Sözün gücü güzelliðindendir…
Güzel söz, yarýnlarda yüzümüzü kara çýkarmayacak olan sözdür… Yarýn arkasýnda duramayacaðýmýz söz bugünden bize ait olmamalýdýr… Sözün güzeli, yürekten gelip yüreklere ulaþan sözdür… Sözün gerçeði amelle desteklenen sözdür… Kendi içinde tutarlý, kararlý ve ölçülü olan sözler etkili ve kalýcý olan sözlerdir…
Mus’ab’ýn ihlas ve hikmet yüklü sözleri Yesrib’i fethetmeye yetmiþti…
Cafer’in iman ve aksiyon fýþkýran sözleri Habeþistan’a güzellikler saçmýþtý…
Muaz’an anlam ve hayat dolu sözleri Yemen’i sarmýþ-sarmalamýþtý…
Güzel söz, yýlaný deliðinden çýkarmanýn þifresiydi… Firavun’a bile hakikati dinletebilmenin yolu; kavl-i leyyindi…
Evet, en güzel söz, Allah’ý önceleyen ve salih amelle beslenen sözdür… En güzel mesaj bu yolla verilir, en güzel sonuca böylece varýlýr…
4- En güzel mücadeleye durmak…
“Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öðütle davet et ve onlarla en güzel biçimde mücadele et…” (Nahl- 125)
Müslüman’dan beklenen mücadelenin en güzelini sergilemektir… Öfkeye yenik düþmeden, kin ve nefrete açýk kapý býrakmadan, hýrs ve hasede prim vermeden mücadeleden yüz aký ile çýkmaktýr…
Kaba kuvvetle deðil, baský ve zorbalýkla deðil, sert ve itici bir yöntemle deðil, ikna edici yani hilim ve hikmetle mücadeleyi sürdürmek…
Bize düþen mücadelenin en güzelini sergilemektir… Sonuç ne olursa olsun güzelliklerimiz düþmanýn bile belleðinde iz býrakmalýdýr…
Allah bu konuda Rasulünü bile uyarýyor:
“Allah’tan bir rahmet dolayýsýyla onlara yumuþak davrandýn. Eðer kaba, katý yürekli davransaydýn onlar çevrenden daðýlýr, giderlerdi…” (Al-i Ýmran- 159)
Kötülükleri bile iyilikle savma sorumluluðumuz bulunuyor:
“Ýyilikle kötülük bir olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüðü) uzaklaþtýr; o zaman (görürsün ki) seninle onun arasýnda düþmanlýk bulunan kimse, sanki sýcak bir dost(un) oluvermiþtir.” (Fussilet- 34)
Kötülüðü iyilikle savacaðýz… Nefretleri sonlandýrmak için dostluklarýn çiçeklenmesi için iyilik ve güzellik tohumlarýný yüreklere serpeceðiz…
En güzel mücadeleyi ortaya koyduktan sonra artýk bize düþen güzel bir sabýrdýr… Sabr-ý cemil… Eziyetlere katlanmak, þýmarýklýklara aldýrmamak, uzayan zamana raðmen usanmamak… Ýþte mücadelenin bereketi burada saklýdýr…
5- En güzel amelde bulunmak…
“O (Allah), amel (davranýþ ve eylem) bakýmýndan hanginizin daha iyi (güzel) olacaðýný denemek için ölümü ve hayatý yarattý…” (Mülk- 2)
Ölümünde, ömründe amacý; en güzel amelleri iþlemek… Vahye þahitliði en güzel biçimde sürdürmek… Þu gök kubbede hoþ bir sâdâ býrakmak… Ölümsüz eserleri insanlýða armaðan etmektir…
Unutmayalým ki; en güzel adamlar, kuþkusuz “Allah adamý” olanlardýr… O’na olan ahitlerine sadakat gösterenlerdir…
En güzel günler, Allah’a adanmýþ günlerdir…
Hayatýn en güzeli iman ve cihad içerenidir…
Ölümün en güzeli, þehadet deðil midir?
Sözlerin en güzeli; Allah’ýn kelamý…
Yaratýlmýþlarýn en güzeli; Hz. Muhammed (sav)…
Aklýn güzelliði, hikmeti bulmadadýr… Bilginin güzeli, mehafetullah içerendir… Baþarýnýn güzeli, takvaya yönelik olanýdýr… Kazancýn güzeli, helal olmasýndandýr…
Ýktidar adaletle… Amel ihlasla… Servet infakla… Ýnsan imanla… Hayat Ýslam’la… Toplum ahlakla güzeldir…
Þimdi biz hangi güzelliklerle anýlmak istiyoruz? Bizden sonrakiler bizi hangi eser ve eylemlerimizle hatýrlayacaklar?
Biz güzele layýðýz… Bize iyilik yaraþýr…
Niyetimiz güzel olsun… Amelimiz güzel olsun… Hayatýmýz güzel olsun… Akýbetimiz güzel olsun.. ki bu sayede ahiretimiz güzel olsun…
Dualarýmýzda cenneti talep ederken bile en güzelini talep etmek durumundayýz… Firdevs cennetine müþteriyiz…
Aslýnda tüm zamanlar güzelliklere gebe… Karanlýklar gündüze… Zorluklar kolaylýða… Kýþlar bahara… Sancýlar doðuma… Çileler müjdeye gebe…
Gelecek günler, yani güzel günler Ýslam’ýndýr…