Ukbe b. Âmir (r.a.) anlatýyor:
Rasulullah (s.a.s.):
"Ümmetimin helâký, Kitab ve süt sebebiyle olacaktýr." buyurdu.
Sahabe:
- Ya Rasulallah, Kitab ve sütten maksat nedir? diye sordular
Rasulullah (s.a.s.)
"Kur'ân'ý öðrenip Allah'ýn indirdiði þekilden farklý bir mânâ verirler ve süte olan sevgilerinden dolayý (daha fazla süt elde etmek için) cemaatle namazý ve cumayý terk ederek çöle çýkarlar." buyurdu. 1
Rasulullah Muhammed (s.a.s.)în Ümmeti…"Ýnsanlar için çýkarýlmýþ hayýrlý bir ümmet!.." "Ýnsanlara þahid kýlýnmýþ vasat ümmet!.." "Allah tarafýndan seçilmiþ ve müslümanlar olarak isimlendirilmiþ bir ümmet!.." "Peygamberlerin ve yeryüzünün vârisleri olan þahid ümmet!.."
Kendilerine hidayet ve kurtuluþ yolunu gösteren yegâne önderleri Rasulullah Muhammed (s.a.s.), nasýl davranýrlarsa helâk olacaklarýný da beyân buyurmuþtur… Yeryüzünün halifeleri ve vârisleri olan hayýrlý ümmetin helâk sebebi, Kitab ve süt olacaktýr!.. Kitabý, inzâl gayesinin dýþýnda anlayýp yorumlayacak ve böylece sapýp helâk olacaklar… Sütten dolayý da dünyevîleþecek, dünya hayatýnýn zevki ve safasýný, ebedî ahiret saadetine tercih edecek, böylece sapýp helâk olacaklar… Bu helâk oluþlarý, hem maddî, hem de manevî olarak gerçekleþecektir…
Allah'ýn Kitabý olan Kur'ân-ý Kerîm, Allah tarafýndan Cebrâil (a.s.) aracýlýðýyla Rasulullah (s.a.s.)'e vahyedilip indirildi… Allah Teâlâ, kendisine Kur'ân verdiði Rasulü Muhammed (s.a.s.)'e beyân buyurduðu ayetlerdeki muradýnýn ne olduðunu da bildirmiþtir… Rasulullah (s.a.s.), kendisine vahyedilen ayetlerdeki mânâyý en iyi anlayan ve en iyi uygulayan yüce þahsiyettir… Kur'ân'ý anlamak ve yaþamak isteyenler, yegâne hayat örneðimiz ve önderimiz Rasulullah (s.a.s.)'in kalî, fiilî ve takrirî Sünneteni iyi öðrenmeli, bilmeli ve idrak etmelidir… Rasulullah (s.a.s.)'in Kur'ân'ý yorumlamasýný ve uygulamasýný bilmeyenler, Kur'ân-ý Kerim'i okuyarak, kendilerince yorumlayarak ve hevâlarýnca uygulayarak, Kur'ân'dan yani Kur'an'ýn gayesinden uzaklaþýp korkunç bir sapma ile sapýp giderler… Nitekim tarihteki örnekler, bu sapmanýn apaçýk þahidleridir…
Kur'ân'ý gönderen Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ, Onun gayesini ve ayetlerindeki muradýný Rasulü Muhammed (s.a.s.)'e bildirip öðrettikten sonra onu, insanlara açýklamasýný emir buyurmuþtur… Rasulullah (s.a.s.), kendisine vahyedilen ayetleri insanlara teblið etti, hem de o hükümlerdeki Allah'ýn murad ettiðini apaçýk anlatýp, akletmelerini saðlayarak hidayetlerine vesile oldu…
Rabbimiz Allah, Rasulullah (s.a.s.)'in Nübüvvet ve Risâlet görevini þöyle beyan buyurdu:
"Biz, senden evvel kendilerine vahyettiðimiz erkeklerden baþka (Peygamberler) göndermedik. Eðer bilmiyorsanýz, zikir ehline sorun.
(Onlarý) apaçýk delilleri ve Kitablarla (gönderdik). Sana da Zikr'i (Kur'ân'ý) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açýklayasýn ve onlar da iyice düþünsünler diye." 2
Ýmam Ýbn Kesîr (rh.a.), bu ayet hakkýnda þunlarý kaydeder:
"Daha sonra yüce Allah: ‘Ýnsanlara Rabblerinden kendilerine ne indirildiðini açýklasýn ve onlar da iyi düþünsünler.’ ‘Kendilerine bakýp doðruyu bulsunlar, dünya ve ahirette kurtuluþa ersinler, diye sana da Zikr'i' yani Kur'ân'ý indirdik' Çünkü sen, Allah'ýn sana indirdiði buyruklarýnýn anlamýný çok iyi bilensin. Ona son derce baðlýsýn ve onu takib edersin. Biz de senin yaratýlmýþlarýn en faziletlisi ve Âdemoðullarýnýn efendisi olduðunu bildiðimiz için sana Kur'ân'ý indirdik. Böylelikle sen onlara, Kur'ân'ýn mücmel olanýný geniþ geniþ açýklamýþ, müþkil olanýný da (içinden çýkmadýklarý, anlamakta zorlandýklarý buyruklarý da) açýklayasýn diye seni gönderdik." 3
Ýmam Kurtubî (rh.a.) ise, tefsirinde þunlarý nakleder:
"el-Hattabî der ki:
- Hz. Peygamber (s.a.s.)'in:
"Bana, Kitab ve onunla birlikte onun gibisi verilmiþtir."4 buyruðunun iki þekilde anlaþýlma ihtimali vardýr.
Birinci ihtimale göre anlam þudur: Rasulullah'a, zahiren tilavet edilen vahiy verildiði gibi, O'na, tilavet edilmeyen bâtýnen vahiy de verilmiþtir.
Ýkinci anlam: O'na, Kitab-ý Kerim okunarak kendisi ile ibadet olunan bir vahiy olarak verilmiþtir. Ayrýca onun gibi sözlü açýklama da O'na verilmiþtir. Yani, Kitab-ý Kerim'de bulunan ifadeleri açýklamasýna, ayetlerin umumî olduðunu belirtmesine yahud hükümlerini tahsis etmesine, fazladan hüküm koymasýna ve Kitab-ý Kerim'de bulunan hükümleri teþri' buyurmasýna izin verilmiþtir. O takdirde Kur'ân-ý Kerim'in tilavet edilip okunan zâhir vahyinde olduðu gibi, aynen bunlarý da kabul etmek gerekir ve gereklerince amel etmek icâb eder.
Diðer taraftan Peygamber (s.a.s.)'in beyaný iki türlüdür: Birisi, Kitab'da mücmel olarak gelen ifadeyi açýklamýþtýr. Beþ vakit namazý, vakitlerini, secdelerini, rükûlarýný ve diðer hükümlerini açýklamasý, zekâtýn miktarýný, vaktini, hangi mallardan alýnacaðýna dair açýklamalarý, haccýn menasikini açýklamasý gibi.
Nitekim Rasulullah (s.a.s.), haccýný edâ ettiðinde, insanlara þöyle söylemiþtir:
"Hacc ibadetinizin þeklini benden öðreniniz." 5
Yine Rasulullah (s.a.s.)'in:
"Benim nasýl namaz kýldýðýmý gördüyseniz, siz de öyle namaz kýlýnýz."6diye buyurduðu Buhârî'de rivayet edilmektedir.
Ýbnu'l-Mübaret'in rivayet ettiðine göre Ýmrân b. Husayn, adamýn birine þöyle demiþ:
- Sen, ahmak bir insansýn. Öðlen farzýnýn dört rek'at olduðunu ve o rek'atlarda açýktan Kur'ân okunmayacaðýný Allah'ýn Kitabý'nda görüyor musun?
Daha sonra Ýmrân (r.a.) ona, namazý, zekatý ve buna benzer hususlarý sayar ve ona þöyle der:
- Sen, bütün bunlarý Allah'ýn Kitabý'nda geniþçe açýklanmýþ olduðunu görüyor musun? Yüce Allah'ýn Kitab'ý, bunlarý mübhem olarak zikretmiþ, Sünnet'te bunlarý açýklamýþ bulunmaktadýr!
Evzâî'nin rivayetine göre, Hassan b. Atiye þöyle demiþtir:
- Vahiy, Rasulullah (s.a.s.)'e nâzil oluyor, Cebrail de bunu açýklayan Sünnet'i Hz. Peygambere getiriyordu.7
Bir diðer beyan þekli ise, Allah'ýn Kitabý'nýn hükmünden baþka hüküm ortaya koymaktýr: Kadýnýn halasý veya teyzesi ile birlikte nikâhlanmasýnýn haram kýlýnmasý, evcil eþeklerin ve parçalayýcý azý diþi olan yýrtýcý hayvanlarýn yenmesinin haram kýlýnmasý, þahid ile birlikte bir yeminle hüküm vermek ve buna benzer diðer hükümler buna örnektir."8
Râþid halifelerden müctehid ve müceddid Ömer b. Abdülaziz (rh.a.), Kur'ân ve Sünnet konusundaki hakikati þöyle beyan ediyor:
- Kitab'da (yani Kur'ân-ý Kerim'de hükmü bulunan meselede) hiç kimsenin görüþ (beyan hakký) yoktur. Önder âlimlerin görüþ (beyan hakký) ancak, hakkýnda ne Kitab (Kur'ân hükmü) inmiþ, ne de Rasulullah (s.a.s.)'den bir uygulama geçmiþ olmayan þeylerdedir. Rasulullah (s.a.s.)'in koyduðu bir Sünnet'te (hükmü bulunan mesele de) hiç kimsenin görüþ (beyan hakký) yoktur!..9
Kitab, yani Kur'ân-ý Kerim, ancak onun nasýl uygulanacaðýný bilen Rasulullah (s.a.s.)'in Sünnet'i ile anlaþýlýp sahih bir þekilde uygulanabilir… Rasulullah (s.a.s.)'in Sünneti'ne uymayanlar mutlaka hatâ eder ve saparlar…
Sufyan b. Uyeyne naklediyor.
Hiþam b. Huceyr þöyle anlatýr:
Tâvûs, ikindiden sonra iki rekat namaz kýlardý.
Ýbn Abbas, O'na:
- Bunu býrak! dedi.
(Tâvûs da: )
- Bu, ancak bir merdiven edinilmesin diye yasaklanmýþtý, dedi.
Ýbn Abbas, þöyle karþýlýk verdi:
- Þu hâlde gerçek þu ki, ikindiden sonra namaz kýlmak yasaklanmýþtý. Artýk bilmiyorum, ondan dolayý sana ceza mý verilir, sevab mý verilir? Çünkü Allah þöyle buyuruyor:
"Allah ve Rasulü, bir iþ hükmettiði zaman, mü'min bir erkek ve mü'min bir kadýn için o iþte kendi isteklerine göre seçme hakký yoktur." (Ahzab, 33/36) 10
Ebu Rebâh anlatýyor:
Said ibnu'l-Musayyeb, ikindiden sonra fazla olarak iki rek'at namaz kýlan bir adam gördü. Bunun üzerine (namaz kýlan adam) O'na:
- Ebu Muhammed, Allah, namazdan dolayý beni cezalandýrýr mý? dedi.
O, þöyle dedi:
- Hayýr! Amma seni Sünnet'e aykýrý hareket etmekten dolayý cezalandýrýr! 11
Rasulullah (s.a.s.): "Ümmetimin helâký Kitab'dadýr." buyurduktan sonra bunun niçin ve neden olduðunu açýklamýþlardýr:
"Kur'ân'ý öðrenip Allah'ýn indirdiði þekilden farklý bir mânâ verirler!"
Kur'ân'ýn en iyi bilen, Kur'ân'ýn kendisine indirildiði þahsiyettir, yani Rasulullah (s.a.s.)'in kendisidir… Kur'ân kendisine vahyedildi ve Allah, ayetlerinde ne murad etmiþse O'na bildirdi… Rasulullah (s.a.s.)'i devreden çýkararak Kur'ân'ý anlamaya çalýþmak, sapmanýn baþlangýç noktasýdýr!.. Kur'ân, Rasulullah (s.a.s.)'in Sünneti ile anlaþýlýp uygulanýr… Sünnet olmadan Kur'ân'ý anlamaya çalýþanlar, Kur'ân'ý yanlýþ anladýklarý gibi, amelî uygulamalarý da tamamen yanlýþ olacaktýr…
Ya'lâ b. Hakim anlatýyor:
Said b. Cübeyr, bir gün Rasulullah (s.a.s.)'in bir hadisini rivayet etmiþti de, bir adam:
- Allah'ýn Kitabý'nda buna muhalif olan þeyler var! demiþti.
( Bunun üzerine Said) þöyle karþýlýk vermiþti:
- Allah, Allah! Ben sana, Rasulullah (s.a.s.)'den hadis rivayet ediyorum. Sen ise, Allah'ýn Kitabý ile ona ta'rizde bulunuyorsun! Rasulullah (s.a.s.), Allah'ýn Kitabý'ný senden daha iyi bilirdi! 12
Kur'ân hakkýnda konuþmak, fikir ve görüþ beyan etmek isteyenler, Kur'ân'ýn kendisine vahyedildiði Rasulullah (s.a.s.)'in Sünneti'ni çok iyi bilmesi gereklidir… Kur'ân, Rasulullah tarafýnda Allah'ýn muradý doðrultusunda en mükemmel þekilde anlaþýldý, anlatýldý ve uygulandý… Rasulullah (s.a.s.)'in kalî, fiilî ve takrirî Sünneti'ni dýþlayarak Kur'ân-ý Kerim'i anlamaya, anlatmaya ve uygulamaya kalkýþanlar hakkýnda, Rasulullah (s.a.s.)'in þu ikâzlarý beyan olunmuþtur:
1- Ýbn Abbas (r. anhuma)'nýn rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
"Her kim, Kur'ân(ýn tefsiri) hakkýnda ilimsiz olarak konuþur (hüküm verir) ise, cehennemde oturma yerine hemen hazýrlansýn." 13
2- Ýbn Abbas (r. anhuma)'dan.
Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurdu:
"Her kim, Kur'ân(ýn tefsiri) hakkýnda kendi görüþüne göre hüküm verirse, cehennemde oturma yerine hemen hazýrlansýn." 14
3- Cundub b. Abdullah (r.a.)'dan.
Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
"Her kim, Kur'ân(ýn lâfzý veya mânâsý) hakkýnda görüþüne (aklýna) göre þeyler (hüküm verir) ve isâbet ederse, þübhesiz hatâ etmiþ olur." 15
Meþhur mühaddislerden Rezîn (rh.a.)'in rivayetinde þu ilâve yer alýr:
"Kendi görüþüyle (tefsir edip) hatâ ederse, küfre girmiþ olur."16
Elmalýlý M. Hamdi Yazýr (rh.a.) meþhur tefsirinde bunu, þu ibare ile kaydeder:
"Kur'ân'ý re'yi ile tefsir eden kâfir olur." 17
4- Ýbn Abbas (r. anhuma)'dan.
Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurdu:
"Bilgisi olmadýðý hâlde Kur'ân adýna yalan söyleyen kiþi, cehennem ateþindeki yerine hazýrlansýn." 18
5- Ýbn Abbas (r. anhuma)'dan.
Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurdu:
"Kim Kur'ân hakkýnda bilgisizce konuþursa, kýyamet günü (aðzý) ateþten bir gemle gemlenmiþ olarak gelir." 19
6- Ebu Hüreyre (r.a.)'dan.
Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurdu:
"Kur'ân hakkýnda (þahsî kanaatine dayanarak) tartýþma yapmak küfürdür." 20
7- Abdullah b. Amr (r.a.)'dan.
Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
"Kur'ân hakkýnda tartýþma yapmayýnýz. Zirâ onun hakkýnda tartýþma yapmak küfürdür." 21
8- Amr b. el-Âs (r.a.)'dan.
Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurdu:
Kur'ân, bazýsý, bazýsýný yalanlamak için inmedi. Siz, ondan bildiklerinizle amel edin, mânâsýný anlayamadýklarýnýza ise iman edin!" 22
9- Amr b. Þuayb babasýnda, o da dedesinden bildiriyor:
Rasulullah (s.a.s.), bir kavimin Kur'ân konusunda münakaþa ettiðini iþitti ve:
"Sizden önceki kavimler bununla helâk oldular. Allah'ýn Kitabý'nýn bir kýsmýný, bir kýsmý ile yalanladýlar. Oysa Allah'ýn Kitabý, bir kýsmý, bir kýsmýný doðrulasýn diye indirildi. Onun bir kýsmýný, bir kýsmý ile yalanlamayýn. Ondan bildiðinizi söyleyin, bilmediðinizi de bilene býrakýn." 23
10- Mü'minlerin annesi Âiþe (r. anha) anlatýyor:
Rasulullah (s.a.s.), þu ayeti okudu:
"Sana Kitabý indiren O'dur. Ondan, Kitabýn anasý (temelli) olan bir kýsým ayetler muhkemdir, diðerleri ise müteþâbihdir. Kalblerinde bir kayma (hastalýk) olanlar, fitne çýkarmak ve olmadýk yorumlarý yapmak için ondan müteþâbih olanýna uyarlar. Oysa, onun te'vilini Allah'dan baþkasý bilmez. Ýlimde derinleþenler ise: 'Biz, ona inandýk, tümü Rabbimizin katýndandýr' derler. Temiz akýl sahiblerinden baþkasý öðüt alýp düþünmez." (Âl-i Ýmrân, 3/7.)
Sonra Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurdu:
"Sen, Kur'ân'ýn yalnýz müteþâhib ayetlerine uyan delâlet sahiblerini gördüðünde, iþte onlar, Allah'ýn bu ayette isim ve sýfatlarýný söylediði kimselerdir. Artýk hepiniz onlardan sakýnýn!" 24
Yegâne önderimiz Rasulullah (s.a.s.)'in bu ikazlarý, her muvahhid mü'minin hayat düstûru olmalýdýr… Mü'min müslüman þahsiyetler, yegâne hayat Kitabýmýz ve düstûrumuz olan Kur'ân-ý Kerim'i okurken, mânâsýný ve hükümlerini anlamaya çalýþýrken, mutlaka bu uyarýlara çok dikkat etmeli, gereði ile amel etmeye çalýþmalýdýrlar… Kur'ân'ý anlamaya ve hükümlerini uygulamaya gayret ederken, Rasulullah (s.a.s.)'in Sünneti'ne ve bu konuda muteber tefsirlere mürcaat etmeli, önce Kur'ân ilimlerini öðrenmeli, tefsir usûlünü bilmeli, sonra Kur'ân'ý anlamaya gayret etmelidir… Kur'ân'ý okumak ve anlamak konusunda gerekli donanýma sahib olmayanlar, olmazsa olmaz ilmi elde etmeyenlerin, kendi hevâlarýyla Kur'ân'ý tefsire veya yorumlamaya kalkýþmanýn ne büyük bir suç olduðunu ve hangi ceza ile cezalandýrýlacaðýný, Rasulullah (s.a.s.)'in beyanlarýyla gündeme getirdik… Her muvahhid mü'min, Rasulullah (s.a.s.) ile O'nun vârisleri olan Ýslâm ulemâsýnýn uyarýlarýný dinlemeli, ona göre davranmalýdýr.
Kalbleri ve akýllarý hastalýklý olan bazý tipler, yüz yýldan beridir iþgal altýnda esarette bulunan ve cahil býrakýlan müslüman halk içinde, "mealcilik" denilen akýma kapýlmýþ, Rasulullah (s.a.s.)'in hadislerini inkâr, müfessirlerin görüþlerini reddederek, Kur'ân'ý yorumlamaya çalýþmaktadýrlar… Bu hastalýklý tiplerin bu bâtýl yorumlarý, hem kendilerini sapýtmýþ, hem de kendilerindeki bu hastalýðý sezemedikleri için onlarý bu iþte yetkili zanneden aldatýlan kitleleri sapýtmýþtýr…
Ukbe b. Âmir (r.a.)'ýn rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
"Ümmetim için en çok endiþe ettiðim Kitab ve süttür."
Sahabe:
- Ya Rasulallah, Kitab'dan maksad nedir? diye sordular.
Rasulullah (s.a.s.):
"Münafýklar, onu öðrendikten sonra, onunla iman edenlere karþý mücadele ederler." buyurdu. 25
Kalblerinde nifâk olanlar, Kitabý, yani Kur'ân-ý Kerim'i öðrenir, Allah'ýn indirdiði þekilden farklý bir mânâ verir, hem sapar, hem saptýrýr!..
Bu hasta kalblilere kapýlmama, onlardan uzak durma ve onlara karþý mücadele etme konusunda, Emiru'l-mü'min Ýmam Ömer ibnu'l-Hattab (r.a.) þöyle söyler:
- Durum þu ki, bazý insanlar çýkacak, size karþý Kur'ân'ý (deðiþik þekilde anlaþýlabilecek olan) benzer ayetlerim (þubûhâtý) ile mücadele edecekler. O hâlde onlarýn yakasýna Sünnetlerle sarýlýn! Çünkü Sünnetleri bilenler, Allah'ýn Kitabý'ný daha iyi bilirler. 26
O sapmýþ ve saptýranlara karþý dilleri ile cihad edenlerin müjdesi ve mükafâtý!..
Enes b. Mâlik (r.a.)'dan.
Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
"Diliyle hakký ayaða kaldýran bir adam, kendisinden sonra onun uygulayan kimselerden dolayý kýyamet gününe kadar sevab kazanýr. Sonra Azîz ve Celîl olan Allah, Kýyamet günü ona sevabýný tam olarak noksansýz bir þekilde verir." 27
Dipnot
1- Ýmam Ahmed b. Hanbel, Müsned, çev. Hüseyin Yýldýz, Vdð. Ýst. 2014, C. 14, Sh. 507, Hds. 21283.
Nûreddin el-Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, çev. Adem Yerinde, Ýst. 2007, C. 3, Sh. 501 - 502, Hds. 3183. Ebu Ya'lâ'dan.
2- Nahl, 16/43-44.
3- Ýmam Hafýz Ýbn Kesîr, Ýbn Kesîr Tefsiri, çev. Dr. Savaþ Kocabaþ - M. Beþir Eryarsoy, Ýst. 2011, C. 6, Sh. 212-213.
4- El- Mikdâm b. Ma'dî Kerib (r.a.)'dan.
Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
"Þunu iyi bilin ki bana, Kitab ve onunla birlikte onun gibisi de verilmiþtir. Þunu iyi bilin ki, aradan fazla geçmeden karný tok bir adam koltuðuna oturarak þöyle diyecektir:
- Siz, bu Kur'ân'a baðlanmaya bakýnýz. Ondan helâl diye gördüðünüz bir þeyi helâl, haram diye gördüðünüz bir þeyi de haram belleyiniz……"
Sünen-i Ebu Davud, Kitabu's-Sünne, B. 5, Hds. 4604.
Sünen-i Tirmizî, Kitabu'l-Ýlm, B. 10, Hds. 2801.
Tirmizî'deki ziyâde:
"Oysa Rasulullah'ýn haram kýldýðý þey, Allah tarafýndan haram kýlýnan þey gibidir."
Sünen-i Ýbn Mace, Mukaddime, B. 2, Hds. 12.
Sünen-i Dârimî, Mukaddime, B. 49, Hds. 592.
5- Cabir (r.a.) anlatýyor:
Ben, Rasulullah (s.a.s.)'i bayram günü hayvanýn üzerine taþ atarken ve:
"Hacc ibadetleri(nin þeklini benden) almalýsýnýz! Çünkü bilmiyorum, belki bu haccýmdan sonra bir daha haccedemem!" buyururken iþittim.
Sahih-i Müslim, Kitabu'l-Hacc, B. 51, Hds. 310.
Sünen-i Ebu Davud, Kitabu'l-Menâsik, B. 77, Hds. 1970.
Sünen-i Nesâî, Kitabu Menâsiku'l-Hacc, B. 220, Hds. 3049.
Ýmam Ahmed b. Hanbel, Müsned, C. 8, Sh. 579, Hds. 12040.
6- Mâlik ibnu'l-Huveyris (r.a.)'dan.
Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
"Benim nasýl namaz kýlar olduðumu gördünüzse, öylece namaz kýlýnýz. Namaz vakti geldiðinde içinizden biri size ezan okusun. En yaþlýnýz da size imam olsun."
Sahih-i Buhârî, Kitabu'l-Ezan, B. 18, Hds. 28.
7- Ýmam Evzâî, Sünen-i Evzâî, çev. Ali Pekcan, Vdð. Konya, 2012, Sh. 33, Hbr. 127.
Sünen-i Dârimî, Mukaddime, B. 49, Hbr. 594.
8- Ýmam Kurtubî, el-Câmiu Li Ahkâmi'l-Kur'ân, çev. M. Beþir Eryarsoy, Ýst. 1997, C. 1, Sh. 242-244.
9- Sünen-i Dârimî, Mukaddime, B. 39, Hbr. 438.
Ýmam Evzâî, Sünen-i Evzâî, Sh. 34, Hbr. 135.
10- Sünen-i Dârimî, Mukaddime, B. 39, Hbr. 440.
11- Sünen-i Dârimî, Mukaddime, B. 39, Hbr. 442.
12- Sünen-i Dârimî, Mukaddime, B. 49, Hbr. 596.
13- Sünen-i Tirmizî, Kitabu Tefsiru'l-Kur'ân, B. 1, Hds. 3121.
Ýmam Nesâî, es- Sünenu'l-Kübrâ, çev. Zekeriya Yýldýz, Ýst. 2011, C. 7, Sh. 404, Hds. 8030-8032.
Ýmam Ahmed b. Hanbel, Müsned, C. 1, Sh. 506, Hds. 21279-21280.
14- Sünen-i Tirmizî, Kitabu Tefsiru'l-Kur'ân, B. 1, Hds. 3122.
15- Sünen-i Tirmizî, Kitabu Tefsiru'l-Kur'ân, B. 1, Hds. 3123.
Sünen-i Ebu Davud, Kitabu'l-Ýlm, B. 5, Hds. 3652.
Ýmam Nesâî, es- Sünenu'l-Kübrâ, C. 7, Sh. 404, Hds. 8032.
16- Ýmam Muhammed b. Muhammed b. Süleyman er-Rûdânî, Büyük Hadis Külliyatý - Cemu'l-Fevâid, çev. Naim Erdoðan, Ýst. 2003, C. 4, Sh. 9, Hds. 6703'ün devamýnda.
Prof. Dr. Ýbrahim Canan, Kütüb-i Sitte, Muhtasarý Tercüme ve Þerhi, Ank. 1988, C. 3, Sh. 218, Hds. 1 (409)'un devamýnda.
17- Elmalýlý M. Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur'ân Dili, Ýst. T.Y. C. 1, Sh. 93 (Yenda Yayýnlarý)
18- Ýmam Ahmed b. Hanbel, Müsned, C. 1, Sh. 483, Hds. 737-738. C. 14, Sh. 506-507. Hds. 21281.
19- el-Hafýz Ýbn Hacer el-Askalânî, Metâlibu'l-Âliye, çev. Halil Ýbrahim Kaçar - Adem Yerinde, Ýst. 2006, C. 3, Sh. 445, Hds. 3027. Ebu Ya'lâ el-Mevsilî, Müsned'den. Hadis Sahih'dir.
Nûreddin el-Heysemî, A.g.e. C. 1, Sh. 442, Hds. 741.
20- Sünen-i Ebu Davud, Kitabu's-Sünne, B. 4, Hds. 4603.
Ýmam Ahmed b. Hanbel, Müsned, C. 14, Sh. 510-512, Hds. 21289-21296.
Hakîm en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, çev. M. Beþir Eryarsoy, Ýst. 2013, C. 4, Sh. 538, Hds. 2937-2938.
Ýmam Hafýz Ýbn Kesîr, A.g.e. C. 2, Sh. 371, Hds. 1365. Hafýz Ebu Ya'lâ'dan.
21- el-Hafýz Ýbn Hacer el-Askalânî, A.g.e. C. 4, Sh. 218, Hds. 3518. Ebu Davud et-Tayalisî, Müsned'den.
22- Ýmam Hafýz Ýbn Kesîr, A.g.e. C. 2, Sh. 369, Hds. 1361. Hafýz Ýbn Merduyeh'den.
23- Abdurrezzâk es-San'ânî, Musannef, çev. Zekeriya Yýldýz, Vdð. Ýst. 2013, C. 11, Sh. 269, Hds. 20367.
Ýmam Hafýz Ýbn Kesîr, A.g.e. C. 2, Sh. 371, Hds. 1364-1365. Ahmed b. Hanbel ve Ebu Ya'lâ'dan.
Nûreddin el-Heysemî, A.g.e. C. 1, Sh. 467, Hds. 793. Taberânî, el-Mucemu'l-Kebîr'den.
24- Sahih-i Buhârî, Kitabu't-Tevsir, B. 53, Hds. 69.
Sahih-i Müslim, Kitabu'l-Ýlm, B. 1, Hds. 1.
Sünen-i Ýbn Mace, Mukaddime, B. 7, Hds. 47.
Sünen-i Tirmizî, Kitabu Tafsiru'l-Kur'ân, B. 4, Hds. 3176-3177.
Sünen-i Ebu Davud, Kitabu Sünne, B. 2, Hds. 4598.
Ýmam Ahmed b. Hanbel, Müsned, C. 14, Sh. 512-514, Hds. 21297-21300.
25- Ýmam Ahmed b. Hanbel, Müsned, C. 14, Sh. 507, Hds. 21282.
26- Sünen-i Dârimî, Mukaddime, B. 17, Hbr. 121.
27- Abdullah b. Mübarek, Müsned, çev. Ýshak Doðan, Konya, 2006, Sh. 192, Hds. 237.