Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 4133
Toplam 16410369
En Fazla 25928
Ortalama 2706
Üye Sayýsý 1193
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Kur’ânî Sorumluluk
02/03/2008 - 16:19
 
Abdullah Dai
Þu hâlde, sana vahyedilene sýmsýký tutun. Çünkü sen, dosdoðru bir yol üzerindesin.
Ve þübhesiz O (Kur'ân), senin ve kavmin için gerçek bir zikir (þeref) dir. Siz (ondan) sorulacaksýnýz."(1)

Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ'dan gelen vahye sýmsýký sarýlan, dosdoðru yol üzere olur… Dosdoðru yol üzere olmak, ancak Allah'dan gelen vahye sarýlmakla ve vahyedilen hükümleri yerine getirmede samimi olmakla gerçekleþir…
   Vahy, yegâne Rabbimiz Allah'dan gelen hidayet ve dosdoðru yoldur… Dünya ve ahiret kurtuluþudur… Hidayet rehberi ve muvahhidlerin önderi Rasulullah Muhammed (s.a.s.)'e indirilen hükümlerdir… Rasulullah (s.a.s.), insanlar arasýnda kendisine, Rabbi Allah'ýn vahyettiði hükümlerle hükmetti…
  Rabbimiz Allah, ilk insan kullarý olan Âdem (a.s.) ile Havva (r.anha)'yý cennetten yeryüzüne indirince onlara þöyle buyurdu:
   "Dedi ki: "Oradan hepiniz inin. Bundan sonra size Benden bir hidayet geldiðinde, kim Benim hidayetime uyarsa, onlara korku ve onlar mahzun olmayacaklardýr."(2)
  "Artýk Benden size bir yol gösterici gelecektir. Kim Benim hidayetime uyarsa, artýk o, þaþýrýp sapmaz ve mutsuz olmaz." (3)
   Ýlk insan topluluðuna, Allah'dan gelen vahyi, hidayet rehberi olmuþ, onlara dosdoðru yolu göstermiþ, onlarý doðruluk üzere tutmuþ ve her türlü sapmalardan kurtarmýþtýr… Son insan topluluðu olan "ahir zaman nesli" ne de, yegâne Rabb ve ilâh olan Allah Teâlâ'dan hidayet rehberi olan Kur'ân-ý Kerim, vahy yoluyla Rasulullah (s.a.s.)'e ve O'nun sýfatýnda bütün Ümmeti'ne verilen bu emir, kurtuluþun, saadetin, huzurun ve barýþýn kaynaðýdýr… Bu emre tabi olanlar, asla þaþýrýp sapmaz ve kesinlikle mutsuz olmaz… Onlar için korku yoktur ve onlar mahzunda olmayacaklardýr… Çünkü onlar, Allah'ýn dostu, Allah'da onlarýn dostudur…
   "Haberiniz olsun, Allah'ýn velîleri (dostlarý), onlar için korku yoktur, mahzun da olmayacaklardýr.
   Onlar, iman edenler ve (Allah'dan) sakýnanlardýr." (4)
   "Muttakîler hariç olmak üzere, o gün (kýyamette) dostlarýn kimi kimine düþmandýr.
   "Ey kullarým, bugün sizin için korku yoktur ve siz mahzun olmayacaksýnýz.
   Ki onlar, Benim ayetlerime iman edenler ve müslüman olanlardýr.
   Siz ve eþleriniz cennete girin, sevinç içinde aðýrlanacaksýnýz." (5)
   Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ, kendisinden baþka hüküm koyucu egemen rab kabul etmeyen ve hevâlarýný ilâhlaþtýran egemen taðutlarý reddeden muvahhid mü' minlerin velîsi, yani dostudur…
   "Allah, iman edenlerin velîsi (dostu ve destekçisi) dir. Onlarý, karanlýktan nûra çýkarýr." (6)
   Vahye, yani hayat kitabýmýz Kur' ân-ý Kerim'e sýmsýký tutunmak, Allah Teâlâ'nýn dostluðunu kazanmaktýr… Allah'ýn dostu olanlar, katýksýz iman edip, imanlarýnda hiçbir þübheye düþmeden mallarý ve canlarýyla Allah yolunda cihad eden muttakî muvahhid mü'minler, dosdoðru yol üzere hidayet olunan peygamberler, sýdýklar, þehidler ve salihlerle beraberdirler… Onlar, en iyi arkadaþtýrlar… (7)
   Muvahhid mü'minler için bir þeref olan Kur'ân'a sarýlmanýn ve Onu, hayat kitabý yapmanýn, katýksýz iman eden her þahsiyetin üzerine ertelenmez ânýn vâcibi olduðundan hiçbir þübhe yoktur… Mü' min müslümanlar, dünya hayatlarýnda Kur'ân ile amel etmekten mes'ul olduklarý gibi, ahirette de Kur'ân'dan sorulacakdýr!.. Kur' ân'ý, nasýl okudular, nasýl tanýdýlar ve nasýl yaþadýlar?.. Tek tek sorulacak ve hesaba çekilecekler!.. Kur'ân'a iman ettiklerini beyan edenler, Kur'ân'ýn hükümlerini nasýl uyguladýklarýnýn hesabýný verecekler ahirette, yani hesab gününde… Kur'ân'ý, hayata uygularken, kendi hevâlarýna göre mi, yoksa Onun ilk ve en doðru uygulayýcýsý olan Rasulullah (s.a.s.)'in Sünneti'ne göre mi uyguladýklarýndan dolayý sorulacaklardýr!..
   Allah Teâlâ:
  "Ýyilik (birr) ve takva konusunda yardýmlaþýn, günah ve haddi aþmada yardýmlaþmayýn ve Allah'dan korkup sakýnýn. Gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandýrmasý pek þiddetli olandýr." (8) buyururken, indirilen vahye iman ettiklerini söyleyen yüz milyonlarca insan nasýl davranýyorlar?.. Bunlar, iyilik ve takva üzere mi yardýmlaþýyor, yoksa Ýslâm topraklarýný iþgal eden egemen zalim taðutlarýn iktidarlarýnýn devamý için, yani her türlü günahý iþleyip iþlenmesini serbest býrakan ve her türlü azgýnlýkta bulunan egemenlerin zulümlerini rahatça yapsýnlar diye mi yardýmlaþýyorlar?..
   Elbette ki, yardýmlaþmak güzeldir!.. Fakat Rabbimiz Allah'ýn buyurduðu gibi, iyilik ve takva üzere yardýmlaþmak güzeldir… Allah'ýn razý olduðu ve Rasulullah (s.a.s.) 'in gösterdiði iyilik ve takva üzere yardýmlaþmak, her muvahhid mü' minin vazifesidir… Allah'ýn razý olmadýðý ve haram kýldýðý konularda yardýmlaþanlar, Allah'a karþý baþkaldýrmýþ, isyan etmiþ ve haddi aþmýþlardýr… Böyle bir hareket ile Allah'ýn rýzasýný kaybetmiþ ve gadabýný kazanmýþlardýr…
   Allah, kendisinden baþka hüküm koyucularýn hükmünün reddedilmesini emretmiþ, onlarýn taðut olduðunu beyan ile kendileri ve hükümlerinin tanýnmamasýný buyurmuþtur…(9) Allah Teâlâ'yý hüküm koyucu kabul edenler, Allah ile beraber taðutlarý da hüküm koyucu kabul edip razý olurlarsa, þirk koþmuþ olurlar…
   Allah Teâlâ'nýn yarattýðý insan kullarý üzerindeki egemenlik hakkýný gasbeden taðutlarýn egemenliklerinin devamý için yardýmlaþmak, onlarýn suçlarýna ortak olmaktan baþka bir þey deðildir… Onlarýn, Allah'a þirk koþmak olan iktidarlarýna yardýmcý olmak, onlarýn Allah'a karþý tuðyan etmelerinde destekçi olmaktan baþka bir mânâ taþýmaz… Allah Teâlâ, böyle bir yardýmlaþmayý haram kýlmýþtýr… Hangi niyetle olursa olsun, günah iþlemek, haram þeyler yapmak ve Allah'ýn koyduðu sýnýrlarý çiðnemek, yerine ve duruma göre olan imaný zedeleyip yok eder veya kiþiyi günahtan günaha sürükler…
   Þirk ile hükmetme konusunda yardýmlaþýlmaz… Ýçkinin, faizin, zinanýn, kumarýn ve her türlü haramýn iþlenmesi konusunda yardýmlaþýlmaz… Çünkü bunlar, günah ve haddi aþmadýr… Çünkü bunlar, Allah'a karþý isyan etmek, O'nun Rabliðine ve ilâhlýðýna karþý baþkaldýrmak, O'nun hükümlerini tanýmamak, ya da hafife almaktýr!..
"Ey iman edenler!.." diye iman eden mü'min müslüman kullarýna seslenen Âlemlerin Rabbi Allah    Teâlâ:
   "Ýyilik ve takva üzere yardýmlaþýn, günah ve haddi aþmada yardýmlaþmayýn!" buyurur…
   Ýman ettiklerini beyan edenler, bu emirden ve diðer emirlerden hesaba çekileceklerdir!... Ýyilik ve takva üzere mi yardýmlaþtýlar, hesab günü apaçýk ortaya çýkacaktýr…
   "Kendisine Allah tarafýndan vahyedilene sýmsýký tutunmasý" emredilen ve "dosdoðru yol üzerinde olan" Rasulullah (s.a.s.)'e hitaben þöyle buyuruyor Rabbimiz Allah:
   "Þüphesiz Allah'ýn sana gösterdiði gibi insanlar arasýnda hükmetmen için Biz, sana Kitab (Kur'ân)’ý hak olarak indirdik. (Sakýn) hainlerin savunucusu olma.
  Ve Allah'dan baðýþlanma dile. Gerçekten Allah, baðýþlayandýr, esirgeyendir.
   Kendi nefislerine ihanet edenlerden yana mücadeleye giriþme. Hiç Þübhesiz Allah, ihanette ilerlemiþ günahkârý sevmez." (10)
   "Aralarýnda Allah'ýn indirdiðiyle hükmet ve onlarýn hevâlarýna uyma!" (11)
   Rabbimiz Allah, hayat kitabýmýz ve düstûrumuz Kur'ân'da böyle buyuruyor… Hitab, yegâne önderimiz Rasulullah (s.a.s.)'e olduðu gibi, O'nun sýfatýnda bütün ümmetedir… Ümmet veya Ümmetin, Kitab ve Sünnet üzere yetkili kýldýklarý muvahhid mü'minler, insanlara hükmederken, mutlaka Allah'ýn indirdiði hükümlerle hükmetmelidirler… Ýndirilen vahye sýmsýký tutunmayý emreden ve mü'min müslüman kullarýný Kur'ân'dan sorumlu tutan Rabbimiz Allah, böyle buyuruyor!.. Çünkü:
   "Kim Allah'ýn indirdiðiyle hükmetmezse, iþte onlar, kâfirlerin tâ kendileridir." (12)
   "Kim Allah'ýn indirdiðiyle hükmetmezse, iþte onlar, zalimlerin tâ kendileridir." (13)
   Þübhesiz, emrolunduðu gibi dosdoðru olan Rasulullah (s.a.s.), insanlara Allah'ýn indirdiði hükümlerle hükmetmiþ, adâleti dimdik ayakta tutmuþ ve bu hakikatý ümmetine miras býrakmýþtýr!.. Ümmet, bu mirastan sorumludur ve hesab günü kendilerine sorulacaktýr… Ýnsanlara hükmederken, ne ile hükmettiler? Hükmedenler, kimin adýna hükmettiler? Allah'ýn indirdiði hükümlerin yasaklandýðý ve taðutlarýn þirk hükümlerinin geçerli kýlýndýðý iþgal edilen Ýslâm topraklarýnda hükmedenlere, þirk hükümleriyle hükmetmeleri için kimler yetkiyi verdi ve onlar, taðutun þirk hükümleriyle hükmederken, malýyla, canýyla, maddî imkân larýyla kimler yardým edip destekçileri oldular?..
   Elbette bunlarýn hepsi, gelmesi kesin olan ve varlýðýndan hiçbir Þübhesiz olmayan hesab günü, Âlemlerin Rabbi Allah'ýn huzurunda hesab verecekler!..
   Allah'a þirk koþma suçunu iþleyenler, Allah'ýn haram kýldýðýný helâl kýlanlar ve bu haramlarý devam ettirenler ile onlarý bu iþte yetkili kýlýp yardýmcý olanlar, ayný suçun ortaklarýdýrlar!.. Fir'avn ile hanedaný ve Fir'avn'ýn küçümseyip horladýðý kendisine itaat eden halký, suç ortaðýdýrlar… Fir'avn'ýn ilâhlýðýný ve rabliðini kabul edip, onu o makama oturtanlar, bu tuðyanda onunla ayný suçu paylaþmaktadýrlar!.. Fir'avn, þirk suçunu iþlerken, onlar da yardýmcý olmuþlardý…
   Rabbimiz Allah þöyle buyurur:
  "(Musa), ona (Fir'avn'a) büyük mucizeyi gösterdi.
   Fakat O, yalanladý ve isyan etti.
   Sonra (karþý yönde) çaba harcayýp sýrtýný döndü.
   Sonunda (yardýmcý güçlerini) topladý, seslendi.
   Dedi ki: "Sizin en yüce Rabbiniz benim."
   "Böylelikle Allah onu, ahiret ve dünya azabýyla yakaladý." (14)
   "Böylelikle (Fir'avn,) Kendi kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eðdiler.
   Gerçekten onlar, fasýk olan bir kavimdi.
    Sonunda Bizi öfkelendirince, Biz de onlardan intikam aldýk. Böylece onlarý toplu olarak suda boðduk.
   Bu suretle onlarý, sonradan gelenler için bir selef (ibret toplumu) ve bir örnek kýldýk." (15)
   "Fir'avn'ýn çevresini de azabýn en kötüsü kuþatýverdi.
   Ateþ, sabah-akþam, ona sunulurlar. Kýyamet saatinin kopacaðý gün: "Fir'avn'ýn kavmini azabýn en þiddetli olanýna sokun" (denecek)." (16)
   "Mazlum, zalim kadar suçludur. Eðer mazlum, zalimin zulmüne rýza göstermeseydi, zalim, zulmünü nerede icrâ edecekti?!"
   Kendilerine, iyilik ve takva üzere yardýmlaþmak emredilen mü' min müslümanlar, her nerede olurlarsa olsunlar, iyi olana, hattâ iyinin iyisine talib olmalýdýrlar… Takvaya, hattâ verâya talib olup gereðini yapmalýdýrlar…
   Hangi çaðda ve dünyanýn hangi bölgesinde olursa olsun hiçbir þahsiyetli, izzet ve þeref sahibi muvahhid mü'min, iyiye, iyinin iyisine talib olmak vazifesi iken, kötüye, kötünün iyisi diye kendini kandýrarak talib olamaz!.. Kötü, kötüdür!.. Kötünün iyisi olamaz!..
   Hakikat bu iken, ne yazýk ki, kendilerinin de müslümanlardan olduklarýný beyan eden milyonlarca insan, iyiye, iyinin iyisine talib olmayý býrakmýþ, kötünün iyisi diye uydurulmuþ bir aldatmaca ile aldanmakta, böylece haktan sapmaktadýrlar… Onlarca yýldýr, hep bu "kötünün iyisi" ve "ehven-i þerr" safsatasýnýn peþine düþmüþ, iyiyi ve iyinin iyisini terk etmiþlerdir. Bizzat kötü, kötüdür ve bizzat þerr de þerdir… Bizzat kötü olanýn iyisi olmadýðý gibi, bizzat þerr olanýn da ehveni olmaz!..
   Zulüm, kimden gelirse gelsin ve kimin tarafýndan yapýlsa yapýlsýn zulümdür… Zalimin, zulmüne rýza göstermek konusunda "bizdeni ve onlardaný" olmaz… Bizden olan zalimin zulmünü engellemek, rýza gösterip, "ne de olsa bizim zalimdir" demek, zulmün tâ kendisidir… Hele hele "bizim zalim" diye takdir edilip zulümde ona yardýmcý olmak en korkunç bir zulümdür…
   Rabbimiz Allah þöyle buyurur:
  "Ne zulmediniz, ne de zulme uðrayýnýz." (17)
   Ebu Zerr (r.a.) anlatýyor:
Rasulullah (s.a.s.), Allah Tebâreke ve Teâlâ'dan rivayet ettikleri meyanýnda þunu rivayet etti:
   "(Allah,) buyurdu ki:
-Ben, zulmü kendime haram kýlmýþýmdýr. Onu, sizin aranýzda da haram kýldým. Bundan dolayý birbirinize zulmetmeyiniz!" (18)
   Evs b. Þurahbil (r.a.) anlatýyor:
   Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
"Kim zalim olduðunu bildiði hâlde bir zalime yardým etmek için giderse, Ýslâm'dan çýkmýþ olur." (19)
   Ümmü Seleme (r.anha) anlatýyor:
  Rasulullah (s.a.s.), benim evimden her çýktýðýnda mutlaka gözünü göðe dikip þu duâyý okurdu:
   "Allahým, …. zulmetmekten ve zulme uðramaktan… Sana sýðýnýrým." (20)
    "Hayra vesile olan, hayrý yapan gibidir." (21) Þerre vesile olan da þerri yapan gibidir… Zulme vesile olan da zulmü yapan gibidir… Kim neye vesile olur ve onun iþlenmesine yardýmcý olursa, onu yapan gibidir!..
   Allah'ýn verdiði akýl nimetini kullanabilen her insan, þu hakikatý tekrar tekrar düþünmelidir: Ben, ne yapýyor ve nelerin yapýlmasýna vesile oluyorum?! Hele hele "ben de müslümaným ve müslümanlardaným" diyen her ferd, baþýný iki elleri arasýna alýp derin derin düþünmeli ve nefsini hesaba çekmelidir!..
   Mutlak gelecek olan hesab gününde hesaba çekilmeden önce kendisini hesaba çeken, hatâlarýndan dolayý "Nasuh Tevbe" ile tevbe edip, yanlýþlýklarýný düzelten, böylece doðru olanlardan olan mü'min müslüman kul, Allah'dan vahyedilene sýmsýký tutundukça sapanlardan olmayacaktýr…
   Zalimlere meyletmeyen, (22) gadaba uðrayan ve dalâlete düþenlerle (23) beraber olmayan, aksine sadýklarla birlikte olan, (24) katýksýz iman edip, salih amel iþleyerek birbirlerine hakký ve sabrý tavsiye ederek (25) kurtuluþa eren muvahhid mü' minler, kendilerini hesab gününe hazýrlamýþlardýr… Bunlar, yaratýlmýþlarýn en hayýrlýlarý olup (26) dünyada da, ahirette de müjde kendileri içindir… (27)
   Muvahhid mü'minler, bir delikten iki defa ýsýrýlmadan(28) ve Allah'ýn adýný kullanarak aldatmak isteyenlere aldanmayan (29) yüce þahsiyetlerdir…
   Allah Teâlâ'nýn katýnda en kýymetli varlýk olan muvahhid mü'min þahsiyet, kendisini okumak ve içindeki hükümlerle amel etmekten sorumlu olduðu Kur'ân-ý Kerim'e karþý ki vazifesinin idrakinde olan kiþidir… O, haktan yana olup batýlýn karþýsýna dikilip mücahede eden bir mücahiddir… O, Tevhid ve imaný her zerresiyle kabul edip inanmýþ, þirk ve küfrü her türlüsüyle reddetmiþtir… O, Ýslâm'a inanarak kabul etmiþ, böylece taðutu, bütün kurum ve kuruluþlarýyla reddederek ona karþý tavrýný netleþtirip mücadelesine yýlmadan devam etmiþtir… O, Allah'ýn emrettiði gibi dosdoðru olup adâleti ayakta tutanlardan olmuþ, zulmün ve zalimin her çeþidini reddederek, onlara karþý mücadelesinden asla vazgeçmemiþtir…
   O, Rabbimiz Allah'ýn: "Onlara korku yok, onlar mahzun da olmayacaklar" diye buyurduðu Rahmân Allah'ýn velîsi, yani dostudur… Allah da, Onun dostu, yani velîsidir…
   Zalim egemen taðutlar ve onlarýn yerli uþaklarý tarafýndan iþgal edilip parçalanan her parçasý yerli veya yabancý bir taðutun egemenliðinde bulunan Ýslâm topraklarýnda esarette bulunan müslümanlar arasýnda, vasýflarý beyan edilen muvahhid mü'min ferdlerden oluþan yeni "Kur'ân Nesli"nin ortaya çýkýp çoðalmasýyla, Firavunî düzenlerin kültürüyle geliþmiþ olan köhne nesiller azalacak ve bir gün tamamen yok olacaktýr…
   Kur'ânî sorumluluðunda olan muvahhid mü'min neslin "Tih Sahrasý"ndan çýkmasýnýn fecr-i sadýkýndayýz!..

1)Zuhruf, 43/43-44
2)Bakara, 2/38
3)Tâhâ, 20/123
4)Yunus, 10/62-63
5)Zuhruf, 43/67-69
6)Bakara, 2/257
7)Bkz. Nisa, 4/69
8)Mâide, 5/2
9)Bkz. Bakara, 2/256
10)Nisa, 4/105-107
11)Mâide, 5/49
12)Mâide, 5/44
13)Mâide, 5/45
14)Naziat, 79/20-25
15)Zuhruf, 43/54-56
16)Mü'min, 40/45-46
17)Bakara, 2/279
18)Sahih-i Müslim, Kitabu'l-Birri ve's- Sýla, B.15, Hds.55
19)Ýmam Muhammed b. Muhammed b. Süleyman er-Rûdânî, Cemu'l-Fevaid- Büyük Hadis Külliyatý, çev. Naim Erdoðan, ist. 2003, C.2, sh. 377, Hds. 4971 Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'den
   Ýmam Hafýz el- Muvzirî, Hdislerle Ýslâm-Terðib ve Terhib, çev. A. Muhtar Büyükçýnar, vdð. Ýst. T.Y. C.4, sh. 459, Hds.6 Taberânî'den.
   Ýbn Kesîr, Hadislerle Kur'ân-ý Kerim Tefsiri, çev. Dr. Bekir Karlýða- Dr. Bedrettin Çetiner, ist.1984, C.5, sh.2089
20) Sünen-i Ebu Davud, Kitabu'l- Edeb, B.102.103, Hds. 5094
     Sünen-i Neseî, Kitabu'l- Ýstiâze, B.30, Hds.5451
   Sünen-i Tirmizî, Kitabu'd- Daavat, B.34, Hds. 3649
21) Enes b. Malik (r.a.)'dan.
   Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
"Hayra vesile olan, hayrý yapmýþ gibidir."
   Sünen-i Tirmizî, Kitabu'l-Ýlm, B.14, Hds. 2808
22) Bkz. Hud, 11/113
23) Bkz. Fatiha, 1/7
24) Bkz. Tevbe, 9/119
25) Bkz. Asr, 103/3
26) Beyine, 98/7
27) Yunus, 10/64
28) Ebu Hüreyre (r.a.)'dan Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur: mü'min, bir yýlan deliðinden iki kere ýsýrýlýp sokulmaz."
  Sahih-i Buhârî, Kitabu'l-Edeb, B.83, Hds. 158
   Sahih-i Müslim, Kitabu'z, Zühd, B.12, Hds. 63
29) Rabbimiz Allah þöyle buyurur:
"Ey insanlar, hiç Þübhesiz Allah'ýn va'dý haktýr. Öyleyse dünya hayatý sizi aldatmasýn ve aldatýcý (lar) da, sizi Allah ile (Allah'ýn adýný kullanarak) aldatmasýn." Fatýr, 35/5. Lokman, 31/ 33


Bu Makale 5068 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

12/02/2024 - 11:04 HESABA ÇEKÝLMEK

©

03/07/2017 - 15:52 EN GÜZEL SÖZLÜ OLMAK

©

01/02/2017 - 11:24 KENDÝLERÝNE MÜHLET VERÝLEN ZALÝMLER

©

07/11/2016 - 11:47 ALLAH'IN VELÎLERÝ KÝMLERDÝR?

©

18/10/2016 - 14:06 KUDÜS VE MESCÝD-Ý AKSÂ HAKKINDA BÖYLE BUYRULDU

©

27/09/2016 - 11:22 AZ GÜLÜP ÇOK AÐLAMAK!

©

10/08/2016 - 13:03 KALBLERÝ ÝÞGALDEN KURTARMAK

©

28/06/2016 - 12:04 CAHÝLLERÝ, CEHÂLETEN KURTARMAK

©

02/05/2016 - 12:18 MÜ'MÝNLERÝN MÝSALÝ

©

09/03/2016 - 14:01 EN HAYIRLI NESÝL BÖYLE ÝDÝ!

©

01/02/2016 - 10:59 DOSDOÐRU YOLDAN SAPMAMAK ÝÇÝN

©

04/01/2016 - 11:38 BÜYÜK CÝHAD

©

01/12/2015 - 13:49 EN HAYIRLI NESÝL BÖYLE ÝDÝ!

©

31/07/2015 - 14:48 Dosdoðru Yolun Eþkiyasý

©

06/05/2015 - 14:28 KALBE DAÝR

©

16/12/2014 - 12:16 AHDE VEFÂ, KATIKSIZ ÝMANIN GEREÐÝDÝR

©

23/10/2014 - 15:41 “BÝZ, ÜMMÎ BÝR ÜMMETÝZ!”

©

01/09/2014 - 15:35 ÜMMETÝN HELÂK SEBEBÝ

©

04/07/2014 - 15:08 KÝM KAZANDI?..

©

09/06/2014 - 11:09 ALLAH’IN KULU VE RASULÜ MESÝH ÝSA (A.S.)’IN HÝKMETLÝ BEYANLARINDAN

©

05/05/2014 - 12:39 MÜSLÜMANLARDAN ÝLKÝ OLMAK

©

09/04/2014 - 13:03 ZULÜMLE ABÂD OLANLAR

©

01/02/2014 - 14:16 MUVAHHÝD, MÜCAHÝD VE ÖNCÜ BÝR ÝSLÂM ÂLÝMÝ

©

04/12/2013 - 13:50 RASULULLAH (S.A.S.) E ÝTAAT

©

04/10/2013 - 14:26 ALLAH’IN SEVGÝSÝNÝ KAZANMA YOLLARI

©

12/08/2013 - 16:04 BU VASÝYET HEPÝMÝZE!

©

16/07/2013 - 13:09 Þirk: En Korkunç Münker

©

19/06/2013 - 16:40 ÞÝRK CEPHESÝNÝN TUZAK TEKLÝFLERÝ

©

20/05/2013 - 15:24 MÜ’MÝNÝN DEÐERÝNÝ BÝL!

©

18/04/2013 - 11:30 SEVGÝNÝN BEDELÝ

©

19/03/2013 - 14:46 CENNETLÝK KULUN AMELÝ

©

19/02/2013 - 11:36 CEMAAT VE AYRILIK

©

28/01/2013 - 13:39 KUR'AN'DA ÝMAN ÝLKELERÝ

©

24/12/2012 - 15:50 EZELÎ VE EBEDÎ BÝR UFUKTAN BAKMAK

©

24/12/2012 - 15:36 KUR'AN'DA ÝMAN ÝLKELERÝ

©

21/11/2012 - 14:04 TOPLUMSAL DEÐÝÞÝMÝN ÝLKESÝ

©

25/09/2012 - 12:31 ALLAH YALNIZ ANILINCA

©

23/07/2012 - 12:38 EY FIKIH OKUYANLAR, FIKHEDÝN!

©

04/06/2012 - 12:36 RASULULLAH (S.A.S.)’E MUHALEFET ETMEMEK

©

25/04/2012 - 15:42 DEÐERLENDÝRMEDE ÖLÇÜ

©

26/03/2012 - 12:43 "ÝSLÂM EN YÜCEDÝR!"

©

30/01/2012 - 11:45 TEVHÝD VE AHLÂK

©

02/01/2012 - 14:34 EHL-Ý SÜNNET’E GÖRE ULU’L-EMRE ÝTAAT

©

28/11/2011 - 14:02 AZ DA OLSA, DAÝMÎ ÝBADET

©

03/10/2011 - 12:32 ÂLÝMLER: TOPLUMUN ÖNDERLERÝ

©

05/09/2011 - 15:00 AMELLERÝ BOÞA GÝDENLER

©

01/08/2011 - 12:10 Zulmedenlere Meyletmeyin !

©

04/07/2011 - 14:25 YALNIZ ALLAH ÝÇÝN OLMAK

©

03/06/2011 - 15:01 Zilletlerini Düþünmeden Dinlerini Tartýþanlar

©

09/05/2011 - 12:25 Ümmet’in Diriliþi

©

11/04/2011 - 15:19 “Benim Rabbim Kim? Sorusuna Cevab Aramak

©

07/03/2011 - 14:31 Mü’minlerin Yolu

©

14/02/2011 - 13:30 ÜMMETÝN ZAYIF MÜ’MÝNLERÝ

©

06/01/2011 - 11:04 Felâketi Önlemek

©

02/12/2010 - 12:18 Allah’dan yardým dilemenin þartlarý: NAMAZ (2)

©

14/10/2010 - 18:18 Rasulullah (s.a.s.) Sevgisi

©

22/06/2010 - 12:49 Allah ve Rasulünden (s.a.s.) Müjde!

©

18/05/2010 - 11:42 Âl-i Cengiz Oyununa Gelmemek

©

16/04/2010 - 11:55 Allah’tan Baþkasýna Kulluk Yapanlar

©

22/03/2010 - 16:53 Þirk: En Korkunç Münker

©

21/01/2010 - 11:03 Mesuliyeti Ýdrak Etmek

©

23/11/2009 - 16:00 Batýla Tabi Olanlar

©

23/10/2009 - 09:56 Evla Olan Def-i Mefasiddir

©

24/09/2009 - 11:05 "Lâ Ýlâhe Ýllallah Deyin

©

24/07/2009 - 12:13 Mü’minlerin Yolu

©

25/06/2009 - 11:04 Tevhid Kalesine Sýðýnmak

©

01/06/2009 - 16:18 Ümmetin Hakemi : Kur’an Ve Sünnet

©

28/04/2009 - 16:47 Her Çaðda Deðiþmeyen Tavýr

©

07/04/2009 - 15:48 Deðerlendirmede Ölçü

©

09/03/2009 - 16:19 Allah ve Rasulü (s.a.s.)´in Lânetini Hak Edenler

©

17/11/2008 - 23:52 Tevhid ve Dünyevîleþmek

©

05/09/2008 - 13:36 Allah ve Rasulü(s.a.s.)’in Lânetlediði Toplum

©

30/05/2008 - 22:58 Allah’ýn Razý Olduðu Üç Þey

©

02/03/2008 - 16:19 Kur’ânî Sorumluluk
 
 

Site Ýçi Arama

19 Cemâziye'l-Evvel 1446 |  21.11.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Eðer Allah'a karzý hasen olarak borç verirseniz, onu sizin için kat kat arttýrýr ve size maðfiret eder (baðýþlar).
Allah Þekûr'dur, Halim'dir. (Þükre karþýlýk verendir, yumuþak olandýr)


( Tegâbün sûresi - 17)

Bir Hadis

HER ÝYÝLÝK SADAKADIR

Ashabýyla birlikte bulunduðu bir sýrada Sevgili Peygamberimiz þöyle buyurdu: “Her Müslümanýn sadaka vermesi gerekir.” Bu sözleri iþiten ashabýn çoðu maddi olarak bunu gerçekleþtirecek imkâna sahip olmadýðýndan hemen þu soruyu sordular: “(Eðer) bunu bulamazsa ne dersin?” Resûl-i Ekrem (s.a.s.): “Eliyle çalýþýr. Hem kendisi faydalanýr, hem de sadaka verir.”buyurdu. Sahabe yine sordu: “Eðer buna gücü yetmezse ne dersin?” Hz. Peygamber (s.a.s.),“Ýhtiyaç sahibi, darda kalmýþ ve mazlum kimselere yardýmcý olur.” buyurdu. Sahabe yine sorusunu tekrarladý: “Eðer buna gücü yetmezse ne dersin?” Bu defa Allah Resûlü (s.a.s.) þöyle dedi: “Ýyiliði veya hayrý emreder.”Orada bulunanlarýn “Eðer bunu da yapmazsa ne dersin?” diye sorularýný tekrarlamalarý üzerine Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), “Kötülükten uzak durur. Bu da bir sadakadýr.” buyurdu.

(Müslim, Zekât, 55)

Bir Dua

“Rabbim! Beni sana çok þükreden, seni çok zikreden, senden çok korkan, sana itaat
eden, sana saygý gösteren, sana yönelen ve tövbe eden kimse eyle.”

(Tirmizî, Deavât, 114)

Hikmetli Söz

Dinin esasý emaneti yerine vermek, sözünde durmaktýr.


Hz. Ali (r.a)  


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com