Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 4336
Toplam 16410572
En Fazla 25928
Ortalama 2706
Üye Sayýsý 1193
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Âilenize ve çocuklarýnýza zaman ayýrýnýz.
23/07/2012 - 11:24
 
Dr Þerafeddin Kalay
Ýmam Buhârî nin naklettiði bir hadise kulak veriyoruz. Ebu Cuhayfe Vehb Ýbn Abdullah(ra) anlatýyor:

Allah Rasûlü(sav) Selmâ-ý Farisî ile Ebu d-Derdâ yý kardeþ yapmýþtý. Sonraki günlerde Selmân, Ebu d-Derdâ yý ziyaret etti. Selman, evlerinin bahçesinde Ümmü d-Derdâ yý  gördü; elbiseleri eskiydi. Neden bu durumda olduðunu sordu; "Kardeþin Ebu d-Derdâ nýn dünya ile ilgisi, dünyalýða ihtiyaç duyduðu yok artýk," diye cevap verdi. Selmân (ra) onun ne demek istediðini anlamýþtý.

   Kardeþi Ebu d-Derdâ yanýna girdi. Kardeþi onu karþýladý, vakti gelince hazýrlanan yemeði ona sundu; "Buyur ye, ben oruçluyum," dedi. Selmân(ra) onun bu sözlerine; "Sen yemedikçe ben de yemem" diye cevap verdi. Bunun üzerine Ebu d-Derdâ(ra) da onunla birlikte yemek yedi.

  Gece olmuþtu. Ebu d-Derdâ gece namazý için hazýrlandý. Selmân(ra) ona; "Yat uyu!" dedi. Ebu d-Derdâ(ra) yatýp uyudu. Daha sonra yine kalkýp namaz kýlmak istedi. Selmân (ra) yine; "Uyu!" dedi.

    Gecenin son dilimi kalmýþtý. Selman(ra) Ebu d-Derdâ ya; "Þimdi kalk" dedi. Birlikte namaz kýldýlar. Namazýn arkasýndan Selmân(ra) kardeþi Ebu d-Derdâ ya(ra) þöyle diyordu:

  "Rabbinin senin üzerinde hakký vardýr. Kendi bedeninin senin üzerinde hakký vardýr. Âilenin senin üzerinde hakký vardýr. Her hak sahibine hakký olaný ver."

   Ebu d-Derdâ(ra) Rasûlullah(sav) Efendimizin yanýna gelerek ona Selmân(ra) ile yaþadýklarýný ve söylediði sözü anlattý. Efendimiz; "Selmân doðru söyledi," buyurarak Selmân ý tasdik etti. [1]

   Olmasý gereken her hak sahibine hakkýnýn verilmesiydi. Kiþi Rabbini de unutmamalý ona olan kulluk borçlarýný yerine getirmeli, kendi sýhhatini, istirahatýný, bedenî ihtiyaçlarýný ve âilesini, âilesinin ihtiyaçlarýný ihmal etmemeli, bu ihtiyaçlara göre zamanýný tanzim ve tertip etmelidir.

   Nitekim Allah Rasûlü nün(sav) çok oruç tutan ve çok ibadet eden, kendi sýhhatine ve âilesine yeterli vakit ayýrmayan Abdullah Ýbn Amr Ýbn Âs a(ra) tavsiyesinde de bu dengenin vurgulandýðýný görüyoruz:

  "Hanýmýnýn senin üzerinde hakký vardýr, seni ziyaret eden misafirinin senin üzerinde hakký vardýr, bedeninin senin üzerinde hakký vardýr." [2]

   Hatta hadisin Sahih-i Buhârî de yer alan rivayetinde "Gözlerinin senin üzerinde hakký vardýr," [3]

   Sahih-i Müslim de yer alan bir rivayetinde de; "Çocuðunun senin üzerinde hakký vardýr" [4] ekleri yer alýr.

   Bu gün durduðumuz noktada Allah Rasûlü nün bu irþadý üzerinde gerçekten derin derin düþünülmeli, durumumuz muhasebeden geçirilmelidir. Bilinmelidir ki, kiþinin âilesine sunacaðý hizmet ayrý bir ecir kaynaðýdýr.

    Bu ihtiyaç, sadece nafaka ihtiyacý deðildir. Belki nafaka temini kadar onlarla beraber olmaktan huzur ve saadet duyduðunu hissettirme de deðer taþýr. Arzu edilen sadece âile reisinin ilgisi de deðildir. Âile içinde yer alan her fert âilenin diðer fertlerinin ilgisine muhtaçtýr. Dolayýsýyla anneler ve babalar kendilerine, yuvalarýna ve çocuklarýna zaman ayýrmalý, belli bir zaman diliminde birbirleriyle ilgilenmeli, ailece bir arada bulunmalýdýrlar. Hayat akýþý, dünyalýk ve iþ kaygýsý bizi yuvamýzdan koparmamalýdýr. Zaman bulamýyorum cümlesi bir mazeret deðildir. Hayat akýþý zaman bulmaya göre tanzim ve tertip edilmelidir. Zaman bulamama bir kusurdur; kusurlarýn mazeret olarak gösterilmesi ise ikinci bir kusurdur.

    Allah Rasûlü nün(sav) içinde bulunduðu durumu, þartlarý düþününüz. Çekilen acý ve sýkýntýlarý, yapýlan savaþlarý, kaybedilen insanlarý düþününüz. Onun sadece kendi ve yakýnlarýyla deðil bütün mü minlerle ilgilenmek zorunda olduðunu, teblið vazifesini, hakký yeryüzünde hâkim kýlma mücadelesini ve bütün bunlarý içine sýðdýrdýðý yýllarý göz önüne getiriniz.

    Ve Rabbimizin ona hitabýna dikkat ediniz:

   "Ey Nebî! Biz seni bütün ümmetlere ve peyamberlere bir þahid, bir müjdeleyici, bir uyarýcý olarak gönderdik.

  Allah ýn izniyle Allah yoluna bir davetçi, nur saçan bir ýþýk kaynaðý olarak…

  Mü minlere, Allah tan kendilerine büyük bir lütuf bahþedileceðini müjdele.

  Kâfirlere ve münafýklara boyun eðme! Onlarýn eziyetlerine de aldýrma. Allah a güven, Allah a dayan. Vekil ve destek olarak Allah sana yeter." (Ahzâb Sûresi -33 Âyet 45-48)

   Bu kadar aðýr bir mesuliyetin içinde Allah Rasûlü nün âilesine, çocuklarýna, torunlarýna zaman ayýrýþý üzerinde derin derin düþününüz. Ýnsanýn arzu edince ve hayatýný tanzim edince zaman bulacaðýnda þüphe yoktur.

   Þimdi Ebu Hureyre yi(ra)dinliyoruz:

   “Gündüzün bir saatinde Rasûlulllah’ýn(sav) peþinden dýþarý çýktým. Arkasýndan yürüyordum. O da sessiz, ben de sessizdim. Birbirimizle konuþmadan ilerliyorduk. Benî Kaynuka Pazarý’na kadar böyle geldik. Sonra Rasûlullah(sav) buradan ayrýlarak Hz. Fatýma’nýn evine vardý.

   “Ufaklýk orada mý!? Ufaklýk orada mý!?” diye seslendi.

   Hasan’ý kastediyordu. Kanaatimiz o ki, annesi onu yýkýyor, boynuna kokulu çiçeklerden bir gerdanlýk takýyordu. Çok geçmedi, küçük Hasan koþarak geldi. Rasûlullah ona, o da Rasûlullah’a sarýldý. Rasûlullah(sav) Efendimiz onun için;  “Allahým! Ben onu seviyorum, sen de sev. Onu seveni de sev!” diyerek duâ etti.[5]

   Fatýma(ra) ile Hz. Ali’nin evlerinin, Âiþe Vâlidemiz ile Allah Rasûlü’ünün odalarýnýn hemen arkasýnda, kuzey tarafýnda olduðunu, Âiþe Vâlidemiz e âit oda ile bu evin arasýnda bir kiþinin ancak yan dönerek girebileceði bir sokaðýn bulunduðunu biliyoruz.Buharî’nin naklettiði rivâyette, Peygamber Efendimizin gelerek Fatýma’nýn evinin önündeki boþluða oturduðu ve torununa oradan seslendiði zikredilir. [6]

   Bu güzel manzarayý yeniden gözlerinizde canlandýrýnýz: Allah Rasûlü(sav) gündüzün bir saatinde torununu özlüyor, onu sevmek istiyor, pazaryerinde yön deðiþtiriyor, kýzýnýn evinin önüne geliyor ve torununu yanýna çaðýrýyor. Fatýma(ra) onu hazýrlayarak sevmesi için dedesinin yanýna yolluyor.

   Bu, Efendimizin hem torununa, hem de kýzýna sevgisidir. Çünkü onun içten gelerek dýþarýya aksettirdiði bu sevgi, her ikisini de sevindirecektir. Hangi anne, çocuðunun kendi babasý tarafýndan baðrýna basýlýp sevilmesini istemez ki?...

   Ayrýca hadisteki kelimelere dikkat edildiðinde, Rasûlullah’ýn üslubunda bir parça mizah olduðu da görülecektir. Bizim burada “ufaklýk” diye tercüme ettiðimiz “lukka‘” kelimesi yaklaþýk dilimizdeki “yaramaz" veya "afacan” kelimelerinin benzeri bir kelimedir. Afacan ve yaramaz, dilimizde nasýl daha çok çocuklar için ve onlara takýlmak arzusuyla kullanýlýyorsa, bu kelime de daha çok çocuklar için ve onlara takýlmak niyetiyle kullanýlýr. Nitekim Efendimizin çocuklara çok güzel üsluplarla takýldýðýný, onlarla latifeleþtiðini gösteren baþka hatýralar da vardýr.

  Küçük Hasan’ýn kollarýný açarak Allah Rasûlü’ne koþuþunu, onun kollarýný açarak torununun boynuna sarýlýþýný bekleyiþini düþününüz. Sonra da kucaklaþmayý. Bütün bunlarýn tabiîliðini ve güzelliðini.

   Bunun üzerine çok söz söylemeye hacet yok. Allah Rasûlü(sav) bizim üsve-i hasenemizdir. Onun bize üsve-i hasene olmasý da Rabbimizin üzerimizdeki en büyük lütuflarýndan biridir. O, bu gün anlamakta zorlandýðýmýz birçok þeye zaman buluyordu. Ýbadete, hem de dolu dolu yapýlan bir ibadete, cemaate, cihada, irþada, davete, sohbete, ziyarete, âilesine, yakýnlarýna, torunlarýna, kendisine küçük yaþlardan baþlayarak emeði geçen Ümmü Eymen in kapýsýna varýp gönlünü almaya ve daha nicelerine...

  Bir insan bir þeyi gerçekten arzu ederse ona zaman bulur ve ayýrýr.

   Âileler fýrsat buldukça yemeklerde bir araya gelmelidir. Akþamlarý bir araya gelince televizyona teslim olup beraberliðin içinde yalnýzlýðý, uzaklýðý yaþamamalýdýr. Günlük bir araya gelme imkânlarý yoksa haftada belli bir zaman dilimini deðerlendirmelidirler.

   Mesela hazýrlýk yaparak uygun bir günün veya tatil gününün ikindi namazýna bir–bir buçuk saat kala bir araya gelmeli, anne, babalar ve Kur an okumayý öðrenen çocuklar sýrayla Kur an okumalýdýr. Okuyuþ derecesine göre okunan birer sayfa veya birkaç âyet olabilir. Bu Kur an tilaveti, sýkmadan, sýkýlmadan paylaþýlmalýdýr.

   Arkasýndan seçilen birkaç hadis okunmasý da bir araya geliþe güzellik kazandýracaktýr.

   Çocuklardan okuyuþu güzel olan birine siyer kitabýndan bir bölüm veya sahabe hayatýndan bir tablo okutulmalý, arkasýndan duygular ve düþünceler paylaþýlmalýdýr.

   Sonra kalkýlarak birlikte namaz kýlýnmalý ve duâ edilmelidir. Babanýn imamlýk, çocuklardan birinin müezzinlik yapmasý çok güzel olacaktýr.

    Namazýn arkasýndan hazýrlanan küçük bir ziyafetle bir arada olmanýn tadý çýkartýlmalýdýr.

   Bu evinizin manevî havasýný güzelleþtirecek, evinize canlýlýk getirecektir. Ayrýlan iki–üç saatlik bir zaman dilimi haftanýn bütününe tesir edecektir.

   Eðer bu bir araya geliþe, istikrar ve intizam kazandýrýlýrsa âilenin her ferdine tesir edecek, çocuklarýnýzda derin izler býrakacaktýr.

   Çocuklarýnýzýn maddî manevî saðlam bir yapýda olmasýný istiyorsanýz onlarla güzellikleri birlikte yaþamanýn yollarýný bulmalýsýnýz. Birlikte yaþayýþ, anne ve babanýn çocuklarýna en güzel terbiye verme yollarýndan biridir. Hayat akýþýnýn insanlara öðrettikleri basite alýnamayacak orandadýr ve daha kalýcýdýr.

   Çocuklarýn dünyaya geliþ anlarýndan altý yaþlarýna kadar öðrendikleri sonraki yýllarda öðrendiklerinden hiç de az deðildir ve onlarýn bilgilerinin, þahsiyetlerinin temelini oluþturur. Bir baþka ifadeyle insanýn bilgi ve karakter temelleri âile yuvasýnda atýlýr...

   Bu gün yanlýþ açýlardan bakýlarak deðerlendirilen ve yanlýþ deðerlendirmelerle imrenilen batý dünyasýnda yaþayan çocuklarýn çoðunun anne ve babanýn birbirinden koptuðu, parçalanmýþ âile çocuklarý olduðu unutulmamalý, bir arada oluþun nimeti yavrulara tattýrýlmalýdýr...

   Çocuklarýn iç dünyasý, anne ve babasýyla birlikte hissettiði saadet meltemleriyle daha da güzelleþecektir.

_______________________________________________________

 [1] Sahih-i Buhârî, Savm (9/ 143-144).

 [2] Sahih-i Buhârî, Savm (9/ 157), Sahih-i Müslim, Sýyam (2/ 813).

 [3] Sahih-i Buhârî, Savm (9/ 157, 160).

 [4] Sahih-i Müslim, Sýyam (2/ 814).

 [5] Sahîh-i Buhârî, Büyû‘ (9/ 329), Sahîh-i Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe (4/ 1882-1883).

 [6] Bak: Sahih-i Buhârî, Büyû‘ (9/ 329).


Bu Makale 5054 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

12/06/2015 - 14:19 Oruçla Ýlgili Kýsa Bilgiler

©

10/03/2015 - 11:06 Kendinizi ve Ailenizi, Ateþten ve Hüsrandan Koruyunuz

©

23/10/2014 - 17:41 NAFÝLE NAMAZLAR

©

01/09/2014 - 14:50 BORÇ ve KARZ-I HASEN

©

04/08/2014 - 13:11 Uhud Gazvesi

©

30/06/2014 - 14:18 Ramazan Ayýný Karþýlarken

©

09/06/2014 - 10:44 Kur’ân-ý Kerîm’de Gençlik

©

05/05/2014 - 12:25 Genç Anne (Hâcer) ve Mekke Þehrinin Kuruluþu

©

07/04/2014 - 15:46 Putlar ve Putçuluk Zihniyetiyle Mücâdele Eden Genç

©

01/02/2014 - 13:26 Vahyin Geliþi

©

04/12/2013 - 13:20 Güçlü ve Güvenilir Genç

©

16/07/2013 - 12:45 Eþinizin ve çocuklarýnýzýn duygularýný anlayýnýz, zaman zaman kendinizi onlarýn yerine koyunuz ve olumlu yönde adýmlar atýnýz.

©

19/06/2013 - 16:14 Âile sýrlarýnýzý dýþarýya vermeyiniz

©

20/05/2013 - 11:57 Çocuklarýnýzý açýk sözlü yetiþtiriniz

©

18/04/2013 - 10:40 Çocuklarýnýzý kendi cinslerine uygun olarak yetiþtiriniz.

©

19/03/2013 - 13:48 Çocuklarýnýzýn yanlýþ alýþkanlýklar edinmesine fýrsat vermeyiniz.

©

19/02/2013 - 11:12 Çocuklarýnýzýn iyi arkadaþlar edinmelerine dikkat ediniz.

©

17/01/2013 - 12:09 Evinizin, kendinizin ve çocuklarýnýzýn maddî, manevî temizliðine dikkat edininiz.

©

24/12/2012 - 11:09 Kanaatkâr olunuz.

©

21/11/2012 - 13:38 Âile yuvanýzda israftan uzak durunuz

©

25/09/2012 - 10:36 Asýl gayenin ve hedefin ne olduðu âile yuvanýzda bulunan her fert tarafýndan bilinmelidir. Bu þuuru yuvanýzda filizlendiriniz.

©

27/08/2012 - 12:08 Büyüklerinize hürmet, küçüklerinize þefkat ve merhamet gösteriniz.

©

23/07/2012 - 11:24 Âilenize ve çocuklarýnýza zaman ayýrýnýz.

©

28/06/2012 - 12:29 Çocuklarýnýza þahsiyetli olmayý, baþka zihniyetleri taklit etmemeyi, olduðu gibi görünmeyi öðretiniz.

©

04/06/2012 - 11:28 Akrabalarýnýzla baðlarýnýzý koruyunuz.

©

25/04/2012 - 14:48 Anne ve babanýz için hayýrlý evlâd olunuz, çocuklarýnýza da güzel örnek

©

26/03/2012 - 11:16 Âile içindeki mesuliyetlerinizi biliniz ve çocuklarýnýza yaþ ve durumlarýna uygun mesuliyet veriniz.

©

27/02/2012 - 15:26 Ýlmi seviniz ve çocuklarýnýza ilim sevgisi aþýlayýnýz.

©

30/01/2012 - 11:23 Çocuklarýnýza ev içi adabý ile ilgili bilgiler veriniz, onlarý eðiterek güzel alýþkanlýklar kazandýrýnýz.

©

02/01/2012 - 11:49 Çocuklarýnýza güzel hasletler aþýlayýnýz.

©

28/11/2011 - 11:18 Çocuklarýnýza ibadet duygusu aþýlayýnýz. Onlara nasýl namaz kýlacaklarýný, nasýl oruç tutacaklarýný öðretiniz.

©

03/10/2011 - 11:46 Çocuklarýnýza Kur’ân öðretiniz.

©

05/09/2011 - 14:31 Çocuklarýnýza güzel sözler ve iman esaslarýný öðretiniz.

©

01/08/2011 - 11:54 Çocuklarla latifeleþiniz. Çocuklarýnýza güzel örnek olunuz

©

04/07/2011 - 12:24 Çocukluktan kaynaklanan hatalarýný hoþ görünüz.

©

03/06/2011 - 11:59 Çocuklarýnýza duâ ediniz, onlara bedduâ veya lânet etmeyiniz.

©

09/05/2011 - 11:58 Çocuklarýnýza adaletli davranýnýz.

©

11/04/2011 - 13:54 Yuvanýzýn içinde güzel dil kullanýnýz.

©

07/03/2011 - 12:34 Çocuklarýnýzý güzel ahlâkla yetiþtiriniz, onlarý þýmartmayýnýz.

©

14/02/2011 - 11:38 Çocuklarýnýzý seviniz ve onlara sevginizi belli ediniz.

©

06/01/2011 - 10:54 Yuvanýza Girerken Selâm Veriniz ve Çocuklarýnýza da Selâmý Alýþtýrýnýz.

©

02/12/2010 - 11:18 Asr-ý Saadet’ten Bir Genç Selâme Ýbn Ekva’-radýyallâhu anh-(Yorulmayan Ayaklar, Bitmeyen Azim)(I)

©

14/10/2010 - 17:45 Çocuklarla Þakalaþmak

©

27/07/2010 - 13:44 Varlýðýn Ýmtihaný

©

22/06/2010 - 12:34 Bilmek, yaþamak ve güzel üslupla aktarmak

©

17/05/2010 - 16:38 Yuvanýzý kaerþýlýklý sevgi, rahmet ve þefkat temelleri üzerne kurunuz. Yuvanýzdan sevgi ve rahmeti eksik etmeyiniz.

©

16/04/2010 - 11:22 Ýmanýnýzý hayýrlý, güzel amlellerle dýþ dünyaya aksettiriniz.

©

24/09/2009 - 10:59 SÜNNETÝ HAKKA GÝDEN YOL BÝLMEK

©

22/08/2009 - 09:43 Mukaddes Diyâr’a

©

24/07/2009 - 11:06 Yeni Bir Ramazan Yaþarken

©

25/06/2009 - 09:20 Çocuklarýmýz filizlenip büyürken

©

01/06/2009 - 14:54 Hissedilen Güç, Engin Basîret

©

28/04/2009 - 16:03 Vahy Safiyeti ve Bulandýrma Gayretleri

©

07/04/2009 - 13:17 Ýç Dünyamýzýn Dýþ Dünyaya Aksi Edep ve Ahlâk

©

09/03/2009 - 15:10 Anne ve Babalara Üç Nasihat

©

17/11/2008 - 23:48 Selim Fýtrat, Kötü Alýþkanlýk ve Çocuklar

©

30/05/2008 - 23:02 Âile Yuvasýnda Sevgi ve Rahmet

©

13/03/2008 - 23:57 Orta Yol Ýfrat ve Tefrite (Aþýrýlýklara Düþmemek)
 
 

Site Ýçi Arama

19 Cemâziye'l-Evvel 1446 |  21.11.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Her nefis ölümü tadýcýdýr. Biz sizi, þerle de, hayýrla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz bize döndürüleceksiniz.

( Enbiyâ sûresi - 35)

Bir Hadis

Sahâbî Abdullah Ýbni Yezîd el-Hatmî radýyallahu anh þöyle dedi:
Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem orduyla vedâlaþmak istediði zaman:

“Dininizi koruyup emanetlerinizi ifa etmeniz ve amellerinizi hayýrla sonuçlandýrmanýz hususunda sizi Allah’a emanet ediyorum.” derdi.



Ebû Dâvûd, Cihâd 73

Bir Dua

"Allah, diye çaðýrýn, 'Rahman' diye çaðýrýn, ne ile çaðýrýrsanýz; sonunda en güzel isimler O'nundur." (Ýsra Suresi 110)

Mü'minlerin yapmasý istenen dua

Hikmetli Söz

Baþkasýnda çirkin bildiðin þeyi kendin içinde bil.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com