Rasûlullah(sav) Efendimiz ona; "-Bunu bütün çocuklarýna yaptýn mý?" diye sordu, babam "-Hayýr," cevabýný verdi.
Allah Rasûlü(sav); "Allah tan korkun ve çocuklarýnýz arasýnda adaletli davranýn!" buyurdu.
Babam döndü ve verdiðini geri aldý.[1]
Hadisin bir baþka rivayetinde Allah Rasûlü nün(sav); "-O halde benden þahidlik yapmamý isteme! Ben haksýzlýða þahidlik yapmam," buyurduðu nakledilir [2]
Allah Rasûlü nün bu kesin tavrý ve söylediði kelimeler asla akýldan çýkarýlmamalýdýr. Günümüzde yaþanan nice acý manzara, onun irþad ettiði yoldan ne kadar uzaktýr.
Çocuklar arasýnda farklý davranýþ, onlardan birisini diðerlerine tercih veya içlerinden birini dýþlamak sebebi ne olursa olsun son derece yanlýþtýr. Ne yazýk ki sýkça yaþanan bir hastalýk, bir irade zayýflýðý, bir baþka ifadeyle hissî davranýþtýr. Onlardan birinin anne, babaya yakýn davranýþý, yaþýnýn küçüklülüðü, daha sýcak yapýlý olmasý, daha zeki veya çalýþkanlýðý, erkek veya kýz olmasý dikkatlerin o çocuða yönelmesine, diðerlerinin ihmal ediliþine sebep olduðunu görüyoruz.
Bazen de annesi veya babasý farklý, yani üvey olan çocuk bu farklýlýktan dolayý dýþlanýyor.
Bu tür davranýþlar, hele de içlerinden birine bir þey verilip diðerlerinin ihmal ediliþi kardeþler arasýna hased tohumlarýnýn ekilmesine, bitmeyen kardeþ kavgalarýna, nefrete, ara soðukluklarýna sebep olur. Anne ve babaya hürmet duygularýný yaralar. Býraktýðý tesir acý ve uzun sürelidir. Belki de hiç kapanmayacak bir yaranýn açýlýþýna sebeptir.
Allah Rasûlü nün; "-Bunu bütün çocuklarýna yaptýn mý?" sorusuna ve "-Hayýr" cevabýný alýnca tavrýna dikkat ediniz. Ne kadar kesin ve nettir. Hatanýn büyüklüðünü ne kadar vurgulayýcýdýr.
Nu man(ra) bu yýllarda çocuk denecek yaþlardadýr Sonraki yýllarda aile olarak nice güzellikler yaþamýþlar ve inandýklarý hak yol uðruna nice fedakârlýklar sergilemiþlerdir. Eðer böyle bir hata iþlenseydi âile bütünlüðü, kardeþlik baðlarý ne hale gelirdi?
Bu gün cemiyet içinde iþlenen bu tür hatalarýn sancýlarýný ne kadar çok görüyoruz. "-O benim dediðimi yapýyor, diðerleri yapmýyor," veya "-O bizi herkese mahcup ediyor, sözümüze deðer vermiyor," "o bir önceki hanýmýn oðlu. Bu evde yeri yok. Artýk bize yabancý. Zaten o babasýnýn benimle evliliini de istemedi. Huysuzluk etti. Þimdi hak istiyor, miras istiyor." þeklinde nice cümleler, adaletsiz davranýþ için izahlar duyuyoruz. Söylenenler gerçek olsa bile büyükler adaletli davranmalýdýr ki sonraki yýllara acýlar ve nefret duygularý býrakmasýnlar.
Bir çocuðun anne ve babasýnýn arkasýndan acý sözler söyleyip hatalarýna bunu sebep göstermesinden, "-Onlar üzerine düþeni yaptý, fakat ben hata iþledim. Onlar yine de beni ayýrmadýlar. Bana evlad muamelesi yaptýlar," demesi bin kat daha hayýrlýdýr.
Adilce davranýþ, hem elbise ve eþya alýmýnda, hem muâmele de, hem de yetiþmesi için fýrsatlar hazýrlanýlmasýnda gösterilmelidir.
Þüphesiz insanlar ayný anne ve babanýn çocuklarý bile olsalar birbirinin ayný deðillerdir. Ýçlerinde baþarýlý olanlarý olur, olmayanlarý olur veya baþarý oranlarý ve alanlarý arasýnda farklar bulunur. Ancak bu farklar, anne ve babanýn davranýþlarýndan, hazýrladýðý imkânlardan kaynaklanmamalýdýr.
Kendinizi çocuðunuzun yerine koyunuz. Ýtilen, dýþlanan veya haksýzlýk yapýlan siz olsaydýnýz neler düþünürdünüz? Zihninize güzel þeyler gelmiyorsa, bunu bir hata olarak görüyorsanýz siz o hatayý yapmayýnýz. Böyle bir yolu çocuðunuzdan intikam alma vesilesi olarak seçmeyiniz.
Bazý durumlarda çocuklarýnýzdan birisiyle daha fazla ilgilenmek zorunda kalabilirsiniz. Hasta olabilir, yeni bir okula giriyor olabilir, belli bir sýkýntý yaþýyor olabilir… Gerçekten onun üzerine eðilip bu devreyi atlatmasýna yardýmcý olmanýzýn en doðru davranýþ olduðu anlarý yaþayabilirsiniz. Bu durumu çok defa diðer kardeþler anlayacaktýr. Anlamýyorlarsa, uygun bir þekilde anlatmalýsýnýz. Günün birinde ayný þeyler onun baþýndan geçtiðinde onun yardýmýna da koþacaðýnýzý hissettirmelisiniz. Sizi anlayacak, size yardým etmeye de çalýþacaktýr.
Yardým etmeleri mümkünse onlarý da yardýma çaðýrýnýz. Bu hem onlarý onurlandýracak, hem menfî duygularýný silecek, hem de kardeþlik duygularýnýn güçlenmesine vesile olacaktýr.
Zamana zaman dikkat çekmek için huysuzluk ederek veya arzusu yerine gelmediðinde; "Siz kardeþim bir þey isteyince yapýyorsunuz" veya "Onunla ilgileniyorsunuz" þeklindeki itirazlarla karþýlaþýyorsunuzdur. Ýçiniz gerçekten doðruyu yaptýðýna inanýyor, adaletli davrandýðýnýzdan þüphe etmiyorsanýz bu tür itirazlarla sarsýlmayýnýz. Bunlar geçicidir. Bu itirazlarý yapanlar da duygular yatýþýnca haksýz olanýn kendileri olduðunu hissedeceklerdir. Çoðu zaten baþtan bilmekte, sizi istediðine zorlamaya çalýþmaktadýr.
"Çocuklarýnýza adaletli davranýnýz" derken bunu; "her dediklerini yapýn" mânâsýna almayýnýz. Onlarýn sizi yanlýþ yönlendirmelerine, duygularýnýzla oynamalarýna, zayýf yanlarýnýzý keþfederek onlardan istifade etmeye çalýþmalarýna fýrsat vermeyiniz.
Hem dirayetli olunuz, hem de adil davranýnýz. Adalet yuvalarýn da temelidir. Bunu unutmayýnýz. Allah Rasûlü nün þu müjdesini de unutmayýnýz: "Âdil insanlar Allah katýnda nurdan minberler üzerindedir"
Hadisin devamýnda Allah Rasûlü(sav) bu müjdesine daha da açýklýk getirir; "Onlar verdikleri hükümde âdil olanlardýr, âile ocaklarýnda âdil davrananlardýr, idarî mesuliyetini üstlendikleri insanlara adaletle hükmedenlerdir." [3]
"Þehirler gerçek manada surlarla, hendeklerle deðil adaletle korunur" hikmeti doðrudur. Yuvalar da adaletle korunur. Þu müjdeyi de unutmayýnýz:
"Þüphesiz Allah, adaletle davrananlarý sever ." (Maide 5/42)[4]
_____________________________________________________
[1] Sahih-i Buhârî, Hibe (11/ 47), Sahih-i Müslim, Hibe (3/ 1242-1243).
[2] Bak: Sahih-i Buhârî, Þehâdât (11/ 122), Sahih-i Müslim, Hibe (3/ 1243).
[3] Sahih-i Müslim, Ýmâra ( 3/ 1458).
[4] Ayrýca bak: Hucurât Sûresi (49) Âyet: 9, Mümtehine Sûresi (60) Âyet: 8