Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 2636
Toplam 16408872
En Fazla 25928
Ortalama 2706
Üye Sayýsý 1193
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

NESÝL EMNÝYETÝ

Çocuk haklarý açýsýndan özel bir yere sahip olan nesebin korunmasý için Ýslam’da emredici ve yasaklayýcý pek çok hüküm yürürlüðe konulmuþ, soylarýn karýþmasýna yol açabilecek uygulamalara cevaz verilmemiþ, neslin insan onuruna yaraþýr biçimde muhafaza edilebilmesi için gerekli önlemler alýnmýþtýr.
19/04/2017

NEDÝR NESEP?

Nesep, her insanýn anne babasýyla, dede ninesiyle arasýndaki soy baðýný ifade eder. Kimseye nerede, ne zaman ve hangi aileden dünyaya geleceðini seçme imkâný verilmemiþ, Hz. Âdem ve Hz. Ýsa’yý istisna tutarsak, her insan Allah Teala’nýn dilemesi ve takdiri ile bir anne babanýn evladý olarak doðmuþ olmakla bir soy baðýna sahip kýlýnmýþtýr. Bu gerçek Kur’an’da; “Ýnsan türünü sudan yaratýp onlarýn arasýnda soy ve sýhriyet baðý kuran da O’dur. Zira Rabbin sýnýrsýz kudret sahibidir.” (Furkan, 25/54.) þeklinde ifade edilmiþtir.

Her çocuk dünyaya sahih bir neseple gelmeyi hak ettiði gibi, sahip olduðu soy baðýný bilip tanýmasý da onun en doðal hakkýdýr. Bu yüzden neslin devamýnýn, meþru bir nikâh akdiyle kurulmuþ evlilik vasýtasýyla temin edilmesi Ýslam’ýn gözettiði gayelerin baþýnda gelmektedir. Nesebin bilinmesi ve neslin korunmasý, Ýslam dininin korumayý hedeflediði temel haklardan biri olup yarar ve deðerler hiyerarþisinde “zaruriyyat”, diðer bir ifadeyle “vazgeçilmezler” mertebesinde yer almaktadýr.

Kiþinin nesebini bilmesi, cahiliyenin kabile taassubunu andýran bir tutum sergileyerek soy ve sopuyla övünüp böbürlenmesi için deðil, aile ve akrabalýk baðlarýnýn korunup gözetilmesi, iliþkilerin düzgün bir þekilde sürdürülmesi, karþýlýklý hak ve sorumluluklarýn yerine getirilmesi için önem arz etmektedir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir yandan kiþinin mensup olduðu kabilesiyle, hasep-nesebiyle övünmesini yasaklarken (Buhari, Menakýb, 1.), diðer taraftan, “Akrabalýk iliþkilerinizi sürdürebilmeniz için neseplerinizi tanýyýn. Çünkü akrabalýk baðlarýnýn canlý tutulmasý ailede sevgiyi güçlendirir, malý artýrýr ve ömrü uzatýr.” (Tirmizi, Birr, 49.) sözleriyle nesebin bilinmesinin önemine dikkat çekmiþtir. Öte yandan Efendimiz bir kimsenin ait olduðu soydan baþka bir nesebe baðlý olduðu iddiasýnda bulunmasýný da kýnamýþtýr. (Buhari, Menakýb, 5.)

Nesebin sübutu, kendisine bað- lanan sonuçlar açýsýndan da önem arz etmektedir. Evlenme engeli oluþturmasý, nafaka, velayet ve miras hükümlerine temel teþkil etmesi bu sonuçlarýn baþýnda yer almaktadýr. Çocuk haklarý açýsýndan özel bir yere sahip olan nesebin korunmasý için Ýslam’da emredici ve yasaklayýcý pek çok hüküm yürürlüðe konulmuþ, soylarýn karýþmasýna yol açabilecek uygulamalara cevaz verilmemiþ, neslin insan onuruna yaraþýr biçimde muhafaza edilebilmesi için gerekli önlemler alýnmýþtýr. 

NÝKÂH, NESEBÝ KORUR

Sahih bir nesep ve nesil emniyetinin güvencesi olan evlilik ve aile kurumunun korunmasý büyük önem taþýmaktadýr. Kerim Kitabýmýzda çirkin bir fiil olarak nitelenen zinanýn yasaklanmasý, (Ýsra, 17/32.) bir yandan birey olarak erkek ve kadýnýn onurlarýnýn zedelenmesini ve ailenin zarar görmesini önlemeye, diðer taraftan nesebin korunmasýna ve güvence altýna alýnmasýna yönelik ilahi bir tedbirdir.

Günümüzde maalesef evlilik dýþý beraberlikler doðal ve sýradan bir hadise olarak karþýlanmakta, cinsel özgürlük gerekçesiyle serbest iliþkiler her geçen gün yaygýnlaþmaktadýr. Oysa meþru bir evlilik baðýna dayanmayan birliktelikler sadece Ýslam’ýn deðil aklýn, ahlak ve hukuk sistemlerinin ve diðer semavi dinlerin de kötü ve ayýp saydýðý iliþkilerdir. Birey, aile ve toplum saygýnlýðýný örseleyen zina; aile kurumunun çöküþünü hýzlan- dýrýrken, nesil güvenliðini de tehdit etmektedir. Nesebi belli olmayan, anne babanýn merhamet ve himayesinden mahrum problemli çocuklarýn artmasýna yol açmaktadýr.

Þehevi arzularýnýn baskýsý altýnda, Ýslam’ýn yasak kýldýðý bu çirkin fiili iþleyenler sadece kendi onur ve iffetlerini ayaklar altýna almakla kalmamakta, bu vesileyle dünyaya gelen nice çocuðun da hayatlarýný ve geleceklerini karartmýþ olmaktadýrlar. Zaman zaman medyaya da yansýyan çöplerin arasýna býrakýlan; cami önüne, hastaneye veya yuvaya terkedilen çocuklarýn hikâyeleri yürek sýzlatmaktadýr. Böyle bir vasatta Kur’an-ý Mübin’in, bekârlarýn evlendirilmesi hususunda aile ve toplumun sorumluluk üstlenmesine dair uyarýsý (Nur, 24/32.) ile sevgili Peygamberimizin gençleri evliliðe teþvik eden hadisleri (Buhari, Nikâh, 3.) daha bir anlam kazanmaktadýr.

SÜT EMME HISIMLIK DOÐURUR

Ýslam’da süt emme yoluyla hýsýmlýk meydana geleceði kabul edilmiþ ve böyle bir hýsýmlýðýn evlenme engeli oluþturduðu bizzat Kur’an-ý Kerim’de bildirilmiþtir. (Nisa, 4/23.) Hz. Peygamber (s.a.s.) de, “Nesep sebebiyle haram olanlar emzirme sebebiyle de haram olur.” (Buhari, Þehadat, 7.) buyurarak süt hýsýmlýðýnýn önemine dikkat çekmiþtir. Emzirme sebebiyle meydana gelecek evlenme yasaðý, soy baðý yoluyla oluþan evlenme yasaðýndaki yakýnlýk derecesi esas alýnarak belirlenmektedir. Süt hýsýmlýðýnýn oluþabilmesi için gereken þartlar hususunda fýkýh ekolleri arasýnda farklý yaklaþýmlar bulunsa da süt emmenin taraflar arasýnda bir akrabalýk hukuku meydana getirdiði vakýadýr.

Anne sütünün bebeðin saðlýklý geliþimi açýsýndan vazgeçilmez ve alternatifsiz bir besin olduðu bilinmektedir. Günümüzde anne sütünün önemi daha iyi anlaþýlmýþ, pek çok ülkede anne sütüne ihtiyacý olan bebekler için farklý annelerden alýnan sütlerin muhafaza edildiði süt bankalarý oluþturulmuþ, ancak bu durum dini açýdan konunun hassasiyeti sebebiyle ciddi tartýþmalara yol açmýþtýr.

Dinen süt hýsýmlýðýna sebebiyet vermesi ve evlenme engeli oluþturmasý açýsýndan süt veren annelerle süt verilen bebeklerin tespitleri son derece önemlidir. Ýleride evlenmesi söz konusu olabilecek süt akrabalar meydana getirmesi ihtimali göz önünde bulundurularak, nesep karýþýklýðýna yol açmamak ve nesilleri korumak adýna bu tarz uygulamalarýn mutlaka kayýt altýna alýnmasý gereklidir. Ayrýca yeni doðan ünitelerinde anne sütlerinin bebeklere rastgele verilmesinden de kesinlikle sakýnýlmalýdýr.

NESLÝ TEHDÝT EDEN YENÝ UYGULAMALAR

Yakýn zamana kadar çocuk sahibi olmanýn ancak çiftlerin cinsel iliþkileriyle mümkün olabileceðini sanýyorduk. Ancak laboratuvarda yapay yolla üretilen embriyolar ve bu yöntemle dünyaya gelen tüp bebekler birden hayatýmýza giriverdi. Tabii yoldan çocuk sahibi olamayan eþler için bu geliþmenin ilmî bir mucize olduðunu düþünüp büyük bir sevinçle kabullendik. Doðal üremenin yapay üretime dönüþtürülmesinin ne gibi sonuçlara yol açabileceðini görmemiz içinse çok beklememiz gerekmedi. Yardýmcý üreme tekniklerinin geliþmesi; sperm ve yumurta bankalarý, dondurulmuþ embriyolar, kiralýk rahim, taþýyýcý anne, biyolojik anne, biyolojik baba, tek ebeveyn (single parent), gibi daha önce bilmediðimiz nice yeni kavram ve uygulamayla tanýþmamýza vesile oldu. Tüp bebek, baþlangýçta kýsýrlýk tedavisi için geliþtirilmiþ bir yöntem olmakla birlikte zamanla pek çok etik ve hukuki tartýþmayý da beraberinde getirdi. Konuya nesil emniyeti açýsýndan baktýðýmýzda, doðal yoldan bebek sahibi olunamamasý durumunda yardýmcý üreme teknikleri kullanýlarak rahim, yumurta ve sperm nikâhlý eþlere ait olmak þartýyla yapay döllenme (homolog döllenme/tüp bebek) uygulamasý genel olarak caiz görülmüþ ve nesebin tespiti açýsýndan evlilik içi birleþmenin hükümlerine tabi kabul edilmiþtir. Yapay döllenme yöntemiyle çözüm bulunamayan durumlarýn söz konusu olmasý, bu konuda yeni arayýþlara yönelmeyi doðurmuþtur. Bunlardan birisi de, çocuk sahibi olamayan çiftin karþýlýklý rýzaya dayanarak taþýyýcý/kiralýk anne aracýlýðýyla çocuk edinebilmeleri anlamýna gelen “taþýyýcý annelik” uygulamasýdýr. Din; evlilik, neslin, þahsiyetin, kiþilerin ruh ve beden saðlýðýnýn korunmasý ve mahremiyet ilkelerini ihlal anlamýna gelen taþýyýcý annelik yöntemine cevaz vermemektedir.

Yapay döllenmede kocadan alýnýp dondurulan spermlerin onun ölümünden sonra eþinin yumurtasýyla aþýlanmasý ya da dondurulmuþ embriyolarýn boþanma veya kocanýn vefatýndan sonra rahme yerleþtirilmesi durumunda doðacak çocuðun nesebi hususu da son dönemlerde üzerinde tartýþýlan konulardandýr. Her ne kadar yasal mevzuat dondurulmuþ üreme hücrelerinin ya da embriyonun boþanma veya ölümden sonra kullanýlmasýna imkân vermese de yasal olmayan yollardan bu nevi uygulamalar söz konusu olabilmektedir.

Doðal üremenin biyo-teknik imkânlarla üretime dönüþtürülmüþ olmasý kadim aile kurumunun geleceðini ve nesil emniyetini tehdit etmeye baþlamýþtýr. Günümüzde evlenip eþ ve aile sorumluluðunu üstlenmekten kaçýnan kimi erkeklerin fýtri babalýk duygularýný tatmin adýna taþýyýcý anneliði bir çözüm olarak görmeleri ya da anne olmak istemekle birlikte evliliðe karþý olan kadýnlarýn sperm bankalarý aracýlýðýyla bebek sahibi olmaya yönelmeleri nasýl bir çözümsüzlüðün/ kaosun içine sürüklenildiðinin de göstergesidir aslýnda.

Ýnancýmýza göre diðer bütün nimetler gibi çocuk da Allah Teala’nýn dilemesi ve ikramýdýr. Çocuk sahibi olmayý istemek, bunun mutluluðunu yaþamayý arzu etmek son derece doðaldýr. Bunun için insan gerekli meþru sebeplere sarýlýr, fakat sonucu takdir edip yaratan Yüce Mevla’dýr. Kur’an-ý Kerim’de bu gerçek, “Göklerin ve yerin egemenliði Allah’ýndýr. O dilediðini yaratýr. Dilediðine kýz çocuklarý bahþeder, dilediðine erkek çocuklarý bahþeder. Yahut erkek ve kýz çocuklarýný birlikte verir. Dilediðini de çocuksuz býrakýr. Þüphesiz O her þeyi bilir, her þeye gücü yeter.” (Þûrâ, 42/4950.) þeklinde ifade edilmiþtir.

Çocuk sahibi olmanýn evliliðin baþta gelen gayelerinden biri olduðunda kuþku yoktur. Lakin bu, hayatýn gayesi deðildir. Meþru her türlü yol denenmesine raðmen müspet sonuç alýnamadýysa, “nasýl olursa olsun yeter ki bir çocuðumuz olsun” saplantýsýna kapýlmamak,  dünya hayatýnýn bir im- tihan alaný olduðunu unutmamak gerekir. Aksi takdirde tüp bebek yönteminin meþru zeminden çýkarýlarak, nesep emniyeti ve ailevi iliþkiler açýsýndan kabul edilemez þekilde sýnýrlarýn zorlanmasýyla karþý karþýya kalýnmaktadýr. Nitekim sperm, yumurta ve embriyo donasyonu/baðýþýyla ilgili Din Ýþleri Yüksek Kurulu’na yöneltilen sorular meselenin vahametini net bir þekilde ortaya koymaktadýr. Baþkasýna ait sperm, yumurta, embriyo ya da rahmin kullanýlmasý ülkemizde yasaklanmýþ olsa da bu konuda dini ve ahlaki hassasiyetler göz ardý edilerek yurt dýþýndaki merkezlerde bu uygulamalar yaptýrýlabilmektedir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, Ýslam aileyi zayýflatacak, nesep ve neslin zarar görmesine yol açacak her türlü tehlikeye karþý çýkmýþtýr. Selim aklýn ve fýtratýn korunmasýný desteklemiþ, insanýn onur ve saygýnlýðýný, aile ve toplumun huzur ve bekasýný hedeflemiþtir. Bu yüzden Müslüman bireyler olarak nesil güvenliði açýsýndan neseple ilgili problem oluþturacak her türlü davranýþ ve uygulamalardan alabildiðine uzak durmanýn hem dini bir vecibe hem ahlaki bir sorumluluk olduðunu bilmek durumundayýz. Zira nesebin karýþmasý ve neslin bozulmasý geleceðimizin de tehdit altýnda olmasý anlamýna gelmektedir.

DOÇ. DR. ÜLFET GÖRGÜLÜ 

 

Bu yazý 2391 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

02/10/2017 - 04:58 ANNE BABAYA  ÝHSANDA BULUNMAK

n

03/07/2017 - 03:56 EVLÝLÝKTE AÝLE ÝÇÝ SAÐLIKLI ÝLETÝÞÝM

n

19/04/2017 - 03:19 NESÝL EMNÝYETÝ

n

17/04/2017 - 03:46 ÇOCUKLARIMIZA Peygamberimizi sevdirmek 

n

07/11/2016 - 12:41 EVLÝLÝKTE GEÇÝMSÝZLÝÐÝN NEDENLERÝ

n

18/10/2016 - 02:12 EÞLER ARASINDAKÝ GÜZEL GEÇÝMÝN FORMÜLÜ

n

22/09/2016 - 11:13 DEVREDÝLEMEZ SORUMLULUK: ANNE BABA OLMAK

n

10/08/2016 - 01:08 AÝLENÝN TEMEL KURALLARI

n

14/06/2016 - 11:52 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

07/06/2016 - 03:26 AÞINDIRILAN DEÐERLERÝMÝZ: ÂÝLE MÜESSESESÝ

n

02/05/2016 - 12:28 EVLÝLÝK ÖNCESÝ VE NÝÞANLILIK

n

01/02/2016 - 11:27 EVLÝLÝK AKDÝ: NÝKÂH

n

19/01/2016 - 04:31 AÝlEDE Merhamet ve Merhametsizliðin Yansýmalarý

n

04/01/2016 - 11:53 EVLÝLÝK ANLAYIÞI VE EVLÝLÝÐÝN FAYDALARI

n

01/12/2015 - 03:19 GENÇ SAHABELER

n

20/11/2015 - 10:37 Kardeþ kýskançlýðý

n

08/08/2015 - 10:33 Çocuk Eðitiminde Anne ve Baba Nasýl Davranmalý

n

22/06/2015 - 03:09 Z E K Â T

n

19/06/2015 - 04:26 ORUÇ

n

08/06/2015 - 12:07 KUR’AN’A GÖRE HZ. PEYGAMBER’ÝN (s.a.s.) GÖNDERÝLDÝÐÝ TOPLUMDA AÝLE

n

16/12/2014 - 02:10 AÝLEDE ÇOCUÐA DÝN EÐÝTÝMÝ VERÝLMESÝ

n

24/10/2014 - 04:11 ANNE-BABANIN ÇOCUÐA YAKLAÞIMI

n

05/05/2014 - 12:46 ÝSLÂMA GÖRE ÇOCUK YETÝÞTÝRMEK

n

09/04/2014 - 12:29 ANNE-BABA-ÇOCUK ÜÇGENÝ

n

04/10/2013 - 05:33 Hz. Meryem: Mabede Adanmýþ  Bir Hayat

n

16/07/2013 - 12:58 TELEVÝZYON, BÝLGÝSAYAR VE ÝNTERNET KISKACINDA ÇOCUK

n

19/06/2013 - 03:03 Okul Öncesi Çocuklarýn Din Eðitiminde Peygamberî Metot

n

20/05/2013 - 04:03 KUR’AN ÞÝFADIR

n

28/01/2013 - 01:38 Ben seninle “Biz” olmak istiyorum

n

22/11/2012 - 10:25 Çocuk eðitiminde ailenin önemi

n

05/10/2012 - 02:43 Anne baba neyler, çocuðunu televizyon eðler

n

03/09/2012 - 04:04 Temelleri sarsýlmakta olan bir sýðýnak: Aile

n

13/07/2012 - 11:11 Oruç Tutanlar Nerede?

n

26/06/2012 - 04:07 Nezaket Dersi

n

05/06/2012 - 12:06 Evlilik ve Aile Kurumu -2-  

n

16/04/2012 - 12:10 Anne ve Babalara Üç Nasihat  

n

16/04/2012 - 12:05 Evlilik ve Aile Kurumu 1

n

02/04/2012 - 05:59 Ýslâm’da Anne hakký

n

05/09/2011 - 03:17 Kur’an-ý Kerim’den aile örnekleri

n

17/08/2011 - 01:29 Sünnet-i seniyye ve hadis-i þeriflerden kültürümüze yansýyan komþuluk öðretileri

n

13/07/2011 - 11:10 Ýletiþimin dili: Selam

n

20/06/2011 - 02:41 Adanmýþlýk Ruhu ve Gençlik

n

06/06/2011 - 02:19 Þahsiyet/kiþilik inþasý ve deðerler

n

11/04/2011 - 11:06 SEKAM: Aile S.O.S veriyor

n

28/02/2011 - 13:43 Hz Muhammed'in Aile Ýçindeki Örnek Davranýþý  

n

14/02/2011 - 13:01 Aile ve Geçimle Ýlgili Kulaklara Küpeler

n

17/01/2011 - 14:35 Toplumsal Duyarlýlýk ve Sorumluluk Anlayýþýnýn Ýslâmî Temelleri

n

06/01/2011 - 16:26 Unutulmaya yüz tutan deðerlerimizden SILA-ÝRAHÝM

n

06/01/2011 - 16:09 Evlilik ve Aile Hayatý Bir Ýbâdettir

n

02/12/2010 - 17:39 Toplumsal Çöküþte Kötü Ahlâkýn Rolü

n

25/03/2010 - 14:58 HZ. Peygamber'in Gençliðe verdiði önem

n

21/01/2010 - 09:58 Sünnet'te Nikah Mehir  Çeyiz ve Düðün

n

06/07/2009 - 14:55 Aile Ýliþkilerinde Hz. Peygamber’in Örnekliði

n

04/05/2009 - 14:12 Aile Sorumluluðu

n

09/04/2009 - 09:58 Aile Ýçi Ýletiþimde Altýn Kurallar

n

29/05/2008 - 21:37 Peygamberimizin Gençliði
 

Site Ýçi Arama

19 Cemâziye'l-Evvel 1446 |  21.11.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Ey iman edenler, mallarýnýzý, sizden karþýlýklý anlaþmadan (doðan) bir ticaretten baþka haksýz 'nedenler ve yollarla' (batýlca) yemeyin. Ve kendi nefislerinizi öldürmeyin. Þüphesiz, Allah, sizi çok esirgeyendir.

( Nisa Suresi - 29)

Bir Hadis

Yezîd Ýbnu Nu'âme ed-Dabî (radýyallâhuanh) anlatýyor:

Hz. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Bir kimse, bir baþkasýyla kardeþleþtiði zaman, ilk iþ ismini, babasýnýn ismini ve kimlerden olduðunu sorsun. Çünkü böyle yapmak, sevginin artmasýna daha uygundur."



Tirmizî, Zühd 54

Bir Dua

Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Ey Allah’ým! Ey Rabbimiz! Bize dünyada iyilik, güzellik ve nimet ver, ahirette de iyilik, güzellik ve nimet ver ve bizi ateþ azabýndan koru.”

(Buhârî, Deavât, 55)

Hikmetli Söz

Þaka yoluyla söylenmiþ olsa bile akýllý insanýn ders almayacaðý söz yoktur. Ama cahilin önünde yüzlerce hikmetlerden bahsetsen, bu onun kulaðýna þaka gibi gelir.


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com