Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 3129
Toplam 16465281
En Fazla 25928
Ortalama 2710
Üye Sayýsý 1194
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Nezaket Dersi

Hz. Aiþe (r.a.) bildiriyor: "Allah Rasulü (s.a.s.) ne, bir kimseyle ilgili bir þey (þikâyet) ulaþtýðýnda, ‘falancaya ne oluyor da böyle söylüyor’ demez, ‘bazý kimselere ne oluyor da böyle söylüyorlar’ derdi." (Ebû Davud, Edeb, 6.)
26/06/2012

Hz. Aiþe annemizin naklettiði bu sünnet, sevgili Peygamberimiz’in insanlar arasý iliþkilerde dikkat edilmesi gereken önemli bir kuralý, yani, bir kimsenin kusurunu herkesin içinde yüzüne vurmama nezaketini ifade etmektedir. Hz. Peygamber’in dinî hayatla ilgili olduðu gibi, sosyal hayatla ilgili pek çok tavýr, tutum ve davranýþý da onu yakinen takip eden ashabý tarafýndan bize aktarýlmýþtýr. Örneðin Hz. Hüseyin, babasý Hz. Ali’ye, meclisinde bulunan arkadaþlarýna karþý Hz. Peygamber’in nasýl davrandýðýný sorduðunda þu cevabý almýþtýr: “Allah Rasulü (s.a.s.) her zaman güler yüzlü, yumuþak huylu ve alçak gönüllü idi. Asla kaba, katý kalpli, þarlatan, kötü sözlü, cedelci, kusur bulucu, deðildi. Arzu etmediði þeyleri görmezlikten gelir, kendisinden beklentisi olan kimseleri hayal kýrýklýðýna uðratmaz ve onlarý isteklerinden mahrum býrakmazdý. Kendini üç þeyden uzak tutardý: Tartýþma, boþboðazlýk ve malaya’ni. Ýnsanlara karþý da þu üç þeyden sakýnýrdý: Hiç kimseyi kötülemez, ayýplamaz, gizliliklerine vakýf olmak istemezdi. Sadece sevabýný umduðu (yararlý bulduðu) konularda konuþurdu. Hz. Peygamber konuþurken, meclisinde bulunan dinleyiciler, baþlarýnýn üzerine kuþ konmuþçasýna hiç kýmýldamadan kulak kesilirlerdi. Sustuðunda ise onlar konuþur fakat huzurunda hiç çekiþmezlerdi. Bir kimse konuþunca sonuna kadar hepsi onu dinlerdi. Hz. Peygamber’in yanýnda, onlarýn hepsinin sözü, ilk önce konuþanýn sözü gibi ilgi görürdü. Ashabýn güldüklerine o da güler, onlarýn þaþýrdýðý þeylere o da hayret ederdi. Yanýna gelen gariplerin (bedevilerin) kaba saba konuþmalarý ile pervasýz sorularýna/isteklerine sabrederdi. Bir isteði olan ihtiyaç sahibini gördüðünüzde talebini karþýlayýn buyururdu. Sadece, yapýlan iyiliðe denk düþen övgüyü kabul eder ve haddi aþmadýðý sürece hiç kimsenin sözünü kesmezdi. Aksi halde onu men ederek veya oradan kalkarak sözüne engel olurdu.” (Tirmizî, Þemâil, s.290-291, H. No: 352, Beyrut-1412.)

Sevgili Peygamberimiz, her konuda sergilediði bu yumuþak ve nazik tavrýnýyerine göre düþmanýna bile göstermiþtir. Bir gün yanýna gelen bir Yahudiheyeti, selam veriyormuþ gibi yaparak “es-sâmu aleykum” (ölüm üzerinize olsun) deyince, yanýnda bulunan Hz. Aiþe, “ve aleykümü’s-sâmu ve’l-la’netü“ (ölüm ve lanet sizin üzerinize olsun) diyerek karþýlýk vermiþ, bunun üzerine Allah Rasûlü “Yavaþ ol ey Aiþe! Allah her þeyde rýfký (yumuþaklýðý) sever.” diyerek müdahale etmiþtir. “Dediklerini duymadýn mý ya Rasulallah?” diyen Hz. Aiþe’ye Allah Rasulü, “Ben de onlara, “ve aleyküm” (size de) dedim.” buyurmuþtur. (Buhârî, Edeb, 35.)

Toplumsal iliþkilerde saygýnýn ve bunun kibarca ifadesi olan nezaketin ne kadar önemli olduðunu belki bilmeyenimiz yoktur. Ama iþ uygulamaya gelince ne kadar zorlandýðýmýzý da itiraf etmek durumundayýz. Her zaman karþýlaþtýðýmýz, bazen yan yana bulunmak durumunda kaldýðýmýz insanlara bir baþ iþaretiyle bile olsa selam verebilmek, gerektiðinde teþekkür edebilmek, iyi dileklerimizi sunmak, konuþaný sabýrla dinlemek, herkesin görüþüne saygý göstererek kavga etmeden konuþabilmek, kimsenin mahremiyetini ve kusurlarýný merak etmeden kendi kusurumuza bakabilmek, herkesin hakkýný kendi hakkýmýz gibi saygýn görebilmek velhasýl toplumsal hayat içinde, bazen “adab-ý muaþeret”, bazen “görgü kurallarý” olarak bilinen nezaket ölçülerine riayet etmek aslýnda sevgili Peygamberimiz’in, dolayýsýyla dinimizin tavsiye ettiði hususlardýr. Bunlarýn ilk öðrenileceði yerler hiç þüphesiz aile yuvalarýdýr. Örgün ve yaygýn eðitim, görsel ve basýlý her türlü yayýn ve iletiþim araçlarý bu kurallarýn geliþip yaygýnlaþmasýný saðlayacak kurum ve kuruluþlardýr. Ancak bugün evlerimizin davetsiz misafirleri ve en etkili mürebbileri olan televizyon ve internet yoluyla nezaketimiz bir yana, dilimiz bile bozulmaya baþladý. “Lan”lý, “lun”lu konuþmalar, hatta küfürler yerli dizilerimizin vazgeçilmezi haline geldi. Bunlarý izleyen dýþarýdan birisinin, bu ülke insanlarýnýn birbirlerine doðal hitap tarzýnýn böyle olduðunu düþünmesi kaçýnýlmaz olacaktýr. Bir polisiye dizide bile amir-memur, avukat, savcý, sanýk, önüne gelen herkesin birbirine “lan” diye hitap ettiðini görünce, acaba devlet kurumlarýmýz bu kadar laubalileþti de bizim mi haberimiz yok diye endiþelenmeye baþladým. Gerçek durumun bu kadar vahim olmadýðýný bildiðimize göre bu dizilerle yapýlmak istenen nedir? Amaç, bunlarý ilgiyle izleyen gençlerimizin, çocuklarýmýzýn dilini, birbirine saygýsýný, nezaketini bozmak mý? Nitekim bu yayýnlarýn olumsuz etkileri gün geçtikçe, kendi çevremizde ve toplumda daha çok hissedilir hale gelmektedir.

Ýslam tarihinde nezaketi örnek olarak gösterilen bir þahýstan bahsedilir. Adý Hatem olan ve miladi 9. Asýrda bugünkü Afganistan’ýn Belh þehrinde yaþayan bu zat devrinin ileri gelen sufilerinden biridir. Feridüddin-i Attar’ýn “Tezkiretü’l-Evliya” isimli kitabýnda naklettiðine göre bir kadýn, bir þey sormak için Hatem’in yanýna geldi. Kadýn derdini anlatýrken birden yelleniverdi ve utancýndan kýpkýrmýzý kesildi. Hatem kadýnýn utandýðýný fark edince, “kulaðým aðýr iþitiyor, söylediklerini duymadým, yüksek sesle konuþ” dedi. Hatem’in durumu fark etmediðini düþünen kadýn derin bir oh çekerek rahatladý. Ýþitmesi normal olduðu halde, kadýný o zor durumdan kurtarmak için böyle bir çare düþünen Hatem’in o günden itibaren, kadýn ölene kadar on beþ yýl saðýr gibi davrandýðý nakledilir. Ýþte bu nezaket âbidesi insan o zamandan bu yana “Hatemü’l-Esamm” (saðýr Hatem) diye anýlagelmiþtir. Kanuni’ye nispet edilen, “Kimsenin aybýný görüp kýlma zinhar aþikâr / Günde yüz bin aybýn örter Hazreti Perverdigâr” beytinde açýða vurulmamasý istenen ayýplarýn yanýnda, kadýndan sadýr olanýn ayýp bile sayýlmayacaðýný söylemeye herhalde gerek yoktur.

Nezaketine Kur’an’ýn þahitlik ettiði (Âl-i Ýmran, 159; Ahzab, 53.) sevgili Peygamberimiz, hayatýnýn her safhasýnda sergilediði hoþgörülü, saygýlý ve nazik tutumuyla bedevi bir toplumu medenileþtirmiþ, bu medeni toplum eliyle de Ýslam, kýsa sürede dünyaya ýþýk saçan bir medeniyet kaynaðý haline gelmiþtir. Yorumunu yaptýðýmýz sünnetinde Allah Rasulü, muhatabýný incitmemek için, yapýlan hatayý herkesin içinde yüze vurmadýðý gibi, özel bir olayý üçüncü þahýslar üzerinden genel bir uyarýya dönüþtürerek, benzer hatayý iþleyebileceklerin, kýrmadan nasýl eðitilebileceði konusunda da bize önemli bir ders vermektedir.

 

Bu yazý 4268 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

02/10/2017 - 04:58 ANNE BABAYA  ÝHSANDA BULUNMAK

n

03/07/2017 - 03:56 EVLÝLÝKTE AÝLE ÝÇÝ SAÐLIKLI ÝLETÝÞÝM

n

19/04/2017 - 03:19 NESÝL EMNÝYETÝ

n

17/04/2017 - 03:46 ÇOCUKLARIMIZA Peygamberimizi sevdirmek 

n

07/11/2016 - 12:41 EVLÝLÝKTE GEÇÝMSÝZLÝÐÝN NEDENLERÝ

n

18/10/2016 - 02:12 EÞLER ARASINDAKÝ GÜZEL GEÇÝMÝN FORMÜLÜ

n

22/09/2016 - 11:13 DEVREDÝLEMEZ SORUMLULUK: ANNE BABA OLMAK

n

10/08/2016 - 01:08 AÝLENÝN TEMEL KURALLARI

n

14/06/2016 - 11:52 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

07/06/2016 - 03:26 AÞINDIRILAN DEÐERLERÝMÝZ: ÂÝLE MÜESSESESÝ

n

02/05/2016 - 12:28 EVLÝLÝK ÖNCESÝ VE NÝÞANLILIK

n

01/02/2016 - 11:27 EVLÝLÝK AKDÝ: NÝKÂH

n

19/01/2016 - 04:31 AÝlEDE Merhamet ve Merhametsizliðin Yansýmalarý

n

04/01/2016 - 11:53 EVLÝLÝK ANLAYIÞI VE EVLÝLÝÐÝN FAYDALARI

n

01/12/2015 - 03:19 GENÇ SAHABELER

n

20/11/2015 - 10:37 Kardeþ kýskançlýðý

n

08/08/2015 - 10:33 Çocuk Eðitiminde Anne ve Baba Nasýl Davranmalý

n

22/06/2015 - 03:09 Z E K Â T

n

19/06/2015 - 04:26 ORUÇ

n

08/06/2015 - 12:07 KUR’AN’A GÖRE HZ. PEYGAMBER’ÝN (s.a.s.) GÖNDERÝLDÝÐÝ TOPLUMDA AÝLE

n

16/12/2014 - 02:10 AÝLEDE ÇOCUÐA DÝN EÐÝTÝMÝ VERÝLMESÝ

n

24/10/2014 - 04:11 ANNE-BABANIN ÇOCUÐA YAKLAÞIMI

n

05/05/2014 - 12:46 ÝSLÂMA GÖRE ÇOCUK YETÝÞTÝRMEK

n

09/04/2014 - 12:29 ANNE-BABA-ÇOCUK ÜÇGENÝ

n

04/10/2013 - 05:33 Hz. Meryem: Mabede Adanmýþ  Bir Hayat

n

16/07/2013 - 12:58 TELEVÝZYON, BÝLGÝSAYAR VE ÝNTERNET KISKACINDA ÇOCUK

n

19/06/2013 - 03:03 Okul Öncesi Çocuklarýn Din Eðitiminde Peygamberî Metot

n

20/05/2013 - 04:03 KUR’AN ÞÝFADIR

n

28/01/2013 - 01:38 Ben seninle “Biz” olmak istiyorum

n

22/11/2012 - 10:25 Çocuk eðitiminde ailenin önemi

n

05/10/2012 - 02:43 Anne baba neyler, çocuðunu televizyon eðler

n

03/09/2012 - 04:04 Temelleri sarsýlmakta olan bir sýðýnak: Aile

n

13/07/2012 - 11:11 Oruç Tutanlar Nerede?

n

26/06/2012 - 04:07 Nezaket Dersi

n

05/06/2012 - 12:06 Evlilik ve Aile Kurumu -2-  

n

16/04/2012 - 12:10 Anne ve Babalara Üç Nasihat  

n

16/04/2012 - 12:05 Evlilik ve Aile Kurumu 1

n

02/04/2012 - 05:59 Ýslâm’da Anne hakký

n

05/09/2011 - 03:17 Kur’an-ý Kerim’den aile örnekleri

n

17/08/2011 - 01:29 Sünnet-i seniyye ve hadis-i þeriflerden kültürümüze yansýyan komþuluk öðretileri

n

13/07/2011 - 11:10 Ýletiþimin dili: Selam

n

20/06/2011 - 02:41 Adanmýþlýk Ruhu ve Gençlik

n

06/06/2011 - 02:19 Þahsiyet/kiþilik inþasý ve deðerler

n

11/04/2011 - 11:06 SEKAM: Aile S.O.S veriyor

n

28/02/2011 - 13:43 Hz Muhammed'in Aile Ýçindeki Örnek Davranýþý  

n

14/02/2011 - 13:01 Aile ve Geçimle Ýlgili Kulaklara Küpeler

n

17/01/2011 - 14:35 Toplumsal Duyarlýlýk ve Sorumluluk Anlayýþýnýn Ýslâmî Temelleri

n

06/01/2011 - 16:26 Unutulmaya yüz tutan deðerlerimizden SILA-ÝRAHÝM

n

06/01/2011 - 16:09 Evlilik ve Aile Hayatý Bir Ýbâdettir

n

02/12/2010 - 17:39 Toplumsal Çöküþte Kötü Ahlâkýn Rolü

n

25/03/2010 - 14:58 HZ. Peygamber'in Gençliðe verdiði önem

n

21/01/2010 - 09:58 Sünnet'te Nikah Mehir  Çeyiz ve Düðün

n

06/07/2009 - 14:55 Aile Ýliþkilerinde Hz. Peygamber’in Örnekliði

n

04/05/2009 - 14:12 Aile Sorumluluðu

n

09/04/2009 - 09:58 Aile Ýçi Ýletiþimde Altýn Kurallar

n

29/05/2008 - 21:37 Peygamberimizin Gençliði
 

Site Ýçi Arama

2 Cemâziye'l-Âhir 1446 |  03.12.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Gerçekten Biz onu mübarek bir gecede indirdik, gerçekten biz uyaranlarýz.

( Duhân sûresi - 3)

Bir Hadis

Ebu Mûsa (radýyallahu anh) anlatýyor:

Hz. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Þu Kur'ân'ý muhafazaya itina gösterin. Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zât-ý Zülcelâl'e kasem olsun Kur'ân-ý Kerim'in (hafýzalardan) kaçmasý, develerin baðlarýndan boþanýp kaçmasýndan daha kolaydýr."


Buharî, Fedailu'l-Kur'ân 23; Müslim, Salâtu'l-Müsâfirîn 231

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim

“Rabbimiz! Bizi sabýrla donat, bize sebat ver ve inkârcý topluluða karþý bize yardým et.”

Bakara Suresi-250

Hikmetli Söz

Mümin, neþesi
yüzünde ve
üzüntüsü kalbinde,
göðsü en geniþ, nefsi
en hakir olandýr.
Büyüklenmeyi
hoþ karþýlamaz;
þöhretten nefret
eder. Üzüntüsü
uzun, endiþesi
uzak, suskunluðu
çok, vakti doludur.
Çok þükreden, çok
sabredendir.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com