Toplumumuzu saran cimrilik hastalýðý ile yaptýðý iyiliði baþa kakma (minnet altýnda býrakma) hastalýðýndan kurtulma, Müslümanlar olarak çâre aramamýz gereken üzerimize terettüp eden önemli vazifelerdendir. Bütün klasik ve tasavvuf kitaplarýna baktýðýmýzda bunun çâresi; cömertlik ve amellerimizi ahirete (Rabbimize takdim ederek) Allah’ýn rýzasýný kazanmaya çalýþmamýzdýr. Bu hususla ilgili siz deðerli okuyucularýmýza bir ‘sohbet yazýsý’sunmak istiyorum.
Ýnsan, verdiðini unutup Allah’a ýsmarlamak gerekir. Zira insan, yaptýðý en küçük günahlar için bir gün gelecek ah edip gözyaþý dökecektir. Fukaraya vermek, Allahu Teala’ya vermek demektir. Bu gibi insanlar sebebiyle Allahu Teala insaný lütf-u keremiyle affediverir, fukaranýn eli Allahu Teala’nýn kudret elidir. Minnet hatadýr. Fukaraya Allahu Teala’nýn rýzasý için verileni Allah’a havale edip unutmak gerekir. Bu verilenlerin ecrü sevabý mutlak ahirette görülecektir. Cimri olmak katiyyen caiz deðildir. Mal elde iken mala malik olmak gerekir. Yoksa insan ölürken malý býrakýr gider. Mala malik olmak demek o malý Hak yoluna vermek, Hakkýn rýzasýna uygun olarak sarfetmek demektir. Ýnsan, Hak yolunda elini baðlamamalýdýr. Kötüye, günaha sarfolunan mallar ahirette ve kabirde yýlan olur. Ýnsanýn boynuna dolanýr. Ýnsaný ta tepesinden sokar. Soktuðunun acýsý geçmeden ikinci defa tekrar sokar. Azap melaikeleri ona der ki: “Sana bu eziyeti yapan senin çok sevdiðin dostundur. Cimrilik edip fakirlere bir þey göstermezdin. Seni kovalýya kovalýya tutup sokan, aðlatýp inciten, senin mallarýndýr.”
O zaman aðlayýp zarilik edersin. Hiç kimse sana imdat ve yardým elini uzatmaz. Buradaki senin dost ve ahbaplarýn orada seni tanýmamazlýktan geliverirler. Sen dünyada iken fakir fukaraya yardým elini uzatýp tasaddukta bulunsa idin bugün o verdiklerin burak olup senin elinden tutardý. Dünyada fakirlerin feryadýna yetiþenlerin ahirette feryadýna kulak verilir ve imdadýna yetiþilir.
Âyetler:
Hak Teala’nýn “Onlarýn cimrilik ettikleri þey, kýyamet günü boyunlarýna dolanacaktýr.”
(Al-i Ýmran suresi, ayet: 180), Fermaný buna iþarettir.
“Ýnsana malýndan, mülkünden, evlad ü iyalinden bir faide dokunmaz, ancak Allah-ü Teala’ya kalb-i selim ile gelenler müstesna.” (Eþ-Þuara suresi, ayet: 88)
Ýnsan vefat ettikten sonra kalanlar varislerindir. Paylaþýrlar ve istedikleri gibi tasarruf ederler. Malý, mülkü vebali ve mes’uliyyeti ile sýrtýnda taþýyan yer altýnda, mezarda yatmaktadýr, azabýný görüp çekmektedir.
Ey Azizim!
Gördün ki mal-mülk fanidir, ömür fanidir. Dünyalýðýn çokluðu ve dünyalýklar hep fanidir. Rahatlýklar gelip geçicidir. Ýnanmazsan kendinden evvelkileri göz önüne getir. Bakiyi fani olana tercih etmek lazým ve hayýrlýdýr. Bu dünyayý öbür dünyaya bezl edip ver. Bu günler ticaret günleridir. Bu kadar söylenilenlerden aklýný baþýna topla. Eðer ahirete sadakatle imanýn var ise, fukara azýcýk bir þey dilerse hemen hacetini ver. Ýnsanlardan yaptýðýný baþa kakanlar vardýr. Bunlarýn bu yaptýklarýný kendilerine güzel gösteren þeytandýr. Cimriliði de o mel’un yaptýrýr. Cimri kimseler Allah-ü Teala’dan ve insanlarýn sevgi ve sempatilerinden ýrak olur.
Hadisler:
Efendimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki: “Cimri olan Allah-ü Teala’dan, insanlardan uzaktýr. Od’a ve cehennem ateþine yakýndýr. Cömert olan Allah-ü Teala’ya, insanlara yakýndýr. Cehennem ateþine uzaktýr.”
Efendimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki:
“Cimri, abid ve zâhid de olsa cennete giremez.”
“Cennet, cömertlerin yurdudur.”
Firavundan ve Þeytandan daha þerli kim?
Firavun þeytana dedi ki:
-Acaba! Allah’ýn seninle benden maada þerli kullarý var mý?
Þeytan cevap verdi ve dedi ki:
-Vardýr.
Firavun dedi ki:
-Kimdir?
Þeytan dedi:
-Bahil ve cimri olan kimselerdir. Baþkalarýný ihsan ve cömertlikten alýkoyan kimselerdir. Cömertlikten insanlarý men edenlerdir. Ýþte böyle kimseler senden de, benden de þerlidirler.
Ey aziz kardeþim!
Tanrýlýk davasýný güden kimseler dahi, cimrilerden bir bakýma aþaðý olmadýðýna göre sen niçin cimri olasýn? Cömertlik iyi ve cimrilik de yaramaz bir huy olduðu için Hak Teâlâ kullarýný cimrilikten men etmektedir. Cömertliðe ise teþvik eder.
Âyetler:
Kur’an-ý Kerîm’de buyurulur ki:
“Þeytan sizi fakir olacaksýnýz diye korkutur. Size cimrilik ve sadaka vermemeyi emreder. Allah ise lûtfundan bir maðfireti ve fazla bir vaad ediyor. Allah’ýn kudreti geniþtir. Her þeyi kemaliyle bilendir.” (2 Bakara 268)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki:
“Malýnýzý zekat ile temizleyiniz, sadaka ile hastalarýnýzý tedavi ediniz, belalarý dua ile karþýlayýp savuþturunuz.”
Hak Teala bir ayet-i kerimesinde buyurur:
“Sevdiðiniz kýymetli þeylerinizi infak edip vermedikçe iyiliðe ve birr-ü takvaya eriþemezsiniz.” (3 Al-i Ýmran 92)
Hadisler:
Hz. Aiþe (r.a.) validemizin rivayet ettiði bir hadiste aynen þöyle deniliyor:
“Cömertlik, cennette bir aðaçtýr. O aðacýn dallarý dünyaya sarkmýþtýr. Kim o dallara yapýþýrsa o dallar, o kimseyi cennete çeker götürür. Cimrilik de cehennemde bir aðaçtýr onun dallarý da dünyaya sarkmýþtýr. Kim ki o dallara yapýþýrsa o dallar o kimseyi cehenneme sürükler.”
Efendimiz buyurdular ki:
“Hak Teala hakký için ki benim caným onun kudret elindedir, eðer bin yýl ömrün olsa, gündüzünü oruçla, geceyi sabaha kadar namazla geçirsen, tevbe etmediðin takdirde seni kýyamet gününde cehenneme yüz üzere atarlar, býrakýrlar elbette. Zira sen cimrisin. Cimrilik küfürdendir. Küfür de cehennemdendir. Cömertlik imandandýr, iman cennettendir. Sen cimrisin, sen yerinin cehennem olduðunu biliyorsun.”
Cimrilik nefs-i emmarenin sýfatlarýndandýr. Cömertlik ise, nefs-i mutmainnenin sýfatlarýndandýr ve Allahü Teala’nýn katýnda sevgilidir.
Þimdi azizim!
Cimrilik yapýp malýný fakirden esirgeme. Muhtaç olana ver! Yukarýda geçen âyetler ve hadisler gereðince cimrilik yaptýðýn takdirde senin yerin cehennemdir. Senden sonrakilerin iþine yarayacak mal için sen ne diye kendini cehenneme atarsýn. Eðer cömert olup malýný fakirlerden esirgemezsen yerin cennettir.
Cömertlik birkaç mertebedir. Zekatýný verene dahi cömert denilir.
Þimdiki cömertler çok verseler bir fakire verirler. Sonra da o fakirin kendilerine minnet duymasýný beklerler. Verdiðini daha ziyade kendinin iþine yaramayanlardan seçer de verirler.
Keþþaf tefsirinde nakledildiðine göre Hak Teala (c.c) meleklere emir veriyor:
Dünyada iken beylere paþalara verilen þeyleri bana getirin. Yine getirin dünyada iken benim için fakirlere verdiklerini.
Beylere verilen ihtiþamlý mükellef giyecekler, yiyecekler getirilir. Bir de fakirlere verilen yýrtýk yamalýklý elbiseler, artýk ekmekler vesaire...
Herkes eliyle ne verdiyse orada huzuruna gelir.
Bu arada melekler derler ki:
Ey ademoðlu!
Reva mýdýr ki Allah-ü Teala için bunlarý, bu eski ve yaramaz, kimse tarafýndan beðenilip istenmeyen þeyleri verdin? Abes yerlere, þöhretin için, fesad yerlere, fiyaka için bunlardan çok nefis, güzel ve mükemmel þeyleri verdin, ey hayasýz!
Ýnsanýn ihsaný, iyiliði ve yardýmlarý Hak Tealanýn huzurunda insanýn karþýsýna çýkarýlacaðý için Peygamber Efendimiz (s.a.v.) fakirlere bir þey vereceði zaman vereceði þeyi iyice yýkar, temizler, güzel kokular sürer, sonra verirdi.
Sana verilen malýn hesabý sorulmayacak zannetme sakýn. Bu malý kendinin zannetmemelisin. Malýný sen ölmeden önce ahirete göndermenin çaresine bak. Þimdi gönderirsen orada karþýnda hazýr bulursun.
Ey Azizim!
Hak Teala’nýn sana verdiði mallarý batýl yerlere sakýn harcama. Þöhret için, fesat þeyler uðrunda harcadýnsa mutlak cezaný çekeceksin. Mal insana ödünç verilmiþtir. Yarýn senden alýnýr baþkasýna verilir. Nitekim senden önce baþka birinin idi. Senden sonra da baþkasýnýn olacak. Mirasçýlara kalacak. Mirasçýlar mala konar, sana sorgu suali, hesabý ve azabý kalýr. Sen niçin ibret alýp kendine gelmezsin?
Ey ademoðlu!
‘Ýnsaným, marifetim vardýr’ dersin, dâvâ edersin. Bir dað canavarýný gör ki, bir okla vururlar ve yere sererler. Sana Allahü Teala’nýn ve Peygamber Efendimizin oklarýný vuruyorlar da hiç birisi sana tesir etmiyor. Bu oklarý þeytan men eder. Ama þeytanýn oklarý sana ne güzel isabet ediyor. Onun oklarýna maðlup oluyorsun. Baþ eðiyorsun. Senden öncekileri görmüyor musun? Bir sözle doðruya geldiler. Doðruyu bulup kabul ettiler. Dünyayý terk ile ahirete teveccüh ettiler. Sen ise, dünyayý istiyor, dünyaya tapýyorsun. Belki de ahireti inkâr ediyorsun. Böyle isen iyi bil ki söylenenler sana hep bu sebeple tesir etmemektedir. O halde ahirete imanýný gözden geçir. Âyet ve hadislerin ikazýna kulak ver.
(Eþrefoðlu Rumî’nin “Müzekkin Nüfus” kitabýndan derlenmiþtir.)
Peygamber Efendimizin Hayatýndan
Konuþtuðunu yaþamayanlarýn hâlini açýklayan bir Peygamber
Zeyd bin Usame rivayet ediyor:
“Allah’ýn Resulü buyurdu.
-Kýyamet Günü’nde Allah’ýn huzuruna getirilerek (muhakeme edilecek) ve Cehennem’e atýlacak bir kiþi Cehennem’de, merkebin deðirmen çevresinde dolaþtýðý gibi dýþarýya dökülen baðýrsaklarý içinde dönüp duracak. Cehennemlikler baþýna toplanacak ve soracaklar:
-Ey kiþi! Nedir bu halin? Sen bizi Hakk’a çaðýran ve bizi bâtýllardan sakýndýran bir adam deðil miydin? (Cehennem’de ne arýyorsun?)
O da þöyle cevap verecektir:
-Evet, ben sizi Hak’ka; Allah’ýn ve Peygamber’inin emirlerini yapmaya çaðýrýrdým. Fakat kendim, yapmazdým. Sizi bâtýllardan; Allah’ýn ve Peygamber’inin yasaklarýndan sakýndýrýrdým. Fakat sakýndýrdýklarýný kendim yapardým.”