Dinin aslý bu zamana kadar 'korunarak' gelmiþtir ve kýyâmete kadar da böylece devam edecektir. Çünkü bu dinin yani Ýslâmýn sahibi dinini korumuþtur. Bundan baþka bir hak din de gelmeyecektir.
Evet, bu dine zamanla bazý kendini bilmezler tarafýndan 'eklemeler' yapýlmýþtýr. Bunlara bidat ve hurafeler diyoruz ki bunlar bellidir ve temizlenmiþtir. Hatta temizlenmeye de devam edilmektedir.
Ancak bu bidat ve hurafeler dinin 'aslýna' aslâ zarar verememiþtir ve vermesi de mümkün deðildir. Çünkü dinin 'aslý' Rabbimiz tarafýndan konunmuþtur!
Peki bu yüce din sorgulanabilir mi?
Önce 'sorgulamanýn' ne olduðunu bir bakalým:
Bir kiþi de 'sorgulama' düþüncesi, sorguladýðýnda 'sorun, suç yada hata olduðu' ön kabulünden sonra gerçekleþir!
Ýnsan 'sorun' görmediði yada 'suçlu' görmediði bir þeyi sorgulayamaz!
Eðer 'sorguluyorsa' onun sorunlu, hatalý yada 'suçlu' olmasý gerektiðini kabul etmesi gerekir.
Dolayýsýyla 'sorgulama', sorguladýðý þeyle ilgili sorun ve kusur 'ön kabulünden' sonra oluþur.
Sonuçta kiþi bir þeyi sorguluyorsa;
Ya o kuþkucudur, ya o þüphecidir.
Ya da o kendince, yani kendi 'aklý' ile sorguladýðýnda güya 'sorun' yada 'hata' bulmuþtur!
Bunun dýþýnda bir 'sorgulama' seçeneði olamaz!
Kaldý ki,
Bir kimse bir þeyi 'sorgulamaya' kalkarsa bir süre sonra 'yargýlamaya' da kalkar! Çünkü sorgulamanýn doðal sonucu ve bir adým ötesi yargýlamaktýr!
Sorgulamak ve bunun ötesi olan yargýlamak, bir þeyin 'doðrusunun' kendi bildiði ve 'inandýðý' gibi olmasý gerektiðine olan kuvvetli inancýn doðal bir sonucudur.
Çünkü sorgulayan aslýnda biraz 'savcý' ve 'hâkim' rolündedir!
Peki kiþi din ile ilgili 'anlayamadýðý' þeyleri hiç mi sormayacak anlamayacak mý? Tabi ki soracak ancak,
Bir kere þunu en baþa koyalým: Bir þeye 'soru sormak' ile bir þeyi 'sorgulamak' ayný þeyler deðildir.
Soru sormak; doðal bir anlama ve 'idrâk' çabasýdýr ve mâsumdur.
Sorgulamak ise: aklýna ve kalbine yatmayan gerekçeler ile sorguladýðýný 'sanýk sandalyesine' oturtmak ve aslýnda onu bir çeþit 'suçlamaktýr'.
Çünkü kiþi 'anlamak' isterse soru sorar. 'Suçlamak' isterse de sorgular..
Yani sormada, suçlama yoktur ancak sorgulamada suçlama ve bir süre sonra da yargýlama vardýr. Dolayýsýyla bu ikisi sebep ve sonuç açýsýndan çok farklý þeylerdir.
Hem þunu iyi bilelim ki;
Dini sorgulamanýn sonucu, bir süre sonra hâþâ dinin sahibi Allah'ý da (c.c) sorgulamak anlamýna gelecektir ki bu da intihardýr! Bu tarih boyunca maalesef bu hep böyle olagelmiþtir.
Sonuçta;
Din sorgulanmaz! Çünkü dinde 'çekiþki' yoktur. Çünkü dinde nâkýslýkta (eksiklikte) yoktur. Çünkü dinin sâhibi Allah'týr (cc).
Hem,
Din de sorgulanacak bir yer de yoktur! Din baþtan aþaðý tamamen doðrudur.
Dini sorgulayanlarýn ve sorgulamanýn gelip varacaðý yer ise: Deðizimdir!
Rahmân ümmeti bu musibetten muhafaza buyursun inþaallah.
Selâm ile..
Abdülhamit Kahraman
06. R. Ahir. 1441
03. Aralýk. 2019