Rahman (c.c) insaný yaratmýþ, ona türlü türlü nimetler ve rýzýklar sunmuþtur. Ancak insanýn rýzýk olarak yediði her þey helal ve temiz deðildir. Bunun iki temel sebebi vardýr.
-
Allah (c.c.)’ýn bir imtihan gereði olarak yarattýðý helal ve temiz olmayan rýzýklar.
-
Ýnsanoðlunun menfaati ve çýkarlarý gereði ürettiði helal ve temiz olmayan ürünler.
Birincisinde, Rahman bizleri imtihan etmek istemiþtir. Bizlere temizin yanýnda, içinde azýcýk menfaat var gibi gözüken ama temiz ve helal olmayan gýdalarýda koymuþtur. O yüzden“size verdiðimiz rýzýklarýn temiz ve helal olanlarýný yiyin” demektedir. Ýnsandan helali ve temizi tercih etmesini istemiþ, iradesini ve aklýný kullanmasýný beklemiþtir. Ýnsanoðlu ise sadece “kiþisel menfaatinin” arkasýndan giderek helal ve temiz olmayana yönelmiþtir.
Çünkü helal ve temiz olmayanýn içinde “þeytani bir çekicilik” vardýr.
Bu sonuç ise ikinci durumu doðurmuþtur. Yani insanoðlu azýcýk menfat gereði temiz ve helal olmayana yönelmiþtir. Çünkü insan için gerçek put “menfaat putudur.”
Menfaat putu en içteki puttur. Diðer putlar hep bunun birer sonuçlarýdýr. Halbuki menfaat putunun gerçektebir süre sonra kiþinin kendisine de zararý dokunacaktýr.
Ýnsanoðlunun gýdalarla oynamasý, hileli ve katkýlý gýda üretmesi, gerçekte kendi bindiði dalý kesmekten baþka birþey deðildir. Hilenin zararýný gelecekte bütün toplum ödeyecektir. O yüzden bu konuda toplumun “bilinçli ve hassas” olmasý gerekmektedir.
Yaþamak için beslenmeye ihtiyacýmýz vardýr. Yiyip içmeden yaþamak mümkün deðildir. Ancak doðru olan birþey varki,önümüze konulan her rýzýk temiz ve helal deðildir! O zaman imanlý ve þuurlu bir kula düþen en akýllýca yol, yediði ve içtiðinin temiz ve helal olup olmadýðýna çok dikkat etmeli, mutlaka temiz ve helal olaný aramalý ve seçmelidir.
Bu gün temel gýda maddeleri içerisinde helal ve temiz olanlar, yani “helal sertifika” alan gýda firmalarýnýn sayýsý hatýrý sayýlýr bir noktaya ulaþmýþtýr.
Helal ve temiz gýda konusunda insanýmýz þuurlandýkça, üreticilerde bizlerin tercihlerini dikkate almak zorunda kalacaktýr. Nitekimde böyle olmaya baþlamýþtýr. Ancak þu anda gelinen nokta, beklenen en üst düzey deðildir. Henüz daha iþin baþýnda sayýlýrýz. Ýnsanýmýz bu konuya yeterince duyarlý deðildir. Hem yeterince anlatýlamamýþ hemde yeterince kendisi anlamak istememektedir. Çünkü anladýkça uygulamak gerekecektir. Uygulamada kendi içinde belli zorluklarý beraberinde getirecektir. Ýnsanýmýzýn bu meseleye biraz kulak týkamasýnýn sebebi de budur.
Yani insanýmýz “konforunun bozulmasýný” istememektedir!
Ancak yinede bundan on sene öncesine göre, ciddi sayýlabilecek bir yol aldýðýmýzda söylenebilir. Anladýkça ve anlatýldýkça her konuda yol alýnacaðý gibi bu konudada yol alýnacaðý muhakkaktýr.
Helal ve temiz gýda neden bu kadar önemlidir?
Çünkü insan vücudu ve tabiatý yediði ve içtiði þeylerle þekillenir. Yiyip içtiðimiz her þey bizim içimizde ve vücudumuzda bir çok þekillenmelere yol açmaktadýr. Ýnsan helalinden yediðinde, helal ile þekillenecek, haram yediðinde de haramla þekillenecektir. Bu durum zamanla bizim ta “inanç odamýza” kadar sirayet edecektir. Meselenin en tehlikeli noktasýda burasýdýr. Yani hem fýtrat bozulacak hemde inanç odasý deforme olacaktýr!
Bu o kadar önemli bir konudur ki, Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Kiþi bir lokma haram yediðinde onun kýrk gün namazý kabul olmaz, baþka bir hadiste de duasý kabul olmaz” diyor.(Kütüb-ü Sidde)
Konu aslýnda insanýmýzýn algýsýndan çok daha önemli ve incedir. Hadis deki kýrk gün meselesindeki hikmet ise, insanýn yediði þeyler ancak kýrk günde tam olarak vucuttan atabilmesidir. Yani o haram lokma vucutta kaldýkça namaz ve duanýn kabulü söz konusu olamamaktadýr. Aslýnda insan dikkat etmeden ve sorgulamadan yiyip içtiðinde kendisine ne kadar da zarar verebilmektedir.
Bunun temel sebebi, insanýmýzdaki“konformizim hastalýðýdýr”.
Yani keyfine(kendine) baðlýlýk!
Alýþkanlýklarýndan vazgeçemeyen ve alýþkanlýklarýný sorgulayamayan insanlar asla yeni ve doðru alýþkanlýklar kazanamayacaktýr!
Helale yönelmeyenler, hayýra ulaþamayacaktýr.
Gýdadaki þerler (kötülükler) nelerdir?
Gýdadaki kötülükler; üreticilerin doðal ve meþru kâra razý olmamalarýdýr. Buna baðlý olarak da üretilen birçok gýda maddesinin içine, özelikle ambalajlý ürünlerinin içerisine konulan saðlýk ve dini açýdan uygun olmayan katký maddeleridir.
Katký maddeleri tamamen “kârlýlýðý” arttýrmak için üretilmiþ tuzaklar ve kazýklardýr!
En basitinden baþlamak gerekirse, hergün mutlaka tüketmek zorunda olduðumuz ve vazgeçemediðimiz ekmeðin içindeki katký maddeleridir. Ýnsanýmýzýn çoðu bilmesede ekmekte tam “18 çeþit katký” maddesi vardýr. Ýçine katký malzemesi bulunmayan ekmek ne yazýk ki çok azdýr. Katký kullanmayan fýrýnlarýnda ne yazýk ki almýþ olduðu unlarýnýn bir çoðunun üretiminde de yine katký maddesi vardýr. Mesele en temel gýda maddesi olan ekmekten baþlamaktadýr.
Yine hemen hepimizin bilmeden tükettiðimi yoðurtlarýn içerisinde bulanan ve asla caiz olmayan katký maddelerini nasýl anlatmalý bilemiyoruz!
Tabii olarak üretilse yoðurt çok faydalý bir besindir. Ancak þu anda marketlerde satýlan yoðurtlarýn büyük bir çoðunluðunun içerisinde caiz olmayan katký maddeleri mevcuttur. Eðer satýn aldýðýmýz bir yoðurt sulanmýyorsa, sürekli katý duruyorsa ve günlerce dolapta beklemesine raðmen tadý hiç bozulmuyorsa biliniz ki katkýlý yoðurt tüketiyorsunuz demektir. Hem saðlýk açýsýndan, hemde dini açýdan hiç de hoþ olmayan bir durumla karþý karþýyasýnýz.
En güzeli katkýsýz yoðurt satan yerleri aramak ve bulmak yada evde kendimiz üretmektir.
Ne olduðu tam olarak belli olmayan margarinlerden de mutlaka uzak duralým. Almýþ olduðumuz tereyaðlarýný da % 100 tereyað olup olmadýðýný biraz araþtýralým. Çünkü tereyaðlarýnýn bile bir çoðunun içerisine ciddi oranlarda margarin bulunmaktadýr. Tereyaðýndaki diðer katký maddelerini ve gýda boyalarýný da bilmiyorum belirtmemize gerek var mý? Elbette ki temiz ve helal olanlarýný da bulmak mümkün. Ancak satýcýlara baský yapmaz isek onlarý biraz sýkýþtýrmaz isek onlar nasýl kendilerine çeki düzen verecekler?
Almýþ olduðumuz etlerin ve tavuklarýn “besmeleli ve helal” olup olmadýðýna mutlaka dikkat edelim. Her et ve tavuk helal deðildir. Biraz araþtýrma ile bunlar öðrenilebilir. “Helal sertifikasý” almýþ ürünleri tercih edelim.
Biliyorsunuz, insana hakettiði verilir. Biz nasýl isek önümüze de o konulur! Temizde ve helalde ýsrar edersek Rahman bizlerin önüne temiz ve helal olan gýdalarý koyacaktýr. Ama bizler gevþek davranmaya devam edersek Rahman da o zaman bize hak ettiðimizi verecektir.
Ayrýca çocuklarýmýzý her türlü þekerlemelerden, cipslerden mutlaka uzak tutalým. Þekerlemelerin ve cipslerin içlerine hiç de hoþ ve uygun olmayan katký maddeleri vardýr. En güzeli ve en doðalý olan hurmayý sevdirelim.
Unutmayalým, ambalajlý ürünlerin bir çoðunda da hayýr yoktur.
Eðer bizler helale harama çok dikkat edersek bilelim ki çocuklarýmýz dikkat edecektir. Eðer bizler gevþek davranýrsak çocuklarýmýzda gevþek davranacaktýr. Onlara yazýk etmeye ve temiz olmayan gýdalarla beslemeye hakkýmýz yoktur.
Biliniz ki; her haramýn mutlaka bir helali vardýr. Helal dairesi daima geniþtir!
Ve biz haram yemeye mecbur deðiliz! Sadece nefsimiz istiyor diye bazý þeylere göz yumarsak ahirette nefsimizin hiçte hoþlanmayacaðý þeylerle karþýlaþabiliriz.
“Ýnsanýn, yedikleri ve içtikleriyle þekillendiðini hiç unutmayalým.”
[email protected]
