Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 2870
Toplam 16465022
En Fazla 25928
Ortalama 2710
Üye Sayýsý 1194
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
KUR’AN’DA ÝNSANIN TERBÝYE SÜRECÝ
05/06/2008 - 23:18
 
Abdulhamit Kahraman
Kur’an, bir hidayettir, Kur’an Rahmetttir. Kur’an insaný zulumattan nura çýkartýr. Kur’an gönüllere bir þifa, hakký batýldan ayýran furkandýr. Ancak tüm bunlarla birlikte, Kur’an gerçek bir terbiye kitabýdýr.

      Ýnsaný Allah yaratmýþtýr, onun olumlu ve olumsuz yönlerini, açmazlarýný, düþkünlüklerini, zaaflarýný ve onlardan nasýl kurtulacaðýný ve nasýl terbiye olacaðýný “O” göstermiþtir.

       Yüce Allah bir Rab’dir. Rab: Ýnsaný en iyi eðiten, öðreten, yetiþtiren, insaný terbiye edip, asýl yurda (ahirete) hazýrlayandýr.

 

  ...Arýnmayý içten arzu eden adamlar vardýr. Allah temizlenip arýnanlarý sever (Tevbe-108)         

  ...Kim temizlenip arýnýrsa, artýk okendi nefsi için temizlenip arýnnmýþtýr. (Fatýr-18)         

 

     Temizlenip annmak, terbiye sürecinin baþlangýcýdýr. Bir insaný önce ailesi, sonra çevresi, daha sonrada (eðer yapabilirse) kendisi terbiye eder. Ancak en ideal ve doðru olaný, onu yaratanýnýn terbiye etmesidir. Bu ise ancak, O’nun bize indirdiði Kur’an’a yönelmekle mümkün olabilmektedir.

      Kur’an’ýn hangi ayetine bakarsak bakalým mutlaka olgun bir imana ve Allah’a kulluða çýkacak þekilde indirilmiþtir. Tüm ayetler birbirini tamamlar ve hiç birisinde en ufak bir tenakuz yoktur. Yine Kur’an’ýn hangi ayetine bakarsak bakalým, mutlaka insaný onaran ve terbiye eden bir yönü vardýr. Çünkü bu kitap mutlak mürebbi olan tarafýndan insanýn terbiye edilmesi için indirilmiþtir.

      Yukardaki ayette de belirteldiði gibi Allah insanýn temizlenip arýnanlarý sever. Ýnsanýn temizlenip arýna-bilmesi için kirlenmiþ olduðunu farketmiþ olmalýdýr. O yüzden kiþi mutlaka önce  kendisini tanýma sürecine girmeli, kendisini anlamalý ve nasýl ve neden terbiye olmasý gerektiðine iyice ikna olmalýdýr. Çünkü her terbiye süreci uzun bir yol alýr, zahmetlidir, ve birazda insana acý verir. Çünkü kiþi, alýþkanlýklarýndan ve alýþtýðý hayattan kolay kolay vazgeçmek istemez.

 

      Doðrusu biz insaný en güzel biçimde yarattýk. Sonra onu aþaðýlarýn aþaðýsýna çevirdik. (Tin-4-5)    

 

      Rahman, yukarýdaki ayette insanýn þeklen, biçim olarak en güzel biçimde yaratýldýðýný, ancak buna mukabil insanýn diðer yönü olan yani nefsi yönünün aþaðýlarýn aþaðýsýna çevrildiðini söylüyor. Ýþte insanýn dünyadaki yaþama gayesinin en baþýnda yer alan durumlardan bir taneside bu ayettir.

      Yani biçim olarak en güzel þekilde yaratýlmýþ olan insanýn, ruhi olarakta ona denk hale getirilip terbiye edilmesi gerekir. Allah insandan onun sorumlu olduðu þeyleri ister, sorumlu olmadýklarýný ise istemez. Allah insandan organlarýný daha iyi yapmasýný istemez, vucudunun þeklini deðiþtirip baþkaþtýrmasýný istemez. Ancak nefsini tanýmasýný terbiye etmesini, güzelleþtirip olgunlaþtýrmasýný ister.  

 

      Ey Ademoðlullarý, içinizde size ayetlerimi haber veren elçiler geldiðinde, kim sakýnýr ve (davranýþlarýný) düzeltirse onlar için korku yoktur, onlar mahsunda olmayacaktýr. (Araf -35)      

 

      Kiþi kendisini, yaratanýnýn öngördüðü þekilde, onun Kitabýna uygun olarak terbiye edebilirse doðruyu bulmuþ ve hidayete gelmiþ olacaktýr. Çünkü özünde Rahmani terbiyeyi içermeyen bir kulluk, her zaman eksik ve hatalý olacaktýr. Rahmani terbiyenin kaynaðý ise Kur’an’dýr.

 

      Ben nefsimi temize çýkartmam. Çünkü gerçekten nefis, -Rabbimin kendisini esirgediðinin dýþýnda- var gücüyle kötülüðü emredendir. (Yusuf -53)       

 

      Nefse ve ona ‘bir düzen içinde biçim verene’. Sonra ona fücurunu (sýnýr tanýmaz günah ve kötülüðünü) ve ondan sakýnmayý ilham edene. Onu arýndýrýp-temizleyen gerçekten felah bulmuþtur. Onu örtüp saran da elbette yýkýma uðramýþtýr. (Þems- 7-8-9-10)

 

      Artýk kim taþkýnnlýk  edip azarsa ve dünya hayatýný seçerse, þüphesiz cehennem (onun için) bir barýnma yeridir. Kim Rabbinin makamýndan korkar ve nefsi hevadan sakýndýrýrsa, þüphesiz cennet (onun için) bir barýnma yeridir (Naziyat -37-38-39-40-41)

 

 

Ýnsan nefsi karmaþýk bir yapýya sahiptir. Sorunlar yumaðýdýr. Ýnsana kötü ve yanlýþ þeyleri güzel ve çekici gösterme özelliðine sahiptir. Ýnsan, nefsinin etkisinde kalarak yanlýþa meyleder. Nefis her zaman “nefis” olan þeyleri isteyerek insanýn dikkatini daðýtýr ve onun iyiliklere ulaþmasný engeller. Nefis bunu yaparken, kendisinin adeta akýl hocasý olan þeytanýnýn sözünü dinler. Çünkü þeytan nefsi iyi tanýr, onun nelerden hoþlanacaðýný çok iyi bilir. Þeytandan korunabilmek için, insan mutlaka ‘muhsin’ve ‘muhlis’ olmalý, kendisini tanýma sürecine girmeli. Kendi öz muhasebesini yapmalý, hareketlerini davranýþlarýný tanýmalý, bunlarý nasýl olgunlaþtýrýp düzelteceðini düþünmelidir. Bu eylemi yaparken de Yüce Yaratýcýsýný hiç unutmamalý ve onun Kitabullah’ýný önüne koymalýdýr. Bizi yaratan ve bizi herþeyiyle en iyi tanýyan ‘O’ olduðuna göre O’nun Kitabý ve O’nun güzel Resulü’nün sünnetleri bizi terbiye etmelidir.     

 

      KUR’AN ÝNSANI NASIL TERBÝYE EDER?

      Kuran’ý Kerim’in inzal (iniþ) sýrasý, aslýnda Allah (c.c)’ýn insanlýðý terbiye sürecidir. Rahman katýnda elimizdeki mevcut haliyle mahfuz olan Kitabullah, elimizdeki þekliyle inmemiþ, terbiye süreci dikkate alýnarak aþama aþama tedrici olarak inmiþtir. Yine Kur’an, birçok ayette açýklar, izah eder, emreder ve yasaklar. Bu insanlýðýn Kur’an’a göre terbiye süreci dikkate alýnarak bir uygulama yapýlacak ise, ayný yolun izlenmesi gerektiðinin de ayrý bir delilidir.

 

      Kur’an insaný terbiye ederken ‘üç aþmalý’ bir yol izler.

 

Birinci aþama; zihnin terbiyesi. Ýkinci aþama; kalbin terbiyesi. Üçüncü aþama; amellerin (hayatýn) terbiyesidir.

     Bu aþamalarý uygularken asla aceleci bir tavýr sergilemez. Her zaman tedrici bir uslup benimser. Unutulmamalýdýr ki, Kur’an baþýnda, Kainatýn en güzel insaný (s.a.v.) olduðu halde  terbiye süreci 23 senede tamamlanmýþtýr. Deðiþim ve terbiye kolay deðildir. Çünkü insan doðasý, bir deðiþime direnç gösterir. Zihinin ikna süreciyle yumuþama gösterir, ameli uygulama ile olgunlaþýr. Ýþte bu notka terbiye sürecinin varmak istediði yerdir. Sonuçta artýk insan, zihni, kalbi ve ameli terbiye sürecini tamamlamýþ olur.

 

      1. ZÝHÝN TERBÝYESÝ

      Zihin; insan neslinin, beyni ve aklý ile gerçekleþtirdiði tüm tefekkür ve tasavvur faaliyetlerinin hepsine birden verilen isimdir. Ýnsaný sevk ve idare iki mekanýzma vardýr. Bunlardan birincisi zihin, ikincisi kalptir. Zihin duru ve düzgün olursa, kiþinin kalbi de hayatý da duru ve düzgün olacaktýr. Eðer zihinde kirlenmeler ve þüpheler (marazlar) baþ göstermiþse artýk ikinci idare mekanizma olan kalpte de kirlenmeler ve marazlar oluþmaya baþlayacaktýr.

      Ýþte bu yüzden Rahman, insanýn terbiye sürecine zihin tasavvurlarýnda ki sorunlarýn ve yanlýþlarýn düzeltilmesinden baþlar. Bir insanýn zihnindeki doðru bilgiler eksikse, ya hevasýndan yada hayalinden konuþmaya baþlar. Bu da insanýn helakini getirir. Rahman bu yönünü terbiye etmek ve iþe doðru zihin inþaasýndan baþlamak istediði için,

 

      Oku, yaratan Rabbi’nin adý ile” (Alak- 1)

      Kur’an’ý tertil üzere(aðýr aðýr/düþünerek) oku” (Müzemmil- 4)

      diyerek, Kur’an’i terbiyenin nereden baþlamasý gerektiðini açýkça ortaya koymuþtur.

      Kiþinin zihinde aydýnlýk ve hakikat yoksa orayý karanlýk ve cahillik doldurur. O yüzden insan okumalý, anlamalý ve terbiye olmalý. Ama neyi okumalý ve nasýl okumalý? Ýþte bu iki soru, insaný çok düþündürmüþtür. Ancak ayete tekrar dönecek olursak, birinci soru olan neyi okumalýyýz sorusun, insaný Allah’a ve hakikata götürecek bilgi ve hikmet olduðunu anlayabiliriz. Çünkü Allah, bizim okuyarak O’dan uzaklaþmamýzý deðil, aksine O’na yaklaþmamýzý ve yola girmemizi arzu eder. Yine Peygamber Efendimizin (sav),

      Faydasýz ilimden sana sýðýnýrým”, sözünden okumaktan kastýn, fayda saðlamak olduðu da anlaþýlmaktadýr.

      Ýlk inen ayette ki ikinci dikkat çekici nokta ise ‘Rabbi’nin adý ile’ ifadesidir. Bu ifade ikinci soru olan, nasýl okumalýyýz sorusunun cevabýnýn oluþturmaktadýr. Eðer Allah (c.c) bir Rab ise ki öyle, o zaman O’nun bizi terbiye etmesine müsahade edici olarak, ama mutlaka O’nun adýyla okumalýyýz. O’nun adý anýlmadan baþlanan her iþ, Hz.Peygamberin (sav) de belirttiði gibi eksiktir, güdüktür.

     O yüzden insan Allah adýyla, Allah için ve Allah’ýn kendisini terbiye etmesine müsahade ederek okumalýdýr. Zihni, Rahman’ýn öngördüðü doðru bilgilerle terbiye edilmiþ insanýn, artýk kalbide ve hayatýda doðru üzere kurulacaktýr. Ýþte Rahman’ýn bizden istediðide budur.

 

Terbiye Olmamada Israr ve Müstaðnilik:

      Yine Rahman, terbiyenin baþý olan ‘Alâk’ suresinde,

   

     Hayýr, gerçekten insan, azar. Kendini müstaðni gördüðü için” (Alak- 6-7)

 

      Ayet-i Kerimesi ile, kiþinin kendisini müstaðni; yani zengin ihtiyaçsýz, kimseye muhtaç olmayan olarak görmesinin azma sebebi olduðunu ortaya koyuluyor. Ýnsanda yeterlilik duygusu önce zihinde baþlar, oradan kalbe iner, kalbte ‘kibir’ halini alýr ve sonuçta kiþinin bütün hayatýný olumsuz etkileyen bir vürüs gibi kiþiyi sarar ve maheder. Terbiye olmamak müstaðniliðe, müstaðnilikte azgýnlýða götürür. Ýnsanýn müstaðnilikten kurtulabilmesi için, yine ayný suresinin 12. ayetinde belirtildiði gibi takvalý olmasý gerekir.

     Takva; Ýnsanda Allah’a karþý korkup sakýnma, daha doðrusu Allah’ýn rýzasýzlýðýndan korkup sakýnmadýr. Bir açýdanda kiþinin kendisini korumasý anlamýna da gelir. Eðer kiþi bakýþ açýsýna ve hayatýna dikkat etmeden yaþarsa sürekli kirlenecek, Allah’tan ve O’nun rýzasýndan uzaklaþacaktýr.

      Rahman takvayý insaný örten bir elbiseye benzetir:

 

     Ey Ademoðlullarý, biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size süs kazandýracak bir giyim indirdik. Takva ile kuþanýp-donanmak ise, bu daha hayýrlýdýr. Bu Allah’ýn ayetlerindendir. Umulurki düþünüp öðüt alýrlar” (Araf - 26)

 

      Elbise, insaný dýþtan gelecek olumsuz etkilere karþý nasýl korursa, takvada insaný manevi anlamda dýþtan ve içten gelebilecek olumsuz durumlara karþý korur. O yüzden, terbiye mutlak anlamda ancak takva ile olgunlaþýr.           

 

      “Þüphesiz, dönüþ yanlýzca Rabbinedir” (Alak- 8)

 

      Ýçinde bulunduðumuz hayatýn, çoðu kez bizi sarýp kuþattýðýný ve biryerlere doðru sürükleyip götürdüðünü farketmeyiz. Ancak insan bu dünyada misafirhanededir ve döneceði yer Rabbisinin yanýdýr. Eðer hayatýn bu acýmasýz diþlileri arasýna kul kendisini kaptýrýr ve önce varacaðý yeri sonra da Allah’ý unutursa, Allah ta onu unutur ve bu kiþinin mutlak felaketi anlamýna gelir. Ýþte Allah bu büyük tehlikeyi bize hatýrlatarak bizim çok dikkatli olmamýzý ve ‘Ahiret terbiyesi’ içinde olmamýzý ister. Ahireti unutmadan yaþayan insan, dünyayý olmasý gereken yere oturtur. Gözünde ve gönlünde büyütmez, dünyanýn onup alýp götürmesine fýrsat vermez. Sonuçta insan, nerede ne kadar kalacaksa oraya okadar önem vermesi gerekir!

      Ýþte bu, bir ahiret terbiyesidir.

 

      Zihin Terbiyesinde Hak-Batýl ayrýþmasý :

 

     Ve þüphesiz sen pek büyük bir ahlak üzeresin. Artýk yakýnda göreceksin ve onlarda görecekler. Sizden hanginizin fitneye tutulup çýldýrdýðýný. Elbette senin Rabbin, kimin kendi yolundan þaþýrýp-saptýðýný daha iyi bilendir.” (Kalem- 4-5-6-7)

 

     Þu halde yalanlayanlara itaat etme. Onlar senin kendilerine yaranmaný (uzlaþaþmaný) arzu ettiler; o zaman onlar da sana yaranýp-uzlaþacaklardý. Þunlardan hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aþaðýlýk. Alabildiðine ayýplayýp kötüleyen, söz getirip götüren. Hayrý engelleyip duran, saldýrgan, olabildiðince günahkar. Zorba, saygýsýz, sonra da kulaðý kesik. Mal ve çocuklar sahibi oldu diye. Kendisine ayetlerimiz okunduðu zaman, (Bunlar) Eskilerin uydurma masallarýdýr diyen” (Kalem -8-9-10-11-12-13-14-15)

 

      Rahman, daha ikinci inen sure olan, Kalem suresinde iyilerle kötülerin, beyazlarla siyahlarýn, aydýnlýkla karanlýðýn arasýný açmak ister. Çünkü siyah boya, beyaz boyaya ‘bir kaþýk’ karýþtýðýnda, artýk beyaz hiç bir zaman saf beyaz olamayacaktýr. Artýk ‘o’ kirlenmiþ ve grileþmeye baþlamýþtýr. Rahman bunu bildiði için kirlilerle temizlerin arasýný açarak terbiye etmiþtir. Ancak aslolan beyaz boyalarýn kendisini ‘takva’ ile muhafa ederek, yavaþ yavaþ kendi boyasýndan siyah boyalara aktarma yapmalý ve onlarýnda zaman içinde kendisi gibi beyazlaþmasýný saðlamalýdýr. Ýmani terbiye de bunu gerektirir...

 

Terbiyede ve Eðitimden Vazgeçmemek :

 

     Þimdi sen Rabbinin hükmüne sabret ve balýk sahibi (Yunus) gibi olma. Hani O içi kahýr dolu olarak (Rabbine) çaðrýda bulunmuþtu. Eðer Rabbinden bir nimet ona ulaþmamýþ olsaydý, mutlaka yerilmiþ ve çýplak bir durumda atýlmýþ olacaktý” (Kalem- 48-49)

 

     Terbiye süreci zor ve zahmetlidir. Bazen, kendimizi terbiye sürecinde yol almýþ olsak bile, etrafýnýzý terbiye etmeniz zor hatta bazen imkansýzdýr. Ýnsan böylesi bir durumda umutsuzluða ve karamsarlýða düþmeden yolunu sabýrla ve istikrarla, Hz. Nuh (a.s)’un kararlýlýðýyla sürdürmelidir. Rahman’ýn beklediði ve doðru olan da budur.

     

     Allah’a söz vermiþlerdi; Allah’a verilen söz ise (aðýr bir) sorumluluktur” (Ahzâb- 15)

 

     Müminlerden öyle adamlar vardýr ki Allah ile yaptýklarý ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adaðýný gerçekleþtirdi, kimide beklemektedirler. Onlar hiçbir deðiþtirme ile (sözlerini-özlerini) deðiþtirmediler” (Ahzâb- 23)

 

      Ýman ettiðini söylemek, Rahman’a bir çeþit aðýr bir söz vermektir. Söz vermek zihin ve kalb iþidir. Ýnsan haklýlýðýna ve gerekliliðine inandýðý bir sözü verir. Ancak insan çoðu kere söz verdiði zamanki hali üzere kalmaz. Çünkü insan yaþarken hayatýna birçok yabancý tasavvurlar akar. Önce bunlara dönüp bakmaz. Ancak onlar hayatýna akmaya tüm hýzýyla devam eder. Önceleri pek itibar etmediði bu düþüncelere, sonralarý acaba diyerek yaklaþýr. Ýþte deðiþimin ilk baþlangýç yeri burasýdýr. Ýnsan bunu zihninde pek önemsemez ancak burasý önemli kýrýlma noktasýdýr. Çükü zihin batýlýn haklý olabileceðine bir inanmaya baþladýðýnda artýk kendisi olmaktan uzaklaþmaya baþlamýþtýr. Geri dönülmesi kolay olmayan bir yola yavaþ yavaþ girilmiþ demektir.

     Rahman, insanýn inancýnýn geliþmeye açýk, olumsuz deðiþmeye kapalý olmasýný ister.

     Rahman, kendisine verilen sözlere sadakat göstermemizi ister.

     Rahman bizim kendimizi baþýboþ býrakmamamýzý ister. Ýnsan tüm bunlarý ancak koplekslerinden kurtulduðunda baþarabilir. Çünkü kompleksler bozulmalarýn ana kaynaðýdýr.

     Komleksler ve kiþisel zaaflarýmýz þeytanýn ençok vurduðu yerdir.

 

[email protected]


Bu Makale 5415 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

22/08/2024 - 09:47 BÝZÝM KÖKLERÝMÝZ OSMANLIDIR AMA..

©

27/02/2023 - 09:24 DEÐERLÝ HOCALARIM

©

28/09/2022 - 14:27 TEKFÝRCÝ..

©

31/01/2022 - 10:18 CÂMÝLERÝMÝZ BU TOPLUMA NE KATIYOR?

©

24/01/2022 - 09:30 KARDAN HEYKELLER YAPMAK

©

27/12/2021 - 12:53 ÂÝLEYE SAHÝP ÇIK 

©

06/12/2021 - 09:31 DÝN SORGULANABÝLÝR MÝ?

©

27/10/2021 - 15:39 ELEÞTÝRÝ BÝR NÝMETTÝR

©

23/09/2021 - 11:47 ÝMAM HATÝP NESLÝ NASILDIR?

©

14/06/2021 - 09:27 GENÇLÝÐE DÝKKAT EDÝNÝZ

©

02/04/2021 - 10:43 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

©

12/01/2021 - 11:22 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

©

21/07/2020 - 13:18 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR?

©

21/07/2020 - 13:14 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI

©

21/04/2020 - 09:14 CÂMÝLER KAPATILDI CUMALAR KALDIRILDI AMA..

©

21/05/2019 - 10:06 UYARI VE HATIRLATMA

©

22/04/2019 - 09:46 ALLAH'IN (cc) DÝNÝNE YARDIM EDÝNÝZ

©

09/01/2018 - 09:50 HADÝSLER KUR'AN'A ARZ EDÝLEBÝLÝR MÝ?

©

02/12/2016 - 13:24 SURÝYE'DE NELER OLUYOR?

©

23/06/2016 - 12:02 VE RAMAZANIN SULTANI Ý'TÝKAF GELDÝ..

©

03/06/2016 - 16:49 BU RAMAZAN FARKLI OLSUN

©

21/05/2016 - 15:00 BU GECELER BÝDAT MÝ DÝR ?

©

29/02/2016 - 12:16 28 ÞUBAT BÝTTÝ MÝ, SÝNDÝ MÝ?

©

19/07/2013 - 19:54 SÜNNET NEDEN ÖNEMLÝDÝR?

©

30/07/2012 - 10:55 UNUTULAN SÜNNETLER

©

03/04/2012 - 12:46 EÐÝTÝMDE EBEVEYN HATALARI

©

26/01/2012 - 14:22 YEDÝÐÝMÝZ HER ÞEY HELAL MÝ­­­?

©

08/12/2011 - 11:15 HÝCRÝ YENÝ SENE (1433)

©

21/09/2011 - 11:53 AKIL VE DOÐRU DÜÞÜNME

©

25/04/2011 - 11:45 Hz.PEYGAMBER (sav)’ÝN SAHABEYÝ YETÝÞTÝRME YÖNTEMÝ

©

11/03/2011 - 11:32 KOMPLEKSLÝ ÝNSANLAR

©

07/01/2011 - 15:12 BENCÝL ÝNSANLAR

©

03/12/2010 - 17:23 HAYANIN ERÝMESÝ

©

14/10/2010 - 17:51 Menfaatçilik Hastalýðý ve KREDÝ KARTI GERÇEÐÝ

©

26/07/2010 - 14:45 RAMAZAN ve Ý'TÝKAF

©

21/06/2010 - 12:22 HIRÇIN ÝNSANLAR

©

22/03/2010 - 14:57 ZEKÝ ÝNSANLAR

©

18/02/2010 - 18:39 AKILLI ÝNSANLAR

©

21/01/2010 - 18:05 ZULMÜN VE ZALÝMÝN PSÝKOLOJÝSÝ..

©

31/12/2009 - 21:57 HÝCRÝ YENÝ SENE (1431)

©

25/11/2009 - 11:26 KALBÝN TERBÝYESÝ

©

30/09/2009 - 14:22 ERGENLÝK PSÝKOLOJÝSÝ VE DÝNÝ EÐÝTÝM - 1

©

20/08/2009 - 17:20 RAMAZAN ve Ý’TÝKAF

©

25/07/2009 - 11:01 RAMAZANIN HALET-Ý RUHÝYEMÝZE ETKÝLERÝ

©

02/07/2009 - 11:32 ÝDEOLOJÝK EÐÝTÝM SÝSTEMÝ VE SONUÇLARI

©

02/05/2009 - 16:15 POPÜLER KÜLTÜR KISKACINDA ÝNSAN ve ARINMA

©

08/04/2009 - 17:41 AÝLEDE SAYGI VE ANLAYIÞ

©

04/02/2009 - 23:37 FESADIN PSÝKOLOJÝSÝ

©

31/12/2008 - 17:47 HÝCRÝ YENÝ SENE (1430)

©

10/11/2008 - 22:11 Ýslamýn Ýnfak Anlayýþý

©

15/09/2008 - 23:12 CÝMRÝLÝÐÝN PSÝKOLOJÝSÝ

©

05/06/2008 - 23:18 KUR’AN’DA ÝNSANIN TERBÝYE SÜRECÝ
 
 

Site Ýçi Arama

2 Cemâziye'l-Âhir 1446 |  03.12.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Ey iman edenler! (Aklý örten) içki (ve benzeri þeyler), kumar, dikili taþlar ve fal oklarý ancak, þeytan iþi birer pisliktir. Onlardan kaçýnýn ki kurtuluþa eresiniz.



( Maide Suresi - 90)

Bir Hadis

Ebû Abdullah Sevbân (ra) -ki kendisi Resûlullah’ýn azadlý kölesidir- rivayet edildiðine göre o
“Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i þöyle buyururken iþittim” demiþtir:
“Çok secde etmeye bak! Zira senin Allah için yaptýðýn her secde karþýlýðýnda Allah seni bir derece yükseltir ve bir hatâný siler.”


Müslim, Salât 225

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim

“Rabbimiz! Doðrusu biz ‘Rabbinize inanýn!’ diyerek, imana çaðýran bir davetçiyi iþitip iman ettik. Rabbimiz! Günahlarýmýzý baðýþla, kötülüklerimizi sil ve bize iyilerin ölümünü nasip et.”

Âl-i Ýmrân Suresi-193

Hikmetli Söz

Bir adamýn aklýnýn derecesini soru sormasýndan anlarým.


Hz. Ömer (r.a)  


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com