ERGEN GENÇ KÝMDÝR?
Ergen bir genç, duygu öncelikli hareket eder. Aklý henüz olgunlaþmamýþtýr. Hayatý ve olaylarý etraflýca deðerlendirebilme kabiliyeti henüz istenen düzeyde deðildir.
Ýç dünyasýndaki kanaatleri ve zanlarý ile hareket etmeyi daha doðru zanneder. Kimseyi kolay kolay beðenmez, ebeveynlerine karþý aþýrý eleþtirel ve çoðu kez sert davranýr. Kendisinin anlaþýlmadýðýna inanýr. Akranlarý ile daha iyi anlaþtýðýný ve onlarýnda kendisini daha iyi anladýðýný söyler. Olaylardan ve anlatýlanlardan çabuk etkilenir. Kalýcý ve istikrarlý olamaz iç dünyasý deðiþkendir. Kompleksleri vardýr. Kendini topluma beðendirme ve ispatlama gayreti içindedir.
Ama unutlayalým ki biz onlarý iyi anlayamadýðýmýz için, meselelere hep kendi tarafýmýzdan baktýðýmýz için, telafisi zor birçok hatalar yaparýz.
Ýþte bu hatalardan bazýlarý:
EÐÝTÝMDE EBEVEYN HATALARI
1– Deðiþime Hazýrlýksýz Yakalanma
Çoðu ebeveyn, hergün büyüyen çocuðunun, artýk bir genç olduðunu ve onun hýzla deðiþtiðini, kiþiliðinin yavaþ yavaþ olgunlaþmaya baþladýðýný, özgürlüðüne çok düþkün olduðunu, otoriteye boyun eðmek istemediðini, kendisine has bir hayat kurmak istediðini bir türlü görmek istemez. Ebeveynler hala ergen gencini o eski çocuklarý gibi zanneder ve ona göre davranýrlar. Bu durum, anne babalarýn deðiþime hazýrlýklý olmadýklarýnýn göstergesidir. Halbuki çok önceden, konu ile ilgili kitaplar okunmalý, bu konuda tecrübeli ailelerle görüþülmeli, hatta gerekiyorsa uzman hekimlerden fikir alýþ veriþinde bulunulmasý gerekirdi. Kýsacasý yaklaþan fýrtýnaya ebeveynler önceden tüm hazýrlýklarýný yapmýþ ve ergen gencini güler yüzle, ama kendinden emin, ne yapacaðýný bilen bir tarzda beklemeliydi. Birikimli ve hazýrlýklý aileler bu badireyi her zaman baþarýyla atlatacaklardýr.
2– Gence OtoriterYaklaþma
Anne babalarýn yetiþen gence karþý tesirli olamadýklarý zaman yaptýklarý en büyük hata, otoriter ve baskýcý yaklaþýmdýr. Hiçbir nefis baskýyý kabul etmez. Bunun tam tersi, onu tamamen serbest býrakmak ve onunla hiç ilgilenmemek de doðru deðildir. Doðru olan,her zaman hazýrlýklý, ve gençten daima bir adým önde olarak tatlý bir ciddiyetle kendimizi biraz hissettirerek, kýrýp dökmeden hadiselere yaklaþmaktýr. Kendiside çok sert davranýlanbir genç daima, kendisine sert davranýlmayan çevrelere özlem duyar ve elimizden uçup gidebilir. Unutulmamalýdýr ki, ergen gencin kalbi çok kýrýlgandýr ve nefsi alýngandýr. Maalesef bunun tamiride çok kolay deðildir!
3– Býkkýnlýk ve Býrakma Hali
Yolunda gitmeyen þeyler insaný yorar ve býkkýnlýk verir. Ýnsan ister ki her þey planladýðý gibi gitsin. Ancak bu her zaman böyle olmaz. Anne baba çocuðunun ergenlik devresini fazla önemsemez ve bu konuda ciddi bir çaba içinde olmaz ise hazýrlýklý ve birikimli olmadýðý için çabuk yorulur ve pes eder. Artýk her þeyi oluruna býrakýr yenilgiyi kabul eder. Bunu fark eden genç dahada bir öne çýkarak ebeveyninin üstüne gider. Karþýlýklý tartýþmalar ve mutsuzluklar hat safhaya çýkar. Kabuðuna çekilmek zorunda kalan anne baba artýk her þeyi oluruna býrakmýþtýr. Zaten þeytanýn istediðide budur. Genç artýk meydaný boþ bulmuþtur ve bildiðini okumaya devam edecektir. Ýnsan yetiþtirmekte yorulan yada bunu býrakan aileler her zaman genci kaybetmeye mahkumdurlar. Halbuki azmetmeli, örnek olarak eðitmekten asla vazgeçmemeliyiz.
4– Helale ve Harama Dikkat Etmeme
Temiz ve her açýdan doðru bir nesil yetiþtirmek istiyorsak, bunun hazýrlýk aþamasý, bekarlýkta baþlar. Bir genç evlenmeden önce ailesinde helal lokma yemeli, ev dýþýnda yediði her þeyde helale ve harama dikkat etmeli. Evlilik çaðýna geldiði ve uygun bir eþ aradýðýnda, kendisi gibi helale ve harama dikkat eden, helal süt emmiþ bir eþ adayý aramalý. Evlendikten sonrada, bu durum devam etmeli, kesinlikle helalinden kazanmalý, asla rýzkýna haram karýþtýrmamalýdýr. Çoluk çocuðuna daima helal lokma yedirmelidir.
Rýza-i Ýlahi üzere kurulan yuvalarda, Allah (c.c.)’ýn izniyle Rýza-i Ýlahiye uygun temiz ve düzgün bir nesil yetiþecektir.
5– Besmelesiz Bir Hayat
Besmelesiz bir hayat, þeytanýn müdahil olduðu bir hayattýr. Besmelesiz bir hayat, Allah’ý unutarak yaþanmýþ bir hayattýr. Besmelesiz bir hayat þeytandan sakýnýlmadan yaþanmýþ bir hayattýr. Bir mümin yemeðe baþlarken besmele çeker. Peygamber Efendimiz (sav) diyor ki: "Bir kiþi yemeði besmelesiz yerse þeytan onun yediðine ortak olur." (Kütüb-ü Sidde)
Yine baþka bir hadiste: "Bir erkekle bir haným çocuk olmasý niyetiyle bir araya gelir de eðunzu besmele çekmez ise þeytan o birlikteliðe dahil olur. Ve o çocuk þeytana muti (itaatkar) olur." (Kütüb-ü Sidde)
Bazý gençlerin neden hiç söz dinlemediði, neden hep baþýna buyruk gittiðinin sýrrýný birazda buralarda aramak gerekir. Siz ne yaparsanýz yapýn, ona söz dinletemezsiniz. Çünkü o genç þeytana bir yönüyle muti olmuþtur. Akýllý bir mümin hayatýnýn her anýný besmeleli kýlar. Besmelesiz bir hayat, aslýnda þeytanýn hayatýdýr.
6– Gence Doðru Model Olamamak
Bir genç anne ve babasýný her zaman ideal bir noktada görmek ister. Çoðu kez kendi anne ve babasýný arkadaþlarýnýn ebeveyni ile kýyaslar. Bu durum onda bazen belli birtakým mutsuzluklara yol açar. Kendi ebeveynini örnek alacak þekilde görmek ister. Eðer ebeveyn insani, manevi ve ahlaki konularda genç için bir örnek teþkil edemez ise bu genç için büyük bir hayal kýrýklýðý oluþturacaktýr. Kendisini yeterince geliþtiremeyen ve yetiþtiremeyen ebeveyn hiç bir zaman gence doðru örnek olamazlar. Asýl olan ebeveynin her zaman gençten birkaç adým önde ve örnek olmasýdýr.
Eðer genç ailesinde doðru modeller bulamaz ise dýþarda binlerce kötü modeli kendisine örnek alacaktýr. Bu da kýrýlmanýn ve felaketin habercisidir!
7– Rahman’a Dua Etmeden Yaþamak
Buraya kadar sýraladýðýmýz tüm sorunlar ve çözüm yollarýna dikkat edilse bile, eðer aileler gençle anlaþabilme ve onu anlayabilme konusunda Rahman’a dua etmeden yaþar ise, batýlýlarýn ve seküler düþünceye sahip insanlarýn düþtüðü durumdan daha ileriye gidemezler. Akýllý bir mümin, her zaman Rahman ile bereber yaþamayý baþaran, onakarþý sürekli nefsi ve nesli ile ilgili dua edebilen bir insandýr. Duasýz bir hayat. Allah(c.c.)’ý dikkate almadan ve O’ndan birþey beklemeden yaþanan bir hayattýr. Ki bu da insaný müstaðniliðe ve sekülerizme götürür.
Akýllý bir mümin evlenmeden önce hayýrlý bir eþ için dua eder. Evlenirken hayýrlý bir evlilik olmasý için dua eder. Çocuk meydena getirirken halýrlý bir çocuk olmasý için dua eder. Çocuk doðunca çocuðu Allah(c.c.)’a ýsmarlar ve hayýrlý olmasý için Allah(c.c.)’a emenet eder. Çocuk büyüyünce ve yetiþince hayýrlý olmasý için dua eder. Onu hayata hazýrlarken dua eder. Onu evlendirirken hayýrlý bir evlilik olmasý için dua eder ve onun kulaðýna þunu fýsýldar: "Oðlum, hayatýnda hiçbir anýn duasýz olmasýn, ben seni hep dua ile yetiþtirdim ve bu günlere getirdim. Sende inþaallah çocuklarýný böyle büyüt, onlarada benim sana anlattýðým gibi anlat, benim sana öðrettiðim gibi öðret!"
Çocuklarýmýza iki þeyi mutlaka iyice öðretelim. Birincisi, Allah sürekli ve her yerde bizi görüyor anlayýþý. Yani Allah (c.c.) ile birlikte yaþama ahlaký.
Ýkincisi, kendisinde olan her þeyi paylaþma ahlaký. Yani infak bilinci. Kul kendisinde olaný verdikçe, Allah (c.c.)’da kendisinde olaný verecektir.
Unutmayalým ki, merhamet etmeyene merhamet olunmaz.
Allah (c.c.)’ý unutmadan yaþayanlarý, Allah (c.c.)'da ahirette unutmayacaktýr inþallah.
[email protected]