Ergen, kendini ortaya koymaya ve ýspatlamaya yatkýn, ancak çoðu kez çevresiyle uyum içersinde olamayan heyecanlý bir yapýsý olandýr. Ergen her türlü etkiye ve rüzgarlara açýk olduðu için, etkilenmeyede ve yönlendirmeyede son derece açýktýr. Yani kötü niyetli otoritelerin etki alanýna girerse muhtemelen kötü, iyi niyetli çevrelerin etki alanýna girerse muhtemelen iyi olabilecek hazýr bir enerji ve potansiyeldir.
Toplumlar yaklaþýk yüz yýlda bir deðiþirler. Bunu iyi bilen toplum mühendisleri, toplumla ilgili gelecek hesaplarýný gençler üzerinden yaparlar. Genç gelecek demektir. Genci ihmal eden, geleceðini de ihmal etmiþ ve geleceðini baþkasýnýn eline teslim etmiþ olur.
Gençler üzerinde, özelde de üniversite ve lise gençliði üzerinde yapýlan araþtýrmalarda, ayný soruya verilen bu günkü cevapla, bundan 20 yýl önce ayný soruya verilen cevap tamamen aksi istikamette olduðu gözlemlenmiþtir. Kýsacasý gençlerimiz son 20 yýlda normal deðiþim hýzýndan kat kat büyük bir hýzla deðiþtiði, baþkalaþtýðý, kendi öz kültüründen tamamen uzaklaþtýðý ve baþka mecralara aktýðý gözlemlenmiþtir.
Bu acý durum nasýl ortaya çýkmýþtýr?
Neden bukadar hýzlý deðiþim olmaktadýr?
Bu durum kendiliðinden mi oluþmuþtur, yoksa baþka güçlerin etkisiylemi olmuþtur?
Acaba bizim gençlerimizle ilgili baþka güçlerin bir hesabý, planý ve beklentisi varmýdýr?
Mesela misyonerlik çalýþmalarý yurdumuzda neden 40-50 yýl önce deðilde, son 10-15 senedir hýz kazanmýþtýr?
Acaba bu misyonerlik çalýþmalarýný yapanlar, daha önceleri þartlarýn uygun olmadýðýna inandýðý için mi bu günleri beklemektedir? Hem yine misyonerler kendi elemanlarýna neden sadece gençlerle ve bayanlarla ilgileneceksiniz, yaþlýlarla ve dindar insanlara birþey anlatmayacaksýnýz diye talimat vermektedir?
Sorular böylece uzayýp gitmektedir. Bizim kanaatimiz odur ki, bu hýzlý deðiþim masum deðildir. Sanki birilerinin, bizim gençlerimizle yani geleceðimizle ilgili ciddi planlarý vardýr. Þu acý gerçeði hiçbir zaman unutmayalým ki, Endülüsün deðiþtirilmesi ve ortadan kaldýrýlmasý için, batýlý þer güçler tam 400 yýl çiddi bir çalýþma içersinde olmuþlardýr. Ve malesef baþarýlý da olmuþlardýr.
Birþeyi iyi biliyoruz ki þer güçler bir þeye karar vermiþlerse, bundan kolay kolay vaz geçmezler.
Tarihi iyi bilmek geleceði kestirmekte bize çok yardýmcý olacaktýr.
Çanakkale’de o zamanýn süper (þer) güçlerinin, hasta adam dedikleri Osmanlý Devletine karþý dünyanýn en büyük donanmasý ve silahýyla, ne yaptýlarsa,bir türlü maðlub edemeyip, aksine büyük bir hezimetle yenilmesinin hesabýný soranlara karþý büyük komutan, bu acý durumu þu þekilde özetler: “Efendim, biz onlarýn maddi yönlerine deðil, manevi yönlerine yenildik, onlarýn imanlarý çok güçlüydü” der. Maðlub komutan, bu durumu havuzlu bir örnekle anlatmak ister. Hep beraber bir havuzun yanýnda toplanýrlar, oraya önce bir balýk adam çaðrýlýr ve havuzun içine bir tane tatlý su balýðý býrakýlýr ve balýk adamada havuzdaki balýðý yakalamasý istenir. Balýk adam ne kadar uðraþtýysa havuzdaki balýðý bir türlü yakalayamaz. Bu durum karþýsýnnda maðlub komutan, havuzun suyunun yavaþ yavaþ boþaltýlmasýný ister. Artýk havuzun içindeki su boþaldýkça, içindeki balýk çok rahat yakalanabilmiþtir. Maðlub komutan kendisini sorgulayanlara dönüp, “Ýþte beni hesaba çektiðiniz durum budur, o balýk Osmanlýdýr, o suda onlarýn imanlarýdýr.
Onlarýn sularýný yani imanlarýný boþaltmadýðýmýz sürece onlarý hiçbir zaman maðlub edemeyiz” der.
Þimdi soruyoruz, acaba bizim gençliðimizin havuzunda nekadar su kalmýþtýr?
Bu kadar hýzlý deðiþim sizce de tabii midir?
ERGEN GENÇ KÝMDÝR?
Ergenlik, olgunlaþma öncesi bir geçiþ aþamasýdýr. Ergenlik esasýnda bir köprüdür gibidir. Her olgunlaþmýþ insanýn geçtiði, kiþinin hýzlý hormonal deðiþimle birlikte, yoðun duygular yaþadýðý bir durumdur. Bize göre çoðu kez anlamsýz davranýþlarda bulunsada, gence sorulduðunda ise kendi doðrularýný yaptýðýna inanan bir evredir.
Ergen bir genç duygu öncelikli hareket eder. Aklý henüz olgunlaþmamýþtýr, hayatý ve olaylarý etraflýca deðerlendirebilme kabiliyeti henüz istenen düzeyde deðildir. Ýç dünyasýndaki kanaatleri ve zanlarý ile hareket etmeyi daha doðru zanneder. Kimseyi kolay beðenmez, ebeveynlerine karþý aþýrý eleþtirel ve çoðu kez sert davranýr. Kendisinin anlaþýlmadýðýna inanýr. Akranlarý ile daha iyi anlaþtýðýný ve onlarýnda kendisini daha iyi anladýðýný söyler. Olaylardan ve anlatýlanlardan çabuk etkilenir. Kalýcý ve istikrarlý olamaz, Ýç dünyasý deðiþkendir. Kompleksleri vardýr. Kendini topluma beðendirme ve ispatlama gayreti içersindedir.
GENÇTE GÖRÜLEN PSÝKOLOJÝK DURUMLAR
1– Özenme :
Özenme psikolojisi, kiþinin þahsiyet oluþumunu henüz tamamlayamadýðýnýn bir göstergesidir. Özenen genç heveslidir. Hevesleri onu beðendiði duruma ve ortama karþý hýzla çeker. Artýk aklý bir süre sonra gölgede kalmaya baþlar, muhakeme yeteneði saðlýklý iþleyemez. Bir insanýn iyi ve hayýrlý olan þeylere gýbta etmesi iyidir, ancak batýla özenen genç hiçbir zaman kendisi olamaz.
2– Baðýmlýlýk :
Özenme psikolojisi gençte bir süre sonra özendiði þeylere karþý baðýmlýlýk duygusu oluþturur. Baðýmlýlýklar ise onsuz olamama haline dönüþür ki, uyuþturucu ve madde baðýmlýlýðý tam burada baþlar. Bu baðýmlýlýk çoðukez de karþý cinse karþý olur. Tüm baðýmlýlýklarda duygu ve hisler önde olur, akýl çok geriden gelir, hatta bazen akýl ortada hiç gözükmez bile..
3– Kimlik Deðiþimi :
Ergen genç, fizyolojik ve psikolojik açýdan hýzlý bir deðiþim içindedir. Bu onun hayatý algýlamasýný ve yorumlamasýný da etkiler. Birçok kez bunaltýlar hatta bunalýmlar içersinde olur. Kendisini beðenmez, arkadaþlarýný beðenmez, ortamlarý beðenmez, ailesini beðenmez. Kýsacasý hemen hemen hiçbir þeyi beðenmez. Ancak asýl sorunu kendisiyledir. Kendisini idealize ettiklerinden çok uzakta görür. Hedeflerine bir türlü ulaþamadýðý için, gençte tabii olarak kimlik ve onun sonucu olarakta kiþilik deðiþimine sebep olur.
4– Kendini Kabul Ettirme :
Ergen genç, heyecanlýdýr. Ataktýr ve birazda serttir. Düþüncelerinin dinlenilmesini, anlaþýlmasýný ve saygý gösterilmesini ister. Kendisinin birçok konuda üstün olduðuna inanýr. Özellikle ebeveyninden daha akýllý ve daha baþarýlý olduðunu düþünür. Her konuda kendi görüþlerine baþvurulmasýný ister. Sözleri ve eylemleri kabul edilmediðinde kendini deðersiz ve çevresi tarafýndan yeterince sevilmediðine inanýr. Bu durum onda deprasyonada yol açabilir.
5– Kuþaklar Arasý Bakýþ Açýsý Farklýlýklarý :
Ergen gençin kendisine ait bir dünyasý vardýr. Ýzin verdiklerinin dýþýnda oraya kimsenin girmesine izin vermez. Yaþý ilerlemiþ insanlarla ve özellikle anne ve babasýyla bir çok konuda anlaþamaz. Onlarý tutucu ve baðnaz görebilir. Zamana uymadýklarý konusunda suçlayabilir. Bu durum ebeveynin genci birçok konuda suçlayýcý bir davranýþiçine girmesiyle iyice artar. Her nekadar daha sonra bu davranýþlarýnda büyük bir piþmanlýk ve üzüntü duyacaksa da ergenlik köprüsünü geçene kadar bu durum devam edecektir.
Böyle bir durumda ebeveynin genci anlama ve onu dinleme yoluna gitmesi en iyi yoldur. Gence sert tepki göstermek mesafenin dahada açýlmasýna sebep olur.
6– Yanlýþ Arkadaþlýklar ve Sonuçlarý
Ergen genç, kendisi gibi olan ve kendisine yakýn dostlar arar. Çoðunlukla oturduðu semtteki gençlerle ve okul arkadaþlarý ile iliþki kurar. Ebeveynlerin ise çocuklarýnýn arkadaþlýk kurduðu kiþilerden çoðu haberi olmaz. Eðer bu kiþiler kötü ahlaklý ve kötü niyetli kimseler ise, ergen gencimizde bunlardan fazlasýyla etkilenir. Onlar gibi giyinmek, onlar gibi düþünmek, onlar gibi yaþamak ister. Ýþte tehlikenin baþladýðý yer de burasýdýr. Ýyi bir anne baba çocuklarýnýn arkadaþlýk kurduðu insanlarý gözlemlemeli, zararlý çevrelere karþý çocuklarýný uyarmalý ve bu konuda çocuðunu muhafaza etmesi için Rahman’a içten dualar yapmalý ve çocuðunu Allah’a emanet etmelidir.
Çünkü yanlýþ arkadaþlýklar bir çok yanlýþ sonuçlarýn oluþmasýnýn sebebidir.
[email protected]