Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 754
Toplam 15254499
En Fazla 20355
Ortalama 2608
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Çocuðun Ýbadet Hayatýna Alýþtýrýlmasý

Ýslami algýya göre çocuk anne baba elinde Allah’ýn bir emanetidir. Bu emanetin
muhafazasý onu besleyip büyütmek ve yetiþtirmek yani onun maddi/biyolojik
ve ruhi/manevi ihtiyaçlarýný karþýlamakla gerçekleþir.
04/10/2013
Ýslami terbiyenin manevi boyutu kiþinin, hayatý iyi bir kul olarak yaþayabilmesi için gerekli alt yapý donanýmýna sahip kýlýnmasý þeklinde çerçevelenebilir. Gerçekte çocuk bu konuda ön hazýrlýk diyebileceðimiz bir nitelikle dünyaya gelir. Ýslami söylemin fýtrat diye tanýmladýðý bu nitelik inanma ve tevhide yönelme þeklinde kendini gösterir. Ýþte bu niteliðin bozulmaya uðramadan çocuðun ruhi geliþmesine ve dinî yapýlanmasýna temel teþkil etmesini saðlamak önem arz etmektedir. 
 
Ýslami algýya göre çocuk anne baba elinde Allah’ýn bir emanetidir. Bu emanetin muhafazasý onu besleyip büyütmek ve yetiþtirmek yani onun maddi/biyolojik ve ruhi/manevi ihtiyaçlarýný karþýlamakla gerçekleþir. Ýslam ahlakçýlarýnýn terbiye kavramý ile ifade ettikleri þey budur. Terbiyenin maddi boyutu konusunda elden gelen her þey yapýlýrken manevi boyut daima ihmal edilme riski ile karþý karþýya olagelmiþtir. Böyle bir riske kapý aralamak çocuðun her iki dünya mutluluðuna mal olacak bir sonucu ortaya çýkarabilecektir. Bu sebeple çocuðun terbiyesinden birinci derecede sorumlu olan anne babalar görevleri konusunda önemli nebevi uyarýlara muhatap olmuþlardýr. “Þüphesiz ki Allah Teala kiþinin aile bireyleri hakkýnda sorgusuna varýncaya kadar her sorumluluk sahibi kiþiye sorumluluðundakileri korudu mu, yoksa zayi mi etti diye hesap soracaktýr.” (Müslim, Kader, 22.) uyarýsý bunlardan sadece biridir.
 
Anne babalarýn ya da onlarýn konumundaki kiþilerin bu önemli görevi gerektiði gibi yerine getirebilmeleri için terbiyenin hem maddi hem de manevi boyutu hakkýnda yeterli bilgi donanýmýna sahip olmalarý gerekir. Eksiklik hissedilen noktalarda tamamlayýcý bilgiler edinilmeli, gerektiðinde iþin uzmanlarýndan yardým istenilmelidir.
 
Kâinata hâkim olan zamanlama kanunu, zorunlu olarak insan hayatýnda da geçerlidir. Zamanýnda yapýlmayan eylemler ya sonuç alamaz ya da beklenen sonuca ulaþamaz. Çocuðun terbiye konusu iþte bu çerçevede özel bir önem arz eder.
 
Terbiyenin manevi boyutu günlük hayatýmýzda dinî terbiye diye ifade ediliyor. Ýbadet alýþkanlýðý ve bilinci kazandýrma faaliyetleri dinî terbiyenin kendini gösterdiði pratik alan olarak öne çýkar.
 
Ýnsanýn dinî yükümlülüklere muhatap olmasýnýn ölçüsü ergenlik çaðýna ulaþmaktýr. Akýl saðlýðý yerinde olarak bu çaða ulaþan çocukrtýk dinî hayatýn içine fiilen girmiþ ve dinî görevleri yerine getirmekle yükümlü olmuþ demektir. Ergenin dinî görevlerini yerine getirmeye baþlayabilmesi için onun daha önceden bilgi, bilinç ve uygulama noktalarýnda hazýr hâle gelmesi gerekir. Bu sebeple ergenlik çaðýndan önce çocuklarýn gerek aile içinde, gerek eðitim kurumlarýnda bilinçli ve planlý bir eðitim sürecinden geçirilmeleri gerekir. Yedi yaþýna geldiklerinde çocuklarýn namaz kýlmalarýný öngören nebevi uyarý (Ebu Davud, Salat, 26.) çocuðun bu yaþtan önce namaz eðitimini almýþ olmasý gerektiðini gösterir. Aksi takdirde çocuktan bilmediði, yapamayacaðý bir þey istenmiþ olacaktýr. 
 
Doðumdan itibaren ilk altý yýl öðrenmenin yoðun olarak yaþandýðý dönemdir. Bu dönemde iþitme ve görme þeklindeki harici uyarýlar çocuðun ruhi, ahlaki ve dinî geliþimi açýsýndan bir temel teþkil eder. Bu dönemden sonra üç dört yýllýk süreç ise öðrenilenlerin uygulamaya geçirilmek istendiði aktif bir süreçtir. Namaz, oruç gibi ibadet alýþkanlýklarýnýn temeli bu dönemde atýlmalýdýr. Dört yaþýndaki çocuklar ibadet ve duayý ilginç bulduklarý için büyüklerini taklit ederek namaz kýlmak, oruç tutmak, dua etmek isterler. Bu yöneliþlerini fýrsat bilerek, verdiði nimetlerden dolayý onlarýn da duyacaðý bir ses tonu ile Allah’a þükretmek, aile fertlerimiz, sevdiklerimiz ve milletimiz için dua etmek onlar üzerinde büyük etki býrakýr. (Bkz. Kerim Yavuz, Çocuk ve Din, Çocuk Vakfý Yay. Ýst. 1994, s.15, 36, 132, 133.)
 
Dengeli bir ruh geliþiminde Allah ve ahiret inancý temel birer unsur olarak ortaya çýkar. Çocuk Allah fikri ile birlikte, yaþadýðýmýz dünyanýn ötesinde sonsuz bir hayatýn varlýðýndan da haberdar edilmeli ki ibadet kavramýnýn zemini hazýrlanmýþ olsun. Çocuðun “Niçin namaz kýlýyoruz, niçin oruç tutmamýz gerekiyor?” sorularýna algýlayabileceði bir cevap verebilmek için bu gereklidir. Böylece onun, “Çalýþýyoruz, çünkü para kazanmamýz gerekiyor; ibadet ediyoruz, çünkü Allah’ýn hoþnutluðunu, sevgisini kazanmak ve böylece ölüm ötesi hayatta sonsuza kadar mutlu yaþamak istiyoruz.” algýsýný edinmesine yardým edilmiþ olur. Çocuklarýn geçmiþ olaylara olan ilgisinden de yararlanarak, oruç ve namaz ibadetlerinin geçmiþ peygamberlere ve onlarýn ümmetlerine da farz kýlýnmýþ olduðu anlatýlabilir. Öte yandan, oruç tutan insanlarýn yoksullarýn durumlarýný daha iyi kavrayabilecekleri ve böylece onlarýn elinden tutacaklarý söylenebilir. 
 
Alýþkanlýklar herþeyden önce görerek ve taklit ederek kazanýlýr. Çocuk pek çok bilgiyi bu yolla öðrenir ve benimser. Çocuðun örnek alacaðý anne babasý ayný zamanda onun en çok güvendiði kiþiler olduðundan onlarýn dinî tutum ve davranýþlarýný, duygu ve düþüncelerini doðrudan benimser. Taklit edilen tutum ve davranýþlar zamanla özümsenerek çocuðun tabii davranýþlarý olarak ortaya çýkar. Bu bakýmdan çocuðun ibadet hayatý konusunda baþta anne baba olmak üzere aile bireyleri örnek davranýþlar sergilemeli, çocuða kazandýrýlmak istenen ibadet alýþkanlýklarý fiilen aile içinde zaten yaþanýyor olmalýdýr. Çocuðun geliþme ve yetiþme süreci, içinde doðduðu hazýr dünyadan zamanla kendine has bir dünyaya doðru kat ettiði bir süreçtir. Ýþte bu süreçte anne babalar örneklikleri ile çocuðun dünyasýna açýlan birer pencere olmak durumundadýrlar.
 
Ýbadet alýþkanlýðýnýn kazandýrýlmasý konusunda örnek olma ve usulünce telkin yöntemleri yanýnda, ibadetlere dair ilgi çekici kitaplar okutulmalý; okuma yaþýnda olmayanlar için bu kitaplarý okuyup dinlemeleri saðlanmalýdýr. 
 
Ýbadet yapan çocuk takdir edilmeli, ona itibar gösterilmeli, sevgi ile yaklaþýlmalýdýr. Namaz kýldýðý, oruç tuttuðu için anne babasý ve yakýnlarý yanýnda ayrýcalýklý hâle gelen çocuk, ibadetler sebebi ile Allah’ýn sevgisini kazanma olgusunu daha kolay algýlayabilecektir.
 
Çocuk farklý ilgi alanlarýnýn etkisi altýnda kalarak ibadet konusuna gerekli ilgiyi göstermeyebilir. Bu durumlarda onu azarlamak ve suçlamak yerine büyüklerin, durumu çocuðun bakýþ açýsý ile deðerlendirmeleri, kendilerini onun yerine koyarak sabýrlý davranmalarý gerekir.
 
Ýbadet eðitimi pratik olarak namaz ve oruç üzerinden gerçekleþtirilir. Namaz çocukla Allah arasýnda eylemli itaat iliþkisinin, oruç ise eylemsiz itaat iliþkisinin oluþmasýna zemin hazýrlar. Bu sebeple yetiþkinler evde ya da camide namaz kýlarken küçükleri yanlarýna olarak onlara da namaz kýldýrmalý, ramazanda sahura kaldýrarak, iftar sevinç ve heyecanýna onlarýn da ortak olmalarýný saðlamalýdýrlar. Oruç tutan çocuk açlýða dayanamazsa, günün yarýsýný “oruçlu” geçirmesini saðlamak, biraz daha dirençli olabilmesi için çeþitli oyalayýcý yöntemlere baþvurmak mümkündür. Haným sahabilerden Rubeyyi’ binti Muavviz anlatýyor: “Pamuktan yahut boyalý yünlerden oyuncak bebekler yapýyor, oruçlu olan çocuklarýmýzdan biri yemek için aðladýðýnda iftara kadar oyalanmasý için bu oyuncaklarý ellerine veriyorduk.” (Buhari, Savm, 47.)
 
Hac ibadetini yerine getiren kimseler unutamayacaklarý çok farklý hatýra, duygu ve düþüncelerle yurtlarýna dönmektedirler. Bu sosyopsikolojik ortamýn çocuklarla da paylaþýlmasý onlarýn ruh dünyasýnda ibadet olgusunun kök salmasýnda büyük katký saðlayacaktýr. Özellikle hac ibadetinin yapýldýðý mekân olan Mekke’ye yakýn bölgelerde yaþayan ailelerin, çocuklarýn ibadet hayatýna alýþtýrýlmasý konusunda hac mevsiminden yararlanmak gibi büyük bir imkânlarý vardýr. Bu ibadetin ifasý sýrasýnda büyük kalabalýklarla birlikte yaþanan manevi atmosfer, farklý tecrübeler çocuk üzerinde ibadet kavramýna dair unutulmaz izler býrakýr. Sahabilerin bu fýrsatý iyi deðerlendirmiþ olduklarýnda þüphe yoktur. Said b. Yezid, babasýnýn, veda haccý sýrasýnda Rasulüllah ile birlikte kendisine hac yaptýrdýðýný anlatmakta ve “Ben o zaman yedi yaþýnda idim.” diye eklemektedir. (Buhari, Cezau’s-Sayd, 25.)
 
Çocuðun ibadet hayatýna uyum saðlamasý için anne babalar olarak fiilen yapmamýz gereken her þeyi yaptýktan sonra bu konuda bizi baþarýlý kýlmasý için Allah’a dua etmemiz, O’nun yardýmýný istememiz gerekir. Sonuçta her güzellik O’nun rahmeti ile gerçekleþiyor. Hz. Ýbrahim’in, “Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamý kabul eyle” (Ýbrahim, 14/40, 41.) þeklindeki duasý bu konuda bize ýþýk tutmaktadýr.
 

Bu yazý 3612 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

08/03/2021 - 08:16 HZ. PEYGAMBER’ÝN (S.A.S.) TERBÝYESÝNDE YETÝÞEN ÇOCUKLAR

n

02/10/2017 - 05:40 ÇOCUÐA ÝBADETÝ SEVDÝRMEK

n

06/10/2016 - 03:37 BEN OKULA   BAÞLIYORUM

n

07/05/2015 - 04:01 ÇOCUKLARIMIZA ÝBDET BÝLÝNCÝ KAZANDIRMAK

n

01/09/2014 - 03:32 ÇOÇUKTA SORUMLULUK DUYGUSUNUN GELÝÞTÝRÝLMESÝ

n

04/07/2014 - 04:11 Çocuk ve Disiplin                       

n

09/06/2014 - 11:20 ÇOCUKLA SAÐLIKLI ÝLETÝÞÝM   

n

04/10/2013 - 05:21 Çocuðun Ýbadet Hayatýna Alýþtýrýlmasý

n

02/04/2012 - 04:33 Mum ýþýðýnda televizyon seyretmek

n

31/01/2012 - 02:09 Küçük bir caný huzur iklimiyle tanýþtýrmak

n

12/10/2011 - 02:07 Çocuk Sevgisi

n

13/07/2011 - 03:33 Genç Dediðin Böyle Olur

n

24/01/2011 - 13:34 Karneler ve Tatile Merhaba

n

24/01/2011 - 13:29 Karne sendromu

n

02/12/2010 - 16:08 Anne ve Babalara 13 ÖÐÜT

n

15/10/2010 - 14:58 Çocuklarýn Dinî ve Ahlâkî Eðitimlerinde Dikkat Edilecek Bazý Hususlar

n

22/06/2010 - 14:19 Anne ve Babalara Tatil Önerileri

n

22/06/2010 - 14:15 Karneler ve Tatile Merhaba   

n

28/04/2010 - 11:11 Hz. Peygamber ve Çocuk Sevgisi

n

25/03/2010 - 14:51 Çocuk Kalbi Ve Kur'an

n

27/07/2009 - 16:33 Çocuðumuza Ramazaný Yaþatmak

n

04/05/2009 - 15:46 Çocuklarýmýzý Duaya Nasýl Alýþtýrabiliriz? 

n

04/05/2009 - 15:41 Çocuklar Neden Yalan Söyler?

n

11/03/2009 - 13:55 Öyle Çocuklar Yetiþtirmek   

n

11/03/2009 - 13:52 Çocuklarda Ýnatlaþma Ýle Baþaçýkmanýn Yollarý   

n

11/03/2009 - 13:51 Çocuklarda Alt Islatma:Bir Uyum ve Davranýþ Bozukluðu

n

11/03/2009 - 13:50 Çocuklarda Çalma: Bir Uyum ve Davranýþ Bozukluðu 

n

11/03/2009 - 13:49 Çocuklar’da Kekemelik

n

11/03/2009 - 13:48 Televizyon ve Otizm

n

11/03/2009 - 13:47 Çocuklarda Uyum ve Davranýþ Bozukluklarý   

n

11/03/2009 - 13:46 Çocuklarda “Hayýr” Dönemi   

n

11/03/2009 - 13:45 Çocuðunuzun Okul Baþarýsý Ýçin 

n

11/03/2009 - 13:43 Çocuklarda Namaz Eðitimi Nasýl Yapýlmalýdýr?   

n

11/03/2009 - 13:41 Ergenlik Kâbusu: Dini Þüphe ve Tereddütler 

n

11/03/2009 - 13:25 Çocuklara Tesir Eden Unsurlar

n

11/03/2009 - 13:24 Ýslamda Çocuk Eðitimi

n

11/03/2009 - 12:56 Manevi Beslenmesinde Babanýn Terbiye Sorumluluðu

n

15/11/2008 - 17:43 Çocuk Zihniyetinin Temel yapýlarý / a. Egosantrizm

n

15/11/2008 - 17:41 Çocuk Zihniyetinin Temel yapýlarý / b. Animizm
 

Site Ýçi Arama

11 Sevvâl 1445 |  20.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Kör olana güçlük (sorumluluk) yoktur, topal olana güçlük yoktur, hasta olana da güçlük yoktur.

Kim Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederse, (Allah) onu, altýndan ýrmaklar akan cennetlere sokar.

Kim de sýrt çevirirse, onu acý bir azab ile azablandýrýr. "


( Fetih sûresi - 17)

Bir Hadis

Cabir Ýbnu Abdillah el-Ensari (ra) anlatýyor:

Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki:

"Ýki þey vardýr gerekli kýlýcýdýr!"

Bir zat: "Ey ALLAH'ýn Rasulü! Gerekli kýlan bu iki þeyden maksat nedir?" diye sordu.

Hz. Peygamber (sav):

"Kim ALLAH'a herhangi bir þeyi ortak kýlmýþ olarak ölürse, bu kimse ateþe girecektir. Kim de ALLAH'a hiçbir þeyi ortak kýlmadan ölürse, o da cennete girecektir." cevabýný verdi.

(Müslim, Ýman 151)

Bir Dua

Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Allah’ým! Cehenneme götüren fitneden, cehennemin azabýndan, zenginliðin ve fakirliðin þerrinden sana sýðýnýrým.”


(Ebû Dâvûd, Vitir, 32)

Hikmetli Söz

En zor savaþ, geçici ve boþ arzularla savaþtýr. Benliðini bu arzulardan kurtaran, dünyaya ait tüm musibetlerden, bütün sýkýntýlardan kurtulur.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com