Günümüz araþtýrmacýlarý “kötü çocuk yoktur, kötü terbiye vardýr” düstûrunda müttefiktirler. Kötü terbiye ise, öncelikle anne ve babadan gelen bir eksikliktir. Elbette bu eksikliði, içtimâî ve fizikî çevre þartlarý tamamlayacaktýr. Yapýlan istatistikî araþtýrmalar, suç iþleyen çocuklarýn büyük ekseriyetini, daðýlmýþ veya geçimsiz, kavgalý, içki, kumar, sefahet gibi kötü alýþkanlýklara maðlup âile çevrelerinden gelen çocuklarýn teþkîl ettiðini göstermektedir.
Ýslâm dini, çocuklarýn doðuþtan suçlu olduðunu kabul etmez. Tam tersine, yaratýlýþta asýl olan temizliktir, iyiliktir, mâsumluktur. “Berâati zimmet asýldýr” düstûru esastýr. Ýslâm’da, Hýristiyanlarda olduðu gibi doðuþtan getirilen bir “aslî günah” anlayýþý yoktur. Aksine her insan herkeste müþterek olan ortak bir “fýtrat” (kabiliyetler mecmuasý) üzere yaratýlýr. Çevrenin telkîn ve terbiyesiyle Yahûdî veya Hýristiyan, Türk veya Arap, iyi veya kötü olur. Bu husûs âyet ve hadîslerle ifâde edilmiþtir. (1)
Þu hâlde, Ýslâm’a göre iyilik veya kötülük tamâmen çevreye baðlý, sonradan kazanýlan bir vak’adýr. Bu bir terbiye iþidir. Bu sebeple Ýslâm terbiyeye çok ehemmiyet vermiþtir.
Bir hadîste Hz.Peygamber aleyhissalâtu vesselâm: “Bir baba evlâdýna güzel ahlâk kadar kýymetli bir þey (mal-mülk vs.) veremez” (2) buyurmuþtur. Bir baþka hadîste de, güzel ahlâk üzere terbiye almak çocuðun baba üzerindeki hakký olarak tesbît edilmiþtir. (3) Kur’ân-ý Kerîm de pek çok âyette, evlâtlarýn saâdet ve þekavetlerinden baba (ve anne)yi sorumlu tutmuþ; bu sorumluluklarýný yerine getirmeyenlerin, kýyâmet günü ebedî bir hüsrâna mahkûm edileceklerini açýk, kesin ve ürpertici tasvîrlerle haber vermiþtir. (4)
Çocuklarýn uhrevî kurtuluþ veya hüsrânlarýndan Cenâb-ý Hakk’ýn âile reisini sorumlu tutmasý cidden mânidârdýr ve üzerinde durulmasý gereken bir husûstur. Bu âyetlerden hareketle hemen þunlarý söyleyebiliriz:
1- Âile fertlerinin âhirette hüsrâna (zarara) uðramalarý, onlarýn dünyâda da hüsrâna düþtüklerini, günahlar, cinâyetler iþlediklerini ifâde eder.
2- Bunlarý hüsrândan (cinâyetlerden, kötülüklerden) kurtarmak kiþinin gücü dâhilindedir. Allah, bu sebeple babayý sorumlu tutuyor.
3- Bu kurtarmanýn yolu güzel terbiyedir. Ýyi bir terbiye sâdece âhireti kurtarmaz, dünyâyý da kurtarýr. Bu noktada diyebiliriz ki: âhiretteki hüsrân ile dünyâdaki suçlar, cinâyetler birbirinden kopuk deðildir. Âile reisine farz olan “iyi terbiye verme” iþinin eksikliði sebebiyle dünyâda bir kýsým kötülükler, cinâyetler iþlenmektedir.
Kaynaklar:
1-Buhârî, Tefsir, Rûm suresi 1; Ýbn Hacer, Fethu’l-Bâri, 10, 130; Müslim, Kader, 22, 23
2-Hâkim, Ebu Abdillah en-Neysâbûrî (v. 405 h.), el-Mustedrek alâ’s-Sahîhayn, Haydârâbâd-Deken, 1335, 4, 263
3-bkz. el-Câmi‘u’-saðîr, (Münâvî’nin Feyzu’l-Kadîr þerhiyle), Beyrut 1972, 3, 394
4-Þu âyetler görülebilir: Tahrîm suresi, 6; Zümer suresi,15-16; Þûrâ suresi,45
|