Çocuklarda 'hayýr' dönemi, 1 yaþtan hemen sonra baþlar. Bazý çocuklarda bu süre kýsadýr ve kendini çok hissettirmez. Bazý çocuklarda ise çok uzun süreli ve þiddetli olabilir. Bu dönemin normal ve saðlýklý bir dönem olduðunu, çocuðun birey olabilmesinde ve kendisini ifade edebilmesinde önem li bir yer tuttuðunu unutmamak gerekir. Bu dönemi kolay ve saðlýklý geçirebilmek için nelere dikkat etmemiz gerektiðini gözden geçirelim:
Onunla konuþurken, ondan bir þey yapmasýn veya yapmamasýný isterken, bir birey olduðunu, kendi kararlarýný kendisinin verebildiðini ve bizler gibi onun da direktiflerden hoþlanmadýðýný unutmayýn.
Hayatýyla ilgili kararlarý kendisinin verebildiðini düþünmesini saðlayýn. 'Yemeðini televizyon izlerken mi yemek istersin, yoksa benimle birlikte masada mý yemek istersin' gibi bir mesaj, kararlarýna saygý duyulduðunu düþündürecektir. Böyle bir mesajla onu yemeðe davet etmeniz 'hayýr, yemek yemek istemiyorum' gibi bir yanýt alma olasýlýðýnýzý da azaltýr.
Ona karþý negatif bir tutum içine girmeyin, olabildiðince az 'hayýr' deyin. Siz ona ne kadar negatif bir tutumla yaklaþýrsanýz, o da size o kadar negatif bir tutumla yaklaþacaktýr. Siz ona ne kadar çok 'hayýr' derseniz, o da size o kadar çok 'hayýr' diyecektir.
Negatif cümleler kurmaktan da kaçýnýn. Yapýlmasýný istediðiniz þeyi olabildiðince pozitif cümleler kullanarak ifade etmeye çalýþýn. 'Ayakkabýlarýný çýkart' demek yerine, 'Terliklerimizi giyelim haydi' demek daha etkilidir.
Mesajlarýnýzý, 'hayýr' yanýtý alamayacak þekilde iletin. 'Sütünü iç' yerine, 'sütünü balýklý bardaðýnla mý, yoksa kupanla mý içmek istersin' þeklinde mesajýnýzý iletin.
'Hayýr' dediðinde, onunla alay etmeyin, küçümsemeyin, gülmeyin, onunla inatlaþmayýn, ona kimin güçlü olduðunu ispat etmeye çalýþmayýn, sinirlenmeyin ve asla ona ceza vermeyin.
Aranýzda çýkan sorunu ortadan kaldýrmaya çalýþmak yerine, uzlaþmacý bir tavýrla çözüm üretmeye çalýþýn ve onu da çözüm üretmeye davet edin.
Kurallar çocuðun ruh saðlýðýný bozar mý?
Ýnatlaþma döneminde olmasý çocuðunuza hiç 'hayýr' demeyeceðiniz anlamýna gelmez. Çocuðunuza zaman zaman kýsýtlamalar, yasaklar koymak zorundasýnýz, bunun çocuðunuzun ruh saðlýðýný bozmasýndan korkmayýn. Dikkat edilmesi gereken en önemli þey koyduðunuz yasaklarýn gerekli olduðundan emin olmanýzdýr. Gereksiz konularda da yasaklamalar getiriyorsanýz, bir süre sonra çocuðunuza çok fazla 'hayýr' demeye baþlarsýnýz. Bu da çocuðunuzda, hem baðýmsýzlýðýnýn elinden alýndýðý, hem de her þeyi yanlýþ yaptýðý hissini uyandýrmaya baþlar. Her iki duygu da onun kendine olan güvenini sarsar ve onu rahatsýz eder. Bu yüzden, öncelikli olarak 'hayýr' demeniz gerekenlerin listesini yapýn, bunlar dýþýnda da gereksiz zamanlarda ve durumlarda 'hayýr' dememeye özen gösterin. Ayrýca, aþýrý kurallarla büyüyen çocuklarýn, kurallarý koyan yetiþkinler yanlarýnda olmadýðý zamanlarda bu kurallarý ihlal etme eðilimi duyduklarýný da unutmayýn.
Kurallara uyumu nasýl kolaylaþtýrabiliriz?
Çocuklarýn kurallara uygun davranmalarýný ve kurallardan daha az rahatsýz olmalarýný saðlamanýn en iyi yolu bu kurallarýn gerekçesinin açýklanmasý ve kurallarýn çocuklarla birlikte konmasýdýr. Bazý kurallarýn anne-babalar için de konduðunu bilmek çocuðu rahatlatýr ve kurallara uyumunu kolaylaþtýrýr. Çocuk anne-babasýnýn sýrf kendisine muhalefet olmak için deðil, onun iyiliðini istedikleri için bazý kurallar koyduðunu bilmelidir.
Yasakladýðýnýz þeyleri yapmaya kalktýðýnda, nazikçe ona yasakladýðýnýz þeyi yeniden hatýrlatýn ve yapabileceði alternatif bir þey önerin. Örneðin yemekten önce gofret yemek istiyorsa, 'yemekten önce gofret yenmez' demek yerine 'yemekten önce gofret yersen yemeðini yemek istemeyebilirsin, ama istersen bu gofreti saklayabiliriz ve yemekten sonra yiyebilirsin' diyerek ona alternatif bir gofret yeme zamaný sunabilirsiniz. Veya duvarlarý çiziyorsa, 'duvarý çizme' demek yerine, 'duvarlarý çizersen duvarlar kirlenir, ama eðer istersen sana kaðýt verebilirim veya çizmen için duvara kaðýt yapýþtýrabilirim' diyebilirsiniz. Böylece, hayýrlarýnýz onu daha az rahatsýz edecek, baðýmsýzlýðýnýn elinden alýndýðýný düþünmeyecek, onun isteklerinize önem verdiðinizi düþünecek, kurallarýn gerekçelerini öðrenecek ve sizinle çatýþmaya girmeyecektir.
Yasaklara uymadýðýnda cezalandýrmak yerine, kurallara uyduðunda onu ödüllendirin. Ödül verirken de 'benim oðlum söz dinler, annesinin her dediðini yapar' gibi sizin üstünlüðünüzün altýnýn çizildiði bir cümle kullanmak yerine 'sen harikasýn, bunu ne güzel yaptýn' gibi onu onayladýðýnýzý belirtir bir cümleyi tercih edin. Onun yanýnda baþkalarýna, çocuðunuzdan övgüyle söz edin.
Ondan olumsuz bir davranýþ beklentisi içinde olmadýðýnýz mesajýný verin. 'Býçaklarla oynamamak gerektiðini unuttun sanýrým, unutmasaydýn tehlikeli olduklarý için oynamazdýn zaten biliyorum. Onlarý tekrar çekmeceye býrakacaðýn için teþekkür ederim' gibi bir mesaj 'sana kaç kere söyledim, býçaklarla oynama' gibi bir mesajdan çok daha saðlýklýdýr ve çocuðunuzun uyumunu kolaylaþtýrýr
|