Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 815
Toplam 17336855
En Fazla 25928
Ortalama 2757
Üye Sayısı 168251
Bugün Üye Olan 99
Online Ziyaretci
 
 

Çocuk Sevgisi

Ebu Katâde el-Ensârî anlatıyor: "Biz mescide oturuyorken Rasûlüllah (s.a.s.), omzunda torunu Ümâme binti Zeyneb ile birlikte çıka geldi. O omzunda olduğu halde bize namaz kıldırdı. Rükua giderken yere koyuyor, kalktığında tekrar omzuna alıyordu. Bu şekilde namazını tamamladı." (Ahmed b. Han-bel, Müsned, V, 304)

12/10/2011

Sevgili Peygamberimizin, kızı Zeyneb’den olan kız torunu Ümâme’ye karşı sevgisini yansıtan bu davranışı istisnâî bir olay değildir. Onun Hz. Fatıma’dan olan diğer torunları Hz.Hasan ve Hz. Hüseyin de aynı sevgi tezahürüne defalarca şahit olmuşlardır. Sahabî şeddad b. el-Hâd’ın anlattığına göre, bir öğle veya ikindi namazında, Hz. Hasan veya Hz.Hüseyin’den biri kucağında olduğu halde cemaatin önüne geçen Hz. Peygamber, çocuğu yere koyarak namaza başlamış, secde esnasında sırtına binen torununun kendiliğinden inmesini beklediği için secdeyi uzatmıştı. Ne olduğunu merak edip kafasını kaldıran şeddad, Allah Rasûlü’nün sırtında çocuğu görünce tekrar secdesine döndü. Namazın sonunda, uzun secdenin, Rasulullah’ın başına gelen bir işten veya ona gelen bir vahiyden kaynaklandığı düşüncesiyle, sebebini öğrenmek isteyen cemaate Peygamber Efendimiz, “Hiçbiri değil, oğlum beni binek yaptı, işini bitirmeden acele etmeyi hoş görmedim” karşılığını verdi. (Ahmed b.Hanbel, Müsned, VI, 467) Diğer bir rivayete göre de bir gün, torunu Hz. Hüseyin’i omzunda taşıdığını gören birisi, “ey çocuk, bineğin ne güzel” diye seslenince,Allah Rasûlü, “O da ne güzel binici” diyerek mukabelede bulundu. (Tirmizi,Menakıb, 30)

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah Elçisi, bir yandan, insanları rahmet kaynağı olan İslâm Dinine çağırırken, diğer yandan şefkat ve merhamet kanatlarını onlar üzerine germiş, temizlik ve masumiyetin simgesi olan çocuklara da ayrı bir ilgi ve sevgi göstermiştir. Kaynaklardan öğrendiğimize göre, onun bu sevgisi torunlarıyla sınırlı değildir. Örneğin bir defasında, hanım sahabilerden Ümmü Kays binti Mihsan’ın henüz süt emme çağında olan çocuğunu kucağına aldığında, çocuğun bir azizliğiyle karşılaşmış,bunu önemsemeyen Hz.Peygamber, biraz su isteyerek gerekli temizliği yapmakla yetinmişti. (Nesâî, Ta-hâret, 189) Enes b. Malik,Hz. Peygamber'in, insanların en güzel ahlâklısı olduğunu belirttikten sonra onun, annesi Ümmü Sü-leym'i her ziyaretinde, sütten yeni kesilmiş anne bir kardeşi Ebu Numeyr'e, "YâEbâ Numeyr mâ feale'n-nuğayr" (ey Ebu Umeyr! Küçük kuş ne yapmış) diyerek takıldığını nakleder.(Buhârî, Edeb, 112) Nuğayr,Ebu Umeyr'in, oynamayı çok sevdiği serçe büyüklüğünde bir kuştur.

Çocuk sevgisi, Cenâb-ı Hakk'ın bütün canlılarla birlikte insan fıtratına da koyduğu doğal bir duygudur. Bu duyguyla canlı türleri hayatta kalmakta, insan neslinin devamlılığı sağlanmaktadır. Bu sevgi ve himaye duygusu olmadan korunmaya muhtaç yavrulara kimsenin ilgi göstermeyeceği, dolayısıyla belki bir gün bile yaşama şansına sahip olamayacakları açıktır. Bu, Cenâb-ı Hakk'ın, yaratma hikmetine uygun bir kanunudur. Ana-babanın çocuklarına doğal olarak gösterdikleri bu ilginin, daha sonra çocukları tarafından kendilerine aynı doğallıkla gösterilemediği de bir gerçektir. Onun için bazı yorumcular, Kur'an'da, ana-babaya gösterilmesi gereken saygı ve hizmete çokça atıfta bulunulmasının ve onlara karşı yapılan saygısızlığın haram kılınmasının sebebini açıklarken, bu gerekçeyide dile getirmişlerdir. Yaratıcının insan fıtratına koyduğu bu yüce duyguya rağmen, o fıtrata yabancılaşmış bazı kimselerin, koruyup gözetmeleri gereken yavrularından kız olanlarını, çeşitli gerekçelerle, diri diri toprağa gömerek yok ettiklerini Kur'an bize haber vermekte ve bunları şiddetle kınamaktadır.(Nahl, 58-59; Tekvir, 9) Bu çirkin ve vahşi uygulamaya şahit olan bir cemaatin önünde, kız torununu omzuna alarak namaz kıldıran bir Peygamberin vermek istediği mesaj ne kadar anlamlıdır.

Sevgili Peygamberimiz'in çocuklara gösterdiği sıcak ilgi ve şefkat, zor şartlar altında hayatlarını sür-düren sert mizaçlı bazı bedevilerin şaşkınlığına yol açmıştır. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre, bir gün Akra' b. Hâbis et-Temîmî,torunu Hz. Hasan'ı öperken gördüğü Rasûlüllah'a,hayretle karışık şu itirafta bulundu: "Benim on tane çocuğum var, hiç birisini öpmedim." Allah Rasûlü ona doğru baktı ve şöyle söyledi: "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz."(Buhârî, Edeb,18) Diğer bir rivayette ise, "siz çocuklarınızı öpüyor musunuz? Biz öpmeyiz" şeklinde şaşkınlığını ifade eden bir bedeviye Hz. Peygamber, "Allah kalbinden merhameti çekip almışsa ben ne yapabilirimş" karşılığını verdi. ( Bu-hârî, Edeb, 18)

Çocuklara karşı bu denli sevgi ve şefkat dolu bir Peygamberin ümmeti olarak, bugün hangi durumda olduğumuzun bir muhasebesini yapmak zorundayız. Ülkemizde hâlen Cahiliye Arapları gibi, çocuklarının çokluğuyla övünen fakat birkaç hanımından olan onlarca çocuğunun adlarını bile bilmeyen insanlarımızın sayısı az değildir. Müslüman olan bu insanların, yolunda olduklarını söyledikleri Peygamberlerini gerçekten tanıdıkları ise şüphelidir. Şeklî bir sevgi gösterisinden bile mahrum böyle ebeveynlerden, çocuklarının maddî ve manevî gelişimine destek verip, onları topluma yararlı iyi birer insan olarak yetiştirmelerini beklemek hayaldir. İşte bu yüzden,"hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha iyi bir şey bağışlayamaz" (Tirmizi,el-Birr, 33) hadisi gereğince,özellikle çocuklarımızın manevî gelişimini sağlayacak ve değer dünyalarını zenginleştirecek kalıcı bir miras bırakmadıkça, onları gerçekten sevdiğimizi iddia edemeyiz.

Kendi günahlarımız için çocuklarımızı feda etmekde günümüzün ayrı bir toplumsal yarası hâline gelmiştir. Neredeyse her gün, eşini ve çocuklarını öldürdükten sonra intihar eden kişilerin haberleri basında yer almaktadır. Ya geçim sıkıntısından, ve ya namus meselesinden, yada basit bir tartışmanın alevlenmesinden kaynaklanan aile facialarında sanki baş sorumlular çocuklardır. Eline silahı alan için en kolay hedef, beşiğinde veya yatağında uyuyan masum bebekler ve çocuklar ol-maktadır. Yeri geldiğinde onları korumak için canımızı bile vermeyi göze aldığımız bu yavruları, gözümüz kırpmadan öldürtecek kadar bizi canavarlaştıran nedir? Bunun üzerinde düşünelim ve yapılan yanlışların faturasını onlara çıkartmayalım. Kendi günahlarımız için bu çocuklara kıymayalım. Nesebinden şüphelensek de, biz-den sonra kimlerin elinde kalır diye endişelensek de bu günahsız yavruları, vehimlerimize kurban etmeyelim. Bizlere Allah’ın emaneti olan göz nuru, gönül sürûru çocuklarımızın, aynı zamanda bizim imtihanımız olduğu (Enfal, 28) gerçeğini unutmayalım.

 

Bu yazı 4110 defa okunmuştur...

Yorum Ekle

Yazdır

YORUM LİSTESİ

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

n

08/03/2021 - 08:16 HZ. PEYGAMBER’İN (S.A.S.) TERBİYESİNDE YETİŞEN ÇOCUKLAR

n

02/10/2017 - 05:40 ÇOCUĞA İBADETİ SEVDİRMEK

n

06/10/2016 - 03:37 BEN OKULA   BAŞLIYORUM

n

07/05/2015 - 04:01 ÇOCUKLARIMIZA İBDET BİLİNCİ KAZANDIRMAK

n

01/09/2014 - 03:32 ÇOÇUKTA SORUMLULUK DUYGUSUNUN GELİŞTİRİLMESİ

n

04/07/2014 - 04:11 Çocuk ve Disiplin                       

n

09/06/2014 - 11:20 ÇOCUKLA SAĞLIKLI İLETİŞİM   

n

04/10/2013 - 05:21 Çocuğun İbadet Hayatına Alıştırılması

n

02/04/2012 - 04:33 Mum ışığında televizyon seyretmek

n

31/01/2012 - 02:09 Küçük bir canı huzur iklimiyle tanıştırmak

n

12/10/2011 - 02:07 Çocuk Sevgisi

n

13/07/2011 - 03:33 Genç Dediğin Böyle Olur

n

24/01/2011 - 13:34 Karneler ve Tatile Merhaba

n

24/01/2011 - 13:29 Karne sendromu

n

02/12/2010 - 16:08 Anne ve Babalara 13 ÖĞÜT

n

15/10/2010 - 14:58 Çocukların Dinî ve Ahlâkî Eğitimlerinde Dikkat Edilecek Bazı Hususlar

n

22/06/2010 - 14:19 Anne ve Babalara Tatil Önerileri

n

22/06/2010 - 14:15 Karneler ve Tatile Merhaba   

n

28/04/2010 - 11:11 Hz. Peygamber ve Çocuk Sevgisi

n

25/03/2010 - 14:51 Çocuk Kalbi Ve Kur'an

n

27/07/2009 - 16:33 Çocuğumuza Ramazanı Yaşatmak

n

04/05/2009 - 15:46 Çocuklarımızı Duaya Nasıl Alıştırabiliriz? 

n

04/05/2009 - 15:41 Çocuklar Neden Yalan Söyler?

n

11/03/2009 - 13:55 Öyle Çocuklar Yetiştirmek   

n

11/03/2009 - 13:52 Çocuklarda İnatlaşma İle Başaçıkmanın Yolları   

n

11/03/2009 - 13:51 Çocuklarda Alt Islatma:Bir Uyum ve Davranış Bozukluğu

n

11/03/2009 - 13:50 Çocuklarda Çalma: Bir Uyum ve Davranış Bozukluğu 

n

11/03/2009 - 13:49 Çocuklar’da Kekemelik

n

11/03/2009 - 13:48 Televizyon ve Otizm

n

11/03/2009 - 13:47 Çocuklarda Uyum ve Davranış Bozuklukları   

n

11/03/2009 - 13:46 Çocuklarda “Hayır” Dönemi   

n

11/03/2009 - 13:45 Çocuğunuzun Okul Başarısı İçin 

n

11/03/2009 - 13:43 Çocuklarda Namaz Eğitimi Nasıl Yapılmalıdır?   

n

11/03/2009 - 13:41 Ergenlik Kâbusu: Dini Şüphe ve Tereddütler 

n

11/03/2009 - 13:25 Çocuklara Tesir Eden Unsurlar

n

11/03/2009 - 13:24 İslamda Çocuk Eğitimi

n

11/03/2009 - 12:56 Manevi Beslenmesinde Babanın Terbiye Sorumluluğu

n

15/11/2008 - 17:43 Çocuk Zihniyetinin Temel yapıları / a. Egosantrizm

n

15/11/2008 - 17:41 Çocuk Zihniyetinin Temel yapıları / b. Animizm
 

Site İçi Arama

7 Muharrem 1447 |  03.07.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Sadakalar, hayatlarını Allah yoluna vakfedip gelir temini için fırsat bulamayanlara verilmelidir. Onlar dilenmedikleri için, onları tanımayanlar dilenmediklerine bakarak zengin olduklarını zannederler. Sen ise onları sîmâlarından tanırsın; onlar, yüzsüzlük ederek insanlardan ısrarla bir şey istemezler."

( Bakara sûresi - 273)

Bir Hadis

Hz. Enes (ra) naklediyor:

-Allah, şüphesiz zerre kadar haksızlık etmez, zerre kadar iyilik olsa onu kat kat artırır ve yapana büyük ecir verir- {Nisa, 40} ayeti ile ilgili olarak Resulullah (sav) şöyle buyurdu:

-Allah hiçbir mü'mine, yaptığı tek hayrın bile karşılığını ihmal etmek suretiyle zulümde bulunmaz. Yaptığı her hasenin karşılığı hem dünyada hem de ahirette kendisine verilir.

Kafir ise, yaptığı hayır sebebiyle dünyada öylesine yedirilir ki, ahirete varınca, karşılığı verilecek tek hayrı kalmaz.

(Müslim, Sıfatu'l-Münafıkın 56)

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim

“Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, seni tenzih ve takdis ederiz. Bizi
cehennem azabından koru!”

Âl-i İmrân Suresi-191

Hikmetli Söz

Bana dünyadan üç şey sevimli oldu: Geceleri namaz kılmak, hastaları ziyaret etmek, sözün doğrusunu söylemek.


Hz. Hasan 


Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com