Çocuk, Allah Teâlâ'nýn büyük bir nimeti ve ihsânýdýr. Her çocuk bir çiçektir. Çocuk masumdur, günahsýzdýr. Çocuk bir süs, bir zinettir. Çocuk bir hazine bir güzelliktir. Þâirin diliyle:
"Kim demiþ ki çocuk küçük bir þeydir,
Belki de çocuk en büyük þeydir"(1)
Kur'an-ý Kerim'e baktýðýmýz zaman görürüz ki; birçok Peygamber, Allah'tan çocuk nimetine sahip olabilmeyi istemiþtir.
Meselâ Hz. Zekeriyya (a.s.) Allah Teâla'ya þöyle niyâz etmiþtir:
وَاِنِّى خِفْتُ الْمَوَالِىَ مِنْ وَرَآئِى وَكَانَتِ امْرَاَتِى عَاقِرًا فَهَبْ لِى مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا
"(Rabbim!) Doðrusu ben, arkamdan iþbaþýna geçecek olan yakýnlarýmdan endiþe ediyorum. Karýmda kýsýrdýr. Tarafýndan bir veli (oðul) ver."(2)
هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُ قَالَ رَبِّ هَبْ لِى مِنْ لَدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً اِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَآءِ
"Orada zekeriyya, Rabbine duâ etti: "Rabbim! Bana tarafýndan hayýrlý bir nesil baðýþla. Þüphesiz sen duâyý hakkýyla iþitensin, dedi."(3)
"Hz. Ýbrahim Halilullah (a.s.)'da Allah'a þöyle yalvarmýþtý:
رَبِّ هَبْ لِى مِنَ الصَّالِحِينَ
"Rabbim! Bana sâlihlerden olacak bir evlat ver, dedi."(4)
فَبَشَّرْنَاهُ بِغُلاَمٍ حَلِيمٍ
"Ýþte o zaman biz O'nu (Ýbrahim'i) halîm (uslu) bir oðul (Ýsmail) ile müjdeledik."(5)
Ayrýca Ýbrahim (a.s.)'de kendisine çocuk ihsân eden Allah'a þöyle duâ etmiþtir:
اَلْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِى وَهَبَ لِى عَلَى الْكِبَرِ اِسْمَعِيلَ وَاِسْحَقَ اِنَّ رَبِّى لَسَمِيعُ الدُّعَاءِ
"Ýhtiyar halimde bana Ýsmail'i ve Ýshak'ý lutfeden Allah'a hamdolsun! Þüphesiz Rabbim duâyý iþitendir."(6)
رَبِّ اجْعَلْنِى مُقِيمَ الصَّلَوةِ وَمِنْ ذُرِّيَّتِى رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَاءِ
"Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri, namazý devamlý kýlanlardan eyle. Ey Rabbimiz! Duâmý kabûl et!"(7)
Anne ve babaya çocuk nimeti sadece Allah Teâlâ tarafýndan verilebilir. Allah Teâlâ, Kur'an-ý Kerim'de þöyle buyurmuþtur:
ثُمَّ رَدَدْنَا لَكُمُ الْكَرَّةَ عَلَيْهِمْ وَاَمْدَدْنَاكُمْ بِاَمْوَالٍ وَبَنِينَ وَجَعَلْنَاكُمْ اَكْثَرَ نَفِيرًا
"...Servet ve oðullarla gücünüzü arttýrdýk; sayýnýzý daha da çoðalttýk."(8)
لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَوَاتِ وَاْلاَرْضِ يَخْلُقُ مَا يَشَآءُ يَهَبُ لِمَنْ يَشَآءُ اِنَاثًا وَيَهَبُ لِمَنْ يَشَآءُ الذُّكُورَ
"Göklerin ve yerin mülkü Allah'ýndýr. Dilediðini yaratýr; dilediðine kýz çocuklarý, dilediðine de erkek çocuklarý bahþeder."(9)
اَوْ يُزَوِّجُهُمْ ذُكْرَانًا وَاِنَاثًا وَيَجْعَلُ مَنْ يَشَآءُ عَقِيمًا اِنَّهُ عَلِيمٌ قَدِيرٌ
"Yahut onlara, hem erkek hem de kýz çocuklarý olmak üzere çift verir. Dilediðini de kýsýr kýlar. O, herþeyi bilendir, her þeye gücü yetendir."(10)
Çocuklarýmýzdan Sorumluyuz!..
Müslüman bir anne ve baba, çocuklarýnýn eðitimininden, terbiyesinden ve iyi bir þekilde yetiþtirilmesinden sorumludur.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hadisi þeriflerinde þöyle buyurmuþtur:
كُلُّكُمْ رَاعٍ وَكُلُّكُمْ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، فَا“مَامُ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ،
"Hepiniz çobansýnýz ve mâiyetinizdeki sürüden mes'ulsünüz."(11)
مَا نَحلَ والدٌ وَلَداً من نُحْلٍ أفضلَ من أدبٍ حَسَنٍ
"Hiçbir baba çocuðuna güzel terbiyeden daha üstün bir baðýþta bulunmamýþtýr."(12)
يُؤَدِّبَ الرَّجُلُ وَلدَهُ خيرٌ مِنْ أن يتصدَّقَ بصاعٍ
Kiþinin çocuðunu bir kerecik terbiye etmesi, onun için bir Sa miktarýnda yiyecek tasadduk etmesinden daha hayýrlýdýr."(kütübü sitte)
"Çocuðun ismini ve terbiyesini güzel yapmak, ana ve babanýn çocuðuna karþý olan görevlerindendir."(13)
Allah Teâlâ Kur'an-ý Kerim'de þöyle buyuruyor:
يَآاَيُّهَا الَّذِينَ اَمَنُوا قُوآ اَنْفُسَكُمْ وَاَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَئِكَةٌ غِلاَظٌ شِدَادٌ لاَ يَعْصُونَ اللهَ مَآ اَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ
"Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakýtý insanlar ve taþlar olan ateþten koruyun..."(14)
Bu ilâhî emir gereðince her Müslüman, kendisini Cehennem ateþinden korumak için; Allah'ýn emirlerini yerine getirip, yasaklarýndan korunacaktýr.
Hz. Ömer (r.a.):
"Yâ Rasûlallah! Nefislerimizi vikâye ederiz (koruruz) fakat ailemizi nasýl koruyabiliriz?" demiþti.
Allah Rasûlü (s.a.s.) Efendimiz þöyle buyurdu:
"Allah'ýn sizi nehyettiði þeylerden onlarý nehyeder ve Allah'ýn size emrettiði þeyleri onlara emrederseniz. Bu þekilde onlarý korumuþ olursunuz."(15)
Yine Allah Rasûlü Efendimiz (s.a.s.) þöyle buyurmuþtur:
"Çocuklarýnýza ikram (ve ihsan) ediniz. Terbiyelerine çok dikkat ediniz. Onlarý güzel terbiye ediniz."(16)
"Çünkü onlar, Allah'ýn size hediyesidir."(17)
مُرُوا أوَْدَكُمْ بِالصََّةِ وَهُمْ أبْنَاءُ سَبْعٍ، وَاضْرِبُوهُمْ عَلَيْهَا وَهُمْ أبْنَاءُ عَشْرٍ، وَفَرِّقُوا بَيْنَهُمْ في المَضَاجِعِ
"Yedi yaþýndaki çocuklarýnýza namazý emrediniz. On yaþýna bastýklarý halde kýlmak istemezlerse onlarý cezalandýrýnýz. Kýz ve erkek çoçuklarýn yataklarýný ayýrýnýz."(18)
Çocuklarýnýzý þu üç güzel haslet üzere yetiþtiriniz:
Peygamber sevgisi, O'nun Ehl-i Beyti'nin sevgisi ve Kur'an-ý Kerim (okuma) sevgisi."(19)
"Allahtan korkunuz ve adaletli olunuz."(20)
Çocuklarýný iyi yetiþtiren kimselerin öldükten sonra da sevap defteri kapanmaz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadis-i þeriflerinde þöyle buyurmuþtur:
قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ: »خَيْرُ مَا يُخَلِّفُ الْرَّجُلُ مِنْ بَعْدِهِ ثَثٌ: وَلَدٌ صَالِحٌ يَدْعُو لَهُ، وَصَدَقَةٌ تَجْرِي يَبْلُغُهُ أجْرُهََا، وَعِلْمٌ يُعْمَلُ بِهِ مِنْ بَعْدِهِ
“Kiþinin (öldükten sonra) geride býraktýklarýnýn en hayýrlýsý þu üç þeydir: "Kendisine dua eden salih bir evlad, ecri kendisine ulaþan bir sadaka-i cariye, kendinden sonra amel edilen bir ilim."(21)
Unutmayalým ki, Kur'an-ý Kerim bizleri þöyle uyarmaktadýr:
وَاعْلَمُوا اَنَّمَا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلاَدُكُمْ فِتْنَةٌ وَاَنَّ اللهَ عِنْدَهُ اَجْرٌ عَظِيمٌ
"Biliniz ki, mallarýnýz ve çocuklarýnýz imtihan sebebidir ve büyük mükafât Allah'ýn katýndadýr."(22)
Büyük mükafatý kazana bilmenin yolu çocuklarý güzel terbiye etmektir.
Terbiye; kelime manasý olarak; geliþmek, çoðalmak veya büyümek ya da; bir þeyi islah etmek manasýna gelen kelimeden türemiþtir.
Ýslami açýdan tarifi ise þöyle yapýlabilir;
Müslüman bir çocuðu dünya hayatýna ve ahiret hayatýna kamil bir þekilde hazýrlayan, insanýn sýhhat yönünü,akli yönünü, içtimai yönünü ve diðer yönlerini bütün halinde geliþme dönemlerinde özellikle Kur’an Sünnet ýþýðýnda bir kültür kazandýrmaya denir.
Terbiye iki yönüyle önem taþýmaktadýr.
1)Terbiye bir amel ve ibadettir.
2)Terbiye islami öðrenim ve eðitim metodudur.
-Birinci yönüyle; fýtratýn çalýþmasý ve yönlendirilmesi saðlanýr. Hadisi þerifte;
”Her doðan çocuk islam fýtratý üzerine doðar, sonra onu anasý, babasý ya yahudileþtirir ya da hiristiyanlaþtýrýr ya da mecusileþtirir.
-Terbiye insanýn salih, efendi, dürüst,olgun dinine baðlý,ahlaklý,temiz yetiþmesinin bir göstergesidir.
-Terbiye sayesinde insan dini sorumluluðunu yerine getirir. Hadisi Þerifte;
كُلُّكُمْ رَاعٍ وَكُلُّكُمْ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، فَا“مَامُ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ،
“Hepiniz çobansýnýz, hepiniz emriniz altýndakinden mesülsünüz.”
-Ýnsan terbiye sayesinde çocuklarýna ve ailesine kazandýrdýðý fayda neticesinde mükafat kazanýr.
Hadisi þerifte;
قالَ رَسُولُ اللّهِ :مَنْ عَالَ ثَثَ بناتٍ، أو ثثَ أخواتٍ، أو أخْتَيْنِ، أو بنتينِ فأدَّبَهُنَّ، وأحسنَ إليهنَّ، وزوَّجهنَّ فله الجنةُ
”Kim ki, üç kýz yetiþtirir veya üç kýz kardeþ yetiþtirir ya da iki kýz veya iki kýz kardeþ edepleriyle yetiþtirir de ihsan ederek onlarý evlendirirse ona cennet vardýr.”
-Terbiye sayesinde farz olan ilim öðrenme görevi de yerine getirilir. Hadisi þerifte;
“Ýlim öðrenmek kadýn erkek herkese farzdýr.”
-Ýkinci yönüyle terbiyenin faydalarý þunlardýr;
-Ýslam toplumlarýndaki çeþitli yanlýþlarý araþtýrýp onlarýn önüne geçmeði amaç eder.
-Ýçki, uyuþturucu kullanýmýný, zinayý, adam öldürmeye teþebbüs etmeði, ana babaya itaatsýzlýðý önlemeyi dedi kodu yapmayý vb. gibi topluma ait yanlýþlarý araþtýrýp önlemeðe çalýþýr.
-Deðiþik ülkelerin eðitim sistemleri araþtýrýlarak faydalý yönler üzerinde istifade etmek için çalýþmalar yapýlýr, çözümler aranýr. Her halükarda insanlarýn aklýna, gönlüne, kalbine, ruhuna ve fikirlerine hitap edilir.
-Karþýlaþtýrmalý terbiye derslerinin araþtýrýlýp uygunluðuna ve ortamýna göre tatbiki saðlanýr. Böylece modern geliþen dünya nimetlerinden faydalanýlmýþ olunur.
Çocuklara Sevgi ve Þefkat
Çocuklara iyi davranmak, onlarý sevmek, onlara karþý þefkat ve merhamet göstermek Ýslâm Dini'nin emirlerindendir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), çocuklarý çok severdi. Her gördüðü yerde çocuklarla ilgilenir, onlarý okþardý. Bilhassa yetim çocuklara karþý müstesnâ bir ilgi gösterirdi. Ashabýna da bu konularda tavsiyelerde bulunurdu.
Sahabe-i Kirâm'dan Ebû Hureyre (r.a.) anlatýyor:
Bir gün Rasûl-i Ekrem (s.a.s.), torunu Hz. Hasan (r.a.)'ý öpüyordu. O sýrada yanýnda bulunan Akra bin Hâbis:
قَبَّلَ رسُولُ اللّهِ : الْحَسَنَ ابْنَ عَلىٍّ رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما وَعِنْدَهُ ا‘قْرَعُ بْنُ حَابِسٍ. فَقَالَ ا‘قْرَعُ: إنَّ لِى عَشْرَةً مِنَ الْوَلَدِ مَا قَبَّلْتُ مِنْهُمْ أحَداً! فَنَظَرَ إلَيْهِ رسولُ اللّهِ : ثُمَّ قال: مَنْ َ يَرْحَمُ َيُرْحَمُ
- Benim on çocuðum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim, dedi.
Peygamber Efendimiz, (evlat þefkatinden yoksun olan bu adama baktý ve):
"Merhamet etmeyene merhamet olunmaz." Buyurdu.(31)
Hz. Aiþe (r.anha) vâlidemizin anlattýðýna göre; bir defasýnda bedevîlerden bir grup insan, Rasûlullah'ýn huzuruna gelmiþlerdi. Bir münâsebetle: "Sizler çocuklarýnýzý öper misiniz?" dediler. "Evet" cevabýný alýnca, takýndýklarý olumsuz tavýr üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.s.) þöyle buyurdu:
"Eðer Allah Teâlâ sizin gönüllerinizden rahmeti ve þefkati çekip almýþsa ben ne yapabilirim?... (sizin gönüllerinize þefkat ve merhamet koyabilir miyim?)"(32)
Üsâme bin Zeyd (r.a.) þöyle der:
Hz. Peygamber (s.a.s.) beni bir dizine, Hz. Hasan (r.a.)'ý da diðer dizine oturtur, sonra bizlere sarýlýp:
"Allah'ým! Ben bunlara merhamet ediyorum, sen de onlara merhamet eyle" derdi.(33)
Kýz-Erkek Ayýrýmý Yapmamak
Hz. Âiþe (r.anha) vâlidemiz þöyle anlatýr:
Beraberinde iki kiz çocuðu bulunan bir kadýn yanýma gelip, bir sadaka istedi. Ben araþtýrdým ve bir hurmadan baþka birþey bulamadým. O hurmayý verdim. Kadýn hurmayý ikiye bölüp her birisine birer parça verdi, sonra da gitti. Rasûlullah (s.a.s.) gelince durumu kendisine arz ettim. Buyurdu ki:
مَنِ ابْتُلِىَ من هذهِ البناتِ بشئٍ فأحسنَ إليهِنَّ كنَّ لهُ سِتراً منَ النارِ
"Kim ki kendisine kýz çocuk verilirse ve o da onlara ihsanda bulunursa; onlar kendisine ateþten hicap (perde) olurlar."(34)
Allah Rasûlü (s.a.s.) Efendimiz, kýz çocuklarýnýn hor görülmesini ve çocuklar arasýnda kýz-erkek ayýrýmý yapýlmasýný þiddetle yasaklamýþtýr. Kýz çocuklarýný hor ve hakir görmek, çocuklar arasýnda ayýrým yapmak uygun bir hareket deðildir. Bu hareket bir "Cahiliyye Çaðý" âdetidir. Cahiliyye çaðýnda bazý kimseler kýz çocuðuna sahip olmayý bir ayýp sayarlardý. Kur'an-ý Kerim'de bunun doðru olmadýðý þöyle belirtiliyor:
وَاِذَا بُشِّرَ اَحَدُهُمْ بِاْلاُنْثَى ظَلَّ وَجْهُهُ مُسْوَدًّا وَهُوَ كَظِيمٌ
"Onlardan birine kýzý(olduðu) müjdelendiði zaman öfkelenmiþ olarak yüzü kapkara kesilir."(35)
يَتَوَارَى مِنَ الْقَوْمِ مِنْ سُوءِ مَا بُشِّرَ بِهِ اَيُمْسِكُهُ عَلَى هُونٍ اَمْ يَدُسُّهُ فِى التُّرَابِ اَلاَ سَاءَ مَا يَحْكُمُونَ
"Kendisine verilen müjdenin kötülüðünden dolayý kavminden gizlenir. Onu, aþaðýlýk duygusu içinde yanýnda mý tutsun, yoksa topraða mý gömsün! Bakýn ki, hüküm ne kadar kötüdür."(36)
Maalesef zamanýmýzda tekrar cahiliyye âdetlerine dönen ve kýz çoçuklarýný hakir gören bazý cahil kimseler vardýr. Hatta erkek çocuðu olmadý diye hanýmýný döven ve boþayan kimseler dahi mevcuttur. Bu gibi hareketler hiç de doðru deðildir. Çocuðu veren ve hangisinin anne-baba hakkýnda hayýrlý olduðunu bilen Allah Teâlâ'dýr. Allah'ýn verdiðini güzel karþýlamak ve o emaneti gereði gibi korumak da bizim görevimizdir. Bir çocuk sahibi olmak için büyük servet ve para harcayýp da çocuk nimetini elde
edemeyen aileler bizim için bir ders deðil midir? Hem Allah Teâlâ evlat konusunda yegâne ve tek tasarruf sahibidir. Çocuklarý o ihsân eder. O isterse hiç evlat nasip etmez. Dünyanýn bir imtihan yeri olduðunu hiçbir zaman hatýrýmýzdan çýkarmamalýyýz.
DÝPNOTLAR
1- Abdulhak Hamid.
2- Meryem: 5.
3- Âli-Ýmrân: 38.
4- Saffât: 100.
5- Saffât: 101.
6- Ýbrâhim: 39.
7- Ýbrâhim : 40.
8- Ýsrâ: 6.
9- Þûrâ: 49.
10- Þûrâ: 50.
11- Riyâzü's-Salihîn, c. 2, sh. 73, Hadis No: 656.
12-Tirmizî, Sünen, c. 3, Hadis no: 2018.
13- el-Fethu'l-Kebîr, c. 2, sh: 74
14- Tahrîm: 6.
15- Hakk Dini Kur'an Dili, c; 6 sh: 5112.
16-Seçme Hadisler, sh: 29, Diyanet Yayýnlarý.
17- A.g.e. sh: 30.
18- Riyâzü's-Salihîn. c.1, Hadis No: 229.
19- Kenzü'l-Ýrfan- 1001 Hadis, sh:179.
20- Keþfü'l-Hafâ, c. 1, Hadis No: 84
21- Ö. Nasuhi Bilmen, Hikmet Gonceleri (500 Hadis) Hadis No: 67, Bilmen Yayýnevi,
22- Enfâl: 28.
31- Seçme Hadisler, Sh: 167
32- Seçme Hadisler, Sh: 167
33- Buhârî
34- Buhari ve Müslim.
35- Nahl: 58.
36- Nahl: 59.
|