Tam beþ yýl boyunca aþina olduklarý sýnýfta ayný öðretmen tarafýndan eðitilmek yerine, þimdi kendilerini gün içinde bir çok defa deðiþen ortamlarda bulurlar. Artýk bir ders süresi kadar bile görmedikleri bir sýnýf öðretmenleri vardýr. Gün boyunca farklý derslerine girmek durumunda olduklarý kadýnerkek, farklý eðiticilere sahiptirler. Ýþte ebeveyn bu noktada gençten baþarýlý olmasýný, yüksek notlarla dolu bir karne getirmesini daha bir dikkatle bekler. Genç baþarýsýzsa... Öðrenci, kýrýklarý çok bir karne ile geldiðinde ebeveyn, hemen onu suçlama eðilimine girer. Öfkeyle "ne oldu sana böyle?" diye sorar. "Eðer müzik dinlemeye, televizyon izlemeye, telefonda konuþmaya, top oynamaya, bilgisayarla uðraþmaya bu kadar çok zaman ayýrmasaydýn, ev ödevleri için daha çok vaktin olacaktý ve daha iyi notlar alacaktýn." Ergenlik çaðý çocuklarý, hýzlý bir deðiþim sürecinden geçerler. Hayatlarýna yeni ilgi alanlarý dahil olmaya baþlamýþtýr. Çevresindekilerin ilgi ve hayranlýðýný kazanabilmek ona okuldan daha önemli ve çekici gelebilir. Ev ödevleri çoðunlukla sýkýntý verir. Cinsel duygu ve ilgileri uyanma çaðýna girmiþtir. Ebeveyn ne yapmalý? Çocuk baþarýsýzsa, elbette hatanýn önemli bir kýsmý ona aittir. Ama ebeveynin de dikkat etmesi gereken noktalar vardýr. Çocuktan önce annebaba "acaba nerede hata yaptýk?" diye sormalý ve cevabýný aramalýdýrlar. ·Annebaba arasýnda geçimsizlik ve problem varsa, çocuðun derslere ilgisinin daha da düþeceði bilinmelidir. Acaba evde huzurlu bir ortam var mýdýr? ·Ebeveyn, çok baský mý yapýyor? Çünkü devamlý ders çalýþmasý konusunda çocuðu sýkýþtýrmak ters tepebilir. Ýsmet'in babasý ölmüþtü ve annesi onun okumasýný ailenin çýkýþ kapýsý olarak görüyordu. Bu yüzden devamlý "ders çalýþ" diye baský yapýyor, elinde kitap görmediðinde sert davranýþlara giriyordu. Sonuçta Ýsmet, kýrýk dolu bir karneyle eve gelmiþti ve þunu bana söyledi: "Doktor amca, ders çalýþmaktan soðudum annemin yüzünden. Bir kabus gibi geliyor." Baþarýsýz olan çocuk, annebabasýnýn beklentilerini karþýlayamadýðýndan kendini büyük bir baþarýsýzlýk ve yetersizlik içinde hissedebilir. Bir de baþarýlý öðrencilerle kýyaslanýrsa, kendine güvenini kaybedebilir. ·Gencin bir derdi, bilmediðimiz bir takýntýsý baþarýsýnýn düþmesine yol açabilir. Onunla bir arkadaþ gibi konuþarak, problemlerini anlamaya çalýþmak gerekir. ·Bazen de çocuðun kapasitesi yetersizdir. Nasýl yetiþkinler ayný maaþý almýyor veya görevlerinde deðiþik baþarýlar gösteriyorlarsa gençler de kapasitelerinin üzerine çýkamayabilirler. Ahmet'i kötü bir karne ile geldiði için getiren babasý, þunlarý anlatmýþtý: "Ben okuyamadým. Bir türlü baþarýlý olamadým. Annesi de talihsizdir, ama okumanýn önemini çok anladým. Oðlumun ne yapýp ne edip iyi bir üniversite bitirmesini istiyorum. Ancak karnesi beni çok üzdü." Burada kapasite yönünden kendine benzediðini düþünmek istemeyen bir baba sözkonusuydu. ·Bir takým ödül ve teþviklerle gencin ders baþarýsý konusunda desteklenmesinde fayda vardýr. Arkadaþlarýyla vakit geçirmesine izin verme þeklinde olabilir veya çok istediði bir bisikleti almaya söz verilebilir. ·Yine gence ders çalýþmanýn prensiplerini anlatan kitaplar alarak, tavsiye ederek okumasýný saðlamakta fayda vardýr. Öðrenciliðimde Prof.Dr. Ali Fuat Baþgil'in "Gençlerle Baþbaþa" adlý eserinden çok yararlanmýþtým. ·Bazen de genç, ilgi alaný ve yeteneklerine ters bir bölümde okumakta olabilir. Bunu da gözönüne almakta fayda vardýr. Bir doktor arkadaþýmýn kýzý edebiyata çok meraklýydý. Bol kitap okur, þiir denemeleri kaleme alýrdý. Fakat devam ettiði özel okul, tercih sebebi olan üniversitelerin hep fen puanýyla almasýný gerekçe göstererek fen bölümüne kaydetti. Sonuç kýzýn bir yýl kaybýydý. Halbuki edebiyat bölümünde hem baþarýlý olacak, hem de kendini göstermenin verdiði mutluluðu tadacaktý. ·Seyrek de olsa genç eðitim sistemini saçma bulup ders çalýþmaktan soðuyabilmektedir. Gerçekten gençlerin kývrak zekasýna; atak, enerjik ve saðlýk dolu yapýsýna uygun eðitim verilmemektedir. Araþtýrýcý, geliþtirici olmayan bir eðitim modeline sahibiz. Sadece not almaya dayanan, bir de öðrencinin kýlýk kýyafetini ve kafa yapýsýný basmakalýp yapmaya dayatan bir sistemimiz var. Ama bunlara raðmen gence yine de baþarýlý olmasýný beklediðimizi telkin etmeliyiz. Tembel ve pasif yaþantý daha yanlýþ olacaktýr. Gelecek döneme hazýrlýk Gencin üzücü notlarla gelmesi, ebeveyni paniðe sokmamalýdýr. Muhakkak soðukkanlýlýkla bu durumun sebeplerini araþtýrmak gerekir. Artýk kýrýlan testiye üzülmeyi býrakýp yeni testinin kýrýlmamasý için alýnacak tedbirleri gözden geçirmelidir. ·Öncelikle gence bir hasým gibi deðil, arkadaþ gibi davranmalý, ona kulak vermelidir. ·Evde çalýþmaya uygun bir ortam hazýrlamalýdýr. Sessiz bir oda ve uygun bir çalýþma masasý vazgeçilmezdir. ·Dersleriyle ilgilenmeli, neler öðrendiði ve aldýðý notlar sorulmalýdýr. ·Sýk sýk okuluyla, öðretmenleriyle görüþmeli ve ebeveyn olarak ne yapmasý gerektiði konusunda görüþlerini almalýdýr. ·Bilgisayarý, televizyonu, ders dýþý kitap okumayý kýsýtlamalýdýr. Son olarak ebeveyn þu gerçeði unutmamalýdýr: Gencin hayattaki baþarýsý okul baþarýsýna paralel deðildir. Bir de okul baþýrýsýndan daha önemli olan husus gencin kiþilikli yetiþmesidir.
|