“Helal’ler bellidir. Haram’lar bellidir. Bu ikisinin arasýnda çoðu insanýn bilmediði þüpheli þeyler vardýr. Kim bu þüpheli þeylerden sakýnýrsa, dinini ve ýrz (þeref)ini korumuþ olur. Her kim de bu þüpheli þeylerin içine dalarsa, sýnýrlarýn kenarýnda ot otlatan çoban gibidir. Sýnýrlarý aþma tehlikesiyle karþý karþýyadýr. Dikkat edin! Her kralýn bir sýnýrý (yasaklarý) vardýr. Dikkat edin! Allah’ýn yeryüzündeki yasaklarý, HARAM’larýdýr. Dikkat edin! Cesette bir et parçasý vardýr. Eðer o et parçasý düzgün olursa, bütün bir ceset düzgün olur. Eðer o et parçasý bozulursa bütün ceset bozulur. Dikkat edin! O et parçasý “Kalb”tir . ( Buhari, Ýman 39. Hadis no: 52)
Hz. Peygamber (SAV)’in bir hadisini dinlemek, okumak, öðrenmek ve yaþamak, insanýn beynindeki yüzlerce bidat ve hurafeyi temizler. Kalbinde manevi kapýlarýn açýlmasýna sebep olur. Günlük hayatta bir çok problem ve sýkýntýlarý yokeder. Âhiret’te de bir çok muhteþem ödüller kazandýrýr.
Ýslam ulemasýnýn “Hüküm planýnda çok geniþ manalar içeren dört muazzam hadisten birisi” diye tarif ettiði bu hadisi þeriften çýkaracaðýmýz ibret, ders ve nükteleri þöyle sýralaya biliriz:
-
Rivayet etmek, dünya tarihinde hiç bir ümmete nasib olmayan, özel þartlar ve kriterler içinde bir haberi, bir kimseden alýp diðerine nakletmenin ilmidir.
-
Sahabenin “Hz. Peygamber (sav)’i þöyle söylerken iþittim” demesi günümüzdeki birisinin bir âlimi dinlerken “Þöyle söylerken iþittim” demesine benzemez. Hadis rivayetinde “Ýþittim (Sema’)” ibaresinin özel anlamlarý vardýr.
-
Kainatta her þey kurallara baðlanmýþtýr. Basit bir kalem , oyuncak, ip, tahta vs, yapmanýn bile belli kurallarý vardýr. Eðer o kurallara uymazsanýz, sonuca varamazsýnýz. Neticeler kurallara baðýlýdýr. Marketten basit bir makine satýn aldýðýnýzda (mesela bir ütü), makinenin yanýnda size bir kullanma klavuzu (instruction book) verirler. Neden? “Bu makineyi bu kitapta belirtilen kurallara göre kullanýn. Eðer makineyi bu kurallara göre kullanmazsanýz kýsa zamanda makine bozulur. Çalýþmaz hale gelir” mesajýný vermek için.
Peki, dünyanýn en geliþmiþ teknolojilerindeki en kompleks bir makineden milyonlarca kez daha fazla sistematik ve kompleks bir organizmaya sahip olan insan vucudunun ve ruhunun kurallarýný kim belirleyecek? Ýþte bu soru dünya toplumlarýnýn yanýlma-kýrýlma noktasýdýr. Dünyanýn bir çok ülkesinde, bu kurallarý parlementerler, bakanlar, belirli bir zümre koymaktadýr. Yani insan koymaktadýr. Ýnsanýn bilgisi çok dar ve kýsýtlý olduðu için ( mesela gelecekte ne olacaðýný bilemez. Geçmiþte ne olduðunu detaylarýyla bilmez. Daha yaþadýðýmýz çaðda olanlarý bile tam bilmez. Evrenin yapýsýný ve sýrlarýný hiç bilmez) koyduðu kurallar toplumlara huzur ve mutluluk vermemektedir. Böylece milyonlarca insan acý ve ýzdýrap içinde kývranmaktadýr. Bütün bu acý ve ýzdýraplarýn sorumlusu bu kurallarý kendi kafalarýna göre koymaya kalkan insanlardýr. Çünkü kurallarý; makineyi ilk defa icât edip üreten mühendis kor. Makineyi en iyi tanýyan, o makineyi icat eden muhendistir. Dolayýsýyla makineyi; icât eden muhendisin koyduðu kurallara göre deðil de, kendi kafasýna göre kullanarak makineyi bozanlar zalimlerin ta kendisidir.
Hiç þüphesiz ki insaný “Allah” yaratmýþtýr. Dolayýsýyla insaný en iyi tanýyan Allah’týr. “Elâ ye’lemu Men halak “Yaratan (yarattýðýný) bilmez mi!?” Ýnsanýn maddi ve manevi ihtiyaçlarýný en iyi bilen Allah’týr. Ýþte bu nedenledir ki, akýllara durgunluk veren muazzam bir sistem içinde insaný yaratmýþ, ardýndan bu sistematik yapýnýn en güzel bir þekilde nasýl çalýþacaðýný gösteren âdeta bir kullanma kýlavuzu göndermiþtir. Ýþte bu kullanma klavuzu “Kuran ve Sünnet”tir. Helal’ler ve Haram’lardýr.
Helal’ler, insan vucudunun (maddi ve manevi yapýsýnýn) uyumlu bir þekilde çalýþmasýný saðlayan yol iþaretleridir. Helal’ler, muazzam bir organizeye sahip olan insan fizyolojisinin ve psikolojisinin düzgün çalýþmasýný saðalayan kurallardýr. Böylece Helal’ler, insaný dünya ve ölüm ötesi hayatta huzur ve mutluluða götüren “ilâhî” reçetelerdir.
Haram’lar ise, insanýn muhteþem bir organize ve uyum içinde çalýþan maddi ve manevi sistemini bozup tahrip eden bombalardýr. Bilgisayarýn içine giren virus gibidir. Ýnsan vucudunda bir çok hastalýklara sebep olur (Vucudumuzda çýkan hastalýklarýn çoðu, iþlediðimiz bir günahtan dolayýdýr). Toplumlarda bir çok problem doðurur. Haramlar, insanýn fizyolojik yapýsýný tahrip ettiði gibi, acýma, þefkat, vefâ, hayâ, cesâret, vicdan, kavrayýþ, sezgi gibi manevi duygularýný da öldürür. O nedenle haramlar ateþ gibidir. Aslýnda haram iþleyen bir insan, her þeyden önce kendi kendine zulmetmektedir.Buradan hareketle, neyin helal neyin haram olduðunu öðrenmek, her insan için son derece önemlidir.
-
Haramlardan sakýnmak, bir insanýn olgun (Kâmil) bir mümin olduðunu gösterir. Bu nedenle Ýmam Buhari yukarýdaki hadis-i þerifi “Ýman” kitabýnda zikretmiþtir.
(Devam edecek inþaallah)