"Benden, Kur'an’dan baþka bir þey yazmayýn. Kim benden Kur’an’dan baþka bir þey yazarsa, onu imha etsin. Benden hadis rivayet edin. Bunda bir sakýnca yoktur. Ancak kim benim üzerime (1) yalan isnat ederse cehennemdeki yerine otursun" (2)
Bunlar kendi içinde ne büyük bir çeliþkiye düþtüklerinin ve ne korkunç bir mantýk hatasý yaptýklarýnýn bilmem farkýndamýdýrlar? Ýnkârýna çalýþtýklarý þeyi, inkâr ettikleri bir delil ile ispatlamaya çalýþýyorlar! Hadisleri reddederken yine bir hadise dayanýyorlar! Hadislere güvenilemeyeceði sonucunu yine bir hadisle delillendiriyorlar! Bu ise kullandýklarý delil ile vardýklarý neticenin butlânýnýn ispâtýdýr. Yani kendi kendilerini çürütmektir, çeliþkidir, tenâkuzdur.
Öte yandan hadislerin sahabe ve tâbiin tarafýndan yazýldýðýný gösteren manevi tevâtür derecesine ulaþan rivayetler vardýr. Sahabelerin Allah Rasûlü sallallahu aleyhi vesellem'den duyduklarý hadisleri yazdýklarý ve "Sahifeler" diye isimlendirilen kitaplar meþhurdur. Bunlarýn en önde gelenleri Amr b. El-Âs'ýn "Es-Sahîfetü's-Sâdýka"sý (3), Sa'd b. El-Ubâde'nin sahifesi (4) , Câbir b. Abdullah'ýn (radýyallahu anhum ecmaîn) sahifesidir (5).
Beyhakî "El-Medhal"de ve Ahmed b. Hanbel Müsned'te Ebu Hureyra radýyallahu anh'ten þu hadisi rivayet etmiþtir:
"Abdullah b. Amr b. El-Âs hariç, Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi vesellem'in hadisini benden daha iyi bilen hiç kimse yoktur. Zira Abdullah b. Amr hadisleri eliyle yazar, kalbiyle sýkýca ezberlerdi. Ben ise, kalbimle sýkýca ezberler, elimle yazmazdým"(6).
Ebû Dâvud Sünen'inde Abdullah b. Amr (r.a.)'ýn þöyle dediðini rivayet etmiþtir:
"Rasûlullah (s.a.s.)'den iþittiðim her þeyi yazýyordum. O'nun söylediklerini hýfzetmek istiyordum. Ancak kureyþ bana engel oldu ve: Allah Rasûlü (s.a.s.)'den iþittiðin her þeyi yazýyormusun? Zira O kýzgýnlýk ve hoþnutluk anýnda bir þer söylemiþ ve sen de onu yazmýþ olabilirsin?" dediler. Bunun üzerine ben yazmayý býraktým ve durumu Allah Rasûlü'ne (s.a.s.) arzettim. Rasûlullah (s.a.s.) eliyle aðzýný iþaret etti ve þu cevabý verdi:
- Yaz. Canýmý elinde tutan (Allah)’a yemin ederim ki, oradan haktan baþka bir þey çýkmaz (7).
Bir baþka rivayette Abdullah b. Amr þöyle demiþtir:
- Ya Rasûlellah! Sizden duyduklarýmý yazayým mý?
- Evet
- Kýzgýnlýk ve hoþnutluk anýnda (da yazayým mý)?
- Evet (yaz). Muhakkak ki öyle durumlarda benim haktan baþka bir þey söylemem mümkün deðildir (8).
Mekke'nin fethedildiði sene Huzaa kabilesinin, Leys oðullarýndan bir adamý öldürmesi üzerine Rasûlullah (s.a.s.) bir hutbe verdi. Yemen ehlinden bir adam Rasulullah'a geldi ve "Ya Rasûlellah ( bu hutbeyi) bana yaz" dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü sallallahu aleyhi vesellem "Ebû Þah'a (bu hutbeyi) yazýn" (9) emrini verdi.
Ýmam Tirmizi Ebû Hureyra (r.a.)'ýn þöyle dediðini rivayet etmiþtir: Ensardan bir adam Rasûlullah (s.a.s.)'in meclisinde oturuyor ve Rasulullah (s.a.s.)'den hadis dinliyordu. O'nun sözlerini çok seviyor, ancak ezberleyemiyordu. Bu durumunu Rasûlullah'a þikayet etti ve "Ey Allah'ýn Rasûlü! Ben sizden hadis dinliyorum ve sizin sözleriniz beni çok etkiliyor, ancak ezberliyemiyorum" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.s.), eliyle yazmayý iþaret ederek:
- Sað elinle (yazarak, hafýzana) yardým iste, dedi (10).
Hadislerin yazýlmasý ile ilgili daha geniþ bilgi almak isteyen, "Hatib el-Baðdâdî'nin "Takyîydü'l-Ýlim" ve Ýbnü Abdilberr'in "Câmiu beyâni'l-Ýlim" adlý eserlerine müracaat edebilir.
Hadislerin yazýlmasýný yasaklayan ve yazýlmasýna izin verilen rivayetler arasýnda hiç bir çeliþki ve tenâkuz yoktur. Bunu bir kaç madde ile izah edelim:
a) Vahyin ilk inmeye baþladýðý dönemlerde Allah Rasûlü (s.a.s.) Kur'an ile karýþmamasý için hadislerin yazýlmasýný yasaklamýþ ancak daha sonraki dönemlerde bu ihtimal ortadan kalkýnca yazýlmasýna izin vermiþtir.
b) Hadislerin yazýlmasýný yasaklayan rivayet genel bir yasaklamadýr. Ancak Allah Rasulü hadisleri Kuran ile karýþtýrmayacaðýný bildiði özel kimselere –Abdullah b. Amr gibi- yazýlmasý iznini vermiþtir.
c) Benden, Kur’an'dan baþka bir þey yazmayýn "yasaklamasý" ayný “sayfaya" veya "ayný kitaba" kaydýyla sýnýrlýdýr. Yani Allah Rasulü (s.a.s.), Kur’an ile baþka þeyleri bir sayfaya veya ayný kitaba yazýlmasýný yasaklamýþtýr.
Hadislerin yazýldýðýna delalet eden sahih rivayetler olmasýna raðmen hadisleri reddeden kimselerin sadece -özel þartlar içinde- yazýlmadýðýný gösteren rivayetleri zikredip yazýldýðýný gösteren rivayetlerden hiç bahsetmeyiþleri, art niyetli olduklarýnýn bir belirtisidir. Çünkü kaynak kitaplarýmýzda bu konuyla ilgili her iki çeþit rivayetler birlikte zikredilmektedir. (11)
Konunun çok önemli baþka bir boyutu daha vardýr: Haramlar, günahlar, fitne ve fesat içinde anlayýþlarý kýtlaþan, hafýzalarý zayýflayan hadis inkârcýlarý, vahyin nüzûlünü gören ve beþerin Efendisinin sohbetinde yetiþen sahabelerin (ve onlarýn talebelerinin) hafýza ve anlayýþlarýnýn da kendi hafýzalarý gibi zayýf, sönük ve cýlýz olduðunu zannediyorlar! Hadislerin muhafazasýnýn, sadece yazmakla mümkün olacaðýný sanýyorlar! Kendi hafýzalarý gibi zayýf, sönük ve cýlýz bir hafýza içinde böyle düþünmeleri gayet normaldir. Ancak son derece keskin ve kuvvetli hafýzaya ve derin bir anlayýþa sahip olan sahabeler ve onlarýn talebeleri nezdinde durum hiç de öyle deðildir. Onlar hadislerin muhafazasýnýn yazmaktan çok ezberlemekle gerçekleþeceðine inanýyorlardý. Hadislerin yazýlmasýna karþý çýkan sahabe ve tâbiin "Eðer hadisler yazýya geçerse insanlar kaðýtlar üzerindeki bilgilere güvenir ve böylece Allah Rasûlünün sözleri beyinlerden ve hafýzalardan silinir, böylece hayattan kopar ve zayi olur" gerekçesiyle onlarýn yazýlmasýna karþý çýkmýþlardý. Bu nedenle bazý âlimler "Kâðýtlardaki ilim ne kötü bir ilimdir" derken Ýmam Dârakutnî de hadis ilmini kastederek "Bu ilim, ehil insanlarýn arasýnda dönüp dolaþan bir ilimdi. Ancak yazýya geçince bu ilme ehil olmayan insanlar karýþtý" cümlesiyle bu hakikati veciz bir ifadeyle dile getirmiþtir. Hatta bazý muhaddisler, ilmi kendisiyle birlikte hamama girmeyen insanlarý "âlim" kategorisinde deðerlendirmemiþlerdir. Mýsýr’dan Þam’a giderken yolda Ýmam Gazali'nin kitaplarýný çalan eþkýyanýn, "O kitaplar benim herþeyim. Bütün malýmý, paramý al ama kitaplarýma dokunma" diyen Gazali'ye söylediði "Sen ne biçim âlimsin! Kitaplarýný elinden alýnca câhil kalýyorsun" sözü meþhurdur. (12)
Onlardan öyleleri vardý ki ilk duyuþta koca bir kasideyi ezberliyorlardý. Týpký Abdullah b. Abbas'ýn bir celsede Ömer b. Ebî Rabîa'nýn kasidesini ezberlemesi gibi! Ýþte Ýbn-i Þihab ez-Zühri: "Ben Bakî' mezarlýðýnýn kenarýndan geçerken okunan mersiyelerin kulaðýmdan içeri girmemesi için kulaðýmý týkýyordum. Allah’a yemin ederim ki kulaðýmdan içeri girip te unuttuðum hiç bir þey yoktur!.." diyordu. Ýþte Ebû Hureyra (r.a.): Ýbnü Hacer el-Askalâni'nin "El-Ýsabe Fî Temyîyzi's-Sahâbe" adlý eserinde halife Mervan'ýn Ebu Hureyra'yý çaðýrýp Allah Rasûlü'nden duyduðu hadisleri yazdýrmasýný ister. Ebu hureyra beþ yüz civarýnda hadis yazdýrýr. Bir yýl sonra Mervan, Ebû Hureyra'nýn hafýzasýný imtihan etmek için "yazdýrdýðýn hadisleri zayi ettik. Tekrar gelip Allah Rasûlü'nün hadislerini yazdýr" der. Ebû Hureyra gelip beþ yüz civarýndaki hadisi yazdýrýp gittikten sonra Mervan kâtibine "Önceki yazdýrdýklarýyla þimdiki yazdýrdýklarýný karþýlaþtýr, herhangi bir hatasý var mý bakalým?" dediðinde kâtibin verdiði cevap çok ilginçtir: "Allah'a yemin ederim ki önceki yazdýrdýklarýna ne bir harf ilave etti, ne de bir harf çýkardý (13).
Ýlk duyuþta bir hadisi senediyle birlikte ezberleyen Ýmam Buhari'nin yüz bin sahih hadis yüz bin de sahih olmayan hadis ezberlemesi, Baðdat ulemasýnýn Buhari'yi imtihan etmek için sened ve metinlerini karýþtýrarak yüz hadisi arz edince, Buhari'nin bu hadislerin senetlerini ve metinlerini teker, teker yerine yerleþtirmesi; yarým milyon hadis ezberleyen Ahmet b. Hanbel; bir kitabýn sol tarafýný kapatýp sað tarafýný bir bakýþta ezberleyen, sonra sað tarafýný kapatýp sol tarafýný –sanki fotokopi makinasý gibi- anýnda ezberleyen Ýmam Þâfii ve diðer Ýslam ulemasýnýn ilimde ulaþtýðý derin ufuklarý günümüz dünyasýndaki hadis inkârcýlarýnýn günahlar içinde kararan beyinleri anlamaktan aciz kalmýþ ve "olamaz böyle bir þey" diyerek reddetmiþlerdir.
Dipnot
(1)- Râvilerden Hemâm: "Zannedersem -Bilerek-" dedi
(2)- Müslim, Zühd 72
(3)-Müsned, Ahmed b. Hanbel 2/158-224
(4)- Bkz. Sünen-i Tirmizi, Kitâbu'l-Ahkâm, bab: El-Yemin Ma'aþþâhid
(5)- Tabakât, Ýbn-i Sa'd 7/344. Tezkiratu'l-Huffâz 1/110
(6)- Müsned, Ahmed b. Hanbel 2/403 Hadis no: 9220. Beyhakî, Sünen el-Kübra, Ýlim 11Hadis no:5853
(7)- Ebû Dâvud, Ýlim 3. Hadis no. 3646
(8)- Ýbn-i Huzeyme, Sahih, Kitabu'z-Zekât Bab: Ez-Zecr Ani'l-Cem Hadis no: 2280
(9)- Buhari, Lukata 7. Ebû Dâvud, Ýlim 3
(10)- Tirmizi, Ýlim 12
(11)- Dileyenler Hatib el-Baðdâdi'nin "El-Kifâye Fî Ýlmi'd-Dirâye" adlý eserine müracaat edebilirler
(12)- Bu olay üzerine Gazali, Þam'a gelince yazdýðý bütün kitaplarý ezberlemeye baþlamýþtýr.
(13)- Es-Sünne ve Mekânetühâ, Sibaî s.296