Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 2344
Toplam 15278493
En Fazla 20355
Ortalama 2610
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

Alný Secdeye

Varan Simalar

KULUN Rabbine en yakýn olduðu an, secde anýdýr.
18/01/2016

Bundan dolayý secde namazýn en zirve noktasý kabul edilir ve secde yalnýzca Allah için yapýlýr. Rasul-i Ekrem, Allah’tan baþkasýna kesinlikle secde edilemeyeceðini belirtmiþtir. (Ebu Davud, Nikâh, 40.) Allah’tan baþkasýna secde etmek þirk görülür.

Yüce Allah için alnýný yere koyup secde etme þuuruna sahip olan Müslümanýn örnek bir kimliði vardýr. Bundan dolayý namazýný hakkýyla eda eden Müslümanýn þahsiyeti, belirgin bir þekilde bir rahmet insaný olarak kendini gösterir. ‘...Onlarýn secde eseri olan simalarý/alametleri yüzlerindedir…’ (Fetih, 48/29.) mealindeki ayet-i kerimeden bunu anlamakmümkündür.

Bilindiði gibi sima, Türkçede de kullanýlan bir kelimedir. Alamet, niþan, yüz özelliði anlamlarýna gelmektedir. Esasen ‘vech/yüz’ün insaný temsil etmesi sebebiyle, kanaatimce burada anlatýlmak istenen, namaz kýlan/alný secdeye varan kiþinin þahsiyetinde oluþan ve onu bir rahmet insaný hâline getiren temel özelliktir.

Çünkü veçhe/yüz, insaný anlatýr. ‘Ona karþý yüzüm yok’ deriz. ‘Onun yüzü var’ dendiði zaman o kiþinin baþkalarý nezdindeki itibarýdýr söz konusu olan. Çünkü yüz/vech, kiþiyi temsil eder. Secde eserinden dolayý simalarýnýn yüzlerinde kendini göstermesinin anlamý, namazýn kötülükler den uzaklaþtýrýcý vasfýnýn namaz kýlanlarýn gidiþatýnda bariz bir þekilde ortaya çýkmasýdýr. Söz konusu olan alný secdeye varan kiþilerde kendini gösteren güzel ahlaki vasýflar/mehasin-i ahlaktýr.

Demek ki alný secdeye varan insanlarýn yüzlerindeki secde eseriyle simalarýnýn kendini göstermesi, böyle müminlerin tam bir rahmet insaný, hayýr ehli ve iyilik kaynaðý olmalarý anlamýna gelmektedir. Namazýn insaný her türlü kötülükten uzak tutmasý da bundandýr.

‘(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunaný oku, namazý da dosdoðru kýl. Çünkü namaz, insaný her türlü hayâsýzlýktan ve her türlü kötülükten alýkoyar. Allah’ýn zikri (namaz) elbette en büyüktür. Allah yaptýklarýnýzý biliyor.’ (Ankebut, 29/45.)

Namazý zayi eden kuþaklarýn nasýl kötülüklere dalacaklarý ve nasýl þehvetlerinin peþinde sürüklenebileceklerini ifade eden: ‘Onlardan sonra, namazý zayi eden, þehvet ve dünyevi tutkularýnýn peþine düþen bir nesil geldi. Onlar bu tutumlarýndan ötürü büyük bir azaba çarptýrýlacaklardýr.’ (Meryem, 19/59.) mealindeki ayet-i kerime, namazýn her türlü kötülüðe karþý kiþiyi koruyucu iþlevini bir baþka vesile ile anlatmaktadýr.

Dünya hayatýnda iken her türlü kötülüðe dalýp bu nedenle cehenneme sürüklenenlere, onlarý cehenneme sürükleyenin ne olduðuna dair soruya verdikleri cevap da bu hususa ýþýk tutmaktadýr: ‘Sizi cehenneme sürükleyen nedir? Derler ki biz namaz kýlanlardan deðildik.’ (Müddessir, 74/42-43.)

Bu ayet-i kerimeden, onlarýn, namazla kendilerini kötülüklerden korumadýklarý için masiyetlere daldýklarý ve bu nedenle de cehenneme girecek konuma düþtükleri anlaþýlmaktadýr.

Demek ki secdenin hakkýný verebilen mümin, bir rahmet insanýdýr. Emindir, dürüsttür, güven verir, müttakidir. Yüce Allah’a karþý sorumluluk bilinciyle hareket eder. Ona kulluðun hazzýna erdiði için kendisini tutsak edebilecek her türlü tutku, baský, ilgi ve çekim karþýsýnda özgürdür.

Allah’a karþý saygý, itaat ve tevazuun en mükemmel ifadesi olan secdeyi, onun zevkine eren müminin nasýl bir aþkla yerine getireceðini, en etkin anlatan ifadelerden biri, Þair Osman Sarý’nýn, ‘Yalnýz senin adýna, bir kapansam topraða’ mýsraýdýr.

Her türlü zulüm ve baský karþýsýnda secdenin nasýl bir Ýslami direniþi simgelediðini ve yalnýzca Allah’a teslimiyet ve yaklaþmayý ifade ettiðini -baðlamýný da göz önüne alarak- Alak suresindeki þu ayet-i kerimeden anlýyoruz: ‘Sakýn ona itaat etme! Secdeye kapan ve Allah’a yakýnlaþ.’ (Alak, 96/19.)

Yalnýzca Yüce Allah’ýn karþýsýnda eðilerek, boynunu bükerek, tevazu ile alnýný yere koyan Müslüman, bu hareketiyle, Allah’ýn dýþýnda kim ve ne varsa bunlarýn hepsine karþý her türlü kölelik-ten ve tutsaklýktan kurtuluþun ve gerçek özgürlüðe eriþmenin hazzýný yaþar. Ýþte bundan dolayý namaz, ruhun özlemle beklediði manevi bir yolculuktur.

Namaz kýlan kiþi, her ne kadar bedenen ve fiziken sabit bir noktada bulunsa da ruhu, manevi âlemlerde seyran eder, melekût âleminde dolaþýr. Hadis-i þerifte mealen ‘Namaz kýlan kiþi, Rabbi ile baþ baþa konuþmaktadýr.’ (Buha-ri, Mevakit, 8; Salât, 33.) buyrulmuþtur. Bundan dolayý ruh, susuzluktan dudaðý çatlamýþ insanýn, tertemiz ve berrak bir pýnara koþmasý gibi büyük bir hasretle ve coþkuyla bu kutlu yolculuða çýkar. Çünkü namaz, hakiki müminler açýsýndan ruhun çok büyük zevkler yaþadýðý bir huzur iklimidir.

Hz. Peygamberin (s.a.s.) namazda bulunduðu vakitleri hayatýnýn en huzurlu zaman dilimleri olarak tanýmlayarak ‘Göz aydýnlýðým/Kurratu ayni fissalati’ demesi (Nesai, Nisa, 1; Ahmed b. Hanbel, III/199.) bundan dolayý olmalýdýr. O, yaþadýðý bu büyük manevi zevkten kopmak istemediði için olsa gerek, kendi baþýna namaz kýldýðý durumlarda ayaklarý þiþinceye kadar kýyamda durmakta (Buhari, Teheccüd, 6.) secdeye vardýðý zaman secdeden kalkmayacak sanýlacak derecede secdede kalmakta ve âdeta bu sýnýrsýz zevk atmosferinden ayrýlmak istememekteydi. Hadis-i þeriflerde ‘kalbi mescitlere baðlý adam’ olarak tanýmlanan kiþiler (bk. Sahih-i Buhari Muhtasarý Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Þerhi, DÝB Yayýný, Ankara 1988, II/618.) de herhâlde bu zevki yaþayabilenler olmalýdýr.

Bilindiði gibi bedenin yeme, içme, cinsel iliþki gibi birtakým zevkleri vardýr. Nefsin de makam, mevki, beðenilmek, takdir edilmek gibi birtakým zevkleri vardýr. Akýl ise, düþünce üretmek, birtakým fikrî ürünler ortaya koymak ve benzeri þeylerden zevk alýr. Ýþte bunun gibi ruhun da zevkleri vardýr. Ruhun en büyük zevki, Yüce Allah’ýn huzuruna çýkmak ve melekût âlemiyle irtibata geçmektir.

Bedeni zevkler, bedenin ihtiyaçlarýný karþýlar ve bu bedenin hoþuna gider. Nefsî zevkler de nefsin hoþuna gider. Týpký bunlar gibi ruhi zevkler de ruhun hoþuna gider, onu canlý ve diri tutar, güçlendirir ve besler. Bundan dolayýdýr ki namaz, ruhu diri tutan ve manen besleyen en önemli manevi yolculuktur.

Bu manevi yolculuða çýkabilen müminler, baþkalarýna kul köle olmaktan, eþyanýn ve tutkularýnýn esiri hâline gelmekten kurtulur ve yalnýzca mutlak güç ve kudret sahibi Yüce Allah’a boyun eðmenin hazzýný yaþar. Ne makam ve mevki, ne para ve mal, ne de birtakým tutku ve ihtiraslar böyle bir mümini tutsak alabilir.

Namaz müminin miracýdýr. Allah Rasulü, miraçta Yüce Allah ile buluþmuþtur, mümin de her namazýnda Rabbinin huzuruna çýkmaktadýr. Hz. Peygamber, miraçtan miraç deðerleri ile dönmüþtür.

“Allah’ýn varlýðý ve birliði, yalnýzca ona ibadet edilmesi, onun dýþýnda kimseye kulluk yapýlmamasý,

Ana babaya iyi davranýlmasý, onlara ‘öf’ bile denilmemesi,

Akrabaya, yolda kalana ve yoksula yardým edilmesi,

Harcamalarda dengeli davranýlmasý, saçýlýp savrulmamasý, israftan kaçýnýlmasý, cimrilikten ve savurganlýktan uzak durulmasý,

Yoksulluk korkusuyla çocuklarýn öldürülmemesi,

Zinaya yaklaþýlmamasý,

Haklý bir sebep olmadýkça, Allah’ýn, öldürülmesini haram kýldýðý cana kýyýlmamasý,

Yetimlerin mallarýnýn korunup gözetilmesi ve geliþtirilmesi,

Ölçüde ve tartýda hile yapýlmamasý, haksýz kazançtan þiddetle sakýnýlmasý,

Hakkýnda bilgi sahibi olunmayan herhangi bir konuda hüküm verilmemesi, bilgisizce deðerlendirmelerden uzak durulmasý

Kibirlenme ve böbürlenme gibi ahlak dýþý davranýþlardan uzak kalýnmasý gibi birçok evrensel ilke ve deðer Rasul-i Ekrem’e miraçta verilmiþtir.” (bk. Ýsra, 17/22-37.)

Mümin de her namazýnda bu deðerler karþýsýndaki konumunu ele alma fýrsatý bulur. Bir sonraki namazýna kadar bu deðerlere aykýrý hareket etmeme azmi ve kararlýlýðý içinde olur. Her namazýna miraç yolculuðuna çýkýyormuþ gibi durur.

Her yolculuk için bir hazýrlýk gerekir. Bu manevi yolculuða da hazýrlýksýz çýkýlmaz. Bunun için önce abdest alýnýr. Abdest, Yüce Allah’ýn huzuruna, ruhu bunaltan, ona aðýrlýk teþkil eden bütün yüklerden kurtulmuþ olarak çýkýþý simgeler. Abdest alan mümin, bu eylemiyle âdeta görünmeyen bütün manevi kirlerden arýnmýþ ve kurtulmuþ olarak bu ruhi yolculuða adým atma iradesini ortaya koyar. Böylece ruhunun huzurlu bir þekilde maneviyat âlemine kanat açmasýna imkân hazýrlar.

“Ýhsan, Allah’ý görüyormuþsun gibi ona kulluk etmendir. Her ne kadar sen onu görmüyorsan da o seni görmektedir.” Hadis-i þerifinde anlatýldýðý þekilde bir samimiyet yolculuðudur bu. Bundan dolayý münafýklara namaz çok aðýr gelir. (bk. Bakara, 2/45.) “…Onlar, namaza kalktýklarý zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriþ yaparlar ve Allah’ý pek az anarlar.” (Nisa, 4/142.)

Demek ki bu yolculuða samimiyeti kuþanarak çýkmak gerekir. Bu da namazda huþu ile gerçekleþir. Huþu olmadan kýlýnacak namaz, þeklî birtakým hareketlerden ibaret kalýr, ruhu diri tutamaz. Ýþte bundan dolayý namazýn ruhu, huþudur. Yüce Allah’ýn, “Gerçekten namazlarýnda huþu içinde olan müminler kurtuluþa ermiþtir.” (Müminun, 23/1-2.) buyurmasý, huþu ile namazlarýný kýlabilenlerin ruhlarýný nasýl diri tutabileceklerini göstermektedir. Ruhlarýný bu þekilde diri tutabilen müminlerin simalarý yüzlerinde kendini gösterir ve böylece Müslüman þahsiyetinin o örnek kimliði ortaya çýkar.

Huþu, alný secdeye varan müminin Yüce Allah karþýsýnda duyduðu derin kalbî saygýnýn bir ifadesidir. Onun huzurunda olduðunun farkýnda olarak gerçekleþen kalbî teslimiyetin eþsiz bir sükûnet þeklinde kendini göstermesidir. Ýçten gelen ve Yüce Allah’ýn huzurunda bulunmanýn farkýndalýðýndan kaynaklanan bu manevi sükûnet ve teslimiyet, huþu ile namaz kýlanlarda dýþa da vurur ve âdeta elle tutulur, gözle görülür bir þekilde kendini hissettirir.

Kur’an-ý Kerim’de namazýn zikir/ Allah’ý anma-hatýrdan çýkarmama olarak ifade edilmesi, onun nasýl canlý bir þuur hâli ile eda edilmesi gerektiðini ifade etmektedir. Buna göre asýl önemli olan, kiþinin namazda Allah’ýn huzurunda bulunduðunun farkýnda olmasý ve namazýný böyle bir kalbî dirilik ve canlýlýkla eda etmesidir. Namaz böyle eda edildiðinde müminin miracý olur. Gaflet içinde ve zihnî iþgal altýnda kýlýnan namazýn, her ne kadar þeklen namaz olsa da ruhen manevi yolculuðu olmaz.

Ýþte bundan dolayý bu kutlu yolculuða huþu ile çýkýlmalýdýr. Aksi takdirde bu yolculuk, kalbin derinliklerine ulaþmayan sathi ve yüzeysel bir gösteri olarak kalýr. “Vay hâline o namaz kýlanlarýn ki, onlar namazlarýnýn özünden uzaktýrlar/gafildirler. Onlar (halka) gösteriþ yaparlar. Hayra da engel olurlar.” (Maun, 107/4-7.) mealindeki ayet-i kerimede durumlarý dile getirilen kiþilerin namazlarý, herhâlde böyle bir namazdýr.

Namazla melekût âlemine kanat açabilen müminin ruhu her dem diri kalýr. Týpký “Beþ vakit namaz, sizden birinizin kapýsý ö nünden akýp giden ve her gün içinde beþ defa yýkandýðý bir ýrmak gibidir.” (Müslim, Mesacit, 284.) hadis-i þerifinde ifade edildiði þekilde her dem tertemiz ve dipdiri bir ruh ile manevi hayatýný diri tutan bir mümin, bu kutlu yolculuðu hakkýyla gerçekleþtirebilen bir Müslümandýr.

Rasulüllah (s.a.s.) þöyle buyurmuþtur:

‘Ne dersiniz? Birinizin kapýsýnýn önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beþ defa yýkansa, kirinden bir þey kalýr mý?

Sahabe:

‘O kimsenin kirinden hiçbir þey kalmaz’, dediler. Rasul-i Ekrem: ‘Beþ vakit namaz iþte bunun gibidir. Allah beþ vakit namazla günahlarý silip yok eder.’ buyurdu. (Buhari, Mevakit, 6; Müslim, Mesacit, 283; Tirmizi, Emsal, 5; Nesai, Salât, 7; Ýbn Mace, Ýkâmet, 193.)

Ruhunu bu þekilde ona yük teþkil eden aðýrlýklardan kurtarabilen ve özgürleþtiren mümin, manen huzura erer, itminana kavuþur.

‘…Bilesiniz ki gönüller ancak Allah’ý zikrederek huzura kavuþur. (Ra’d, 13/28.) mealindeki ayet-i kerimede ifade edildiði gibi. Alný secdeye varan mümin, kendisini zihnen, fikren, kalben, bedenen, kýsacasý bütün varlýðýyla manen diri tutacak bir eylemi gerçekleþtirmiþ olmaktadýr.

Böyle bir mümin, her daim iyilik kaynaðý olan ve herkes için hayýr üreten bir rahmet insaný hâline gelir. Böylece kötülüklerden ve her türlü münkerattan uzak kalýr.

Alný secdeye varan gönül huzuruna sahiptir. Gönlü huzurlu olan insan, mutlu insandýr. Namaz, müminin gönül huzurunu saðlayan en önemli ibadettir. ‘Arýnan ve Rabbinin adýný anýp namaz kýlan kimse mutlaka kurtuluþa erer. (A’la, 87/14-15.﴿)

Kâinatta her þey Allah’ý tesbih eder/yüceltir. Ýnsan Yüce Allah’ýn huzurunda secdeye varýrken bir bakýma onu tesbih eden her þeyi arkasýna alarak alnýný yere koyar. Bütün naðmeleriyle ve bütün renkleriyle eþya, Allah’ýn yeryüzündeki halifesi olan insanýn secdesine eþlik eder. Yunus Emre’nin: “Daðlar ile taþlar ile çaðýrayým Mevla’m seni/ Seherlerde kuþlar ile çaðýrayým Mevla’m seni.” beytinde dile getirdiði gibi.

 

DÝYANET AYLIK DERGÝ / Dr. Ekrem KELEÞ

 

Bu yazý 3319 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

16 Sevvâl 1445 |  25.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

De ki: "Ben, sadece bir uyarýcýyým. Tek (ve) kahhar olan Allah'tan baþka bir Ýlâh yoktur."


( Sâd sûresi - 65)

Bir Hadis

Hz. Büreyde (radýyallâhu anh) anlatýyor:

Hz. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)

Hz. Ali (radýyallâhu anh)'a buyurdular ki:
"Ey Ali, bakýþýna bakýþ ekleme. Zira ilk bakýþ sanadýr, ama ikinci bakýþ aleyhinedir."

Tirmizî, Edeb 28; Ebû Dâvud, Nikâh 44

Bir Dua

“Allah’ým! Senden sana teslim olan bir kalp, doðru sözlü bir dil ve dosdoðru bir
ahlak istiyorum.”

(Hâkim, Deavât, No:1872)

Hikmetli Söz

Geçmiþini bilmeyen,
geleceðini de bilemez.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com