Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 4511
Toplam 15253743
En Fazla 20355
Ortalama 2608
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 5
29/03/2017 - 10:51
 
Hüseyin K.Ece
(Hz. Muhammed’i (sav) örnek alma konusuna devam ediyoruz)

-el-Velâu ve’l-berâu

Kur’an Mumtahýne 4, 7 ve 8. âyetlerle mü’minlere velâ ve berâ (tevellâ ve teberri/dostluk ve uzaklaþma) ahlâkýný da öðretiyor: Bir müslüman dinî açýdan kimlerle candan dost, sýrdaþ ve müttefik (veli) olabilir, kimlerden teberri etmesi (uzak durmasý), kimlere yanaþmamasý gerekir?

Buna “el-velâu ve el-berâu” denir. Ýslâmî anlayýþta birisini veli edinmeye; “tevellâ”, ya da “velâu”, birisinden uzaklaþmaya, ya da birisine dini açýdan mesafe koymaya da; “teberrî”, ya da “berâu” denir.

Ýslâm müslümanlarý dinde kardeþ yaptýðý gibi (Hucurât 49/), onlarý birbirlerinin velisi de saymaktadýr. (Enfal 8/72, 73. Tevbe 9/71. Mâide 5/55)

Kur’an candan dost edinmeyi, müttefik olmayý, dost/ahbab olmak için bir gruba meyletmeyi bir de “tevallâ” kelimesiyle anlatýyor. (Hacc 22/5. Mâide 5/51, 56, 80. Tevbe 9/23. Mumtahýne 60/9, 13. A’raf 7/196. Nahl 16/100 v.d.)

Kur’an, veliliði (velâyet olayýný) ve kardeþliði kan ve soy baðýna deðil, iman baðýna baðlýyor ve müslümanlarýn hangi renkten, hangi ülkeden ve hangi soydan olurlarsa olsunlar, birbirlerine veli (dost, kardeþ, yardýmcý, müttefik, birbirlerinden sorumlu) olduklarýný haber veriyor.

“Sizin veliniz, ancak Allah, (O’nun) Rasûlü, rukû’ ediciler olarak namaz kýlan ve zekâtý veren mü’minlerdir.” (Mâide 5/55)

“Mü’min erkekler ve mü’min kadýnlar birbirlerinin dostlarýdýr (velileridir). Ýyiliði emreder, kötülükten alýkoyarlar. Namazý dosdoðru kýlar, zekâtý verirler. Allah’a ve Resûlüne itaat ederler. Ýþte bunlara Allah merhamet edecektir. Þüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe 9/71. Ayrýca bkz: Mâide 5/51)

Ýman baðý ile kurulan ‘velâyet’ gerçeðini anlamýþ olan bir müslüman, mutlak ve deðiþmez “veli” olarak Allah’ý tanýr.  Bu bilinçle hareket eden, Allah’ýn dýþýndaki kimselerle ve odaklarla kuracaðý dostlukta (velâ’da) temel olarak el-Veliyy ismini ölçü olarak alýr. Yani o, Allah’a veli olanlarla, ya da Allah’ýn kendisi için veli edindiði kimselerle velilik baðýný kurar. Onlara karþý velâyetin gereklerini yapar.  

Müslümanlarýn din kardeþlerini býrakýp, Ýslâm ile alay eden kitap ehlini, kâfirleri ve benzerlerini veli edinmesini, onlarla velâyet baðý kurmasýný yasaklýyor. (Âli Ýmran 3/28, 128. Nisâ 4/89, 139, 144. Mâide 5/51, 57. Tevbe 9/23. Mumtahine 60/1-2. Mucâdile 58/22)

-el-Berâu ve teberrî

Kur’an, müslümanlar arasýnda bir dostluk, bir velâyet baðý kurduðu gibi, insanlardan bazýlarýna karþý mesafeli durmayý, uzaklaþmayý da onlara imanî bir görev olarak yüklüyor.

Bu uzaklaþma daha çok, inançta, ahlâkta, dünya görüþünde ve müttefik olma konularýndadýr.

Kur’an’ýn bu ölçüsü, bütün gayr-i müslimlerden temamen bir yüz çevirmek, düþmanlýk duymak deðil; zararlý olabilecek bir oluþumlara karþý tedbirli olma amacýna yöneliktir.

‘Berâ veya teberri’, terketmeyi, uzaklaþmayý, yakýnýnda bulunmamayý ifade eder.

Kur’an’da iki âyette geçmektedir.  

Berâ, ayný sûrenin sonlarýna doðru þekillenen mana ile, savaþ halindeki müþriklerden her türlü iliþkiyi kesme, onlardan uzak durma manasýna da gelir. Nitekim ayný kökten gelen berî kelimesi de daha çok bu manada kullanýlýyor. (Enfal 8/19. Haþr 59/16)

         Kur’an, müslümanlarý zarar vermekten geri durmayan müþriklerde yüz çevirilmesini, onlarýn sýrdaþ/candan dost kabul edilmemesi konusunda uyarýyor.  (Âli Ýmran 3/118)

Müslümanlarýn, her durum ve þartta kötülük yapmaktan geri durmayan, onlarýn aleyhine çalýþan, onlarý zayýf düþürmeye çaba gösteren bütün kiþi ve topluluklara karþý dikkatli olmalarý hakkýdýr. Bu müslümanlardan kaynaklanan bir nefret deðil, onlara hasmâne duygular besleyen kötü insanlarýn tavýrlarýna karþý bir tedbirdir.

          Kur’an’a göre, müslümanlar baþkalarý þöyle dursun, hukukî anlamda velileri olan babalarý ve öz kardeþleri bile inkârcýlýðý müslüman olmaya tercih ederlerse, küfürden dönme ümidi de kalmamýþsa; onlarý (din kardeþliði anlamýnda) veli/dost edinmeyi, sýrdaþ tutmayý yasaklýyor. (Tevbe 9/23)

Ancak Kur’an, baba kâfir de olsa ona ihsan etmeyi, onunla iliþkiyi kesmemeyi ve iyilikle davranmayý, onlarla iyi geçinmeyi, ancak þirk koþma konusunda onlara itaat etmemeyi de emrediyor. (Lukman 13/14-15) 

« Sizinle din hususunda savaþmamýþ, sizi yurtlarýnýzdan çýkarmamýþ olanlara iyilik yapmanýzý ve onlara adaletli davranmanýzý Allah size yasaklamaz. Çünkü Allah adaletli davrananlarý sever.

         Allah, ancak sizinle dininiz sebebiyle savaþmýþ, sizi yurtlarýnýzdan çýkarmýþ ve çýkarýlmanýza yardým etmiþ kimseleri veli edinmenizi yasaklar. Kim onlarý veli (dost) edinirse, iþte onlar zalimlerin tâ kendileridir.”(Mümtehýne/8-9)

Mü’minler iman ahlâkýna küfür davranýþý karýþtýracak, mü’minlere þimdi veya gelecekte zararý dokunacak, Ýslâma ters düþecek þekilde kâfirlerle velâyet (dostluk) iliþkilerine girmeleri caiz deðildir. Mü’minler sevgilerini ve buðzlarýný Allah için gösterirler.

Bununla beraber müslümanlar, herkese karþý adaletle davranmaktan, ihsan etmekten, yani iyi tavýr göstermekten sorumludurlar. Onlar baþkalarýnýn haklara saygý gösterirler. Verdikleri  sözde dururlar. Allah’ýn yaratýklarýnýn tümüne karþý merhamet sahibirler. Ýhtiyaç anýnda kim olursa olsun yardým etmek onlar için imanî bir vazifedir. Baþkalarýna iyi davranmak, güzel komþuluk kurmak, arkadaþlýða vefa göstermek, ya da insanlarýn iyiliðini istemek müslümanýn güzel huylarýndandýr.

Ancak, iman baðýnýn kurduðu velilik farklý bir þeydir. Ne bütün bu güzel davranýþlar, inkârcýlarý dinî anlamda veli edinmeyi gerektirir, ne de mü’minler arasýndaki velilik baðý, baþkalarýna kötü davranmayý, ya da herkesi düþman bilmeyi gerektirir.

Bu konuda Ebu Bekr’in (ra) kýzý Esma’ýnýntavrý güzel bir çörmektir. O þöyle anlatýyor: “Annem bana Kureyþ’le anlaþma yapýldýðý zaman gelmiþti. Annem o zaman müþrikti. Rasûlüllah’a sordum: ‘Ey Allah’ýn Rasûlü! Annem bana geldi. Kötü bir durumdadýr (bakýma muhtaçtýr). Anneme sýla yapayým mý (ona iyilik edeyim mi)?” Buyurdu ki: “Annene iyilik et.”  (Müslim, Zekât/14 (50) no : 1003. Buharî, Edeb/ 8 no : 5978-5979, Hibe/29 no : 2620, Cizye/18 no : 3183)

Müslümanlara, yahudi ve hýrýstiyanlara iyilik etmek, arkadaþlýk yapmak, onlara âmir olmak yasaklanmamýþ, onlarý veli edinmek, yardakçýlýk yapmak yasaklanmýþlardýr. (Elmalýlý, H. Y. Hak Dini Kur’an Dili (sad.), 3/265)

Burada yasaklanan velilik, iman baðý ile oluþan yakýnlýk, dostluk ve müslümanlarýn aleyhine olacak þekilde onlara yardýmdýr, onlara yaðcýlýktýr. Müslümanlara saldýrmayan, onlara zarar vermek için çaba göstermeyen, Ýslâmla alay etmeyen bütün insanlarla normal hayat iliþkilerini sürdürmek yasaklanmýþ deðildir. (bak. 60 Mümtehine/8-9. 4 Nisa/36)

Tevbe Sûresinin diðer adý da “Berâe”dir.Yani saldýrgan müþriklerden beri olma, Ýslâm ve Peygamber (sav) ile savaþanlara karþý bir uyarý (ihtar), bir bildiri.

Mümtahýne Sûresinin baþýda “Ey iman edenler, Benim de sizin de düþmanlarýnýzý candan dostlar (veli) edinmeyin...” deniliyor. Burada kasdedilen düþmanlýk þüphesiz ki inanca yönelik bir düþmanlýktýr. Ýslâm, iman, vahiy ve Peygamber düþmanlarý hem Allah’ýn, hem de mü’minlerin ortak düþmanýdýr. (Ýslâmoðlu, M. Hayat Kitabý Kur’an, 2/1111)

Allah (cc) kendisine itaat edenlere ve velilerine; “Ýslama düþmanlýk besleyenlerle velâyet (dostluk-müttefiklik) iliþkilerini kesin” diye emredince mü’minler de týpký Ýbrahim (as) ve beraberindekiler gibi bu emrin gereðini yaptýlar ve onlardan uzaklaþtýlar. (el-Hâzin, M. B. Ý. Tefsir, 4/281)

Ancak bu durum insan olmalarý hasebiyle ilk dönem müslümanlarýna aðýr geldi. Bunun üzerine Allah takip eden ayeti indirdi. “Umulur ki Allah, sizin düþman olarak algýladýðýnýz kimselerle sizin aranýzda bir sevgi var edebilir. Ve Allah’ýn buna gücü yeter. Üstelik Allah çok baðýþlayýcý, çok merhametlidir.” Bu gerçekleþti. Çok geçmeden Mekke fethedildi, Mekkeliler müslüman olup diðerlerinin arasýna karýþtýlar. Aralarýnda sosyal ve evlilik iliþkileri oldu. Mesela Peygamber (sav) Ebu Süfyan’ýn kýzý Ümmü Habibe ile evlendi. (Mukâtil b. Süleyman, Tefsir, 3/350. Kurtubî, el-Câmiu li-Ahkâmi’l-Kur’an, )

Nitekim Mekke’nin fethiyle birlikte putperestlerin baskýlarý sona ermiþ, barýþ ortamýnýn tesisiyle birlikte insanlar akýn akýn Allah’ýn dinine yönelmiþler ve rahmet peygamberinin engin sevgi ve hoþgörüsünü yakýndan tanýma fýrsatý elde etmiþlerdir (Nasr 110/1-2).(Komisyon, Kur’an Yolu, 5/242)

Âyette geçen, “Sizinle bizim aramýzda, siz bir tek Allah’a iman edinceye kadar sürüp gidecek bir düþmanlýk ve nefret açýkça ortaya çýkmýþtýr” anlamýndaki sert ifadeyi –baþka âyetler, özellikle bu sûrenin 7- 9. âyetleri ve Resûlullah’ýn tatbikatý ýþýðýnda anlaþýlmalý. Bu âyet tek baþýna baþkalarýna düþmanlýk ilân etme, bunu alevlendirme ve nefreti yayma için kullanýlmamalý.”  (Komisyon, Kur’an Yolu, 5/241)

Müslümanýn göstermesi gereken olumsuz tavýr, yada teberri (berau) sýradan gayr-i müslimlere deðil, müslümanlara saldýran veya onlarýn deðerleriyle savaþan, ayrýca Ýslâmla alay edenlere karþý olmalýdýr. (Mâide 5/57-58)        

Zaten Mümtahýne 8. ve 9. âyetlerde müslümanlarla savaþmayan, onlarý yurtlarýndan çýkarmayan müþriklere iyilik etmeyi ve onlara âdil davranmayý yasaklanmýyor. Allah (cc) müsþümanlara kendilerine saldýran, yurtlarýndan çýkaran ve çýkarýlmalarýna yardým edenleri veli (dost/müttefik) edinmeyi yasaklar. Saldýrgan olmayan ve düþmanca tutumlara girmeyen gayr-i müslimlere iyilik ve iyi davranma belki onlarla müslümanlar arasýnda bir sevgi, bir komþuluk peyda edebilir.

-Ýbrahim’i (as) örnek gösteren ikinci âyet:

Arkasýndan onlar (Ýbrahimle beraber olanlar) dualarýna þöyle devam ettiler:

“Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uðratma. Bizi baðýþla. Ey Rabbimiz! Þüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.

“Andolsun, onlarda (Ýbrahim ve beraberindekilerde) sizin için, Allah’ý ve âhiret gününü” arzu edenler için güzel bir örnek vardýr.Kim yüz çevirirse bilsin ki, Allah her bakýmdan sýnýrsýz zengindir, övülmeye lâyýktýr.” (Mümtahýne 60/5-6)

Âyet vurgulu bir þekilde (te’kidle) z. Ýbrahim’de ve onun yanýndakilerde bütün müslümnanlara, kýyamete kadar güzel bir örneklik olduðu tekrar söylüyor.

Onlar dualarýnda sanki þöyle diyorlardý:“ Ey Rabbimz! Bizi kötü bir duruma düþürme ki inkârcýlar bizim kötü durumumuza bakýp da, kâfir olduklarýna (müslüman olmadýklarýna) sevinmesinler. Bizi onlara karþý maðlup etme, ellerine düþürüp sýkýntýya ve kedere uðratma, el ve dil ile bize eziyet etmelerine izin verme ki bu yüzden imaný küçümseyip inkârcýlýklarýna devam etmesinler.” (Elmalýlý, H. Yazýr, Hak Dini Kur’an Dili (sad.), 7/548)

Ýbrahim’in yanýnda olan mü’minler Allah’tna baðýþlanma dilediler, her konuda Allah’a tevekkül ettiler ve O’na teslim oluruz, iþlerinde O’ndan yardým dilediler. Onlar son dönüþün Allah’a olduðunu itiraf ettiler. “Bizi onlarla deneme, onlarýy eliyle bize azabýn ulaþmasýna izin verme, müslümanlara üstün gelmelerine müsaade etme ve bizi baðýþla” diye dua ettiler. (Ýbn Kesir, Ebu’l-Fidâ Ý. Muhtasar Tefsir, 3/483)

“Bizi onlarýn nesnesi kýlýp saptýrmalarýna izin verme”, ya da “bizi onlarý saptýran birer özne kýlma” dediler. (Ýslâmoðlu, M. Hayat Kitabý Kur’an , 2/1112. bkz: Tevbe 9/49)

Müslümanlarýn kafirler için fitne (imtihan sebebi) yapýlmasý bir kaç þekilde olabilir. Kafirlerin müslümanlarý hak üzere olduklarý için yendiklerini ve kendi inançlarýný hak olduðunu sanmalarý. Ýnkarcýlarýn aþýrý ve baský vu zulümleri karþýsýnda müslümanlarýn din ve ahlâk konusunda taviz vermeke zorunda kalmalarý. Müslümanlar olumsuz anlþamda deðiþerek Ýslami kimliðe yakýþmayan ahlaki zaaflara düþerlerse kafirlere fýrsat vermiþ olurlar. (Mevdûdî, E. Tefhîmu’l-Kur’an (çev.), 6/243)

Mümtahýne 4. âyette Hz. Ýbrahim'in ve O'nunla birlikte olanlarýn tutumu  sergilendikten, Hz. Ýbrahim'in teslim oluþu ve Allah’a niyazý ortaya konulduktan sonra onun güzel bir örnek olduðu, mü’minlerin kalbine dokunarak tekrar ediliyor. “Andolsun Allah'ý ve ahiret gününü arzu edenler için bunlarda güzel örnekler vardýr.”

Allah'ý ve âhiret gününü umanlarýn ne yapmasý gerektiðini örneði h. Ýbrahim (sav), onunla birlikte olanlar (ve hz. Muhammed)dir (sav). Müslümanlar bu onurlu, þerefli ve kýlavuz (rehber) olan bu aziz insanlarý örnek almlýlar, eðer Allah’a ve âhirete (oranýn nimetlerine) kavuþmak istiyorlarlarsa... (Kutub, S. fi-Zýlâli’l-Kur’an, 6/3543)

Onlarýn bu þirke ve küfre karþý ve iman ile inkâr arasýndaki ilâhi sýnýr gözetme hususundaki tavýrlarýndaki güzel örneklik bu âyette de bu örneði mübalaða ve te’kid (kuvvetlkendirme) amacýyla tekrar ediliyor. Bu örneklik þüphesiz Allah’tan hakkýyla kokup çekinenler, O’na karþý kulluk bilinciyle davrananlar, âhiret hesabýndan korkanlar, ya da hem dünyada hem de âhirette hayýr umanlar içindir. (Mukatil b. Süleyman, Tefsir, 3/350. Þevkânî, A. b. M. Fethu’l-Kadîr, s: 1736)

Âyetin bir kýsmý Muhammed’in (sav)  en güzel örnek gösterildiði âyete benziyor.

“Andolsun, Allah’ýn Rasûlü’nde sizin için; Allah’a ve âhiret gününe kavuþmayý uman, Allah’ý çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardýr...”(Ahzâb 33/21)

Burada “Allah Rasûlünde”, sadedinde olduðumuz âyette “onlarda” deniliyor. Burada âyetin sonunda “Allah’ý çok zikreden” ilavesi var.Sadedinde olduðumuz âyet ise

“… Kim yüz çevirirse bilsin ki, Allah her bakýmdan sýnýrsýz zengindir, övülmeye lâyýktýr”þeklinde sona eriyor.

Bir önceki âyetten bir müddet sonra nâzil olan bu âyette isim vermeden “onlarda” denilerek hz. Ýbrahim ve beraberindekilerde müslümanlar için güzel bir örneklik olduðu tekrar ediliyor. “Onlar”dan maksat hz. Ýbrahim ve onun beraberindekilerdir. (Mukâtil b. Süleyman, Tefsir, 3/350. el-Hâzin, M. b. Ý. Tefsir, 4/281. Kurtubî, el-Câmiu li-Ahkâmi’l-Kur’an, 2/3048)

Ýman edenler eðer hz. Ýbrahim’i ve beraberinde olan, özellikle onun zamanýndaki peygamberleri hatýrlarlarsa, onlarda kendi hayatlarýna taþýyabilecekleri ve üretebilecekleri mükemmel örneklik bulurlar. Ancak kim, Allah’ýn emrinden yüz çevirirse, kibirli bir þekilde arkasýný dönüp giderse, Allah’ýn düþmanlarý veli, yani candan dost ve müslümanlarýn aleyine müttefik edinirse, onlara yürekten muhabbet duyarsa; Allah’ýn böylelerinin imanýna ihtiyacý yoktur. (Taberî, Ýbn Cerir. Câmiu’l-Beyân 12/60. Ýbn Kesir, Ebu’l-Fidâ Ý. Muhtasar Tefsir, 3/483)

-Son söz

Görülüyor k’Kur’an, hem hz. Muhammed’te, hem de Ýbrahim’de, hatta onun yanýnda olanlarda iman edenler için en güzel örnek olduðunu haber veriyor. Bu hayali bir sey deðildir elbette. Yaþanmýþ, tecrübe edilmiþ, uygulanmýþ bir davranýþ modeli. Bu âyetlerden hiç bir müslüman hz. Ýbrahim’in elbise þeklinin, boyunun, vücut biçiminin, kullandýðý eþyalarýn, saç sakal tipinin örnek gösterildiðini iddia edemez. Üstelik böyle bir iddia havada kalýr. Zira hiç kimse hz. Ýbrahim’in vücut yapýsýný, kullandýðý eþyalarý, giyimini bilemez. Bunlar sonraki nesiller için gayb durumundadýr. Öyleyse âyette kasdedilen baþka bir örnekliktir. Hz. Ýbrahim’in teslimiyeti, imaný, çabasý, gayreti ve uðradýðý onca imtihana karþýn sabredip teslim olmasý, yani kulluðu ve Allah yolunda fedakârlýk yapmasý, ölene kadar davette bulunmasýdýr. Ýbadeti, þükrü, sabrý, metâneti, takvasý ve dik duruþudur.

Hz. Muhammed’in örnek gösterilmesi de buna benzer. Onun örnekliði kullandýðý eþyalar, alet ve edavatlar, saç rengi tipi, baþýna örttüðü örtüler, sakal tipi veya ev döþemesi, boyu posu, nerede oturduðu, nerede dinlendiði, evinin mobilyasý, yediði yemek çeþidi, elbsiesinin tipi veya rengi v.b. deðil; nasýl giyindiði, nasýl oturduðu, nasýl yediði, nasýl davrandýðý, nasýl þükrettiði, nasýl takvalý olduðu, nasýl gayret ettiði, nasýl sakýndýðý ve benzeri alanlardýr. Yani ahlâký, takvasý, ibadet þuuru, sabrý, cihadý ve tevhide uygun duruþu, sebatý, akideden taviz vermemesi, Rabbine tevekkülü, ihlasý ve üzerine düþeni hakkýyla yerine getirmesidir.

Bütün bunlarý akla getirmeden örneklik diye onun ayakkabasýna, elbise rengine, saç veya sakalýnýn uzunluðuna, el ile yemek yemesine, o günün yemek kültürüne, o günün eþyalarýna takýlýp kalanlar, onu deðil, görüntüleri, þekli, kumaþý, taþý topraðý, kýlý ve terliði örnek almýþ olurlar.

Hatta daha da tehlikelisi Peygamber’e ait bu gibi þeylerde bir kutsallýk var zannedip aþýrý yüceltirler. Halbuki Kur’an’ýn gösterdiði hedef bu deðildir.

Peygamber’in üretilebilir örnekliðini kendi hayatýna, zamanýna, çaðýna taþýmak. O örneklikten faydalanarak bu devirde Ýslâmî kiþilik oluþturmak, Allah, âlem, insan, âhiret tasavvurunu Tevhîde uygun hâle getirmek. Sonra da hakkýyla kulluk yapabilme bilincine ulaþmaktýr. Ya da Peygamber’i (sav) örnek alarak Allah’ýn razý olacaðý bir hayatý, ahlâký yaþayanladan, þükredenlerden olmaya çalýþmaktýr.

Rasûlüllah’ý Kur’an’ýn gösterdiði gibi örnek almak duasýyla...

 

16.02.2017

Zaandam


Bu Makale 4810 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

01/02/2019 - 14:41 KUR’AN’DA YOL (SEBÝL) ile YAPILAN TAMLAMALAR 2

©

01/02/2019 - 14:36 KUR’AN’DA YOL (SEBÎL) ile YAPILAN TAMLAMALAR 1

©

01/02/2019 - 14:26 DOÐRU YOL ÝÞTE BUDUR 2

©

01/02/2019 - 14:23 DOÐRU YOL ÝÞTE BUDUR 1

©

01/02/2019 - 14:18 “BEN NEFSÝMÝ TEMÝZE ÇIKARMAM”

©

01/02/2019 - 14:12 YOLUN EN DOÐRUSU YOLUN EN EÐRÝSÝ

©

20/04/2018 - 17:02 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 7

©

23/03/2018 - 15:10 KUR’AN’DA MÜJDE ve EÐÝTÝM ÝLÝÞKÝSÝ

©

19/02/2018 - 12:30 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 6

©

19/01/2018 - 10:43 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 5

©

25/12/2017 - 11:58 SELÂM OLARAK TAHÝYYE

©

20/11/2017 - 10:27 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 4

©

18/10/2017 - 10:33 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 3

©

21/09/2017 - 12:14 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 2

©

28/08/2017 - 09:17 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 1

©

24/06/2017 - 12:14 ÞEHÂDET ÝMAN ÝDDÝASIDIR AMA ÝSBATI GEREKÝR

©

23/05/2017 - 16:44 ORUÇ ÝMSAK (TUTMAK)TIR

©

29/03/2017 - 10:51 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 5

©

08/03/2017 - 16:07 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 4

©

04/02/2017 - 11:56 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 3

©

02/01/2017 - 10:23 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 2

©

05/12/2016 - 10:11 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 1

©

02/11/2016 - 10:38 KUR’AN’A GÖRE KUR’AN’IN TEMEL ÖZELLÝKLERÝ

©

01/10/2016 - 11:23 SÖZÜN EN GÜZELÝNE UYMAK ÝYÝ SONUCA GÖTÜRÜR

©

08/09/2016 - 09:05 ÝBRAHÝM’ÝN ve HÂCER’ÝN KURBANI

©

31/08/2016 - 10:15 ZALÝMLERE YANAÞMAK TEHLÝKELÝDÝR

©

15/07/2016 - 18:56 BÝRÝLERÝ YALAN SÖYLEMEYE DEVAM EDÝYOR

©

25/06/2016 - 09:34 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 5

©

18/06/2016 - 11:00 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 4

©

13/06/2016 - 10:16 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 3

©

06/06/2016 - 09:53 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 2

©

30/05/2016 - 12:45 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 1

©

05/05/2016 - 14:03 EN HAYIRLI TOPLULUK 3

©

11/04/2016 - 10:06 EN HAYIRLI TOPLULUK 2

©

14/03/2016 - 12:55 EN HAYIRLI TOPLULUK 1

©

16/02/2016 - 09:58 hz. ÂDEM’ÝN BABASI KÝM

©

26/01/2016 - 18:23 hz. EBU BEKR SÜNNÝ, hz. ALÝ de ÞÝȊ DEÐÝLDÝ

©

26/12/2015 - 15:13 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 10

©

23/11/2015 - 09:48 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 9

©

27/10/2015 - 16:44 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 8

©

28/08/2015 - 19:24 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 7

©

20/07/2015 - 18:04 ALLAHA’ YAKIN OLMA BÝLÝNCÝ

©

30/06/2015 - 16:39 KUR’AN’DA RAMAZAN

©

29/05/2015 - 11:31 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 6

©

23/04/2015 - 12:54 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 5

©

03/04/2015 - 18:21 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 4

©

09/03/2015 - 13:03 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 3

©

03/02/2015 - 14:43 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 2

©

30/12/2014 - 13:11 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 1

©

27/11/2014 - 17:04 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 5

©

19/11/2014 - 12:19 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 4

©

20/10/2014 - 15:53 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 3

©

27/08/2014 - 13:16 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 2

©

01/08/2014 - 11:04 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 1

©

04/07/2014 - 16:31 BESMELE; ÝMAN ve SAYGI ÝKRARIDIR

©

30/05/2014 - 18:48 ABDEST ALMAK PEYGAMBER’E KARDEÞ OLMAKTIR

©

11/04/2014 - 10:53 AÇLIK ve KORKU UYARISI

©

09/04/2014 - 11:21 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 4

©

03/04/2014 - 14:39 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 3

©

10/01/2014 - 11:15 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 2

©

24/12/2013 - 14:11 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 1

©

11/11/2013 - 15:39 BÜYÜK HÝCRETÝN BÜYÜK SONUÇLARI

©

09/10/2013 - 10:15 PEYGAMBER’E ÝTAAT ÞART MI

©

03/09/2013 - 12:27 KUR’AN’DA AÝLE MODELLERÝ 2

©

12/08/2013 - 08:51 KUR’AN’DA AÝLE MODELLERÝ-1

©

08/07/2013 - 11:36 ORUÇ ve ÖZGÜRLÜK BÝLÝNCÝ

©

17/06/2013 - 15:46 ÝMANIN KAZANIMLARI

©

21/05/2013 - 11:05 ALLAH’IN YARDIMCILARI (Ensâru’llah) 2

©

22/04/2013 - 10:26 ALLAH’IN YARDIMCILARI (Ensâru’llah) 1

©

19/03/2013 - 13:02 ALLAH’A HAKKIYLA SAYGI (Haþyetu’llah)

©

14/02/2013 - 13:37 ALÇAK DÜNYA (MI)

©

24/01/2013 - 14:11 ALLAH’TAN KORKMALI (MIYIZ?) 2

©

27/12/2012 - 10:14 ALLAH’TAN KORKMALI (MIYIZ?) 1

©

20/11/2012 - 10:13 ON MUHARREM’DE NE OLMUÞTU

©

19/10/2012 - 10:58 KURBAN: ALABÝLMEK ÝÇÝN VERMEKTÝR

©

25/09/2012 - 10:56 ALLAH’IN DOSTLARI (Evliyâu’llah) 2

©

27/08/2012 - 15:54 ALLAH’IN DOSTLARI (Evliyâu’llah) 1

©

23/07/2012 - 11:13 RAMAZAN ÝSLÂMIN SEMBOLLERÝNDENDÝR (Þeâiru’llah) 3

©

26/06/2012 - 15:23 ALLAH’IN SEMBOLLERÝ (Þeâiru’llah) 2

©

30/05/2012 - 16:11 ALLAH’IN SEMBOLLERÝ (Þeâiru’llah) 1

©

26/03/2012 - 13:05 MUVAHHÝDLERÝN ÖZELLÝKLERÝ

©

29/02/2012 - 13:29 ALLAH’I UNUTANLAR GÝBÝ OLMAYIN

©

26/01/2012 - 14:37 DÝNLEME AHLÂKI 4

©

28/12/2011 - 11:22 DÝNLEME AHLAKI 3

©

28/11/2011 - 11:10 AZAPLA MÜJDELEME

©

20/10/2011 - 17:42 KURBAN; NE KADAR VAZGEÇEBÝLÝRSEN

©

07/09/2011 - 14:36 DEDÝN KÝ…

©

05/08/2011 - 19:47 ORUÇ TAKVAYI GÜÇLENDÝRÝR

©

04/07/2011 - 14:35 DÝNLEME AHLAKI 2

©

03/06/2011 - 12:02 DÝNLEME AHLÂKI 1

©

09/05/2011 - 13:57 ALLAH’IN ÝPÝ (HABLU’LLAH)

©

18/04/2011 - 14:24 ALLAH’IN BOYASI (Sibðatu’llah)

©

07/03/2011 - 13:00 ALLAH’IN HAKKI (Hakku’llah)

©

14/02/2011 - 12:04 Boþ Ýþlere Müþteri Olmak

©

06/01/2011 - 10:38 ALLAH’IN KULLARI

©

22/11/2010 - 14:56 ALLAH’IN GÜNLERÝ

©

14/10/2010 - 18:51 HARAM KAZANÇ ÝFSAT EDER

©

26/07/2010 - 14:14 Orucu Yürek Ýle Tutmak

©

22/06/2010 - 12:39 Okunmasý Gereken Üç Kitap

©

18/05/2010 - 11:47 Ahirete Ýman : Hesap Verme Bilinci

©

28/04/2010 - 11:02 MÜSRÝF KÝMDÝR

©

22/03/2010 - 15:27 ÝSRAF; ÇAÐDAÞ AÞIRILIK (2)

©

22/02/2010 - 13:23 ÝSRAF; ÇAÐDAÞ AÞIRILIK (1)

©

30/12/2009 - 17:40 ÝSLÂMÎ KAYNAKLAR AÇISINDAN ÞÝÝR

©

23/11/2009 - 16:17 BAYRAMIN BAÐIÞLADIÐIN KADARDIR

©

19/10/2009 - 14:55 Vahiy Karþýsýnda Peygamber

©

24/07/2009 - 11:15 ORUÇ ve DENGE

©

25/06/2009 - 09:29 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 4

©

01/06/2009 - 14:57 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 3

©

28/04/2009 - 16:06 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 2

©

16/02/2009 - 23:26 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 1

©

05/01/2009 - 23:03 HÝCRET ÜZERÝNE DÝYALOÐ

©

22/12/2008 - 23:37 KUR’AN’DA KURBAN KAVRAMI (1)

©

17/11/2008 - 23:27 Ýnsaf ve Ahlak Adaletin Kaynaðýdýr

©

03/09/2008 - 22:03 ÝNSANIN GÖREVÝ -2

©

05/06/2008 - 23:35 ÝNSANIN GÖREVÝ -1-

©

18/03/2008 - 01:09 HAYATA DÖNÜÞEN ZÝKÝR
 
 

Site Ýçi Arama

10 Sevvâl 1445 |  19.04.2024

Bir Ayet

"Kötü sözlerin, hayasýzlýðýn mü'minler arasýnda yayýlmasýndan sevinç duyanlar için, dünyada da âhirette de acýklý bir azâb vardýr.."

( Nûr sûresi - 19)

Bir Hadis

Allah Rasulü (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

"Allah'ým beni iyilik yaptýklarý zaman sevinç duyan. kötülük yaptýklarý zaman da baðýþlanma dileyen kullarýndan eyle."

ibn Mace Edeb.57

Bir Dua

“Allah’ým! Hatalarýmý, bilerek, cahillikle ve dalgýnlýkla yaptýðým kusurlarýmý baðýþla.
Bunlarýn hepsi bende mevcuttur.”

(Buhârî, Deavât, 60)

Hikmetli Söz

Hakk’a yaklaþmak yalvarmakla, insanlara yaklaþmak ise onlardan
bir þey istememekle olur.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com