Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 3695
Toplam 15252927
En Fazla 20355
Ortalama 2608
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
AÇLIK ve KORKU UYARISI
11/04/2014 - 10:53
 
Hüseyin K.Ece
"Andolsun biz sizi, bir parça korku, açlýk ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceðiz. Sabredenleri müjdele." (Bakara Suresi 155)

    -        Açlýk ve korku elbisesi

Allah (cc) þöyle buyuruyor:

“Ýþte Allah (size) bir örnek veriyor: Güvenlik ve refah içinde  bir þehir (düþünün ki), oraya (ahalisinin) rýzký her yandan bolca akýp duruyordu.; ama ahalisi tutup Allah’ýn nimetine yakýþmaz bir biçimde nankörlük etti ve bunun üzerine Allah’da  onlara, inatla yapageldikleri (kötülüklerinden) ötürü açlýk ve korku elbisesi (kuþatýcý bir açlýk ve korku felâketi) taddýrdý.

Kaldý ki, onlara aralarýndan bir peygamber gelmiþti, ama onu yalanladýlar. Ve onlar böylece zulüm ve haksýzlýklarýna devam edip giderken azab kendilerini kýskývrak yakaladý.

Bunu içindir ki, Allah’ýn size rýzýk olarak bahþettiði temiz ve meþru þeylerden payýnýzý alýn ve eðer yalnýzca O’na kulluk ediyorsanýz, o zaman nimetinden ötürü Allah’a þükrünüz gösterin.”(1)

Muhammed Esed;âyette geçen “libâsu’l-cû’ý ve’l-havf/açlýk ve korku elbisesi” sözünün eski Arapçada insanýn baþýna gelen felâketler hakkýnda kullanýldýðýný söylüyor ve þunlarý ekliyor: “Lafzen; ‘giysi/elbise (libâs) –insaný bir giyecek gibi her yandan kuþatan felâketi ifade için klasik Arapçada kullanýlan deyimsel bir ifade.

Bu örnek; Allah’ýn insana bahþettiði hesapsýz rýzýk ve nimetlere karþý bilinçli ya da kasýtlý nankörlüðün, bir baþka deyiþle Allah’ýn doðru yolu gösteren mesajýna karþý çýkmanýn, uzun va’dede ve bir bütün olarak toplumsal hayatýn karmaþýk dokusu içinde dönüp dolaþýp eninde sonunda insanlarýn baþýna sadece ahirette deðil, bu dünyada da vahim sonuçlar, büyük felâketler açacaðýný gösteriyor. Bu dünyada, hiç bir toplum, köklerini, insanýn “Allah’la olan baðlantýsý” ya da “sözleþmesi” kavramýnda içkin bulunan ahlâkí ve toplumsal ölçülere dayanmadýkça, güvenlik ve refah içinde yaþamayý umamaz.”(2)

Burada ‘elest bezmi’ndeki misak (verilen sözle) kiþi ve toplum saadeti arasýnda iliþki kuruluyor. Þüphesizki insan ve toplum Allah ile olan baðýný ahlâkí ve toplumsal olarak kurmadýkça, istenen ideal huzur ve güvene kavuþamaz. Nimete þükrün karþýlýðý huzur ve emniyettir. Nimetlere nankörlük etmenin bedeli de kiþiyi ve toplumu kuþatan, her zaman ve her beldede farklý þekillerde ortaya çýkabilecek etkileyici ve kuþatýcý sýkýntý ve felâketlerdir.

Belâ ve musibetler adeta bir örtü, bedeni kaplayan elbise gibi toplumu kuþatýr. Bu âyette, “açlýk ve korkunun etkisi veya zararý, toplumu kuþatmasý açýsýndan elbisenin onu giyeni sarmasýna benzetildi. Bundan dolayý o beldenin içine düþebileceði hosnutsuzluk benzetmesi; elbisenin onu giyeni sarýp sarmalamasý gibi, bütün yönlerden onlarý kuþatan korku hakkýnda uygun bir benzetmedir.” (3)

Öyle ki o þehir halký topyekûn elbisenin bedeni kuþatmasý gibi açlýk ve korku felâketini taddýlar. Açlýðý ve korkuyu toptan hissettiler.

Âyette geçen ‘açlýk ve korku elbisesinin taddýrýlmasý’, açlýk ve korkuyu hissettirmeden bir benzetmedir.  Bu da yaygýn belâlar, þiddetli sýkýntýlar þeklinde gerçekleþir. Ýnsanlar onu bütün yönleriyle hissederler. Araplar arasýnda insanlara bir zorluk dokununca “falanca zorluðu ve zararý taddý”, veya “ona azap taddýrýldý” denir. Burada zarar ve elemin etkisini duyma olayý, tadý acý veya kötü bir yiyecek yedikten sonra hissedilen þeye benzetildi.

Elbise bedeni kuþatýr, örter. Açlýk ve korku elbisesini tadmak, elbiseyi giymek ve örtünmekle gerçekleþen kuþatýcýlýk gibidir.  Sanki þöyle denilmektedir:  Allah (cc) o belde halký açlýk ve korku yönünden uðratýldýklarý felâket onlara acý bir tad gibi taddýrdý.  Bu iki anlatým þekli de þüphesiz ki açlýk ve korku sýkýntýsýnýn kuþatýcýlýðýný ifade eder.(4)

Açlýk ve korku elbisesi, þüphesiz ki sembolik bir anlatýmdýr. Elbise bedene giyilir ama, onun sýcak veya soðuktan korumasý, çepeçevre kuþatmasý ve bedeni örtmesi duygularla duyulur. Yeni veya pahalý bir elbisenin insanda uyandýrdýðý duygularla, yýrtýk-pýrtýk, eski ve kirli bir elbisenin uyandýrdýðý duygular ayný deðildir.

Kiþi çoðu zaman giydiði giysi ile özdeþleþir. Elbise çoðu zaman hisler dünyasýnýn ve kiþiliðin aynasý olur. Zevkler veya bakýþ açýlarý çoðu zaman elbise ile dýþa vurulur. Hemen hemen herkes kiþiliðini giydiði elbise bütünleþtirir, bir anlamda giysisinin ifade ettiðini duyularýyla algýlar.

           -        Bu âyeti günümüze taþýmak

Kiþiler veya toplumlar hangi amaç için çalýþýrlarsa, o amaca ulaþýrlar. Hangi þey için emek sarfederlerse kavuþacaklarý þey odur. Bu demektir ki toplumlar veya kiþiler saadeti de, felâket veya huzursuzluðu da kendi elleriyle kazanýrlar.

Kur’an’a göre açlýk kimi zaman bir deneme aracý olabilir: “Andolsun biz sizi, bir parça korku, açlýk ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceðiz. Sabredenleri müjdele.” (5)

Ebu Hureyre’nin rivâyetine göre Rasûlüllah (sav) þöyle dua ederdi: “Allahým açlýktan sana sýðýnýrým. Çünkü o, en kötü arkadaþtýr. Hýyanetten de sana sýðýnýrým. Çünkü o, çok kötü iç duygusudur.”(6)

“Allah’ýn verdiði eminlik ve rafah içindeki belde örneði, bugüne de taþýnabilir. Bazý topluluklara güvenlik ve barýþ nimeti veriliyor ama onlar nimetin deðerini takdir etmiyorlar ve nimet vereni unutuyorlar. Bir anlamda nimetlere nankörlük ediyorlar. Ýlahi yasaya göre böyle yapanlar ellerindeki bu harikulade nimetleri kaybedebilirler. Allah (cc) onlara yaptýklarýna karþýlýk açlýk ve korku elbisesini taddýrabilir.”(7)

Allah (cc) sebeplere baðlý olarak insanlarýn rýzýklarýný halkeder. Nýmetlerini bol bol gönderir. Rýzýk kazanýlarak elde edilen, nimet de Allah’ýn rýzýk olmak üzere hazýrladýðý her þeydir. Ýnsanlar Allah’ýn objeler dünyasýnda ve ruh âleminde kendisine sunulan nimetleri bilir ve bu nimetlerin sahibini tanýrsa; karþýlýðýnda daha fazla, daha bereketli ve daha uzun süre devam eden nimetlere kavuþur. Nimetin kýymetini bilmeyen onun elinden çýkýp gitmesine sebep olur. Nimetin sahibini tanýmayan, nimet sahibinin kendisine karþýlýksýz ve sürekli, sanki mecburmuþ gibi nimet vermesini bekleyemez.

Allah (cc) bir topluma verdiklerini, o toplum kendini deðiþtirip bozmadýkça deðiþtirip bozmaz.(8) Bu âyette söz konusu edilen ve Allah’ýn verdiði nimetler; rýzýk bolluðu, hidayet, izzet, Ýslâmý yaþamanýn kazandýrdýðý kaliteli ve mutlu hayat da olabilir.

Ýnsanýn yaþamasý için her þeyi  var eden Allah (cc) bununla da kalmamýþ, insanýn nimetlerden yararlanabilmesi için akýl, düþünme, sanat ve icad etme yetenekleri de verdi. Ýnsan bu imkanlar sayesinde bol bol rýzka ve geçinme kaynaklarýna sahip olur. Çeþitli aletler yapar, bu aletleri hayatýný daha iyi yaþamada, daha da kolaylýþtýrmada kullanýr.

Yerde ve gökte olan her þey insan için yaratýlmýþtýr. (9) Ýnsan canlý ve cansýz varlýklar üzerinde adalet anlayýþýyla tasarruf hakkýna sahiptir. Bütün bunlar da Allah’ýn insana iyilikleridir.

Bütün bu ve benzeri nimetler kavuþmasýna raðmen insan; Allah’a karþý nankörlük ederse, o nimetler azalýr, küçülür, bereketsizleþir ve artýk yetmez olur. Rýzka ulaþma yollarý darlaþýr, onlarý elde etme imkanlarý zorluða dönüþür. Kiþinin geçinme konusundaki endiþeleri, sýkýntýlarý, telaþlarý artar. Korku ve emniyetsizlik içine düþer. Bu korku ve ümitsizlikle geçinme kaynaklarýnýn az olduðunu, ya da hemen biteceðini zanneder.

Ýnsan çok þeye sahip olur. Bazen mala, mülke, servete ve saltanata kavuþur. Her þeye sahip olmuþ gibi görünür de aslýnda hiç bir þeye sahip olamaz. Gözü doymaz, hýrsý bitmez, tamahý eksilmez. Yarýn için sürekli endiþelidir. Aç kalacaðým korkusu yaþar. O noktada hiç bir zaman tatmin duygusu yaþayamaz. Kanaat nedir, þükür nedir, baþkasýný da düþünmek nedir bilmez. Çok dünyalýklara sahip olsa da hiç biriyle yetinmez. Daha çok, daha fazla olsun der. Daha çok olmasý için aþýrý bir çaba gösterir. Sürekli biriktirir. Elindekilerini çok sever. Onlarý kimseyle paylaþmak istemez. Bundan dolayý son derece cimridir. Hatta çok biriktirme, çok þeye sahip olma uðruna baþkalarýnýn hakkýný yemeya, baþkalarýný kendi çýkarý için kullanmaya bile kalkýþabilir.

Bu gibi duygular, korkular ve endiþeler þükürsüz insan için bir ceza deðil midir?Allah’ýn nimetlerine nankörlük yapanlar buna  bir uygun karþýlýðý er veya geç almaktadýrlar.

Halbuki kendilerine gelen Ýlâhí davete uyarak nimetlerin sahibini tanýyan ve O’na kulluk yapanlar, bu teslim olmuþluðu saadet, emniyet, iç doygunluk, maddeye hakimiyet, baþkalarýný düþünme, ya da baþkalarýyla paylaþma gibi engin faziletlerle görürler.

Böyleleri geçinme konusunda endiþe taþýmazlar. Az þeye sahip olsalarda kanaat ederler. Baþkasýnýn elindekine göz dikmezler. Dünyalýklara sahip olma uðruna kimsenin hakkýna el atmazlar, kimseyi rahatsýz etmezler. Onlarýn gönülleri madde sevgisinin üzerindedir. Onlar asýl sevilmesi gerekeni sevdikleri için, geçici ve fani sevgilerle oyalanmazlar. Hatta onlar, çok dünyalýða sahip olsalar da onun þýmarmazlar ve servete önem vermezler. Ellerindekileri baþkalarýyla paylaþmaktan zevk alýrlar. Bu da onlara iç tatmin, emniyet ve huzur verir.

Bunlar ellerinde nimetin kimden geldiðini bilirler. Yani þükrederler. Þükrün, nimet sahibini tanýmak ve O’na saygý duymak, O’nun her konuda olduðu gibi servet/geçinme araçlarý konusundaki ölçülerinde riayet ederler. Servet ahlakýna sahiptirler. Þükrettikleri zaman nimetin artacaðýný, bereketleneceðinin bilincindedirler.

“Ve (yine hatýrlayýn ki) Rabbiniz size (þöyle) bildirmiþti: “(Bana) þükrederseniz, muhakkak ki size kat kat fazla veririm. Yok, eðer nankörlük ederseniz, bilin ki Benim azabým gerçekten çok çetindir!” (10)

Bir ayette þükredenlerin azaba uðratýlmaycaklarý haber veriliyor: “Eðer þükreder ve imana ererseniz neden Allah (geçmiþ günahlarýnýzdan dolayý) sizi azaba uðratsýn? Bilirsiniz ki Allah þükredenlere karþýlýðýný her zaman veren ve her þeyi bilendir.” (11)

Yukarýdaki âyette söz konusu edilen ‘açlýk ve korku elbisesi’ bazen de göze görünür bir þekilde yaþanýr. Yani fizikí olarak da gerçekleþebilir.

Bir belde ahalisi azdýkça, þýmardýkça, nimet verene þükrü unuttukça, Allah (cc) o beldeye çeþitli yollarla açlýk sýkýntýsý verir. Onlarýn içine düþman, anarþi, fitne ve güvensizlik korkusunu yerleþtirir.  O belde halkýna bu hatalarýný sel, zelzele, kasýrga, düþman istilasý, içerdeki zalimlerin hakimiyeti ve benzeri felâketlerle hatýrlatmalarda bulunur.

Nitekim Kur’an’da þöyle deniyor:

“Nice topluluk var ki Rablerinin ve elçilerinin emirlerine küstahça karþý çýkmýþlardýr. Bunun üzerine Biz tümünü çetin bir hesaba çektik ve görülmemiþ bir azaba çarptýrdýk:

ve böylece onlar kendi yaptýklarýnýn kötü meyvelerini taddýlar; (bu dünyada) yaptýklarýnýn sonu yýkým oldu:

(öteki dünyada ise) Allah onlar için (daha da) þiddetli bir azap hazýrlamýþtýr. O halde siz ey basiret sahipleri, (siz) iman edenler, Allah’a karþý sorumluluðunuzun bilincinde olun! Allah size gerçekten bir uyarýcý indirmiþtir.” (12)

“Peki öyleyse, (þu) þer düzenleri geliþtiren kimseler, Allah’ýn kendilerini yerin dibine geçirmeyeceðine, yahut azabýn, nereden geldiðini bilemeyecekleri bir tarzda baþlarýnda kopmayacaðýna dair temamen güvenlik içinde mi görüyorlar kendilerini?

Yahut dönüp dururken hiç bir þekilde engel olamayacaklarý (bir azapla O’nun) kendilerini (apansýzýn) yakalamaycaðýna,

Ya da onlarý içten içe çürütüp (sonunda) tepelemeyeceðine dair?..

       Ama bilin ki Rabbiniz gerçekten de çok þefkatli, çok merhametlidir.” (13)

M. Esed, bu son âyetin meâlini verdikten sonra þöyle bir not düþüyor: (Âyette geçen) ‘tahavvuf’ teriminin anlamlarýndan biri de ‘tedricí eksilme/çürüme’ ya da ‘yavaþ yavaþ yok olmadýr’ (Lisânü’l-Arap, ha-va-fe mad.) Yukarýdaki anlam örgüsü içinde terim hem toplumsal, hem de maneví/ahlâkí çaðrýþýmlar vermektedir. Yavaþ yavaþ ahlâkí deðerlerin çözülmesi, gücün, toplumsal insicamýn, huzur ve emniyetin ve sonunda hayatýn kendisinin silinip yok olmasý.” (14)

         Allah (cc) kesinlikle bir topluma onlarý uyarýcý, onlarý doðru yola davet edici bir elçi göndermedikçe azap etmez. (15) Eðer toplumlar bir musibetle karþýlaþmýþlarsa bunu kendi ihmal ve hatalarýnda aramalýlar.

         Yeryüzünde bozgunculuk çýkaran haddi aþan topluluklar da çeþitli þekillerde cezaya çarptýrýlýrlar. Böyleleri böyle bir sonucu kendileri isterler. Yoksa Allah onlara zulmedici deðildir. (16)

         Günümüzde insanlardaki aç gözlülük, cimrilik, maddeye sahip olma yarýþý, dünyalýklar uðruna harcanan nefesler, egoizm, maddeye sahip olma uðruna çýkartýlan kavgalar, savaþlar ve uygulanan þeytanlýklar nedir acaba?

Niçin bazý ülkeler, bazý ülkelerin insanlarý kaostan, kargaþadan, korkudan, baský ve zulümden kurtulamýyorlar?

Niçin insanlar sürekli bir korku, geçinme endiþesi, birbirine karþý emniyetsizlik duyuyorlar?

Neden bazýlarý bazýlarý için kurt gibi olmakta, neden ‘büyük balýk küçük balýklarý yer’ anlayýþý hakim?

Neden insanlarda kanaat yok, göz tokluluðu yok, diðergamlýk yok, îsar (baþkasýný kendisinden fazla düþünme) ahlâký yok?

Yoksa bütün bunlar þükürsüzlüðe, nimetlere nankörlük etmeye, Allah’tan gelen ölçülere sýrt çevirmeye verilen cezalar mýdýr?

Allah’ýn, insanlar iki dünya saadetine kavuþsun diye indirdiði Ýslâm nimetinin deðerini bilmeyen, ya da önceki atalarý o nimetle huzur, mutluluk ve izzet bulmalarýna raðmen, kendileri ona karþý nankörlük eden kiþi ve toplumlarýn, ‘korku ve açlýk elbisesi’ni giymeye, kuþatýcý felaketleri tadmaya devam edecekleri açýktýr.

 

-        Sonuç

“Sonuç olarak burada (Nahl 122-113. âyetlerinde) asýl anlatýlmak istenen þudur: “Allah’ýn nimetlerine þükretmek ve O’nun peygamberleri aracýlýðýyla bildirdiði kanunlara uygun davranmak, bir kulluk ve insanlýk borcu olduðu kadar, insanlarýn toplumsal ve ekonomik huzuru, güvenliði bakýmýndan da bir gerekliliktir. Çünkü Allah’ýn nimetlerine karþý nankörlük anlamýna gelen bilinçli inkâr ve kabalýklarýn toplumsal bir hal almasýyla, ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlarý arasýnda bir iliþki bulunmaktadýr. Ýnsanlar kötü gidiþin sonuçlarýný er veya geç, kaçýnýlmaz olarak çeþitli musibetlerle karþýlaþarak görürler. (17)

“Zulüm, haksýzlýk,  güvenin kalkmasýna, korkunun yayýlmasýna, ekonomonin bozulmasýna, açlýk ve kýtlýða sebep olur. Adalet, baþkalarýnýn hakkýna saygý ise de, güven ve huzurun kurulmasýna, ekonominin düzelmesine, bolluk ve refaha neden olur.” (18)



(1) Nahl 16/112-114

(2) Muhammed Esed, Kur’an Mesajý, çev. C. Koytak-A. Ertürk, Ýst. 1996-1417, 2/554

(3) Ebu’s-Suud, Ýrþâdu Akl-ý Selîm, Yer ve Tarih yok, 3/297

(4) Ö. Zamahþerí, el-Keþþâf, Beyrut 1415-1995, 2/614

(5) Bekara 2/155

(6) Ýbni Mace, Et’ýme/53 no: 3354

(7) A. A. ez-Zeyyin, el-Emsal fi’l Kur’an, s: 264

(8) Ra’d 13/11

(9) Bekara 2/29

(10) Ýbrahim 14/7

(11) Nisâ 4/147

(12) Talak 65/8-10

(13) Nahl 16/45-47. ayrýca bak. Mülk 67/16-18

(14) Muhammed Esed, Kur’an Mesajý, 2/538

(15) Kasas 28/59. En’am 6/47, 131, A’raf 7/6. Hûd 11/117. Þuarâ 26/208-209. Ýsrâ 17/15

(16) En’am 6/123. Ýsrâ 17/16. Kasas 28/58

(17) Heyet, Kuran Yolu, Ankara 2003, 3/391

(18) S. Ateþ, Yüce Kur’an’ýn Çaðdaþ Tefsiri, Ýst. trh. 5/154


Bu Makale 4799 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

01/02/2019 - 14:41 KUR’AN’DA YOL (SEBÝL) ile YAPILAN TAMLAMALAR 2

©

01/02/2019 - 14:36 KUR’AN’DA YOL (SEBÎL) ile YAPILAN TAMLAMALAR 1

©

01/02/2019 - 14:26 DOÐRU YOL ÝÞTE BUDUR 2

©

01/02/2019 - 14:23 DOÐRU YOL ÝÞTE BUDUR 1

©

01/02/2019 - 14:18 “BEN NEFSÝMÝ TEMÝZE ÇIKARMAM”

©

01/02/2019 - 14:12 YOLUN EN DOÐRUSU YOLUN EN EÐRÝSÝ

©

20/04/2018 - 17:02 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 7

©

23/03/2018 - 15:10 KUR’AN’DA MÜJDE ve EÐÝTÝM ÝLÝÞKÝSÝ

©

19/02/2018 - 12:30 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 6

©

19/01/2018 - 10:43 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 5

©

25/12/2017 - 11:58 SELÂM OLARAK TAHÝYYE

©

20/11/2017 - 10:27 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 4

©

18/10/2017 - 10:33 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 3

©

21/09/2017 - 12:14 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 2

©

28/08/2017 - 09:17 KUR’ANDA SEBÎL (YOL) KAVRAMI 1

©

24/06/2017 - 12:14 ÞEHÂDET ÝMAN ÝDDÝASIDIR AMA ÝSBATI GEREKÝR

©

23/05/2017 - 16:44 ORUÇ ÝMSAK (TUTMAK)TIR

©

29/03/2017 - 10:51 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 5

©

08/03/2017 - 16:07 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 4

©

04/02/2017 - 11:56 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 3

©

02/01/2017 - 10:23 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 2

©

05/12/2016 - 10:11 BU DEVÝRDE PEYGAMBERÝ ÖRNEK ALMAK 1

©

02/11/2016 - 10:38 KUR’AN’A GÖRE KUR’AN’IN TEMEL ÖZELLÝKLERÝ

©

01/10/2016 - 11:23 SÖZÜN EN GÜZELÝNE UYMAK ÝYÝ SONUCA GÖTÜRÜR

©

08/09/2016 - 09:05 ÝBRAHÝM’ÝN ve HÂCER’ÝN KURBANI

©

31/08/2016 - 10:15 ZALÝMLERE YANAÞMAK TEHLÝKELÝDÝR

©

15/07/2016 - 18:56 BÝRÝLERÝ YALAN SÖYLEMEYE DEVAM EDÝYOR

©

25/06/2016 - 09:34 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 5

©

18/06/2016 - 11:00 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 4

©

13/06/2016 - 10:16 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 3

©

06/06/2016 - 09:53 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 2

©

30/05/2016 - 12:45 TEZKÝYE, RAMAZAN ve ORUÇ 1

©

05/05/2016 - 14:03 EN HAYIRLI TOPLULUK 3

©

11/04/2016 - 10:06 EN HAYIRLI TOPLULUK 2

©

14/03/2016 - 12:55 EN HAYIRLI TOPLULUK 1

©

16/02/2016 - 09:58 hz. ÂDEM’ÝN BABASI KÝM

©

26/01/2016 - 18:23 hz. EBU BEKR SÜNNÝ, hz. ALÝ de ÞÝȊ DEÐÝLDÝ

©

26/12/2015 - 15:13 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 10

©

23/11/2015 - 09:48 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 9

©

27/10/2015 - 16:44 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 8

©

28/08/2015 - 19:24 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 7

©

20/07/2015 - 18:04 ALLAHA’ YAKIN OLMA BÝLÝNCÝ

©

30/06/2015 - 16:39 KUR’AN’DA RAMAZAN

©

29/05/2015 - 11:31 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 6

©

23/04/2015 - 12:54 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 5

©

03/04/2015 - 18:21 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 4

©

09/03/2015 - 13:03 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 3

©

03/02/2015 - 14:43 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 2

©

30/12/2014 - 13:11 PEYGAMBERE ÝHTÝYAÇ VAR MI 1

©

27/11/2014 - 17:04 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 5

©

19/11/2014 - 12:19 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 4

©

20/10/2014 - 15:53 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 3

©

27/08/2014 - 13:16 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 2

©

01/08/2014 - 11:04 ALLAH’IN SELÂMINA LAYIK OLMAK 1

©

04/07/2014 - 16:31 BESMELE; ÝMAN ve SAYGI ÝKRARIDIR

©

30/05/2014 - 18:48 ABDEST ALMAK PEYGAMBER’E KARDEÞ OLMAKTIR

©

11/04/2014 - 10:53 AÇLIK ve KORKU UYARISI

©

09/04/2014 - 11:21 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 4

©

03/04/2014 - 14:39 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 3

©

10/01/2014 - 11:15 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 2

©

24/12/2013 - 14:11 ENGELLER ve AYAK BAÐLARI 1

©

11/11/2013 - 15:39 BÜYÜK HÝCRETÝN BÜYÜK SONUÇLARI

©

09/10/2013 - 10:15 PEYGAMBER’E ÝTAAT ÞART MI

©

03/09/2013 - 12:27 KUR’AN’DA AÝLE MODELLERÝ 2

©

12/08/2013 - 08:51 KUR’AN’DA AÝLE MODELLERÝ-1

©

08/07/2013 - 11:36 ORUÇ ve ÖZGÜRLÜK BÝLÝNCÝ

©

17/06/2013 - 15:46 ÝMANIN KAZANIMLARI

©

21/05/2013 - 11:05 ALLAH’IN YARDIMCILARI (Ensâru’llah) 2

©

22/04/2013 - 10:26 ALLAH’IN YARDIMCILARI (Ensâru’llah) 1

©

19/03/2013 - 13:02 ALLAH’A HAKKIYLA SAYGI (Haþyetu’llah)

©

14/02/2013 - 13:37 ALÇAK DÜNYA (MI)

©

24/01/2013 - 14:11 ALLAH’TAN KORKMALI (MIYIZ?) 2

©

27/12/2012 - 10:14 ALLAH’TAN KORKMALI (MIYIZ?) 1

©

20/11/2012 - 10:13 ON MUHARREM’DE NE OLMUÞTU

©

19/10/2012 - 10:58 KURBAN: ALABÝLMEK ÝÇÝN VERMEKTÝR

©

25/09/2012 - 10:56 ALLAH’IN DOSTLARI (Evliyâu’llah) 2

©

27/08/2012 - 15:54 ALLAH’IN DOSTLARI (Evliyâu’llah) 1

©

23/07/2012 - 11:13 RAMAZAN ÝSLÂMIN SEMBOLLERÝNDENDÝR (Þeâiru’llah) 3

©

26/06/2012 - 15:23 ALLAH’IN SEMBOLLERÝ (Þeâiru’llah) 2

©

30/05/2012 - 16:11 ALLAH’IN SEMBOLLERÝ (Þeâiru’llah) 1

©

26/03/2012 - 13:05 MUVAHHÝDLERÝN ÖZELLÝKLERÝ

©

29/02/2012 - 13:29 ALLAH’I UNUTANLAR GÝBÝ OLMAYIN

©

26/01/2012 - 14:37 DÝNLEME AHLÂKI 4

©

28/12/2011 - 11:22 DÝNLEME AHLAKI 3

©

28/11/2011 - 11:10 AZAPLA MÜJDELEME

©

20/10/2011 - 17:42 KURBAN; NE KADAR VAZGEÇEBÝLÝRSEN

©

07/09/2011 - 14:36 DEDÝN KÝ…

©

05/08/2011 - 19:47 ORUÇ TAKVAYI GÜÇLENDÝRÝR

©

04/07/2011 - 14:35 DÝNLEME AHLAKI 2

©

03/06/2011 - 12:02 DÝNLEME AHLÂKI 1

©

09/05/2011 - 13:57 ALLAH’IN ÝPÝ (HABLU’LLAH)

©

18/04/2011 - 14:24 ALLAH’IN BOYASI (Sibðatu’llah)

©

07/03/2011 - 13:00 ALLAH’IN HAKKI (Hakku’llah)

©

14/02/2011 - 12:04 Boþ Ýþlere Müþteri Olmak

©

06/01/2011 - 10:38 ALLAH’IN KULLARI

©

22/11/2010 - 14:56 ALLAH’IN GÜNLERÝ

©

14/10/2010 - 18:51 HARAM KAZANÇ ÝFSAT EDER

©

26/07/2010 - 14:14 Orucu Yürek Ýle Tutmak

©

22/06/2010 - 12:39 Okunmasý Gereken Üç Kitap

©

18/05/2010 - 11:47 Ahirete Ýman : Hesap Verme Bilinci

©

28/04/2010 - 11:02 MÜSRÝF KÝMDÝR

©

22/03/2010 - 15:27 ÝSRAF; ÇAÐDAÞ AÞIRILIK (2)

©

22/02/2010 - 13:23 ÝSRAF; ÇAÐDAÞ AÞIRILIK (1)

©

30/12/2009 - 17:40 ÝSLÂMÎ KAYNAKLAR AÇISINDAN ÞÝÝR

©

23/11/2009 - 16:17 BAYRAMIN BAÐIÞLADIÐIN KADARDIR

©

19/10/2009 - 14:55 Vahiy Karþýsýnda Peygamber

©

24/07/2009 - 11:15 ORUÇ ve DENGE

©

25/06/2009 - 09:29 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 4

©

01/06/2009 - 14:57 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 3

©

28/04/2009 - 16:06 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 2

©

16/02/2009 - 23:26 MUHABBETULLAH (ALLAH SEVGÝSÝ) 1

©

05/01/2009 - 23:03 HÝCRET ÜZERÝNE DÝYALOÐ

©

22/12/2008 - 23:37 KUR’AN’DA KURBAN KAVRAMI (1)

©

17/11/2008 - 23:27 Ýnsaf ve Ahlak Adaletin Kaynaðýdýr

©

03/09/2008 - 22:03 ÝNSANIN GÖREVÝ -2

©

05/06/2008 - 23:35 ÝNSANIN GÖREVÝ -1-

©

18/03/2008 - 01:09 HAYATA DÖNÜÞEN ZÝKÝR
 
 

Site Ýçi Arama

10 Sevvâl 1445 |  19.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

"Rabbinizden maðfiret dileyin; çünkü O çok baðýþlayýcýdýr. (Maðfiret dileyin ki) üzerinize gökten bol bol yaðmur indirsin, mallarýnýzý ve oðullarýnýzý çoðaltsýn, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ýrmaklar akýtsýn"

( Nuh sûresi - 10)

Bir Hadis

Ýbnu Ömer (radýyallahu anh) anlatýyor:

"Hz. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kýyamet günü, Allah öncekileri ve sonrakileri birleþtirip topladýðý zaman her vefasýz için, onu tanýtan bir bayrak dikilir ve:
"Bu falan (oðlu falanýn) vefasýzlýðýdýr" denilir."


[Buhârî, Edeb, 99, Cizye 22, Hiyel 9, Fiten 21; Müslim, Cihâd 10; Ebû Dâvud; Cihâd 162; Tirmizî, Siyer 28

Bir Dua

Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Allah’ým, beni baðýþla, bana merhamet eyle, beni dosdoðru yola ilet, bana sýhhat ver ve beni rýzýklandýr!”


(Müslim, Zikir, 35)

Hikmetli Söz

Akýllýlarýn âdeti sûkût, cahilin âdeti unutkanlýktýr.


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com