Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 1410
Toplam 15330271
En Fazla 20355
Ortalama 2615
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Peygamber Efendimiz(s.a.v.) Nasýl Bir Babaydý?
09/09/2008 - 12:48
 
Peygamberlerin baba-evlat iliþkilerine dair örnekleri Kur’ân-ý Kerim’de görebilmekteyiz. Ayetlerde Hz. Ýbrahim’in, Hz. Yakub’un evlatlarýyla olan diyaloglarýndaki “yavrucuðum, oðulcuðum” ifadeleri, insanlar için örnek karakterler olan Peygamberlerden mesajlar olarak yansýmaktadýr günümüze...


Peygamber Efendimizin ise peygamber atalarýndan farký O’nun, kýz çocuklarýný hor gören bir topluma gönderilmesi ve getirdiði din ile kýz-erkek ayýrýmýný ortadan kaldýrmaya muvaffak olmasýdýr. Bir diðer ifadeyle, pek çok peygamber gibi Sevgili Peygamberimiz de baba olmuþtur; ancak O, severek deðer verdiði kýzlarýyla toplumunda inkýlap meydana getiren bir baba olmuþtur.
Ayrýca O, bir babanýn yaþamasý muhtemel tüm sevinçleri, hüzünleri ve acýlarý hayatýnda bizzat yaþamýþ ve karþýlaþtýðý her durumda bir “güzel kul”un sergilemesi gereken tavýrlarý sergileyerek ümmetine bu konuda da “En Güzel Örnek” olmuþtur.
Aþaðýdaki satýrlarda Sevgili Peygamberimizin (sav) hayatýndan yaþanmýþ birtakým hatýralara yer vererek günümüzün babalarý ya da ebeveynleri için çýkarabileceðimiz mesajlarý tespit etmeye çalýþacaðýz.
Kýymetli okuyucum.
Resûl-i Ekrem (sav) Efendimizin, altýsý Hz.Hatice’den, biri de Hz. Mariye’den olmak üzere yedi çocuðu dünyaya gelmiþtir. Ýsimleri Kasým, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Fâtýma, Abdullah ve Ýbrahim olan evlatlarýndan Kasým, Abdullah ve Ýbrahim isimli oðullarý küçük yaþlarda vefat etmiþlerdir. Kýzlarý ise büyüyüp yetiþkinlik çaðýna gelmiþ ve evlenmiþlerdir. Ancak Hz.Fâtýma dýþýndaki Hz.Zeynep, Hz.Rukiye ve Hz.Ümmü Gülsüm, Sevgili Peygamberimiz (sav) daha hayattayken ahrete irtihal etmiþlerdir. Sadece Hz.Fâtýma, Efendimizden sonraya kalmýþ o da fazla deðil, beþ buçuk ay sonra hasretini çektiði biricik babasýnýn göçtüðü ahiret yurduna göçmüþtür.
Görüldüðü üzere, bir baba olarak Nebiyy-i Muhterem (sav) Efendimiz, altý kez evlat acýsý yaþamýþtýr. Acaba O Þefkat ve Merhamet Pýnarý böylesi durumlarda ne yapmýþ, nasýl davranmýþtýr? Ýþte aþaðýda aktaracaðýmýz hatýralar bize bu konuda fikir vermektedir.
Kaynaklarda, oðullarý Kasým ve Abdullah ile ilgili yeterli bilgiye rastlanmazken, Hz.Mariye’den dünyaya gelen Ýbrahim isimli oðlunun doðumuna ise Efendimizin çok sevindiðini aktarýr bize sahâbîler… Sözgelimi kendisine müjdeyi getiren Ebû Râfi’e bahþiþler vermiþ, sevinç içinde ashabýnýn yanýna gelerek;
“Dün gece benim bir oðlum dünyaya geldi. Ona Peygamber babam Ýbrahim’in adýný verdim,” diyerek mutluluðunu ifade etmiþ ve sevincini bir ziyafet vererek ashabýyla paylaþmýþtý.
O sýralarda hizmetinde bulunan çocuk yaþtaki Hz. Enes, Ýbrahim hakkýnda yeterli bilgiye sahip olduðu için bize onunla ilgili detaylý aktarýmlarda bulunmaktadýr.
Þöyle aktarýyor Hz.Enes (ra):
Çocuklarýna karþý Peygamber Efendimizden daha þefkatli kimse görmedim. Oðlu Ýbrahim dünyaya geldiðinde, Peygamberimiz çok sevinmiþ ve kendisine bu müjdeyi getiren kiþiye büyük bir ödül vermiþti. Daha sonra oðlu Ýbrahim’i, Ümmü Seyfe denilen bir sütanneye teslim etmiþti.
Medine’nin kenar mahallesinde oturan bu sütannenin kocasý demircilik yapmaktaydý. Sýk sýk Peygamberimizle (sav) birlikte oraya gider ve duman dolu evlerine girerdik. Peygamberimiz, oðlu Ýbrahim’i ziyaret eder, kucaklayarak öper ve baðrýna basardý. Sonra birlikte geri dönerdik.
Günlerden bir gün, Peygamberimizle (sav) birlikte yine Ýbrahim’i ziyarete gittik. Ebû Seyfe’nin evine varýnca ben hemen koþarak:
-Ebû Seyfe! Ebû Seyfe! Bak Peygamberimiz geliyor. Þu körüðe biraz ara ver de, duman çýkmasýn, dedim.
Böylece, Peygamberimizin dumandan rahatsýz olmasýna engel olabileceðimi düþünmüþtüm. Sonra içeri girdik. Peygamberimiz, küçük Ýbrahim’i kucaðýna aldý. Öptü, baðrýna bastý… Bir de ne göreyim? Bebek Ýbrahim sanki can çekiþiyor… Belli ki, çok hastaydý… O anda Peygamberimizin yüzüne baktým. Gözleri yaþlarla dolmuþ, aðlýyordu…
Hz.Enes (ra) Ýbrahim’in vefatý ve defnediliþi hakkýnda ise þunlarý anlatýyor:
Oðlu Ýbrahim’in son anlarýnda onu kucaðýna alýp baðrýna bastý. Kokladý ve öptü. Bu arada babalýk þefkatiyle gözleri yine yaþlarla doldu.
Peygamberimizin aðladýðýný gören yanýndakiler hem üzülmüþ hem de þaþýrmýþlardý. Acaba Peygamberler de aðlar mýydý?.. Ýçlerinden biri, Abdurrahman b. Avf dayanamayarak sordu:
“Sizde mi aðlýyorsunuz Ey Allah’ýn Resûlü?.”
Peygamberimiz de:
“Evet. Ben de bir babayým. Bu aðlayýþým þefkat ve merhamettendir. Gözümüz aðlar, kalbimiz mahzun olur. Fakat biz, Allah’ýn hoþnut olmayacaðý þeyleri söylemeyiz. O’na isyan etmeyiz,” diye karþýlýk verdi. Sonra Ýbrahim’e dönerek þöyle dedi:
“Ahh Ýbrahim!... Bu Allah’ýn emri olmasaydý, vade dolmuþ bulunmasaydý, sonradan gelenler öncekilere kavuþmasaydý senin ölümüne daha çok üzülürdük. Yine de senden ayrýlýþýmýz bizi ne çok üzdü bir bilsen!…”
Yaþanýlan bu olaydan, Sevgili Peygamberimizin (sav) çok þefkatli bir baba olduðunu anlýyoruz. Ayrýca bu durumla karþýlaþan bir insanýn Allah’a isyan etmemesi ve Takdir-i Ýlahi’ye razý olmasý gerektiðini de yine O’ndan öðreniyoruz.
Sevgili Peygamberimiz, Ýbrahim’in ardýndan þunlarý söylemiþti: “Oðlum Ýbrahim henüz süt emme çaðýndaki bir süt kuzusu gibi iken öldü, ama Allah ona cennette iki sütanne verdi. Þimdi onu emziriyorlar.”
Görüldüðü üzere Sevgili Peygamberimiz (sav) bir “süt kuzusu”na benzettiði on sekiz aylýk yavrusu Ýbrahim’in vefatýndan dolayý son derece üzüntü duymuþtur. Ancak O’nun, gerek yavrusunun vefatý anýnda yaþadýklarý ve söyledikleri, gerekse cenazenin defni esnasýndaki teslimiyet dolu tavýr ve davranýþlarý, “Veren de Allah, alan da…” diyebilmenin en güzel örneðini teþkil etmektedir.
Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz, her baba gibi yüreði yanmýþ, gözü yaþlarla dolmuþ ve fakat Rabbinin emrine teslim olan müminin tavrýný sergileyerek kadere rýza göstermiþtir. O halde, bizlere yansýyan bu mesajý iyi okuyarak, böylesi bir durumda aðlamak ne kadar insânî bir davranýþ ise isyan etmemek de o kadar Ýslâmî bir tavýrdýr diyebiliriz.
Resûl-i Kibriya (sav) Efendimizin bir baba olarak yaþadýðý acýlar, bununla bitmemiþti. O, ailelerinin baskýsýyla müþrik kocalarý tarafýndan sýrf Peygamberimize tavýr olsun diye boþanýlan ve böylece dul kalan kýzlarý Hz.Rukiyye ve Hz.Ümmü Gülsüm’e babalarý olarak þefkat ve merhamet kanatlarýný germiþ ve onlarýn yeniden evlenip yuva kurmalarýna öncülük etmiþti.
Bir baba olarak kýz evladýna hayatýnýn her safhasýnda sahip çýkmayý insanlar O’nun tutum ve davranýþlarýndan hisseler kaparak öðrendi. Bunlar ayný zamanda günümüz Müslümanlarýna da örnek teþkil edecek ibret dolu hatýralardý…
Aziz okuyucum.
Rahmet ve Þefkat Pýnarý Efendimiz (sav) Hz.lerinin daha hayattayken, yetiþkin insanlar olan kýzlarýný kaybetmesi de çektiði acýlardan biriydi.
Müþrik düþmanlarýn saldýrýsý sonucunda deveden düþerek hamile olduðu yavrusunu kaybeden, bu acý ve sarsýlmadan dolayý yakalandýðý hastalýk sebebiyle bir süre sonra kendisi de hayata veda eden kýzý Zeynep, diðer kýzlarý Rukiye ve Ümmü Gülsüm, her biri bir kez daha baba olarak evlat acýsý yaþamasýna sebep olacak þekilde ayrýldýlar Resûl-i Ekrem’in yanýndan…
Kâinatýn Efendisinden birer parça olan bu deðerli hanýmefendilerden Ümmü Gülsüm’ün vefatýný anlatanlar, Sevgili Peygamberimizin, kýzýnýn kabrinin bir kenarýna oturmuþ, gözlerinden yaþlar akýttýðýný, yine kýzý Zeyneb’in defnediliþi esnasýnda da gözyaþlarýna hakim olamadýðýný ve için için aðladýðýný aktarmaktadýrlar.
Bu acýlarý bir baba olarak yaþayan Resûl-i Kibriyâ (sav) Efendimiz, hayatta kalan tek kýzý Hz.Fâtýma ve onun çocuklarý olan Hasan ve Hüseyin ile teselli ediyordu yüreðini. Doðrusu, Hz. Fâtýma O’nun için her zaman bir teselli kaynaðý idi. Gerçekte bu yaþça en küçük fakat derece bakýmýndan en yüce mertebeli kýzý, hiçbir zaman unutamadýðý eþi Hz.Hatice’den kalan bir hatýraydý O’nun için… Kýzlarý içinde annesine en çok benzeyen o olduðu gibi, tavýr ve davranýþlarýyla da babasýný en çok andýran yine Hz.Fâtýma’ydý…
Bir baba olarak Peygamberimizin kýzý Hz.Fatýma ile olan iliþkilerini önümüzdeki yazýmýzda ele almak istiyoruz. Saðlýcakla kalýnýz efendim…


Bu Makale 4418 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

11/05/2011 - 16:50 Bir merhamet mürebbisi: Hz. Muhammed (s.a.s.)

©

02/12/2010 - 12:09 SON ELÇÝ VE SON MESAJ HZ. MUHAMMED VE KUR’ÂN-I KERÝM

©

14/10/2010 - 19:02 Meyveye Durmanýn ya da Kaybolan Yýllarýn Adý: Gençlik

©

24/09/2009 - 11:47 Düþmekte Olan Uçakta Ateist Bulamazsýnýz.

©

24/07/2009 - 12:06 ÝFFET VE HAYA TÝMSALÝ GENÇ KIZLAR

©

27/06/2009 - 11:55 AÝLE ÝÇÝ ÝLETÝÞÝMDE SEVGÝNÝN YERÝ

©

01/06/2009 - 16:16 KUR'AN'DA PEYGAMBERLER VE GENÇLÝK DEÐERLERÝ

©

02/05/2009 - 15:24 Babalarýn En Güzeli (s.a.v.)

©

07/04/2009 - 15:40 Çocuðun Din Eðitiminde Ailenin Yeri ve Önemi

©

09/03/2009 - 16:09 FITRAT KAVRAMI ÜZERÝNE DÜÞÜNCELER

©

17/11/2008 - 23:34 Kur’an-ý Kerim ve Biz

©

09/09/2008 - 12:48 Peygamber Efendimiz(s.a.v.) Nasýl Bir Babaydý?

©

30/05/2008 - 22:49 Bir Evlat Olarak Peygamberimiz (s.a.v.)

©

01/03/2008 - 00:50 Kur'an-ý Kerim ve Biz
 
 

Site Ýçi Arama

25 Sevvâl 1445 |  04.05.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Sizin ilâhýnýz tek bir ilâhtýr. Ahirete inanmayanlarýn kalpleri bunu inkâr etmekte, kendileri de büyüklük taslamaktadýrlar.



( Nahl Suresi - 22)

Bir Hadis

Resûlullah (s.a.v.) buyurdular ki:

“Büyüklerimize hürmet göstermeyen, küçüklerimize merhamet etmeyen bizden deðildir.”

(Müsned-i Ahmed)

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim
“(Rabbim!) Ýnsanlarýn diriltileceði gün ve Allah’a temiz
bir kalple gelenler dýþýnda malýn da çocuklarýn da fayda
vermeyeceði gün beni mahcup etme!”

(Þu’arâ Suresi 26/87-89)

Hikmetli Söz

Dostunun hatasýna dayanamayan ölüm hastalýðýnda yalnýz kalýr.

Dostun, gözün gibi olan insandýr.

Ýyi arkadaþ hayatýn süsü ve belada yardýmcýdýr.


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com