(Bir de) yahudiler ve hıristiyanlar, "Biz Allah'ın oğulları ve sevgili kullarıyız" dediler. De ki: "Öyleyse (Allah) size neden günahlarınız sebebiyle azap ediyor? Hayır, siz de O'nun yarattıklarından bir beşersiniz." (Allah) dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve bunların arasında bulunanların da hükümranlığı Allah'ındır. Dönüş de ancak O'nadır.
( Maide Suresi - 18)
Bir Hadis
CENNET BAHÇELERİ: MESCİTLER
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), ashabına gönülleri mescitlere bağlı kimseler olmalarını tavsiye etmiş ve Allah’ın adının anıldığı, O’nun tazim edildiği, ilim meclislerinin kurulduğu bu mekânları cennet bahçelerine benzetmiştir. Konuyla ilgili olarak Ebû Hüreyre (r.a.) ile Hz. Peygamber (s.a.s.) arasında şöyle bir diyalog yaşanmıştır: Allah Resûlü (s.a.s.) bir gün, “Cennet bahçelerine uğradığınız zaman oralardan bolca istifade ediniz.” buyurdu. Bunun üzerine Ebû Hüreyre (r.a.), “Yâ Resûlallah, cennet bahçeleri neresidir?” diye sordu. Resûl-i Ekrem (s.a.s.),“Mescitler.”diye cevap verdi. Ebû Hüreyre (r.a.), bu defa kendisine mescitlerden bolca istifade etmenin ne anlama geldiğini sordu. Hz. Peygamber (s.a.s.) de “Sübhânellahi ve’l-hamdülillâhi ve lâ ilahe illâllahü vallahü ekber”sözlerini söylemek suretiyle Allah’ı zikrederek ve O’nu yücelterek mescitlerden istifade edebileceği cevabını verdi.
(Tirmizî, Deavât, 82)
Bir Dua
“Allah’ım! Senden hayırlı olan işleri yapmayı, aklın ve dinin çirkin gördüğü şeyleri
terk etmeyi ve fakirlerin sevgisini istiyorum.”