Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden O'dur. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni ve ona çıkanı bilir. Her nerede iseniz, O sizinle beraberdir, Allah, yaptıklarınızı görendir.
( Hadîd sûresi - 4)
Bir Hadis
Ebu Zerrradıyallahu anh anlatıyor:
Hz. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Ey Ebu Zerr! Kardeşini güler yüzle karşılamaktan ibâret de olsa hiçbir iyiliği hor görme. Et satın aldığın veya bir tencere kaynattığın zaman suyunu artır, ondan komşuna bir avuç (kadar da olsa) ver."
Ömer (r.a) bir gün dostlarıyla birlikte oturuyordu. Onlara Allah’tan bâzı talep ve temennîlerde bulunmalarını istedi. Oradakilerden bir kısmı:
“–İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusu paralarım olsa da Allah yolunda infâk etsem!..” dedi.
Bir kısmı:
“–İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusu altınlarım olsa da Allah için harcasam!..” dedi.
Bâzıları da:
“–İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusu mücevherlere sâhip olsam da onları Allah yolunda sarf etsem!..” diye temennî etti.
Ancak Ömer (r.a):
“–Daha fazlasını isteyin!” deyince onlar:
“–Allah Teâlâ’dan daha başka ne isteyebiliriz ki?!” dediler.
Bunun üzerine Ömer (r.a):
“–Ben, içinde bulunduğumuz şu hânenin, Ebû Ubeyde bin Cerrâh, Muâz ibn-i Cebel ve Huzeyfetü’l-Yemânî gibi kimselerle dolu olmasını ve bunları Allah’a itâat yolunda, yâni teblîğ ve ıslâh hizmetlerinde istihdâm etmeyi temennî ederim...” dedi. (Buhârî, Târîhu’s-Sağîr, I, 54/201)
Yetişmiş insanın yerini hiçbir şey tutamaz. Yine kalifiye eleman eksikliğini de hiçbir şey telâfi edemez.