(Mü'minlere şöyle denir): Şüphesiz ki, bu, sizin için bir mükafaattır. Sizin çalışıp çabalamanız şükre (karşılık verilmeye) lâyık görülmüştür.
( İnsan Suresi - 22)
Bir Hadis
Allah Resûlü’nün kâtipliğini yapanlardan
biri olan, Temîm Kabilesi’nden
Hanzala b. Rabî’ başından
geçen şöyle bir olayı anlatmıştır:
“Resûlullah’ın yanındaydık. Bize
cenneti ve cehennemi öyle anlattı
ki onları gözümüzle görmüş gibi
olduk. Sonra ben kalkıp eşimle
çocuğumun yanına gittim ve gü-
lüp eğlendim. Derken Resûlullah’ın
yanındaki hâlimizi hatırladım hemen
dışarı çıktım. Yolda Ebû Bekir’e
rastladım. Ona (yaşadıklarımı
anlattım ve) ‘Ben münafık oldum,
münafık oldum!’ dedim. Ebû Bekir
de, ‘Biz de aynı şeyleri yapıyoruz.’
dedi.” (İbn Mâce, Zühd, 28).
Sonra Hanzala gidip Peygambere
(s.a.s.), “Yâ Resûlallah, seni gördüğümüzde
kalplerimiz yumuşuyor,
ahiret adamı oluyoruz. Ama
senin yanından ayrıldıktan sonra
dünya hoşumuza gidiyor, eşimizi
ve çocuklarımızı sevip kokluyoruz.”
(İbn Hanbel, II, 305) diye yakındı.
Bunun üzerine Allah Resûlü şöyle
buyurdu:
“Hanzala! Benim yanımdaki hâ-
linizi ayrıldıktan sonra da sürdürseydiniz
melekler evinizdeyken
-ya da yolda- sizinle musâfaha
ederlerdi. Fakat ey Hanzala, (insan
bu!) bazen öyle bazen böyle!”
(İbn Mâce, Zühd, 28).
Bir Dua
“Allah’ım! Bizi bağışla, bize merhamet eyle, (ibadetlerimizi, hayır ve hasenatlarımızı, dualarımızı) kabul eyle, bizi cennete koy, bizi cehennemden azat eyle.”
(İbn Ebu Şeybe, Dua, 135)
Hikmetli Söz
Aklı başında olan kimselerin, mutlaka varılacak ahiret yurdu için manevi azık toplamak ve güzelce hazırlık yapmaktan gafil davranmalarına şaşarım.