İŞTE TOPLUMUMUZUN HÂLİ BU

MAK Danışmanlık şirketi tarafından yapılan bir araştırmada,
12/01/2021

30 Büyükşehir, 23 ilde, 154 ilçede, 5 bin 400 kişi ile yüz yüze yapılan ankette ortaya çıkan ilginç sonuçlar:



ÜLKEMİZDE YAŞAYAN İNSANLARIN:



- % 14'ü Allah'a inanmıyor.

- % 25 Meleklere inanmiyor.

- % 24 Kur'an-ı Kerim'in vahiyle geldiğine yani Kur'an'a inanmıyor.

- % 74 evindeki Kur'an-ı Kerim'i okumuyor. 

- % 37 Peygambere, Hz. Muhammed (sav)'e inanmıyor.

- % 45 Kadere (hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine) inanmıyor.

- % 27 Öldükten sonra dirileceğine ve hesaba çekileceğine inanmıyor.

- % 68 Kur'ân'ı Kerim'i Arapça hattından okuyamıyor.

- % 75 Hiçbir Kur'ân Kursu'na eğitim almak amacıyla gitmemiş.

- % 83 Kur'ân-ı Kerim'in Türkçe meâlini hiç okumamış. 

- % 85 Cennete gideceği kesin olsa bile, şu an Cennete gitmek için ölmeyi düşünmüyor.

- % 77 Peygamberimiz (sav) hayatını hiç okumamış.

- % 43 Hiç camiye gitmemiş.

% 55 Ramazan ayında oruç tutumuyor.

- % 70 İslam dini ile ilgili bilgileri öğrenmek için okumuyor.

- % 78 Namaz kılmıyor. 

- % 20 Duâ etmiyor.

% 59 Selamlaşırken "selâmün aleyküm" demiyor.

- % 46 Halifelik istemiyor.

- % 10 Günah işlediğinde pişman olmuyor. 

- % 35 Gusül abdesti almıyor veya bilmiyor.

İşte maalesef durum bu ve durum hiç iyi değil!



PEKİ NE YAPILMALI?



Bu acı 'gerçeği' önümüze koyarak, çok ciddi olarak düşünmeli, ümmet olarak, asr-ı saâdeti model alarak ve onu bu güne uyarlayarak, uzun soluklu büyük bir 'mücâdelenin' içine girilmelidir.



Bu arada islâmî câmianın vâkıf ve dernekleri, cemâatleri, kaanat önderleri ve değerli hocalarımız ile bir araya gelinerek sürekli ve düzenli 'toplantılar' yapılmalıdır.



Durumun 'vahâmeti' masaya yatırılarak, ümmet olarak 'ortak akılla' hareket edilmelidir.



Yeniden 'önce imân' çalışması başlatılmalı. Topluma bu sefer olması gerektiği gibi 'hakkıyla' imân ve islâm sunulmalıdır.



Geçmişteki 'hatalardan' ders alınarak, artık ne yapmayacağını öğrenmiş bir bir dâvetçi kimliğiyle, ancak bu sefer ne yapacağını çok iyi bilen, yol haritası olarak Kur'ân'ı önüne koyarak belirleyen, 



Ancak bunu yaparken, 



Kur'ân'ı hadisle anlayarak, hikmet ile hareket ederek ve Hz. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin tüm sünnetlerini hayatımıza tek tek aktararak, örnek bir ahlakla ve güzel bir üslupla hareket etmeliyiz.



Üslubumuzu çok iyi belirleyerek, yol haritamızı çok iyi çizerek, 'uzun soluklu' plan ve projeler geliştirerek, sahâbe efendilerimizin hayatlarını da dikkate alarak ve o birikimi bu güne doğru bir şekilde uyarlayarak 'sistemli' hareket etmeliyiz.



Evet,



Yolumuz uzun, yolumuz zor ve çok meşakkatli. Ancak sonu iyi olacaktır inşaallah.



Sabırla, azimle ve büyük bir kararlılıkla, dünya ve içindekilerin bizi kirletmesine müsâde etmeden, içimizi imân ve ihlâs ile doldurarak, kendimizi takvâ ile koruyarak büyük bir 'gayretle' yolumuza devam etmeliyiz.



Kaldı ki,



Küfür nasıl ki küfrünü hâkim kılmak için büyük bir 'kararlılıkla' ve fedakarlıkla yol alıyor ve hiç vazgeçmiyorsa,



Bizde nefsimizi neslimizi ve insanları ateşten 'kurtarmak' ve âhireti kazanmak için büyük bir sabırla ve 'azimle' hareket etmeliyiz.



Evet, gelecek günler imânın ve islâm'ın olacaktır inşaallah.



Ancak bizim ne 'yaptığımıza' ve ne 'yapmadığımıza' bakılacaktır.



Âhirette yüzü gülenlerden olabilmek için çok 'çalışmalıyız' ve insanları 'küfrün' elinden 'kurtarmak' için çok gayet sarfetmeliyiz inşaallah.



Rahmân 

Ehl-i imânı aziz eylesin

Ehl-i küfrü zelil eylesin..



Rahmân

İmânı ve islâmı bu topraklarda 'hâkim' eylesin ve bizleri de bu konuda 'hâdim' eylesin inşaallah.



Allah (cc) için çalışanlara selâm olsun, onların yolu her dâim açık olsun. Rahman onları her dâim korusun inşaallah.



Selâm ile.

Abdülhamit Kahraman



22. C.Evvel. 1442

06. Ocak. 2021