EVLİLİKTE AİLE İÇİ SAĞLIKLI İLETİŞİM

Bilinçli ve sağlıklı iletişim anlamlı hayata, anlamlı hayat da sâkin ve doyuma ulaşmış ruh halinin gelişmesine yol açar.
03/07/2017


Anne-baba ve çocuklardan oluşan aile, insanlığın sosyal ve kültürel gelişmesinin her basamağında yer alan ve milletin geleceğini belirleyen bir temel kurumdur. İnsanın en mutlu ve en huzurlu olduğu yer aile ocağıdır. Hiç şüphesiz huzurlu bir ailenin temelini sağlam bir iletişim oluşturur. Aile içi sağlıklı bir iletişim öncelikle ana ve baba arasında olmalıdır. Çünkü yuvanın huzur ve güvenliği, çocukların gelişim ve ruh sağlıklarının yerinde olması buna bağlıdır.


 


Ana ve babalar ailevi konular hakkında birbirleriyle ne kadar samimi ve açık bir şekilde iletişim kurarak konuşabilirlerse; çocuklar da aynı oranda düşünce ve ihtiyaçlarını açık bir şekilde ifade edebilirler. Böylece anne-baba ve çocuk arasındaki olumlu iletişim ailenin mutluluğunu artırır. Ayrıca çocuk, bu iletişim tarzını model alarak hayatı boyunca sağlıklı sosyal ilişkiler kurma becerisi ve kendini ifade etme yeteneği kazanır. Aile içinde huzuru gerçekleştirmede önemli bir faktör de, eşlerin ve diğer aile fertlerinin birbirlerine karşı güven duymalarıdır.


 


Çünkü aile ortamı, psiko-sosyal yönden gelişen bireyin, özellikle çocukların en çok etkileşime uğradığı yerdir. Bu ilişkiler, bireyin kendine güvenmesini, kimlik ve kişilik kazanmasını, sosyal beceriler geliştirmesini ve topluma adapte olmasını sağlar. Eğer böyle olmaz yani aile fertleri birbirlerine güvenmez; diğerinin işine ve mesleğine saygı duymazsa; güvenilmeyen ve saygı duyulmayan taraf, bu duyguları başka yerlerde aramaya başlayacaktır.


 


Zaten günümüz ailesi; Tv, bilgisayar, ekonomik güçlükler, yoğun çalışma şartları, şehir hayatı, alkol ve uyuşturucu ile gelen ferdî zaafiyet ve yalnızlık, kişisel gelişim ile ön plâna çıkarılan ferdiyetçilik gibi iletişim problemlerine yol açan unsurların tesirindedir. Bu sebeple aile fertlerini birbirinden koparan ve ailede diyalog aksamasına yol açan bütün bu olumsuzlukların yaşandığı günümüzde, aile bağlarını kuvvetlendiren ve aileyi bir arada tutmaya yardımcı olan aile içi iletişim daha da önem kazanmaktadır.


 


Aile içinde iletişimi bozan kişilerde; çabuk öfkelenme, hemen tepki verme, duygularını kontrol edememe ve ben merkezli bir bakış açısı gibi özellikler görülebilir. Gerek aileyi dıştan tesir altına alan, gerekse ferdin hatalarından kaynaklanan bu faktörler, aile içi münasebetlerde önemli zorluklara yol açabilmektedir. Aile yuvasının huzurlu ve mutlu devam etmesi iletişim bağının güçlü olmasıyla sağlanır. Aile bireyleri, aralarında iletişim sağladıkları oranda sevgi muhabbet artacak, huzursuzluğa neden olan sebepler ortadan kalkacaktır. Sağlıklı bireylerden oluştuğu zaman aile, küçük sorunları hiçbir zaman büyütmeden aile bireyleriyle iletişim temasına geçecek problemleri kaynağın başında iken çözüme kavuşturacaktır.


 


Sağlıklı İletişim Kurmanın Yolları


 


Bilinçli ve sağlıklı iletişim anlamlı hayata, anlamlı hayat da sâkin ve doyuma ulaşmış ruh halinin gelişmesine yol açar. Bunun için de özgür ortam şarttır. Özgür ortam içerisinde yapılan iletişim toplumsal sorunların çözümüne olduğu kadar, kişiler arası, özellikle aile içi sorunların çözümüne de katkıda bulunur.


 


Ailede sağlıklı iletişimin temel şartı üçtür:


 


Muhâtaba Saygı,


Doğal Davranış,


Empati.


Empatinin anlamı, kendimizi karşımızdakinin yerine koymaktır. Olaylara ve eşyaya bir de onun durduğu yerden bakmayı denemek, muhâtabımızı anlamanın en kestirme ve kesin


 


yoludur. Mümkündür ki onun penceresinden farklı göründüğü için öyle davranmakta ya da öyle algılamaktadır. Eşler birbirlerini suçlayıp, yargılayıp, mahkûm edip, infâz etmeden önce mutlaka anlaşmazlık konusu olan şeye bir de karşı pencereden bakmayı denemeli ve kendisini muhâtabının yerine koyabilmelidir.


 


Ailede sağlıklı bir iletişim için kesinlikle şu dört soruya doğru cevap vermeniz gerekir:


 


1. Ne söyleyeceksiniz?


 


Ne zaman söyleyeceksiniz?


Nerede söyleyeceksiniz?


Nasıl söyleyeceksiniz?


Bir doğrunun sadece doğru olması yetmez, o doğrunun doğru bir zamanda, doğru bir yerde, doğru bir kişiye ve doğru bir üslûpla söylenmesi gerekir. Eğer bunlardan biri yanlış olursa, söylediğiniz doğrunun doğru olması etkili olmasına yetmediği gibi, sizin muhâtabınızla ilişki kurmanıza da yetmeyecektir.


 


Sağlıklı olmayan aile içi iletişim, aileyi oluşturan üyelerin, özellikle de çocukların maddî-mânevî sıkıntılarını artırdığı gibi, sağlam bir aile içi iletişim zemininde yetişen çocukların da beden ve ruh sağlıkları daha iyi olur.


 


Yüce Allah şöyle buyurur:


 


“Kim sâlih bir amelle (iyi işlerde) bulunursa, kendi lehinedir, kim de kötülük (İslâm’a aykırı hareket) ederse, o da kendi aleyhinedir (zararınadır). Senin Rabbin (Allah) kullara zulmedici değildir” (Fussilet, 41/46) “İman etmiş olarak, kadın-erkek kim güzel davranışlarda bulunursa ona (dünya ve âhirette) güzel (mutlu ve huzurlu) bir hayat yaşatacağız” (Nahl, 16/97)


 


Sevgili Peygamberimiz bizi şu şekilde uyarmaktadır:“Şeytan insanlar arasında onları birbirlerine karşı kışkırtır! (Aralarının açılmasına uğraşır).”1 “Şüphesiz ki, yumuşak davranmak bir şeyde bulunursa, onu güzelleştir Bir şeyden de alınırsa, onu çirkinleştirir.”


 


Yine bir hadis-i şerifte: “Yumuşaklık ev halkına 


 


hayır ve menfaat (huzur) sağlar.”3 buyrularak aile içerisinde iyi geçinmenin önemi belirtilmektedir. Ev içerisinde de yumuşak olmalı; sert, kaba olmamalı. Güç mücadelesine girilmemelidir. Ufak tefek şeylerden dolayı bağırıp, çağırmamalı. Sakin, yumuşak bir şekilde davranarak problemleri çözmeli.


 


Aile içi sağlıklı iletişim için öneriler:


 


Karşınızdakini dinlemesini bilin,


Sabırlı ve esnek olun,


Sizi dinleyenlerin anlayacağı sözcükler seçin,


Muhatabınızı terslemeyin,


Şaka yapacağınız zaman iyi düşünün,


Sorulara karşılık verin,


Konunuzu iyi bilin,


Düşünmeden konuşmayın,


Kaybetme ihtimalini de göz önünde bulundurun,


Gereksiz eleştirilerden kaçının,


Sürekli dert yanan biri olmayın,


Öğütlediğiniz şeyleri kendiniz de uygulayın,


Adil davranın,


Karşınızdakinin canını sıkacak esprilerden kaçının,


Görüşlerinizi zorla kabul ettirmeye çalışmayın,


Gürültü yapmayın ancak sesinizi duyurun,


Yüz ifadenizi kontrol edin,


Gereksiz yere itiraz etmeyin,


Eşiniz sizinle konuşurken işinizle meşgul olmayın,


Size akıl danışılmadıkça öğüt vermeyin,


Olduğunuz gibi görünün, samimi olun,


Aile içi iletişim sürecinde birbirlerinizin kişiliklerine saygılı davranın,


Ne zaman susmak gerektiğini bilin,


Sözünüzü güçlü bir tonla bitirin,


Empati yapın (kendinizi karşınızdaki kişinin yerine koyun),


Eşinizin ve çocuklarınızın yaptıkları ve ürettikleri şeyleri takdir edin,


Eşinizi ve çocuklarınızı sevin, onlara karşı güler yüzlü, güzel sözlü olun ve onlarla iyi geçinmeye gayret edin.


Eşler arasında iletişim problemleri varsa, aile içi dengeler ve düzen bozulduğu için geçimsizlik ortaya çıkar. Evlilik sürecinde aile içi iletişim bozukluklarının temelinde, eşlerden her birinin ‘ben’ yaşantısından çıkıp onun yerine ‘biz’ yaşantısını benimseyememeleri önemli bir rol oynar. Evlilik sürecinde, eşlerin birbirilerine olan sevgi ve saygılarını tüketen evliliğin kendisi değil, bu süreçte karşılıklı yapılan yanlışlardır. Kendisini sorgulamayan eşler, sürekli olarak evliliklerini suçlarlar. Her ailede az veya çok diyalog aksamaları olabilmesine rağmen, mânevî değerlerin ön plânda oldugu ailelerde, vahim problemler daha az yasanir.


 


Sağlıklı bir mânevî temeli olan insanlar kendisi ile barışık, insan ilişkileri olumlu ve kuvvetli saygılı bireyler olarak yetişirler ve böylece mutlu, huzurlu bir yaşantı içersinde olurlar. İnsanların birbirleriyle iyi bir iletişim kurmaları için Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Kullarıma söyle: Sözün en güzelini konuşsunlar. Sonra şeytan aralarını bozar (açar). Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.” (İsrâ, 17/53)


 


Güler yüz, güzel söz, güzel davranış insanlarla çok iyiiletişimkurmasebebidir.SevgiliPeygamberimiz de şöyle buyurur: “İnsanların seviyesine göre davranın.” 4 İnsanlar ile iyi iletişim kurmak için onların seviyesine göre davranmalıyız. Onların anlayacağı şekilde, seviyelerine göre anlatmalı, kolaylaştırmalı, zorlaştırmamalı. Yine Hz. Peygamber (s.a.v.): “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin” 5 buyurarak sağlıklı bir iletişim kurmanın yolunu göstermektedir. Aile içi iletişimin zayıfladığı modern çağda davranışlarımızı yeniden gözden geçirip, iletişim kanallarımızı güçlendirmemiz gerekmektedir. Bu da mânevî değerler sistemimizi yeniden güncellemekle gerçekleşebilir.


 


Süleyman GÜLEK / Vuslat dergisi